Jump to content

Feneroin

Yönetici
  • İçerik sayısı

    1080
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    10

Everything posted by Feneroin

  1. Cadı Fındığı; diğer bir ismi sihirli ceviz olan bitki, genellikle cilt bakımında ve cilt hastalıklarında tedavi amaçlı kullanılır. Cadı fındığı, Hamamelidaceae familyasından Hamamelis cinsini oluşturan ikisi Kuzey Amerika biri Japonya ve bir türü de Çin’de bulunan bitkilerin ortak adı. Diğer bir ismi sihirli ceviz olan bitki, genellikle cilt bakımında ve cilt hastalıklarında tedavi amaçlı kullanılır. Cadı Fındığı Nedir? 16. yüzyılda kızılderililerin yaralarını, kaynattıkları ağaç kabuklarının suyunu sürerek tedavi ettikleri söylenir. Amerikalılar kızılderililerden gördükleri bu uygulamayı yerleşik hayata geçtiklerinde ilk olarak erkek berberlerde uygulamaya başladılar. Tıraş esnasında oluşan kesikler için kanamayı azaltmak ya da tıraş sonrasında rahatlama için cadı fındığını kullandılar. Gün geçtikçe de yüzdeki diğer etkilerini keşfetmeye başladılar. Bir asırdır kozmetikte kullanılan cadı fındığın hikayesi de günümüzde kadar nesilden nesile aktarılarak ulaştı. Günümüzde cadı fındığı, FDA (U.S. Food and Drug Administration) tarafından kozmetik etkileri onaylanmış birkaç ağaçtan biridir. Amerika’nın soğuk bölgelerinde yetişen ağacın kabuklarından kaynatılarak elde edilen “doğal cadı fındığı” kozmetik sektöründe; cilt sıkılaştırıcı, gözenek temizleyici, siyah nokta arındırıcı ve yağ dengeleyici olarak kullanılmaktadır. Her ne kadar adında fındık geçse de Türkiye’deki fındık ağacıyla bir benzerliği bulunmamaktadır. Cadı fındığı literatürde “Hamamelis Virginiana” ve “Witch Hazel” adlarıyla da bilinmektedir! Bazı Türkçe internet siteleri veya sosyal medyada “macadamia yağı” ile de karıştırılmaktadır. Macadamia yemiş veren bir ağaç olup sıcak bölgelerde yetişmektedir. Halbuki, cadı fındığı dayanaklı yapısıyla soğuk bölgeleri sever ve kış aylarında altın sarısı çiçeklerini açar. Çiçeklerini döktükten sonra bahar aylarında hasat edilir ve “doğal cadı fındığı” elde edilir. Haliyle cadı fındığının yağı bulunmamaktadır! Cadı Fındığının Faydaları Nelerdir? İçerdiği çok değerli bileşenler sayesinde özellikle cilt üzerinde bir çok faydaya sahip. Dahili olarak fitoterapi alanında da kullanılan Cadı Fındığı’nın kozmetikte en çok tercih edilen türü Hamamelis Virginiana. Yani Virginya Cadı fındığı. Cadı Fındığı İçeriğindeki Bileşenler: Tanenler ( hamamelitanin, monogaloyil hamamelos), kateşinler (kateşin, gallokateşin, epikateşin gallat, epigallokateşin gallat), oligomerik prosiyanidinler, uçucu yağlar (alifatik karbonil bileşenleri, alifatik alkoller ve alifatik esterler), flavonoidler (quercitrin, isoquercitrin), gallotaninler, gallik asit, mirisetin, quercetin, kamferol, katekol deriveleri başta olmak üzere sağlık açısından önemli bir çok bileşen mevcut. Kozmetik alanında Hamamelis Virginana (Cadı fındığı: Witch Hazel) bitkisinin distilatı yani su buhari ile distilasyonundan elden edilen Cadı Fındığı suyu, ya da bu distilatın yoğunlaştırılmış extreleri (extract) kullanılır. Yüzlerce yıldır geleneksel olarak kullanılan Cadı fındığı ile ilgili bir çok klinik çalışma yapılmış. Kozmetik alanında Cadı Fındığının etkileri ise şu şekilde özetlenebilir. Nemlendirici etkileri Sıkılaştırıcı astrenjan etkileri. Onarıcı, güçlendirici etkileri Anti-ageing yaşlanma karşıtı etkileri Antioksidan etkileri Sebum dengeleyici ve temizleyici etkileri. Kızarıklık karşıtı etkileri. Akne karşıtı bakım özelliği Cadı fındığı bebek pişik bölgesi bakımından, makyaj temizleme ürünlerine, göğüs ucu bakımından, göz çevresi kremlerine, yağlı ve akneye eğilimli ciltlerin bakımından hassas ciltlerin yatıştırılmasına kadar yüzlerce farklı dermokozmetik ürünün formülünde yer alabilir
  2. Günümüzde, değişen yaşam alışkanlıkları ile birlikte metrekareler küçüldü. Özellikle yeni inşa edilen çoğu konutta maalesef ki salon için yeterince alan ayrılmıyor. Günümüzde, değişen yaşam alışkanlıkları ile birlikte metrekareler küçüldü. Özellikle yeni inşa edilen çoğu konutta maalesef ki salon için yeterince alan ayrılmıyor. Genellikle minimum mobilya ile daracık alanlara yerleşmemiz bekleniyor. Oysa ki en çok alana ihtiyaç duyduğumuz yer, evimizde vaktimizin büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz, ailemiz ve sevdiklerimizle paylaştığımız oturma odamız. Peki, küçük salon dekorasyonu nasıl yapılır biliyor musunuz? Evinizi baştan yenileyerek, çeşitli tadilatlar yoluyla daha büyük ve kullanışlı bir oturma odasına sahip olabilirsiniz. Ancak daha hızlı, ekonomik ve basit değişikliklerle de oturma odanızı ihtiyaçlarınıza uygun hale getirebilirsiniz. Bu yazıda, salonunuzu olduğundan daha büyük gösterecek, uygulaması kolay ve yaratıcı oturma odası dekorasyon fikirlerini sizlerle paylaştık. 1. Zemin Malzemesinde Bütünlük Sağlayın Zemin oturma odasında en çok göze çarpan, en etkili bölümlerden biridir. Eğer eviniz küçükse salon ve bitişik odaların zemininde, odayı olduğundan daha geniş göstermek ve görsel akışı sağlamak için ahşap veya halı gibi tek bir zemin kaplaması kullanmalısınız. Aynı şekilde açık planlı(açık mutfaklı) bir salona sahipseniz, salon ve mutfak zemininde birbirine zıt döşeme malzemesi kullanarak görsel akışı bozmaktan kaçınmalısınız. Zeminle ilgili diğer bir önerimiz, salonunuzda yüksek ayaklı koltuk ve dolaplar tercih edin. Böylece mobilyalarınız duvar etkisi yaratmaz. Zemindeki malzeme mobilyaların altında da devam edeceğinden oturma odanızda daha ferah bir algı oluşur. 2. Yüksek Tavan Algısı Yaratın Duvarların zeminle buluştuğu yer, görsel olarak odanın büyüklüğünü tanımlar. Duvarlarınızın yerini bir inşaat ustası olmadan değiştiremezsiniz. Ancak oturma odanızdaki dekoratif öğeleri kullanarak duvar yüksekliğini, bakışları yukarıya çekecek şekilde vurgulayabilirsiniz. Unutmayın, doğru yapılmış küçük salon dekorasyonu bir takım görsel hileler içermelidir. Örneğin; derinlik hissi veren bir duvar kağıdı, yere kadar uzanan perdeler, duvar aksesuarları veya zeminden tavana kadar devam eden kitap rafları ile bakışları yukarıya çekebilir, ferah bir salon algısı yaratabilirsiniz. 