Jump to content
NetObur

Feneroin

Yönetici
  • İçerik sayısı

    1042
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    12

Everything posted by Feneroin

  1. Diğer kişilerle aranda güvenli bir mesafe bırakamayacağın zamanlarda ağzını ve burnunu bir maskeyle kapat Başkalarıyla aranda güvenli bir mesafe bırak Yerel yönetiminin evde kalmayla ilgili talimatlarına kulak ver Öksürürken veya hapşırırken ağzını dirseğinle ya da mendille kapat Ellerini sık sık temizle ve evdeki sık dokunulan yüzeyleri dezenfekte et Gözlerine, burnuna ve/veya ağzına dokunma
  2. iQOO’nun yakında çıkacak 7 serisi telefonu, 'Legend' BMW’nin M Motorsport markasına sahip olacağını doğruladı. İQOO 7 Legend, BMW’nin "Büyüleyici Yenilikle Buluşuyor" sloganıyla kazınmış üç renkli yarış şeritlerine sahip olacak. Aşağıdaki görüntü, iQOO'nun bugünkü telefon duyurusunda onaylanan BMW M markasına sahiptir. Ortaklık 2020 yılında DTM yarışına sponsor olarak IQOO ile katılan bir BMW M4 DTM (Deutsche Tourenwagen Masters) ile başladı. Bir başka sponsorlu IQOO aracı, Haziran ayında 2021 24H Nürburgring yarışına katılacak. İQOO 7, FHD + ekran çözünürlüğü ve değişken 120Hz yenileme hızına sahip 6,62 inç AMOLED ekrana sahiptir. HDR10 +, ortalanmış delikli selfie kamerası ve ekran içi parmak izi tarayıcısı standart olarak geliyor. İQOO 7, Snapdragon 870 tarafından desteklenirken, 7 Legend'in Snapdragon 888 ile gelmesi bekleniyor. Cihaz Çin'de 120W şarjla sunulsa da, Hindistan için varyant başlığı 4.000 mAh pil için (muhtemelen) 66W ile sınırlı olacak. Bu arada, üçlü kamera birleşimi, bir 13MP ultra geniş kamera ve bir 13MP telefoto ünitesi ile birleştirilmiş 48MP ana kameradan oluşur. İQOO 7 ve 7 Legend'in fiyatlandırması henüz kesin değil, ancak iQOO 7'nin başlangıç fiyatı 40.000 INR'nin altında olacak. iQOO, 26 Nisan'da akıllı telefon serisinin Hindistan lansmanını duyuracak.
  3. Rize'ye özgü yöresel bir tatlı olan Pepeçura, en güzel ve tam ölçülü tarifini sizler için derledik. Pepeçura, Karadeniz yöresine özellikle Rize’ye özgü bir tatlıdır. Herkesin mutlaka tatması gereken Pepeçurayı, herkesin evinde yapabilmesi için en güzel ve tam ölçülü tarifini sizler için derledik. Pepeçura Nasıl Yapılır? Malzemeler; 1 kg. siyah üzüm 3 su bardağı su 1 su bardağı şeker 4 yemek kaşığı nişasta 1/2 çay bardağı mısır unu Hazırlanışı; Öncelikle üzümlerinizi iyice yıkayıp, saplarından ayıklayın ve tencerenin içerisine yerleştirin. Üzerine su ve şeker ilave ederek kısık ateşte pişmeye bırakın. Üzümler iyice suyunu bırakıp, eriyene kadar pişirin. Üzümler piştikten sonra büyükçe bir süzgeçten geçirin. Ezilmemiş olan üzümleri tahta kaşık yardımıyla iyice ezin. Elde ettiğiniz üzümlü şekerli karışımın yaklaşık 2 su bardağı kadarını tencerenin içerisine alın. Bir çırpma teli yardımıyla içerisine nişastayı, ardından mısır unu karıştıra karıştıra yedirin. Geriye kalan suyu kepçe yardımıyla azar azar ilave edin ve karıştırmaya devam edin. Dilediğiniz kıvama geldiğinde kaselere doldurun ancak servis kaselerinin içinde bir süre ılımasını bekleyin. Ilıdıktan sonra buzdolabına kaldırın ve iyice soğumalarını sağlayın. Soğuyup, kıvamı iyice oturan tatlılarınızı süsleyerek servis edebilirsiniz. Not: İsterseniz tatlınızı tamamen mısır unu kullanarak da hazırlayabilirsiniz. Afiyet Olsun
  4. Redmi markası, lansman tarihi de dahil olmak üzere yeni oyun telefonu hakkında daha fazla ayrıntı açıkladı. Telefon 27 Nisan'da gelecek ve Redmi K40 ailesinin bir parçası olacak. Kamera tasarımı farklı - Redmi iki büyük lens fikrine sadık kalacak, ancak ortada boş bir daire olmadan üçüncü bir büyük kameraya sahip olacak. Kameraların etrafında ise, Oyun Modu etkinleştirildiğinde yanan bir LED halka olacak. Diğer özellikleri ise 27 Nisan'da öğrenebileceğiz
  5. Genelde ıslak bırakılan ve yeterince kurutulmayan saçlarda görülen bir durumdur. Peki saç nezlesi nedir gelin birlikte öğrenelim... Hemen hemen her insan kış aylarında nezle yakalanır. Peki saçlarımızın da nezle olabileceğini biliyor musunuz? Saçta nezle mi olurmuş dediğiniz duyar gibiyim. Evet, yanlış duymadınız saç nezlesi hemen hemen her kadının yaşadığı bir durumdur. Genelde ıslak bırakılan ve yeterince kurutulmayan saçlarda görülen bir durumdur. Peki saç nezlesi nedir gelin birlikte öğrenelim… Saç Nezlesi Nedir? Saç hastalığı olan saç nezlesi, duş ve deniz sonrası saçları yeterince kurutmamaktan kaynaklanmaktadır. Genelde kadınların yaşadığı bir sorundur. İğne batması, yanma ve kaşıntı gibi ağrıların görüldüğü saç derisinin hava almasının engellenmesi ve saçların sıkı toplanması saç nezlesine sebep olmaktadır. Bunun sonucunda saçlarda dökülmeler ve köklerinde kopmalar görülebilmektedir. Saçları uzun olan kadınların özellikle kurutma konusuna dikkat etmesi gerekmektedir. Saç nezlesine neden olan bir diğer faktör ise fön çekilmesi, jole ve çeşitli saç kozmetik ürünlerinin kullanılması saç derisini rahatsız etmekte ve saç nezlesine sebep olmaktadır. Saç Nezlesi İki Şekilde Açıklanmıştır: Bunlardan ilki kıl foliküllerini sinir sistemine bağlayan sinirlerin folikül üzerinde kıl olmayınca beyne acı mesajı göndermesidir. Bu ağrı vücuttan kesilen bir organda hissedilen ağrı gibidir. İkincisi ise saç nezlesine yakalanan kişilerin saç derilerinin çok hassas olmasıdır. Uzun saçların uzun süre tolu kalması ve hava almaması bu hassasiyeti yükseltmektedir