3. Sirkülasyonu Düzenleyin Kesintisiz hareket edebilmek mekanın büyüklüğünün en önemli işaretidir. Bu nedenle mobilyalarınızı, insanların bir alandan diğerine kolayca hareket etmesini sağlayacak şekilde düzenleyin. Bir kişinin odaya girişini ve alternatif hareket yollarını planlayın. Oturma alanına ve yemek masasına nasıl ulaşılacağını önceden belirleyin, daha sonra mobilyalarınızı yerleştirin. Böylece insanlar herhangi bir engele takılmadan oda içerisinde rahatlıkla hareket edebilirler. Ayrıca pencereleri açıp kapamak ve prizlere ulaşmak gibi eylemler için de yeterli alan bıraktığınızdan emin olun. 4. Bir Odak Noktası Belirleyin İnsanların dikkatini oturma odanızın büyüklüğünden uzaklaştırmak için bir odak noktası veya vurgu alanı belirleyin. Bu, yaratıcı bir duvardan ihtişamlı bir avizeye veya diğer mobilyalarla zıtlık yaratan cesur bir mobilyaya kadar her şey olabilir. Küçük salon dekorasyonu için diğer bir opsiyon ise salonunuza zıt bir aksesuar eklemektir. Dekorasyonunuzun tamamından farklı tarzda bir obje bulun. Örneğin oturma odanızda geleneksel bir hava hakimse, bir modern sanat eseri veya avant-garde bir aksesuar kullanmayı deneyin. Eğer minimalist ve modern mobilyalar kullanıyorsanız, odak noktası olarak antika bir sehpa gibi geleneksel bir parça tercih edin. 5. Işığı Yansıtmak İçin Aynaları Kullanın Küçük odaları olduğundan daha geniş göstermek için en çok bilinen ve kullanılan yöntem aynalardır. Küçük salon dekorasyonu için de bu klasik yöntemi kullanabilirsiniz. Aynalar duvarları görsel olarak uzağa iterek ışığı yansıtır, bu da alanı olduğundan daha büyük gösterir. Aynaları oturma odanızın en sevdiğiniz bölümlerini yansıtacak şekilde; örneğin çiçekler, gösterişli perdeler veya güzel manzaralı pencereler gibi salon içerisindeki en çekici dekorların önünde kullanın. Ancak abartılı ve stilinizi yansıtmayan aynalar kullanmaktan kaçının. Alternatif olarak, zemine oturtulmuş çerçeveli büyük bir ayna veya duvarda gruplandırılmış birkaç küçük ayna kullanabilirsiniz. Kaynak: decombo.com
  3. Mevsimler değiştikçe, ev dekorasyonunuzda da yapacağınız küçük değişiklikler, mevsimin ruhuna ayak uydurmanızı sağlarken, evinize yepyeni bir hava katabilir. Her mevsimin kendine özgü bir güzelliği var; ancak kış, pek çoğumuz için karanlık, soğuk ve gri… Kış mevsiminde, bahar ve yaz aylarında içimizi ısıtıp enerjimizi yükselten güneş yüzünü daha az gösteriyor olsa da, yaşam tarzınızda yapacağınız küçük değişikliklerle kışın ağırlığını üzerinizden atmanız mümkün. İşte kış mevsiminde evinize ferah ve canlandırıcı dokunuşlar yapmanız için dekorasyon önerileri… Bir tutam renk; Yazın açık, kışın ise daha koyu renklere yönelme eğilimindeyiz; dekorasyonda bile. Eğer mümkünse, evinizde bir duvarı daha koyu bir renge boyayarak sıcak bir alan yaratabilir; renk değiştirmeyi düşünmüyorsanız, koltuk örtüleri, nevresimler, dekoratif objeler gibi parçalarda renk değişikliğine gidebilirsiniz. “Kat kat”ın gücü; Kıyafetleriniz, minderler, örtüler… Kışın en güçlü dekorasyon ve giyim formüllerinden biri de kat kat kullanımlar. Farklı renkler, desenler ve dokulardaki dekoratif eşyaları bir arada kullanmaktan çekinmeyin. Sıcak dokular; Oturma odası dekorasyonunuzdaki minder ve kırlentleri daha sıcak renkli, kadife, yün gibi daha kalın kumaşlı kılıflarla değiştirin. En çok kullandığınız oturma alanlarını hem üşüdüğünüzde sizi sıcak tutacak, hem de dekorasyonunuza renk katacak örtü ve battaniyelerle süsleyebilirsiniz. Yere atacağınız tüylü dostlarını da mutlu edecek. Bitkilerden yardım alın; Evinizin yanı sıra zihinsel iyiliğiniz için de yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri evinizi biraz yeşillendirmek. Zahmetsiz, bakımı kolay ev bitkileri, evinizi canlandırmak için pek çok dekorasyon önerisinden daha etkili. Bitki bakımı size göre değilse, taze çiçekler de tercih edebilirsiniz. Kişiselleştirin; Çocukluk fotoğrafınız, en sevdiğiniz tatilden kalma bir anı ya da bir oyuncak… Kişisel objeler evinizi mutlu anılarla doldurmanızı sağlayacak. Ayna ayna söyle bana; Aynalar ya da cam dekoratif objeler ışığı yansıttıkları için alanların daha aydınlık görünmesini sağlar. Diğer yandan duvara asacağınız bir ayna alanlarınızda daha geniş bir his yaratarak ferahlık hissini de artıracaktır
  4. Dekorasyonun en yalın haliyle; sade doğal ve şık İskandinav stili ev dekorasyon rehberi. İskandinav kökenli olan bu tasarım stili doğal, rahatlatıcı, sakin, dengeli bir dekorasyon tarzını ifade eder. İskandinav tarzı ev dekorasyonu kısaca basit, sade ve çarpıcı etki bırakan tasarıma sahip obje ve eşyaların bir araya gelmesi ile oluşturulan bir çok dekorasyon stilinden biridir. Genel özelliği nötr renkleri, doğal malzemeleri ve üzerinden barındırdığı doğa unsurlarıdır. İskandinav tasarımı, işlevselliğe ve sadeliğe odaklanan bir tasarım hareketidir. İskandinav Tarz Dekorasyon Nasıl Yapılır? Bir dekorasyon stili oluşturulurken zevklerden önce ihtiyaçlar ve sonra da imkanlar dikkate alınır. İhtiyaçlar ve imkanlar belirlendikten sonra zevkler değerlendirilerek dekorasyon stili meydana gelir. İskandinav stil dekorasyonda genellikle ahşap malzemeden yapılma mobilyalar ağırlıkta olurken renklerde ise beyazın tonları, bej, açık mavi ve doğal ahşap tonları öne çıkmaktadır. Sadelik ve düzenin İskandinav tarzı dekorasyon için en önemli özellikleridir. İskandinav evlerinde çok fazla süsleme ve detay kullanılmaz. Temiz hatlara sahip, modern ve sağlam mobilyalar tercih edilir ve düzenli bir görünüm için dolap ve raflar gibi bol miktarda depolama alanı yer alır. Böylece mekanların görsel olarak temiz ve düzenli görünmesi sağlanır. İskandinav tarzı bir evde minimum sayıda mobilya ve aksesuar kullanılırken; koyun postu, keten yastıklar ve katmanlı halılar gibi konfor sağlayan çok sayıda ev tekstili kullanılır. Modern tasarımı çağrıştıran İskandinav dekorasyon stili soğuk ve yalın görüntüye sahiptir. Fonksiyonel mobilyalar ve az sayıda aksesuar kullanımı, İskandinav dekorasyon tarzının karakteristik özellikleridir. Boşluk hissi önemlidir ve boşlukları doldurmak için gereksiz aksesuarlar kullanılmaz. İskandinav tarzı dekorasyonda neredeyse hiç halı kullanılmaz çünkü döşeme olarak açık renkli ahşap parke kullanılır. Genellikle doğal açık renginde veya beyaza boyanmış ahşap parkeler tercih edilir. Yüksek kontrastlar İskandinav dekorasyon tarzının bir diğer özelliğidir. Tamamen beyaz olan bir mekan içerisinde siyah detaylar kullanmak, dramatik ve çarpıcı bir atmosfer yaratır. Siyah renk genellikle, çerçeve ve tablolarda, mobilyalarda, İskandinav şöminesi ve ev tekstilinde, sınırlı miktarda kullanılır. Minimalizm genellikle soğuk ve sade olarak kabul edilir. Sade fakat daha sıcak olan İskandinav tarzında ise bir sürü dekoratif eşyayla kaos yaratmak yerine, tekstil yoluyla ortama sıcaklık katılır. İskandinav Tarzı Dekorasyon İpuçları – İskandinav stilinde uzun, geniş, büyük ve hatta duvardan duvara halılara yer yoktur. Ona karşı fazlasıyla açık ahşap yüzeyler bulunmaktadır. Küçük kilimler ve yolluklar daha sık tercih edilmektedir. – İskandinav tarzında en temel renk paleti çok açık tonlar ve abartıdan uzak basit-bilindik renklerden oluşmaktadır. Özellikle beyaz en sık tercih edilen renk olmaktadır. Çoğunlukla kullanılan diğer bir renk ise gri ve grinin tonlarıdır. – Bu stilin en bariz bir diğer detayı ise düzgün ve keskin çizgilere sahip olmasıdır. Bu detay ile iskandinav tarzı diğer bir çok dekorasyon stillerinden ayrılmaktadır. – Dekorasyonu kurgularken dekor amaçlı kullanılan irili-ufaklı objeler de basit, sade ve minimumda tutulur. – İskandinav tarzı dekorasyonlarda, üst üste yığınlardan oluşan yastıklar, kırlentler ve battaniyelerden ziyade tek katta ısıtacak ve kullanımı rahat battaniyeler, büyük, geniş ve yumuşak yastıklar ve kırlentler kullanılır
  5. Ramazan Günü Aybaşı Olan Kadın Orucunu Bozabilir mi? sorusunun cevabı. Ramazan aylarında kadınların ve annelerin akıllarını karıştıran, sıkça sordukları soruların cevaplarını sizler için araştırdık. İşte Ramazan Günü Aybaşı Olan Kadın Orucunu Bozabilir mi? sorusunun cevabı. Kefaret Gerekir mi? Ramazan günü oruçlu iken kadın; gün ortasında regl olması halinde, gün ortasında yemek yiyebilmektedir. Yemek yemesi de kefareti gerektirmez
  6. Son yılların popüler meyvelerinden olan avokado sağlığa olan faydalarının yanında cilde olan faydalarıyla da isminden söz ettiriyor. Son yılların popüler meyvelerinden olan avokado sağlığa olan faydalarının yanında cilde olan faydalarıyla da isminden söz ettiriyor. Avokado içerisinde ki yağlar ve vitaminler sayesinde kozmetik ürünlerinde de kullanılmaya başlayan bir meyve olmuştur. Avokado yağının cilde olan faydalarını gelin hep birlikte öğrenelim. Avokado Yağının Cilde Faydaları Nelerdir? İçerisinde bulunan C ve E vitaminleri cildin kendini yenilemesini ve güçlendirmesini sağlar. Hassas ciltleri yumuşatır ve nemlendirir. Çatlamış cilde iyi gelir. Kaşıntılı olan cildi sakinleştirmeye yarar. Cilde dış etkenlere karşı korumaya yardım eder. Saçları nemlendirerek kurumadan kaynaklanan kırılmaların önüne geçer. Saçları kökten uca kadar nemlendirir ve besler. Kırışıklık izlerini ortadan kaldırır. Göz çevresine hem nemlendirici hem de yaşlanma karşıtı bir ürün olarak sürülebilir. Antioksidan kaynağı olan avokado yağı cilde direnç kazandırır. Egzama ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir. Avokado Yağı Nasıl Uygulanır? Avokado yağını yüzünüze nemlendirici olarak uygulamak için 30ml bir şişenin 3’te 2’sini avokado yağı ile doldurun. Ardından başka bir besleyici yağ (Tamanu, Emu) seçerek şişenin kalan üçte birini doldurun. Sevdiğiniz uçucu bir yağdan 3-4 damla şişeye ekleyin. Kapağını kapatıp şişeyi çalkalayın. Avucunuzun içine yağdan alarak yüzünüze uygulayın. Parmak uçlarınızla hafif daireler oluşturacak şekilde yüzünüze sürün. El nemlendiricisi olarak da kullanabilirsiniz. Şişeyi güneş ışığından saklayın. Çatlamış ciltler için avokado yağı banyodan sonra kullanılabilir
  7. İşte hamilelikte ya da kilo alıp vermeden oluşan vücut çatlaklarına karşı en etkili 4 ürün. Cildin yapısal proteinlerinin sertleşmesi ve cildimizin esneme gerektiren durumlarda, esnekliğini kaybetmesi neticesinde yoğun bakıma ihtiyaç duymaktadır. Bu konuda size yardımcı olacak arkadaşları araştırdık ve aralarından en iyi 4 ürünü sizler için derledik. İşte hamilelikte ya da kilo alıp vermeden oluşan vücut çatlaklarına karşı en etkili 4 ürün. 1. Bio Oil Kim Kardashian’ın da favorilerinden olan Bio Oil, çatlak oluşumunu engeller, ciltteki kuruluğu giderir, yaşlanma belirtilerinin önüne geçer ve cilt lekelerine iyileştirir. Güçlü formülüyle sayesinde kadınların en çok tercih ettiği bakım yağlarındandır. Bio Oil – Cilt Bakım Yağı 2. Nuxe Huile Prodigieuse İçeriğindeki 7 farklı bitkisel yağdan oluşan bu ürün anti-oksidan özelliği taşımaktadır. Nuxe Huile Prodigieuse vücuttaki çatlak izlerine karşı en etkili iyileştiren ürünlerdendir ve kokusuyla da sizi büyüleyecektir. Nuxe Huile Prodigieuse 3. Lierac Phytolastil Stretch Mark Prevention Gel Nem desteği vererek cildin elastikiyetini artıran Lierac Phytolastil Stretch Mark Prevention Gel; ciltteki gerginliği azaltarak etkin bir bakım sağlamaktadır. İçeriğindeki aslanpençesi, sarmaşık ve zemberek otunun etkileri sayesinde cildinizin tüm bakım ihtiyacını karşılamaktadır. Lierac Phytolastil Stretch Mark Prevention Gel 4. L’Occitane Almond Smoothing and Beautifying Supple Skin Oil Ciltteki kuruluk ve sarkmayı gideren bu ürün, aynı zamanda içerisinde bulunan ketencik yağı ile de cildin esnekliğini ve konforunu korumaktadır. İçeriğindeki %50’den fazla badem yağıyla cildinizin tüm nem ihtiyacını karşılayacaktır. L’Occitane Almond Smoothing and Beautifying Supple Skin Oil