  6. Yerli otomobil TOGG'a büyük ödül: Türkiye'de bir ilk oldu Türkiye'nin yerli otomobili TOGG dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinden iF Design Awards 2021'de büyük bir ödüle layık görüldü. TOGG, Türkiye'den mobilite alanında ödül kazanan ilk marka oldu. TOGG'un resmi hesabından konuya ilişkin paylaşım geldi. TOGG'un resmi hesabından, "TOGG ve Pininfarina tasarım ekipleri tarafından 150 bin saatlik bir çalışma ve Murat Günak'ın yönlendirmesi ile tasarlanan, 27 AB ülkesi ile Çin, Japonya ve Rusya'da tescillediğimiz TOGG C-SUV, "Profesyonel Konsept" kategorisinde ödüle layık görüldü." açıklaması yapıldı. Uluslararası alanda tasarım mükemmelliği simgesi olarak bilinen ve 1954'ten bu yana verilen iF Tasarım Ödülleri'nde bu yıl 52 ülkeden 10 bine yakın ürün ve proje yarıştı. 21 ülkeden 98 bağımsız jüri üyesi, dünyanın en iyi tasarımlarını belirlemek için kapsamlı bir değerlendirme yaptı.
  7. Hace Ahmed Yesevi, Türk halk sufilik geleneğinin kurucusu ve Türklerin manevi hayatına asırlarca hükmeden kişidir. Türk halk sufilik geleneğinin kurucusu ve Türklerin manevi hayatına asırlarca hükmeden Hace Ahmed Yesevi. Hakkında çok fazla bilgi bulunmayan Ahmed Yesevi’nin, hayatı hakkında net bir bilgiye ulaşılamasa da; onunla ilgili tarihî kaynaklardan ve menâkıbnâmelerden elde edilecek bilgiler, şahsiyeti hakkında bir fikir vermektedir. Hâce Ahmed Yesevi Adı Ahmet bin İbrahim bin İlyas Yesevi olan Ahmed Yesevi; Piri Sultan, Hoca Ahmet, Kul Hace Ahmet diye de anılmaktadır. Babası Hace İbrahim´in soyu, Hz. Alinin oğlu Muhammet bin Hanefi´ye dayanmaktadır. Kendisi batı Türkistan’daki Çimkent şehrinin Karasu üzerindeki Sayram kasabasında dünyaya gelmiştir. Tam olarak doğum tarihi bilinmese de, XI. yüzyılın ikinci yarısında dünyaya geldiği bilinmektedir. Çok küçük yaşta iken önce babasını daha sonra annesini kaybettiği bilinen Ahmet Yesevi; kız kardeşini de alıp Yesi şehrine gitmiş ve oraya yerleşmiştir. Eğitimine Yesi şehrinde başlayan Ahmed Yesevi, bundan dolayı YESEVİ nisbetiyle şöhret bulduğu bilinmektedir. Eğitimi sırasında, yaşının küçük olmasına rağmen gösterdiği ilim ve irfan ile herkesin dikkatini çekmeyi başarmıştır. Rivayetlere göre yedi yaşında Hızır’ın delâletine nâil olmuştur ve Yesi’de Arslan Baba’ya giderek ondan feyiz almaya başlamıştır. Uzun bir müddet Arslan Baba’nın yanında kalan Ahmed Yesevi, hocasının vefatından sonra İslâm merkezlerinden biri olan Buhara’ya gitmiş ve oraya yerleşmiştir. Buhara’da Ehli Sünnet alimlerinden Yusuf Hamedaniye bağlanarak onun irşad ve terbiyesi altına girmiştir. Burada insanlara doğru yolu göstermek için hocasından icazet almıştır. Yusuf Hamedaniye vefatından uzun müddet sonra, 1160 yılında posta oturan Ahmed Yesevi; sonrasında şeyhinin ona vermiş olduğu bir işaret üzerine makamını Şeyh Abdülhâliḳ-ı Gucdüvânî’ye bırakmıştır. Makamından ayrıldıktan sonra Yesi’ye dönen Ahmed Yesevi burada talebe yetiştirmeye başlamıştır. Kısa zamanda şöhreti Maveraünnehir, Horasan ve Harzem dolaylarına kadar yayılmıştır ve zamanının en büyük ve üstün evliyalarından olmuştur. Rivayete göre; artık 63 yaşına gelen Ahmed Yesevi, tekkesinde bir çilehâne hazırlatmıştır ve vefatına kadar burada ibadet etmiştir. Orada ne kadar kaldığı tam olarak bilinmese de vefatına kadar kaldığı bilinmektedir. Ahmed Yeseviye Hâce denilmesinin sebebi ise; Sayram’da İmam Muhammed b. Ali neslinden gelenlere hâce denildiğinden dolayı onlara bağlı olanlara da aynı isim verilmiştir. Anadolunun Müslüman Türklere yurt olması… Yesi’de tekkesinde yetiştirdiği talebelerin her birini ayrı bir memlekete gönderen Hâce Ahmed Yesevi; İslamiyetin doğru olarak öğretilip yayılmasını sağlamıştır. Gönderdiği talebelerden bir kısmını da Anadolu’ya göndermiştir. Böylece Ahmed Yesevi, Anadoluda tanınmıştır ve Anadolunun Müslüman Türklere yurt olması, onun manevi işaretiyle hazırlanmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen Ahmed Yesevi, aynı zamanda çok iyi ve çok sade bir Türkçe ile yazdığı eğitici sözleri, Türkistan Türkleri üzerinde büyük izler bırakmıştır. Bu sözlerde Ahmed Yesevi, şeriat erkanını ve tarikat adaplarını anlatmıştır. Aynı zamanda bir tarikat olan Yesevi ocağının, en önemli ve büyük tarikatları ise; Nakşilik ve Bektaşiliktir. Ahmed yesevi, tekke edebiyatının ilk temsilcisidir. Bundan dolayı Anadolu da ki Türk edebiyatının oluşmasına ve gelişmesine zemin hazırlamıştır. Aynı zamanda Yunus Emre gibi büyük şairlerin yetişmesine de sebep olmuştur. Ahmed Yesevi’nin Hikmet Adlı Şiirleri Hoca Ahmet Yesevi’nin hikmet adlı şiirlerinin toplandığı kitap ise Divan-ı Hikmet‘tir. Tasavvuf edebiyatının en önemli eserlerinden olan bu kitap; çok küçük yaşlarında dönemin büyük alimlerinden dersler gören Ahmet Yesevi’nin, gördüğü bu dersler doğrultusunda söylediği hikmetlerinin toplandığı bir kitaptır. Divan-ı Hikmet’in ana gayesi henüz İslamiyet’i kabul etmemiş veya daha yeni İslam’a girmiş olan Türkler’e İslam’ın esaslarını, tasavvufun inceliklerini, şeriat ahkamını ve Ehl-i sünnet akidesini öğretmek istemesidir. Divan-ı Hikmet’in 145. Hikmet’i de Ahmet Yesevi’nin İslam’ı öğretme çabasını kanıtlar niteliktedir