  8. Tarihi antik kentleri, eşsiz manzaraları ve doğal güzellikleriyle herkesi kendine hayran bıraktıran Kaş. Antalya’nın en turistik ilçelerinden olan Kaş; doğal güzellikleri ve eşsiz manzaraları ile en gözde seyahat bölgelerindendir. Turistik açıdan çok zengin olan bu bölge; mas mavi denizi, antik kentleri ve yıldızların dünyaya en yakın gözüktüğü yer dikkat çekiyor. Kaş – Antalya Kaş, Antalya ilinin en batısında yer alan en turistik ilçelerdendir. Arnavut kaldırımlı sokakları, dört mevsim pırıl pırıl güneşi, berrak deniziyle tam bir cennettir. Aynı zamanda Herodot’un da söylediği gibi “Yıldızların dünyaya en yakın olduğu yer”dir. Gezilip, görülüp, keşfedilmesi gereken o kadar çok yeri vardır ki herkesin bunu mutlaka deneyimlemesi gerekmektedir. Kaş’ta gezilecek birçok yer vardır. Aşağıda anlattıklarımız dışında eğer vaktiniz var ise gezilecekler listesine; Kaş ve Elmalı arasında bulunan Kıbrıs Kanyonu; Kaş’a 60 kilometre uzaklıkta bulunan Gömbe Yaylası ile 60 metre yüksekten çağlayan Uçarsu Şelalesi eklenebilir. Buralara Kaş yayla turları düzenlenmektedir. Ayrıca Kaş’ta yapılacak aktiviteleri arasında; Yamaç paraşütü, tekne turları, mavi tur, tüplü dalış, jeep safari yer almaktadır. Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler Kaş Merkez Kaş ilçe merkezi, Kaş’ın en canlı ve hareketli bölgesidir. Ortasında geçen, eski cumbalı konaklarla dolu Uzun Çarşı, Kaş sokakları içerisinde en güzelidir. Begonvillerle sarmalanmış ahşap evlerin olduğu taş zeminli sokak, eşsiz manzarasıyla, mekânlarıyla, konuklarını kendine hayran bıraktırıyor. Küçük butikler, antikacılar, hediyelik eşya dükkanları, kuyumcu ve halıcıların olduğu sokaklar da yoğun ilgi görüyor. Kaş Merkez Kaputaş Plajı Kaputaş Plajı, Kaş ile Kalkan arasındaki sahil yolu üzerinde bulunan, son yılların en popüler plajlarındandır. Bir kanyon ağzı plajı olan Kaputaş, yer altından akmakta olan suyun deniz kıyısından, kumlar arasına süzüldüğünden dolayı en çok merak edilen plajlardandır. Masmavi suyu ve etrafındaki eşsiz manzarasıyla Kaputaş plajı, son yılların en gözde plajlarındandır. Kaputaş Plajı Meis Adası Kaş’ın her yerinden görülebilen Meis Adası kendine hayran bıraktıracak güzellikleriyle dikkat çekiyor. Tertemiz sahili, tarihi evleri ve doğasıyla Kaş’ta mutlaka gidilmesi gereken yerlerdendir. Kaş’a sadece 2,1 km uzaklıkta yer alan Meis Adası, aynı zamanda Yunanistan‘ın ana karaya en uzak adalarından biridir. Meis Adası Uzun Çarşı Kaş ilçe merkezinde, çarşı içerisinde yer alan ve Kaş’ın en güzel sokaklarından biri olan uzun Çarşı; Kaş’ın en turistik noktasıdır. Begonvillerle süslü cumbalı evleri, en tatlı butikler ve samimi esnafı ile en güzel alışveriş noktalarındandır. Aynı zamanda çarşının sonunda Kaş’ta görülmesi gerekenler arasında yer alan; Likya Medeniyeti dönemlerinden kalma Aslanlı Lahit sizi karşılıyor. Bunun dışında, Antiphellos Antik Kenti de Kaş Merkez’de görebileceğiniz yerlerdendir. Uzun Çarşı Antik Kentleri Antik dönemde Antiphellos ismi ile bilinen Kaş, oldukça köklü bir tarihe sahiptir. Bu nedenle bölgede birçok tarihi bölge ve antik kent bulunmaktadır. Kaş’ın en ünlü tarihi yerlerinin başında ise Batık Şehir gelir. Sular altında görülebilen etkileyici bir yerdir. Kaş’ta bulunan ve görülmesi gereken diğer antik kentler ise şunlardır; Antiphellos, Myra, Phellos, Xanthos, Patara, Aspendos, Pirha (Bezirgan), Letoon, Nysa ve daha fazlası: Patara Antik Kenti | Antalya Aspendos Antik Kenti Antik Kent
  9. Ramazan ayında çoğu kişinin kafasında bir çok soru işareti oluyor. İşte bu sorulardan biri olan ilaç içmek orucu bozar mı? sorusunun cevabı… Diyanetten alınan bilgilere göre oruçlu bir kimsenin geçerli bir mazereti olmaksızın ilaç yutması orucu bozar. İki ay kadar ceza orucu tutması gerekir. Ancak oruç tutmayı mübah kılacak bir rahatsızlık, hastalık sebebiyle ilaç alınmış ise oruç bozulur. Sadece bir gün kaza orucu tutması gerekir. Bir kimse oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı veya hastalığının artacağı tıbben tecrübe ile biliniyorsa tutmayabilir. İyileşince yalnız yediği günler kadar kaza orucu tutması gerekir
  10. Ramazan ayının vazgeçilmez yiyeceklerinden pideyi bir de ev yapımı olarak denemeye ne dersiniz? 11 ayın sultanı Ramazan ayı yaklaşırken bu ayda sofraların vazgeçilmezi olan Ramazan Pidesine de özlem sona eriyor. Bu özlem bir an önce sona ersin diyenleri de duyar gibiyiz. O zaman sizlere evlerinizde çok kolay bir şekilde hazırlayabileceğiniz lezzetli bir ramazan pidesi ile tanıştıralım. En doğalında evde kendi ellerinizle hazırlayacağınız Ramazan Pidesi Tarifi… Ev Yapımı Ramazan Pidesi Tarifi Malzemeler; 2 su bardağı süt 1 su bardağı su 1 paket instant kuru maya 4 yemek kaşığı sıvı yağ 1 tatlı kaşığı şeker 1. 5 tatlı kaşığı tuz Alabildiği kadar un(yaklaşık 6 su bardağı) Üzeri için: 1 yumurta sarısı 1 tatlı kaşığı yoğurt 1 yemek kaşığı sıvı yağ Susam Çörek otu Ev Yapımı Ramazan Pidesi Hazırlanışı İlk önce ılık su, süt, şeker ve maya karıştırılır. Beş dakika beklenir. Sırası ile sıvı yağ, tuz ve un konarak çok yumuşak bir hamur elde edilir. Mayalanması için 45 dakika beklenir. Yapacağınız tepsinin ebatında yağlı kağıt hazırlayın. Hamuru ikiye bölün hamur elinize yapışıyorsa hafifçe elinizi yağlayabilirsiniz. Yağlı kağıdın üzerine koyup yuvarlak şekli verip yanlardan ve ortasından parmak uçlarınızla baklava veya kare şekli vererek tepsiye kağıtla birlikte kaldırarak yerleştirin. Tepsi mayası için yarım saat bekletin tekrar şekillerin üzerinden giderek şekilleri iyice belirleyin. Üzerine yumurta sarısı, sıvı yağ ve yoğurt karışımı sürerek susam ve çörek otu atıp 200°fırında üzeri kızarana kadar servis yapın. Afiyet Olsun
  11. Bir şeyler atıştırmadan bütün gün aç kalmak bazı hastalıkları beraberinde getirmektedir. Sahur Yapmadan Oruç Tutmanın Zararları Nelerdir? Ramazan ayının olmazsa olmazları sahur ve iftar anlarıdır kuşkusuz. Ramazan da sahura kalkmadan oruç tutmak isteyen bir çok kişi oluyor. Fakat sahura kalkmamak sağlık açısından oldukça tehlikelidir. Çünkü bir şeyler atıştırmadan bütün gün aç kalmak bazı hastalıkları beraberinde getirmektedir. Yazımızda sahura kalkmadan oruç tutmanın zararlarını sizler için derledik. Kan şekerini düşürür. Tansiyonu etkilediğinden gün boyu halsizlik yaşanır. Kilo alımına sebep olur. Kas kaybına neden olmaktadır. Ani tansiyon yükselmeleri yaşanır. Bağışıklık sistemi zayıflar. Sıvı alınmadığından baş ağrısıyla birlikte baş dönmeleri yaşanır. Karaciğere ve mideye çok zararı dokunur. Metabolizma hızı düşebilir. Konsantrasyon bozukluğuna sebep olur
  12. Hükümetten yeni TOGG hamlesi 2022 yılının son çeyreğinde seri üretimle banttan inmesi planlanan yerli otomobil TOGG için Türkiye'de Çevre ve Şehircilik alanında düzenlemeler yapılacak. Türkiye'nin 2023 vizyonu doğrultusunda yaptığı yerli otomobil hamlesi dünyada elektrikli araçlar konusunda öncü bir girişim olarak dikkat çekerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan tarihi ekonomi reform paketinin takvimi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından duyuruldu. Buna göre, doğuştan elektrikli olan yerli otomobil TOGG için büyük önem arz eden, elektrikli araç şarj altyapısının 31 Aralık 2021 tarihi sonuna kadar hayata geçirileceğini açıklandı. Şarj istasyonları artacak Sabah'ın haberine göre; fosil yakıtın kullanımının dünyada ilerleyen yıllarda giderek düşmesi beklenirken, elektrikli araçların her alanda giderek yaygınlaşması bekleniyor. Bu konuda öncü ülkelerden olan ve geleceğe yatırım yapan Türkiye'de özellikle benzin istasyonlarının yıllar geçtikçe yerlerini elektrikli araç şarj istasyonlarına bırakması bekleniyor. 2 bakanlık eylemi üstlenecek Hazine ve Maliye Bakanlığı "Ekonomi Reform Takvimi"ne göre eylem, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda gerçekleşecek. Düzenleme için ilgili kurumlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Türk Standardları Enstitüsü olarak öne çıkarken, büyükşehir belediyelerinin toplu taşıma ve hizmet araçlarında elektrikli araçların kullanımının teşvik edileceği bildirildi. TOGG 2022 sonunda banttan inecek 2023 hedefleri içinde stratejik öneme sahip projelerden biri olarak değerlendirilen Türkiye'nin Otomobili projesi hedeflenen teknolojik dönüşümün öncülerinden biri olması bekleniyor. Elektrikli otomobiller için gerekli altyapıların tamamlanmasının ardından, TOGG'un ilk araçlarının Recıyor. Bununla beraber 2026 yılında araçların yerlilik oranının da yüzde 68 düzeyine yükselmesi amaçlanıyor. İmar planlarına da TOGG ayarı geliyor Yerli otomobil TOGG'un yakın zamanda hayatımıza girecek olması nedeniyle Türkiye'de Çevre ve Şehircilik alanında da düzenlemeler yapılacak
  13. Toyota, A segmentine yeni bir bakış açısı getirmesi beklenen “Aygo X prologue”un tasarım gösterimini sergiledi. Toyota’nın Avrupa’daki tasarım stüdyosu ED tarafından segmentin geleceğini şekillendirmek üzere tasarlanan “Aygo X prologue”, A segmenti kullanıcıları için daha cesur ve etkileyici bir tarzla dikkati çekecek. Günümüzün ihtiyaçlarına ve A segmenti kullanıcılarının beklentilerine göre şekillendirilen Aygo X prologue, “giriş seviyesi” olarak adlandırılan araçların da etkileyici bir tasarıma sahip olabileceğini kanıtlamayı amaçlıyor. Aygo X prologue, öne çıkan tasarımını çift renkli gövdeyle birleştirerek aracın her zaman harekete geçmeye hazır olduğunu vurgulayacak. Toyota, bu yeni tasarım vizyonuyla A segmentine nasıl renk katılabileceğini de gözler önüne sermeyi hedefliyor
  14. Yerli otomobil için kritik gelişme açıklandı Türkiye'nin yerli elektrikli otomobili TOGG için kritik olacak elektrikli araç şarj alt yapısının 2021 yılı sonuna kadar hayata geçirileceği açıklandı. Türkiye'nin 2023 vizyonu doğrultusunda yaptığı yerli otomobil hamlesi dünyada elektrikli araçlar konusunda öncü bir girişim olarak dikkat çekerken, Başkan Erdoğan tarafından açıklanan tarihi ekonomi reform paketinin takvimi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından duyuruldu. Buna göre, doğuştan elektrikli olan yerli otomobil TOGG için büyük önem arz eden, elektrikli araç şarj altyapısının 31 Aralık 2021 tarihi sonuna kadar hayata geçirileceğini açıklandı. Elektrikli araçların yaygınlaşması bekleniyor Fosil yakıtın kullanımının dünyada ilerleyen yıllarda giderek düşmesi beklenirken, elektrikli araçların her alanda giderek yaygınlaşması bekleniyor. Bu konuda öncü ülkelerden olan ve geleceğe yatırım yapan Türkiye'de özellikle benzin istasyonlarının yıllar geçtikçe yerlerini elektrikli araç şarj istasyonlarına bırakması bekleniyor. 2 bakanlığın sorumluluğunda olacak Hazine ve Maliye Bakanlığı "Ekonomi Reform Takvimi"ne göre eylem, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda gerçekleşecek. Düzenleme için ilgili kurumlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Türk Standardları Enstitüsü olarak öne çıkarken, büyükşehir belediyelerinin toplu taşıma ve hizmet araçlarında elektrikli araçların kullanımının teşvik edileceği bildirildi. İmar planlarına TOGG ayarı Yerli otomobil TOGG'un yakın zamanda hayatımıza girecek olması nedeniyle Türkiye'de Çevre ve Şehircilik alanında da düzenlemeler yapılacak. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, 3. Türkiye 2023 Zirvesi programına katılarak elektrikli yerli otomobil hakkında dikkat çeken açıklamalar yapmış, "Yerli otomobili elektrikli üretiyoruz. Bunun içinde elektrikli şarj istasyonlarına ihtiyacımız var. İmar planlarını da artık bu araçlara göre tasarlayacağız" demişti
  15. Fransa'nın Nantes kentindeki Arrahma Camisi kundaklandı. Nantes'ta kimliği henüz belirlenemeyen kişi ya da kişiler tarafından gerçekleştirilen kundaklama eylemi camide hasara yol açtı. Avrupa’daki artan ırkçı saldırılar Müslümanların tedirgin olmasına neden oluyor. Polisten yapılan açıklamada, yangının caminin kapısının önünde kartonlarla dolu konteynerlerin ateşe verilmesiyle çıktığı, bunun sonucu kapının yıkıldığı, caminin duvarlarında hasar oluştuğu belirtildi. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangının söndürüldüğü kaydedildi. Loire-Atlantique Valiliğinden yapılan açıklamada, olaya ilişkin soruşturma başlatıldığı bildirildi. Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, camideki yangına hızlı şekilde müdahalede bulunan itfaiye ekiplerine teşekkür ettiğini ve olaya ilişkin soruşturmanın sürdüğünü belirterek, "Loire-Atlantique'deki Müslümanlara tam desteğimi belirtiyorum." ifadesini kullandı. Fransa İslam Konseyinin (CFCM) Twitter hesabından yapılan açıklamada da camiye yönelik kundaklama eylemi kınandı. Açıklamada, eylemin "nefret içerdiği" ve "kabul edilemez" olduğu vurgulandı
  16. Sony ve Netflix anlaştı! Uncharted, Ghost of Tsushima gibi Sony oyunları, sinema gösterimlerimden hemen sonra Netflix'te yayınlanacak. Sizlerin görmek isteyeceği film hangisi?