  8. Hiç merak ettiniz mi? Pasaport olmadan önce insanlar nasıl seyahat ediyorlardı ya da pasaportu ilk kim bulmuştur? Fransızca kökenli olan pasaport kelimesi; passe ‘geç’ ve port “liman” sözcüklerinin birleşiminden türemiştir. Günümüzde seyahat izin belgesi olarak kullanılan pasaportun tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Peki pasaport kullanımı nasıl ortaya çıkmıştır? İlk olarak hangi ülke kullanmıştır? Tarih kaynaklarında anlatılan bilgilere göre; ilk seyahat izin belgesi İran’lı Kral Artaxerxes tarafından kullanılmıştır. Kendisine hizmet eden adamlarından Nehemya’nın Filistin’e güvenli bir şekilde gidebilmesi için imzalı bir belge vermiştir. Nehemya’nın Filistin’e giderken ilerleyeceği yolda diğer ülke yöneticilerinden zarar görmemek için Kral’dan aldığı imzalı belge, ilk pasaport olarak tarihe geçmiştir. Kral Artaxerxes’in verdiği belgede, yolcu için güvenli bir geçiş ve koruma istenen bir yazı bulunmaktadır. Bu olaydan sonra belge imzalayıp seyahate çıkma olayı duyulmaya başlamıştır. O dönemde Fransa Kralı XIV. Louis de izin belgesini benimsemiştir ve sıkça kullanmıştır. Seyahat belgesi kullanımı onunla birlikte popülerlik kazanmıştır. Öyle ki Kral XIV. Louis’in 72 yıllık hükümdarlığı döneminde neredeyse tüm Avrupa ülkelerine izin belgelerinin verilmesi için gerekli sistemleri kurmuştur. Böylece, vatandaşları ziyaret etmek istedikleri ülkelerden de vize alabilmeleri için gerekli olan, günümüz sisteminin temelleri atılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu’nda Pasaport Kullanımı Osmanlı tarihinde ise ilk pasaport kullanımı; II. Mahmut döneminde 1808’li yıllarda yurt dışı gezileri için kullanılmıştır. II. Mahmut dönemine kadar halk, gidecekleri ülkelerden o ülkeye ait pasaport alırdı. Türk Elçileri de bu uygulamaya tabii tutulurdu. Bu durum Osmanlı açısından küçük düşürücü olduğunu düşünen II. Mahmut; seyahat konusunda düzenlemeler yaparak 3 farklı pasaport uygulaması getirmiştir. Bu 3 farklı pasaport ise şunlardır; Osmanlı tebaa ( İslam olan halk), Raeya (Hristiyan olan halk ) Sefir gidecekler için de Hariciye Nazırlığın’dan (Dışişleri Bakanlığı) pasaport verilmesi zorunluluğunu getirmiştir. Yurtdışına çıkacak olan Osmanlı vatandaşlarına 1838 tarihinden itibaren, Dış İşleri Bakanlığı tarafından Avrupa’daki kurallara uygun şekilde pasaport verilmeye başlanmıştır
  9. Binbir derde deva olan hurmanın faydaları saymakla bitmiyor! Ramazan geldi. İftar sofraları kuruldu. Hurma her zamanki yerine iftar sofrasında aldı. Peki çok severek yediğimiz hurmanın faydalarını biliyor muyuz? Kırmızı etin iki katı enerji verir 100 gr yağsız kırmızı et yaklaşık 150 kalori, 100 gr hamsi 108 kalori, 100 gr palamut 160 kaloridir. 100 gr hurma ise yaklaşık 300 kaloridir. Görüldüğü gibi hurma, aynı miktardaki kırmızı etin 2 katı, balık etinin 2-3 katı kadar enerji vermektedir. Bu haliyle hurma tam bir enerji deposudur ve ağır işlerde çalışan, yorgunluk, halsizlik hisseden kişiler için oldukça faydalıdır. Vitamin hapı yerine hurma Hurma, özellikle son zamanlarda yaygınlaşan vitamin ve enerji takviyesi yapay suplemanların (vitamin ve mineral takviyesi ilaçlar) doğal halidir. Dolayısıyla supleman takviyesi yerine hurma yemek çok daha sağlıklıdır. Gebelikte annenin bebeği ve kendisi için vitamin ve mineral ihtiyacı artmakta ve gebelerin yüzde 90’ı supleman takviyesi kullanmaktadır. Oysa hurma ayrı ayrı kullanılan yapay suplemanların hepsinin içerdiği vitamin ve mineralleri doğal yoldan karşılayabilmektedir. Doğal demir ilacı Yoğun demir oranıyla anemi (kansızlık) hastalığını tedavi eden doğal bir demir ilacıdır. 5 adet hurma, bir kadının günlük demir ihtiyacının yüzde 11’ini karşılayabilir. Özellikle anne karnındaki bebeğin “nöral tüp defekti”ne karşı korunması için yeterli miktarda olması gereken folik asit (folat) vitamini hurmada bolca bulunmaktadır. Sütü az anneler hurma yemeli Oksitosin, doğumda kas kasılmasını uyaran bir hormondur. Modern tıpta doğumu kolaylaştırıcı ilaç olarak kullanılır. Hurmada bolca oksitosin bulunur ve bu hormon doğumdan sonra süt salınımını da uyardığından emziren annelerin süt salgısını arttırmaları için hurma yemeleri son derece uygundur. Hurma diğer meyvelere oranla yoğun miktarda lif içerir. Lif, sindirim sisteminin sağlığı için en önemli besin maddelerindendir. Lifli besinler bağırsakların artık maddelerden arınmasını, bağırsak hücrelerinin kanserden korunmasını, hazmın kolaylaşmasını sağlar. 100 gr (5-6 adet) hurma günlük lif ihtiyacının yüzde 30’unu tek başına karşılayabilmektedir. Kalp krizine karşı korur Araştırmalar, sinirleri güçlendiren B6 vitamini ve magnezyum mineralinin hurmada yüksek miktarda bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. B6, sinir vitamini olarak adlandırılır. Vücutta magnezyum minerali ile birlikte çalışır ve kasların çalışmasında önemli rol oynar. Bu sayede kalp krizine karşı koruyucudur. Kanserden korur Araştırmalar, sinirleri güçlendiren B6 vitamini ve magnezyum mineralinin hurmada yüksek miktarda bulunduğunu ortaya çıkarmıştır. B6, sinir vitamini olarak adlandırılır. Vücutta magnezyum minerali ile birlikte çalışır ve kasların çalışmasında önemli rol oynar. Bu sayede kalp krizine karşı koruyucudur. Hurmanın içerdiği selenyum minerali antioksidan bir mineraldir. Ciddi bir kanser koruyucudur ve yine antioksidan bir vitamin olan E vitamininin de vücutta işlev görmesi için gereklidir. Arap ülkelerinde kanser insidansının/vakasının düşük olması, hurmanın fazla olması ve yenilmesi ile alakalıdır. Açken yenilmeli Hurmanın vücutta en yüksek oranda kullanılabilmesi için aç iken yenilmesi daha uygundur. Gün içinde aç karna 5 adet hurma 1 porsiyon meyve değişimi olarak diyette tercih edilebilir. Çocuk, ergen, yetişkin, yaşlı, erkek, kadın bütün gruplar için yenilmesi uygun ve faydalıdır.” Cildi güzelleştiriyor Hurmanın antioksidan içeriği hücrelerin yenilenmesini sağlıyor. Bu sayede dokusu yenilenen cilt daha genç bir görünüme kavuşuyor. B vitamininden de zengin olan hurma, bu özelliğiyle cilt üzerinde oluşan tahriş ve yaraların hızla iyileşmesinde yararlı oluyor. Cildin ihtiyacı olan nemi de sağlayarak daha elastiki bir yapıya sahip olmasına katkıda bulunuyor. Kalp sağlığını koruyor Kan basıncını (tansiyon) dengeleyen ve kalp ritmini düzenleyen yaşamsal minerallerden biri olan potasyumdan zengin olan hurma, hiç kolesterol içermemesi nedeniyle kalp dostu besinler arasında yer alıyor. Güçlü bir antioksidan olması sayesinde kalbi zararlı bakterilerden ve mikroplardan koruyarak, damar tıkanıklıkları riskini düşürüyor. Hafızayı güçlendiriyor A ve B vitamininden zengin olması ve içerdiği yüksek miktardaki magnezyum sayesinde hafızanın güçlenmesini destekliyor. Bu durum, özellikle yaşlılık ve çocukluk döneminde düzenli hurma tüketiminin hafıza güçlenmesinde faydası olabileceğini düşündürüyor. Son yapılan çalışmalarda, hurmada yüksek oranda bulunan A vitaminin bir türü olan B-karotenin düzenli olarak tüketilmesinin hafıza kaybının önlenmesinde faydalı olabileceği gösterilmiş. Zayıflamaya yardımcı oluyor Lif oranın yüksek olması, midede uzun süre kalarak sindiriminin yavaş olmasını sağlıyor. Böylece kendimizi daha uzun süre tok hissederek, besin tüketimini azaltmış oluyoruz. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş içerdiği yüksek orandaki potasyum ve demir minerallerinin de metabolizmayı hızlandırıcı etkileriyle kilo verme sürecinde yardımcı olduklarına dikkat çekerek, “Ancak unutmamak gerekir ki 4 adet hurma bir porsiyon meyveyle eşdeğer olup, ortalama 60 kalori içeriyor. Dolayısıyla özellikle zayıflama sürecinde miktarına dikkat ederek tüketilmesi gerekiyor.” diyor. Depresyondan koruyor Hurma günümüzde sıkça karşılaşılan stres ve stres tabanlı hastalıkların önlenmesinde de fayda sağlıyor. Yapılan çalışmalar hurmada yüksek miktarda bulunan B6 vitamini ve magnezyumun sinir sistemini güçlendirdiğini göstermiş. Bu içeriğiyle çağımızın önemli sorunlarından olan depresyonun önlenmesinde ve tedavi sürecinde de yardımcı oluyor. Enfeksiyon riskini düşürüyor Hurma içeriğindeki A ve C vitamini sayesinde vücudu zararlı bakterilerden ve mikroplardan temizleyen güçlü bir antioksidan. Yüksek besin değerinin yanında, bağışıklık sistemini güçlendiren selenyumdan da zengin olması antioksidan etkisini arttırıyor. Ayrıca içerdiği yüksek orandaki magnezyum sayesinde vücutta oluşabilecek enfeksiyonların riskini düşürüyor. Sindirim sistemini düzenliyor 100 gramında 6,7 gram lif içeren hurma yüksek lifli meyvelerin başında geliyor. Lifli yiyeceklerden zengin beslenmek de bağırsak fonksiyonlarının düzenlenmesinde etkili oluyor. Sindirim sisteminin düzenlenmesi de hemoroit, kolon kanseri ve kolit gibi sindirim sistemi hastalıkları riskini azaltıyor. Gözlerimizin dostu Hurma gözlerimizin dostu olan beta karotenden zengin bir besin. Beta Karoten gözlerin daha sağlıklı olmasını sağlayarak gece körlüğü gibi rahatsızlıkların oluşum riskini azaltıyor. Bir diğer yönden de katarakt oluşumunu geciktiriyor. Kansızlığa karşı etkili oluyor Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Güneş hurmanın düzenli tüketiminin kansızlık riskini de düşürdüğüne işaret ederek şunları söylüyor: “İçeriğindeki demir, kan hücrelerinde bulunan hemoglobin sentezini artırıyor. Bu sayede kansızlık riskini düşüyor ve demir eksikliğiyle ilgili tedavi gören kişilerde de tedavi sürecini hızlandırıyor. İçerdiği demirin yanı sıra kırmızı kan hücrelerinin üretimini arttıran B2 ve B3 vitaminleri hurmada bolca bulunuyor. Demir eksikliği yaşayan kişilerin günlük 4 adet hurma tüketmeleri öneriliyor.” Kemikleri güçlendiriyor Kalsiyum ve fosfattan zengin olan hurma güçlü kemik oluşumu sağlıyor. Kemik yumuşaması, kemik erimesi gibi çeşitli vitamin ve minerallerin eksikliklerinden dolayı gelişebilecek kemik hastalıklarının önlenmesinde etkili oluyor