  17. Seyahate çıkan kişilerin, imsak ve iftarları o anda bulundukları yere göre yapmaları gerekir. Uçakla seyahat eden oruçlu kişiler de uçuş esnasında uçağın üzerinde bulunduğu yere göre imsak ve iftar yapmalıdırlar. Ancak çok hızlı uçaklarla kıtalar arası yolculuk yapılması durumunda, imsak ile iftar arasında süre, anormal ölçüde kısa veya uzun olabilmektedir. Bu durumda, yolculuk yapacak kişi orucunu kazaya bırakabilir. Ancak oruca başlamış ise, bir takdir yaparak (mesela oruç tutmaya başladığı yerin akşam vaktinde) iftar edebilir.
  18. Tedavi amacıyla buruna damlatılan ilacın bir damlası, yaklaşık 0,06 cm3’tür. Bunun bir kısmı da burun çeperleri tarafından emilmekte, çok az bir kısmı mideye ulaşmaktadır. Bu da, mazmazadan (ağzı su ile çalkalamadan) sonra ağızda kalan rutubette olduğu gibi orucu bozacak düzeyde görülmemiştir. Kaldı ki bu işlem yeme içme yani gıdalanma anlamı da taşımamaktadır. Dolayısıyla burun damlası orucu bozmaz (DİYK 22. 09. 2005 tarihli karar).
  19. Marie Kondo, bilinen diğer adıyla Konmari, Japon düzenleme uzmanı ve yazardır. Yazar, düzenleme ve organize etme üzerine dört kitap yazmış ve milyonlarca satış gerçekleştirmiştir. New York Times’ın 1 numaralı en çok satan kitabı “Düzenlemenin Hayat Değiştiren Büyüsü”nde Marie, düzenlemeyi yepyeni bir düzeye taşıdı. Evinizi bir kez düzgün bir şekilde basitleştirip düzenlerseniz, bunu asla yapmak zorunda kalmayacağınızı öğretti. İşte yine Marie Kondo’nun, düzenleme tekniklerinden olan konmari katlama tekniklerini sizin için derledik. Düzenli çekmeceler ve dolaplar için aşağıdaki konmari katlama tekniklerini uygulamanız yeterli. Konmari Katlama Teknikleri Nelerdir? Tişört Katlama Teknikleri Tişört Katlama Teknikleri Tişörtünüzü düz bir şekilde önünüze serin. Sağ tarafı içe doğru katlayın. Sağ kolu yarıya kadar geriye katlayın. Sol tarafta aynısını tekrarlayın. Tişörtü, yaka ucu ve eteği arasında iki parmak boşluk bırakacak şekilde, ikiye katlayın. Ayakta durması için tekrar ikiye katlayın. Kazak Katlama Teknikleri Kazak Katlama Teknikleri Kazağınızı kollarını dışa doğru açarak düz bir şekilde yatırın. Sağ tarafı, içeriye doğru katlayın. Yakayı bir üçgen oluşturacak şekilde sağa ve aşağıya doğru katlayın. Sol tarafta da aynısını yapın. Sonunda bir dikdörtgen elde ettiğinizde ayakta durana dek yukarıdan aşağı doğru bir rulo gibi katlayın. Pantolon Katlama Teknikleri Pantolon Katlama Teknikleri Kotlarınızı düğmeler yukarı bakacak şekilde dümdüz yatırın. Sol bacağı sağ bacağın üstüne katlayın. Ağını içeri katlayın. Ayak bileklerinden ağına doğru bir kez katlayın. Ayak kısmına doğru, ayakta durana dek bir rulo gibi katlayın. Çorap Katlama Teknikleri Çorap Katlama Teknikleri Çorapları üst üste yerleştirin Ayak bileğinden parmaklara doğru katlamaya başlayın. Çorabı katlayınca ayakta durabilmesi için ikiye, sonra tekrar ikiye katlayın. İç Çamaşırı Katlama Teknikleri İç Çamaşır Katlama Teknikleri İç çamaşırı açın, düz bir şekilde önünüze koyun. Kenarları içe doğru katlayın, böylece bir dikdörtgen oluşsun. Dik durması için çamaşırı bel bandına doğru bir kez daha katlayın
  20. Saman Nezlesi, bahar aylarında ortaya çıkan Alerjik Rinit de denen bir nezle türüdür. Alerjik nedenli burunda oluşan bir iltihaplanmadır. Saman Nezlesi, bahar aylarında ortaya çıkan Alerjik Rinit de denen bir alerji türüdür. Alerjik nedenle burunda oluşan bir iltihaplanmadır. Bahar sezonunun açılmasıyla başlayan mevsimsel alerjiler genetik yatkınlıktan ve çevresel faktörlerden kaynaklanabiliyor. Mevsimsel bir alerji olan saman nezlesinde burunda akıntı ve tıkanıklık, gözlerde kaşıntı, sulanma, ve hapşırma atakları gibi belirtiler gözlenebiliyor. Saman nezlesinin en çok görüldüğü kişiler ailede genetik yatkınlığı olanlar ve 18 – 25 yaş arasındaki gençlerdir. Saman nezlesi hayat kalitenizi düşürebilecek bir alerji çeşididir. Alerji eğer akciğerlerde bulunuyorsa astım, gözde görülüyorsa alerjik konjonktivit, ciltte olursa egzama ya da kontak dermatit ve üst solunum yollarında gerçekleşiyorsa saman nezlesi (alerjik rinit) olarak adlandırılır. Saman Nezlesi ile uyku problemleri, sinüzit, kulak enfeksiyonu ve astım belirtilerinin kötüleşmesi gibi komplikasyonlar görülebilir. Saman Nezlesi Saman Nezlesinin Belirtileri Burunda akıntı ve tıkanıklık görülmesi. Hapşırma atakları geçirmek. Öksürük krizleri geçirmek. Geniz akıntısı oluşması. Göz altlarının şişmesi. Gırtlakta kaşıntı oluşması. Saman Nezlesinin Tetikleyicileri Nelerdir? Saman nezlesini genelde bahar aylarında görülen polenler tetikler Hayvanlardan gelen tüyler, evdeki oluşan toz Mantar ve küf oluşumu Kullanılan ilaçlar. Atopik dermatit öyküleri. Evde sigara içilmesi. Hava kirliliğine maruz kalmak
  21. Sosyal medyada, sıcak su buharına tutulan maskelerden kurtçuklar çıktığı iddialarına uzmanlar tepki gösterdi. Dr. Aytaç Karadağ, "Aslında bu tür asparagas haberler halkımız tarafından da bol miktarda teyit ediliyor veya kabul görüyor. Bu aslında maskeyi takmak istemeyen insanlar için bir bahane teşkil ediyor" diyerek, maske kullanılmamasını cinayet olarak gördüğünü belirtti Sosyal medyada birkaç gündür, sıcak su buharına tutulan maskelerden kurtçuklar çıktığı iddia edilerek, konuyla ilgili yapılan deneylerin videoları paylaşılıyor. DHA'nın haberine göre işin aslı, cerrahi maske dediğimiz 'meltblown' maskelerin içinde polimer yani plastik bulunuyor. DEFORME OLDUĞU ANDA... Mikro boydaki plastik parçaları ısıya maruz kalınca deforme oluyor. Deforme olduğu anda ise kurtçuğa benzer bir görünüme sahip oluyor ve hareket ediyor halde oluyor. Dahiliye uzmanı Dr. Aytaç Karadağ, sosyal medyadaki görüntülerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Dr. Karadağ, su ısıtıcısı üzerine koyduğu iki ayrı cerrahi maskede bu oluşumları gösterdi. Karadağ, ortaya çıkan küçük polimer parçalarını ise tek tek gözler önüne serdi. Dahiliye uzmanı Dr. Aytaç Karadağ, "Aslında bu bir biyokimyasal süreç, normalde bu cerrahi maskelerde yüksek ısıyla birlikte hidrostatik bir basınç yükleniyor. Bu basınçla birlikte de maskenin içinde polimer liflerin şeffaf olanlarını göremiyoruz ama farklı tip olanları çok rahatlıkla görebiliyoruz. Nanorobot dediğimiz aslında bu kıvrıl yaşam değil, lif parçacıkları oluyor. Bu