  10. Ramazan ayında alınan kilolardan bir çok kişi şikayetçidir. Ramazan'da nasıl besleneceğimizi bildiğimiz sürece kilo almamız olanaksızdır Ramazan ayında alınan kilolardan bir çok kişi şikayetçidir. Ramazan’da nasıl besleneceğimizi bildiğimiz sürece kilo almamız olanaksızdır. Bunun için gelin Ramazan’da nasıl beslenmemiz gerektiğini birlikte öğrenelim. Ramazan ayında beslenme şeklimiz ister istemez değişiyor. Bunun sonucun da vücutta bazı değişimler meydana geliyor. Vücutta oluşan değişimlerin etkilerini görmemek için yeterli ve dengeli beslenmeye Ramazan ayında da devam etmemiz gerekir. Sahur Yapmaya Mutlaka Kalkın Normal hayatımızda nasıl her öğünde yeterli ve dengeli bir şekilde besleniyorsak, Ramazan ayında da sahuru ihmal etmeden beslenmemizi yapmamız gerekiyor. Sahurda kahvaltı yapmak istiyorsak besinlerimizin tok tutma özelliğinin olması ve hafif olmasına dikkat etmek gerekir. Yiyeceklerimiz protein, karbonhidrat ve yağ içeren besinlerden oluşmalıdır. Sahurda kahvaltı türü beslenmek istiyorsanız aşağıdaki gibi beslenilebilir: Tokluk sağlaması açısından haşlanmış yumurta, Az tuzlu peynirler ve zeytinler, Sağlık açısından domates, salatalık ve yeşillikler, Tam buğday ekmeği, çavdar ve kepek ekmek Meyve, açık bir çay, bitki çayı veya süt Sahurda yemek türü bir beslenme için: Zeytinyağlı yemekler, az yağlı yemekler Ayran, cacık Salata Tam buğday ekmeği, çavdar ve kepek ekmek Arkasından bir meyve tüketilebilir. (Her öğünde mutlaka yeterli su tüketin.) Geniş sofraların başına maaile toplanılan iftar yemekleri kültürümüzde çok önemli bir yere sahiptir. Fakat iftar sofralarında kontrolsüz bir şekilde yemek yemekten şikayet ederiz. Kan şekeri düşüklüğünden hızlı ve kontrolsüz bir şekilde yemek yenmemesi için şunlar yapılabilir: Orucumuzu hem kan şekerini hem de barsak hareketlerini düzenlemesi için hurma ile açabiliriz. Susuzluktan dolayı tek seferde çok fazla su içmemeli öncesinde hurma ve arkasından en fazla 2 bardak su tüketilmelidir. İftara başlangıç olarak peynir, zeytin gibi kahvaltılıklarla başlanabileceği gibi bir kase çorba ile de başlanabilir. 10-15 dakika sonra ise sebze yemeği, et yemeği veya salatayla devam edilebilir. İftar ve sahur arasında su içmeyi ihmal etmemek çok önemlidir. Besinlerde kan şekerini yükselten beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar değil posalı olan bulgur pilavı, tam buğday veya kepekli ekmek gibi esmer ekmekler veya kepekli makarna tüketilmelidir. Tatlı olarak aşırı yağlı ve şerbetli tatlılar değil sütlü tatlılar tüketmeye özen gösterilmelidir
  11. Sony, PlayStation 5 konsolu için ilk büyük yazılım güncellemesini yarın kullanıma sunacak ve çok talep edilen USB depolama desteği de dahil olmak üzere birçok yeni özellikle birlikte geliyor. Bu özellikle, oyuncular oyunlarını PS5'ten bağlı bir USB depolama cihazına aktarabilecekler. Aslında oyunu sürücüden oynayamayacaksınız, bunun yerine sadece arşiv için kullanacaksınız. Gelecekte oyuna ihtiyacınız olursa, onu sürücüden aktarmak, baştan indirmekten çok daha hızlıdır. Diğer önemli özellik ise, çapraz nesil Share Play'dir. Artık PS5 sahipleri, PS4 sahibi arkadaşlarını bir oyuna katılmaya davet edebilir. Bu, PS4 oynatıcısının siz bulut üzerinde oyununuzda oynamasını sağlar. Onları sizinle birlikte kooperatif olarak oynamaya davet edebilirsiniz. Ayrıca izlemeleri için ekranınızı sizinle paylaşabilirsiniz. İlk iki özellik PlayStation Plus aboneliği gerektirir ancak üçüncüsü ücretsizdir. Diğer değişiklikler arasında, arkadaşlar ve gruplar arasında geçiş yapmayı kolaylaştırmak için Oyun Tabanı iyileştirmeleri, oyun sohbetini hızlı bir şekilde devre dışı bırakma veya diğer oyuncuların sesini ayarlama, ekran yakınlaştırma, otomatik ekran görüntülerini / kupa videolarını yalnızca altın ve platin gibi yüksek değerli kupalarla sınırlama yeteneği ve yeni oyuncu Kupa İstatistikleri ekranı. Son olarak Sony, önümüzdeki haftalarda piyasaya sürülecek olan iOS ve Android için PlayStation Uygulaması için de değişiklikleri duyurdu. Bunlar, uygulamadan PS5'te çok oyunculu bir oturuma katılma, PS5 konsol depolama alanınızı yönetme, kupa koleksiyonlarını arkadaşlarınızla karşılaştırma ve PlayStation Store'da gösterilen ürünleri sıralama ve filtreleme becerilerini içerir.