bütün maskelerde olabiliyor, özellikle Sağlık Bakanlığı'nın önerdiği 'meltblown' dediğimiz cerrahi maskelerde daha fazla oluyor. Pamuksu lifli olan maskelerde oluşmuyor ama normalde polimer liflerle birlikte olan yeni teknolojili, koruyuculuğu fazla olan maskelerde sıcak hava baloncuklarıyla birlikte hidrostatik bir yük yükleniyor ve buna bağlı olarak da bu polimer lifler açığa çıkıyor. Kesinlikle yüksek ısıda su buharıyla oluyor, bizim nefesimizle bu su buharı oluşmuyor. Normal hayatta, gündelik hayattaki kullanımımızda bu liflerin oluşması mümkün değil. Zaten bunlar normal bildiğimiz polimer lifleri. Herhangi bir ipliksi çıkıntılar, farklı renkte gözüktüğü için nano robotlara benzetiliyor, robotla alakası yok. Biyolojik bir canlıdan da bahsetmiyoruz" dedi. "MASKENİN TAKILMAMASINI BEN CİNAYET OLARAK GÖRÜYORUM" Dr. Karadağ, "Aslında bu tür asparagas haberler halkımız tarafından da bol miktarda teyit ediliyor veya kabul görüyor. Bu aslında maskeyi takmak istemeyen insanlar için bir bahane teşkil ediyor. Ama maskeyi takmamakla sadece kendimiz değil, çok sevdiğimiz anne, babalarımızı, yavrularımızı da riske ediyoruz. Biz maskeyi takmayarak belki taşıyıcı olabiliriz ama eve getirdiğimiz o mikro organizmalar, virüsler çok sevdiğimiz annemizin, babamızın kaybına sebebiyet verebilir. Şu anda salgının 13. ayındayız, bu süreç içinde en ağır vakaların seyrettiği, salgının pik yaptığı evredeyiz. Bu açıdan aslında maskenin takılmamasını ben cinayet olarak görüyorum" diye konuştu.
  22. İnsanlık tarihinin ilk doktorları şamanlar. İlk çağlardan beri toplumda önemli bir yere sahip olan şamanların ayinlerinin izleri günümüze kadar ulaşmıştır. Son dönemlerde ise şamanlar ile ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki şamanlar, gerçekten fizik tedavi usullerini öğrenmişlerdir. Bu teknikleri kullanarak insanları tedavi ettikleri de anlaşılmıştır. İşte şamanların kullandığı ilginç tedavi yöntemleri. Kadim bir bilgelik olarak korunmuş olan şamanlık, tartışmasız tarihin ilk şifacılarıdır. Şamanlar toplumsal açıdan kendini kabul ettirmiş, öteki dünyayla iletişim kurabilen kişilerdir. İlk şifacılar, şamanlar Şamanların tedavi yöntemlerinde ışık, varlığının desteği ile iyileşme gerçekleşir. Bu tedaviye de Jera şifası ve Jera ruhu denmektedir. Güçlü bir şifa tekniği olan bu yöntem, yüksek boyuttan gelen ve doğanın güçlerini barındıran bir enerji olduğuna inanılır. Fiziksel rahatsızlıklar üzerinde güçlü bir tedavi yöntemi olan Jera, DNA boyutunda çalışır ve aynı zamanda bağışıklık sistemini de güçlendirir. Ruhsal, zihinsel, duygusal ve fiziksel olarak da iyileştirir. Yaklaşık 45 dakika süren bu tedavi yöntemi, karanlık enerjiyi, birikmiş toksinleri ve zehirleri temizler, çakralar dengelenir, bağışıklık sistemini güçlendirir. Akapunktur ile Göğüs Hastalıklarını Tedavi Etme Asıl amaçları ruhu tedavi etmek olan şamanlar, bu güçlerini ise ruhları çağırıp kullanarak ya da kendi ruhlarını öteki dünyaya göndererek sağlarlar. Aynı zamanda şamanlar, bitkiler, masaj veya akupunktur gibi fiziksel tedavi yöntemleri ile hastalıkları iyileştirmişlerdir. Ruhlarla iletişim için savul, kopuz, kamçı, su… Tedavilerinde farklı malzemeler kullanmayı uygun gören şamanlar, tedavi ederken onlara yardımcı olan ruhları çağırmak içinde şu malzemeleri kullanırlarmış; davul, kopuz, kamçı, su gibi. Bu süreçte üç temel unsur vardır ve bunlar şaman, hasta ve seyircilerdir. Burada seyirciler, şamanların toplumsal görevini yerine getirdiğinin işaretidir. Böylece tedavi sonunda topluluk bir araya gelir ve hastanın iyileştiği ilan edilir. Sonrasında mutlaka müzik ile dans yapılır. Çünkü bu iyileştirmenin önemli bir parçasıdır. Şamanlar – Ateşle Tedavi Korkutma Ritüeli Şamanların kullandığı bir diğer yöntem ise korkutma yöntemidir. Burada temel amaç kötü ruhu bedenden uzaklaştırmaktır. Şamanın tedavi etme sırasında gerçekleşen titreme ile sarsılma, dans etme, ateşle iyileştirme gibi yöntemleri vardır. Aynı zamanda, bedene kötü ruh girmişse, bu ruhu başka bir şeye gönderme gibi yöntemler kullandığı da bilinmektedir. Kurban Verme Ritüeli Çok sık kullanılan diğer yöntem ise kötü ruhlardan kurtulmak için kurban vermektir. Bu kurban verme ritüelinde at en önemli kurbanlardandır. Kurban edilen atların renklerine göre, iyi geldiği hastalıklar da değişmektedir. Gök at baş hastalıklarına, boz at karın ve göğüs hastalıklarına, doru at vereme, sarımtırak atlar da romatizma için kurban edilmektedir. Bir diğer kurban yöntemi ise kansız kurban ritüelidir. Bu yöntem ise şöyledir: Toplumun kendine kutsal saydığı, süt, kımız, yağ, buğday, darı, şarap, para (hepsine saçı denilmektedir) gibi ürünleri ağaçlara ya da şaman davuluna bağlarlar. Bu ve bunlar gibi törenler kansız kurbanlar olarak kabul edilmektedir. Evlenme töreninde saçı olarak para, buğday, darı saçmak gibi adetler günümüzde hala devam etmektedir
  23. Mersin’de Cennet ve Cehennem obruklarından sonra Aşağı Dünya Obruğu keşfedildi. Bu muazzam obrukta yerleşim kalıntıları bulundu. Obruğun içerisinde insan yapımı mağaralar keşfedildi. Mersin’in Silifke ilçesinde yer alan Aşağı Dünya Obruğu’nun 400 m batısında Akhayat harabeleri bulunur. Bu nedenle Akhayat ile obruğun birbirleriyle ilişkili oldukları düşünülmektedir. Aşağı Dünya Obruğu (Akhayat Obruğu) Mersin Silifke ilçesi hala keşfedilmeyi bekleyen, saklı medeniyetlere ev sahipliği yapıyor. Silifke ilçesi, doğa harikası yapıları ve obrukları ile tüm dikkatleri üzerine çekiyor. Mersin Silifke ilçesinin 19 km kuzeyinde yerleşim kalıntılarının olduğu Aşağı Dünya Obruğu. Bu obruk, 70 m derinliğinde ve 100m-150m genişliğindedir. Yerli ve yabancı tüm turistlerin ilgisini çeken Aşağı Dünya Obruğu, içinde ve çevresinde bulundurduğu yapılar ile kendisine hayran bıraktırıyor. Aynı ilçede yer alan Cennet ve Cehennem obruklarından sonra adeta arafta kalmış gibi olan Aşağı Dünya Obruğu, mutlaka gezilip görülmesi yerlerdendir. Aynı zamanda Akhayat harabelerinde küçük boyutlarda, kaya çıkıntısı üzerinde zeytinyağı üretim değirmeni bulunmuştur. Bu da gösteriyor ki bu bölgelerde geçmiş yıllarda yaşam vardı. Bu nedenle bu bölge 1993’te 1. derece doğal ve arkeolojik sit alanı ilan edilmiştir. Aşağı Dünya Obruğu’nu Online Gezmek İçin Tıklayınız.