  12. Hindistan ve Güney Asya'da çok kullanılan bir baharat karışımı olan Garam Masala nedir? Nasıl yapılır? Kelime anlamı sıcak karışım olan Garam Masala Hindistan’da ve Güney Asya’da çok kullanılan bir baharat karışımıdır. İçindeki baharatlar ve ölçüleri yörelere göre değişiklik gösterebilir. Garam masala, Hint mutfağında özellikle et yemeklerinde kullanılan bir çeşit baharat karışımı. Bu baharat karışımı sadece et yemeklerinde değil, çorbalarda, hamur işlerinde, fırında pişirmek istediğiniz sebzelerde ya da tencerede pişen sebze yemeklerinize çeşni niyetine ilave edebilirsiniz. 1 küçük boy Garam Masala (Hint baharatı) için: 4 yemek kaşığı kişniş tohumu 4 yemek kaşığı kimyon tohumu (tane kimyon) 1 tatlı kaşığı tane karabiber 7 adet kakule 2 adet defne yaprağı 6-7 adet karanfil 1 adet kurutulmuş küçük acı biber 2-3 cm uzunluğunda çubuk tarçın 1 adet yıldız anason 1/2 çay kaşığı muskat cevizi rendesi 2 çay kaşığı rezene tohumu Garam Masalanın Hazırlanışı Tüm baharatları bir tavanın içerisine alın. En kısık ateşte baharatların hafif kokuları çıkana kadar 3-4 dakika kadar kavurun. Ardından blendera ya da varsa baharat öğütücüsüne aktarın. Tüm baharatlar karışıp toz hale gelene kadar karıştırma işlemine devam edin. Hepsi toz haline gelince tel süzgeçten geçirip eleyin ve bir kavanoza aktarın. Hazırladığınız bu karışımını kırmızı et ya da beyaz et (özellikle tavuk ve hindi eti) marinasyonlarında ve pişirme aşamalarında kullanabilirsiniz. Fırında pişirmek istediğiniz sebzelerinizin üzerine gezdirip baharatlı enfes lezzetler elde edebilirsiniz. Hamur işlerinize de özellikle tuzlu ve baharatlı hamur işlerine zeytinyağı ile birlikte karıştırarak ilave edebilirsiniz. Baharatlarınızı güneş almayan bir yerde, ağzı kapalı bir kavanozun içerisinde saklayabilirsiniz. Uygun saklama koşulları sağlandığı müddetçe baharatlarınız bozulmayacaktır. Tarif : yemek.com
  13. Cadı Fındığı; diğer bir ismi sihirli ceviz olan bitki, genellikle cilt bakımında ve cilt hastalıklarında tedavi amaçlı kullanılır. Cadı fındığı, Hamamelidaceae familyasından Hamamelis cinsini oluşturan ikisi Kuzey Amerika biri Japonya ve bir türü de Çin’de bulunan bitkilerin ortak adı. Diğer bir ismi sihirli ceviz olan bitki, genellikle cilt bakımında ve cilt hastalıklarında tedavi amaçlı kullanılır. Cadı Fındığı Nedir? 16. yüzyılda kızılderililerin yaralarını, kaynattıkları ağaç kabuklarının suyunu sürerek tedavi ettikleri söylenir. Amerikalılar kızılderililerden gördükleri bu uygulamayı yerleşik hayata geçtiklerinde ilk olarak erkek berberlerde uygulamaya başladılar. Tıraş esnasında oluşan kesikler için kanamayı azaltmak ya da tıraş sonrasında rahatlama için cadı fındığını kullandılar. Gün geçtikçe de yüzdeki diğer etkilerini keşfetmeye başladılar. Bir asırdır kozmetikte kullanılan cadı fındığın hikayesi de günümüzde kadar nesilden nesile aktarılarak ulaştı. Günümüzde cadı fındığı, FDA (U.S. Food and Drug Administration) tarafından kozmetik etkileri onaylanmış birkaç ağaçtan biridir. Amerika’nın soğuk bölgelerinde yetişen ağacın kabuklarından kaynatılarak elde edilen “doğal cadı fındığı” kozmetik sektöründe; cilt sıkılaştırıcı, gözenek temizleyici, siyah nokta arındırıcı ve yağ dengeleyici olarak kullanılmaktadır. Her ne kadar adında fındık geçse de Türkiye’deki fındık ağacıyla bir benzerliği bulunmamaktadır. Cadı fındığı literatürde “Hamamelis Virginiana” ve “Witch Hazel” adlarıyla da bilinmektedir! Bazı Türkçe internet siteleri veya sosyal medyada “macadamia yağı” ile de karıştırılmaktadır. Macadamia yemiş veren bir ağaç olup sıcak bölgelerde yetişmektedir. Halbuki, cadı fındığı dayanaklı yapısıyla soğuk bölgeleri sever ve kış aylarında altın sarısı çiçeklerini açar. Çiçeklerini döktükten sonra bahar aylarında hasat edilir ve “doğal cadı fındığı” elde edilir. Haliyle cadı fındığının yağı bulunmamaktadır! Cadı Fındığının Faydaları Nelerdir? İçerdiği çok değerli bileşenler sayesinde özellikle cilt üzerinde bir çok faydaya sahip. Dahili olarak fitoterapi alanında da kullanılan Cadı Fındığı’nın kozmetikte en çok tercih edilen türü Hamamelis Virginiana. Yani Virginya Cadı fındığı. Cadı Fındığı İçeriğindeki Bileşenler: Tanenler ( hamamelitanin, monogaloyil hamamelos), kateşinler (kateşin, gallokateşin, epikateşin gallat, epigallokateşin gallat), oligomerik prosiyanidinler, uçucu yağlar (alifatik karbonil bileşenleri, alifatik alkoller ve alifatik esterler), flavonoidler (quercitrin, isoquercitrin), gallotaninler, gallik asit, mirisetin, quercetin, kamferol, katekol deriveleri başta olmak üzere sağlık açısından önemli bir çok bileşen mevcut. Kozmetik alanında Hamamelis Virginana (Cadı fındığı: Witch Hazel) bitkisinin distilatı yani su buhari ile distilasyonundan elden edilen Cadı Fındığı suyu, ya da bu distilatın yoğunlaştırılmış extreleri (extract) kullanılır. Yüzlerce yıldır geleneksel olarak kullanılan Cadı fındığı ile ilgili bir çok klinik çalışma yapılmış. Kozmetik alanında Cadı Fındığının etkileri ise şu şekilde özetlenebilir. Nemlendirici etkileri Sıkılaştırıcı astrenjan etkileri. Onarıcı, güçlendirici etkileri Anti-ageing yaşlanma karşıtı etkileri Antioksidan etkileri Sebum dengeleyici ve temizleyici etkileri. Kızarıklık karşıtı etkileri. Akne karşıtı bakım özelliği Cadı fındığı bebek pişik bölgesi bakımından, makyaj temizleme ürünlerine, göğüs ucu bakımından, göz çevresi kremlerine, yağlı ve akneye eğilimli ciltlerin bakımından hassas ciltlerin yatıştırılmasına kadar yüzlerce farklı dermokozmetik ürünün formülünde yer alabilir
  14. Günümüzde, değişen yaşam alışkanlıkları ile birlikte metrekareler küçüldü. Özellikle yeni inşa edilen çoğu konutta maalesef ki salon için yeterince alan ayrılmıyor. Günümüzde, değişen yaşam alışkanlıkları ile birlikte metrekareler küçüldü. Özellikle yeni inşa edilen çoğu konutta maalesef ki salon için yeterince alan ayrılmıyor. Genellikle minimum mobilya ile daracık alanlara yerleşmemiz bekleniyor. Oysa ki en çok alana ihtiyaç duyduğumuz yer, evimizde vaktimizin büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz, ailemiz ve sevdiklerimizle paylaştığımız oturma odamız. Peki, küçük salon dekorasyonu nasıl yapılır biliyor musunuz? Evinizi baştan yenileyerek, çeşitli tadilatlar yoluyla daha büyük ve kullanışlı bir oturma odasına sahip olabilirsiniz. Ancak daha hızlı, ekonomik ve basit değişikliklerle de oturma odanızı ihtiyaçlarınıza uygun hale getirebilirsiniz. Bu yazıda, salonunuzu olduğundan daha büyük gösterecek, uygulaması kolay ve yaratıcı oturma odası dekorasyon fikirlerini sizlerle paylaştık. 1. Zemin Malzemesinde Bütünlük Sağlayın Zemin oturma odasında en çok göze çarpan, en etkili bölümlerden biridir. Eğer eviniz küçükse salon ve bitişik odaların zemininde, odayı olduğundan daha geniş göstermek ve görsel akışı sağlamak için ahşap veya halı gibi tek bir zemin kaplaması kullanmalısınız. Aynı şekilde açık planlı(açık mutfaklı) bir salona sahipseniz, salon ve mutfak zemininde birbirine zıt döşeme malzemesi kullanarak görsel akışı bozmaktan kaçınmalısınız. Zeminle ilgili diğer bir önerimiz, salonunuzda yüksek ayaklı koltuk ve dolaplar tercih edin. Böylece mobilyalarınız duvar etkisi yaratmaz. Zemindeki malzeme mobilyaların altında da devam edeceğinden oturma odanızda daha ferah bir algı oluşur. 2. Yüksek Tavan Algısı Yaratın Duvarların zeminle buluştuğu yer, görsel olarak odanın büyüklüğünü tanımlar. Duvarlarınızın yerini bir inşaat ustası olmadan değiştiremezsiniz. Ancak oturma odanızdaki dekoratif öğeleri kullanarak duvar yüksekliğini, bakışları yukarıya çekecek şekilde vurgulayabilirsiniz. Unutmayın, doğru yapılmış küçük salon dekorasyonu bir takım görsel hileler içermelidir. Örneğin; derinlik hissi veren bir duvar kağıdı, yere kadar uzanan perdeler, duvar aksesuarları veya zeminden tavana kadar devam eden kitap rafları ile bakışları yukarıya çekebilir, ferah bir salon algısı yaratabilirsiniz. 3. Sirkülasyonu Düzenleyin Kesintisiz hareket edebilmek mekanın büyüklüğünün en önemli işaretidir. Bu nedenle mobilyalarınızı, insanların bir alandan diğerine kolayca hareket etmesini sağlayacak şekilde düzenleyin. Bir kişinin odaya girişini ve alternatif hareket yollarını planlayın. Oturma alanına ve yemek masasına nasıl ulaşılacağını önceden belirleyin, daha sonra mobilyalarınızı yerleştirin. Böylece insanlar herhangi bir engele takılmadan oda içerisinde rahatlıkla hareket edebilirler. Ayrıca pencereleri açıp kapamak ve prizlere ulaşmak gibi eylemler için de yeterli alan bıraktığınızdan emin olun. 4. Bir Odak Noktası Belirleyin