  24. Bolluk, bereket ve şifa getirdiğine inanılan Nisan yağmurlarını toplama, yüzyıllardır devam etmekte olan özel bir gelenektir. Bolluk, bereket ve şifa getirdiğine inanılan Nisan yağmurlarını toplama geleneği, Selçuklu döneminden beri sürekli olarak uygulanmaktadır. Günümüzde Anadolu’da hala devam eden bu gelenek, yeryüzüne inen zemzem olarak da anılmaktadır. Bilimsel olarak da gerçekliği bulunan Nisan yağmurları hakkında uzmanlar; Nisan yağmurlarıyla birlikte taşınan maddelerin yer yüzüne düştüğünü, bu yağmurları içme ve kullanma sırasında taşıdığı özellikleri sebebiyle yarar sağladığını, cilde ve saça etkileri olduğunu belirtmişlerdir. Nisan Yağmurlarını Toplama Geleneği Rumi takvimine göre Nisan ayında başlayan yağmurlara özel bir gelenektir. Ancak Rumi ve Miladı takvim arasında 13 gün fark olduğu için Miladi takvime göre; 13 Nisan’dan 13 Mayıs’a kadar yağmur sularının temiz kaplarda toplanarak biriktirilmesi daha sonra kullanılmasıdır. Öyle ki Mevlevilikte, Nisan yağmurları her dergahta toplatılır ve dualar okutularak dergahın zemzemi olarak dağıtılırmış. Bugün Mevlana Müzesi’nde sergilenen Nisan tasının yüzyıllardır Anadolu’da var olan Nisan yağmurlarına verilen önemin göstergesidir. Nisan yağmurları sırasında, havadaki bulunan yararlı zerrecikler yağışla birlikte yeryüzüne düşerler. Bu yağan yağmurlar, vücuda zindelik ve enerji kazandıran kullanılabilir demir maddesi içermektedirler. Nisan yağmurlarıyla, kış boyunca en alt seviyeye inen vücudun demir miktarı, en doğal yoldan geri kazanılabilmektedir. Mevlana Müzesi – Nisan Tası Nisan Yağmurlarını Nasıl Toplanır? Miladi takvime göre; 13 Nisan 13 Mayıs tarihleri arasında, yüksek noktalara koyulacak olan taslara ve derin kaplara yağan yağmurlar toplanmaktadır. Toplanan bu yağmurlarla; saçlar ıslatılır, yemekler yapılır, içilir, yoğurt mayalanır. Böylece yağmurun içerisinde bulunan her türlü faydalarından yarar sağlanmaktadır. Ancak burada bilinmesi gereken önemli bir husus vardır ki o da; geçmiş çağlarda ki hava kirliliği ile şimdiki hava kirliliği aynı oranda değildir. Nisan yağmurlarının da havadaki tüm organizmaları toplayıp yağdığını unutmamak gerekir. Geçmişte temiz olarak yağan yağmurlar artık günümüzde yaşadığımız hava kirliliği sebebiyle o kadar da temiz yağmamaktadır. Bu nedenle mümkünse hava kirliliğinin daha az olduğu bölgelerde yağmurların toplanılması daha iyi olacaktır. Nisan Yağmurlarının Bereketi ve Faydaları Ekinlere bereket sağlar Şifa kaynağıdır Ruhani bunalımlara iyi gelir Nisan ayının ilk yağmurunu içen kişilerin başları ağrımaz Hastaları iyileştirir Maddi bereket sağlar Bitkilere ilaç olarak serpilmektedir Göz ağrılarına iyi gelir
  25. Türk Kahvesi Hem geleneksel içeceklerimiz arasında yer alan hem de kokusu ve pişirilme tarzıyla herkesi kendine aşık eden Türk kahvesi hakkında ki bu bilgileri biliyor musunuz? Tüm dünyaya nam salmış olan Tük kahvesinin insan sağlığına birçok faydası bulunmaktadır. Faydaları anlatmak ile bitmeyen ve lezzetiyle çok konuşulan Türk kahvesi hakkında her şeyi biliyor musunuz? Yani 1 fincana 40 yıl hatır biçen Türk kahvesini bu kadar özel kılan nedir? 1. Türk Kahvesi UNESCO koruması altındadır! Türk kahvesi UNESCO’nun maddi olmayan Kültür Miras listesinde yer almaktadır. 2. Türk Kahvesi Türkiye’de Yetişmemektedir Türk kahvesi ismiyle biliniyor fakat, yapılan araştırmalar kahvenin ilk olarak Yemen’den geldiğini göstermektedir. 3. Adı Neden Türk Kahvesi? Türk kahvesi, Türkler tarafından bulunan yeni bir hazırlama metodu ile servis edilmeye başlanmıştır. Kahve, güğüm ve cezvelerde pişirilerek Türk kahvesi adını almıştır. 4. Türk Kahvesinin Sağlığa Birçok Faydası Vardır! Gün içerisinde tüketilen iki fincan kahvenin kolon ve bağırsak kanseri riskini %25 oranında, safra kesesinde taş riskini de %45 oranında azalttığı araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bunun yanında kahvenin içerdiği kafein maddesi, sinir sistemini uyararak zihinsel aktiviteyi güçlendirmektedir. Böylelikle uyuşukluk hissini gidererek zinde ve uyanık kalmayı sağlamaktadır. Aynı zamanda Tük kahvesinin cilde birçok faydaları vardır. Türk kahvesi maskesiyle sağlıklı ve doğal bir cilde sahip olmak mümkün
×
×
  • Create New...

Önemli bilgi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için Gizlilik poliçesini inceleyebilirsiniz.