İnsanların dikkatini oturma odanızın büyüklüğünden uzaklaştırmak için bir odak noktası veya vurgu alanı belirleyin. Bu, yaratıcı bir duvardan ihtişamlı bir avizeye veya diğer mobilyalarla zıtlık yaratan cesur bir mobilyaya kadar her şey olabilir. Küçük salon dekorasyonu için diğer bir opsiyon ise salonunuza zıt bir aksesuar eklemektir. Dekorasyonunuzun tamamından farklı tarzda bir obje bulun. Örneğin oturma odanızda geleneksel bir hava hakimse, bir modern sanat eseri veya avant-garde bir aksesuar kullanmayı deneyin. Eğer minimalist ve modern mobilyalar kullanıyorsanız, odak noktası olarak antika bir sehpa gibi geleneksel bir parça tercih edin. 5. Işığı Yansıtmak İçin Aynaları Kullanın Küçük odaları olduğundan daha geniş göstermek için en çok bilinen ve kullanılan yöntem aynalardır. Küçük salon dekorasyonu için de bu klasik yöntemi kullanabilirsiniz. Aynalar duvarları görsel olarak uzağa iterek ışığı yansıtır, bu da alanı olduğundan daha büyük gösterir. Aynaları oturma odanızın en sevdiğiniz bölümlerini yansıtacak şekilde; örneğin çiçekler, gösterişli perdeler veya güzel manzaralı pencereler gibi salon içerisindeki en çekici dekorların önünde kullanın. Ancak abartılı ve stilinizi yansıtmayan aynalar kullanmaktan kaçının. Alternatif olarak, zemine oturtulmuş çerçeveli büyük bir ayna veya duvarda gruplandırılmış birkaç küçük ayna kullanabilirsiniz. Kaynak: decombo.com
  15. Mevsimler değiştikçe, ev dekorasyonunuzda da yapacağınız küçük değişiklikler, mevsimin ruhuna ayak uydurmanızı sağlarken, evinize yepyeni bir hava katabilir. Her mevsimin kendine özgü bir güzelliği var; ancak kış, pek çoğumuz için karanlık, soğuk ve gri… Kış mevsiminde, bahar ve yaz aylarında içimizi ısıtıp enerjimizi yükselten güneş yüzünü daha az gösteriyor olsa da, yaşam tarzınızda yapacağınız küçük değişikliklerle kışın ağırlığını üzerinizden atmanız mümkün. İşte kış mevsiminde evinize ferah ve canlandırıcı dokunuşlar yapmanız için dekorasyon önerileri… Bir tutam renk; Yazın açık, kışın ise daha koyu renklere yönelme eğilimindeyiz; dekorasyonda bile. Eğer mümkünse, evinizde bir duvarı daha koyu bir renge boyayarak sıcak bir alan yaratabilir; renk değiştirmeyi düşünmüyorsanız, koltuk örtüleri, nevresimler, dekoratif objeler gibi parçalarda renk değişikliğine gidebilirsiniz. “Kat kat”ın gücü; Kıyafetleriniz, minderler, örtüler… Kışın en güçlü dekorasyon ve giyim formüllerinden biri de kat kat kullanımlar. Farklı renkler, desenler ve dokulardaki dekoratif eşyaları bir arada kullanmaktan çekinmeyin. Sıcak dokular; Oturma odası dekorasyonunuzdaki minder ve kırlentleri daha sıcak renkli, kadife, yün gibi daha kalın kumaşlı kılıflarla değiştirin. En çok kullandığınız oturma alanlarını hem üşüdüğünüzde sizi sıcak tutacak, hem de dekorasyonunuza renk katacak örtü ve battaniyelerle süsleyebilirsiniz. Yere atacağınız tüylü dostlarını da mutlu edecek. Bitkilerden yardım alın; Evinizin yanı sıra zihinsel iyiliğiniz için de yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri evinizi biraz yeşillendirmek. Zahmetsiz, bakımı kolay ev bitkileri, evinizi canlandırmak için pek çok dekorasyon önerisinden daha etkili. Bitki bakımı size göre değilse, taze çiçekler de tercih edebilirsiniz. Kişiselleştirin; Çocukluk fotoğrafınız, en sevdiğiniz tatilden kalma bir anı ya da bir oyuncak… Kişisel objeler evinizi mutlu anılarla doldurmanızı sağlayacak. Ayna ayna söyle bana; Aynalar ya da cam dekoratif objeler ışığı yansıttıkları için alanların daha aydınlık görünmesini sağlar. Diğer yandan duvara asacağınız bir ayna alanlarınızda daha geniş bir his yaratarak ferahlık hissini de artıracaktır
  16. Dekorasyonun en yalın haliyle; sade doğal ve şık İskandinav stili ev dekorasyon rehberi. İskandinav kökenli olan bu tasarım stili doğal, rahatlatıcı, sakin, dengeli bir dekorasyon tarzını ifade eder. İskandinav tarzı ev dekorasyonu kısaca basit, sade ve çarpıcı etki bırakan tasarıma sahip obje ve eşyaların bir araya gelmesi ile oluşturulan bir çok dekorasyon stilinden biridir. Genel özelliği nötr renkleri, doğal malzemeleri ve üzerinden barındırdığı doğa unsurlarıdır. İskandinav tasarımı, işlevselliğe ve sadeliğe odaklanan bir tasarım hareketidir. İskandinav Tarz Dekorasyon Nasıl Yapılır? Bir dekorasyon stili oluşturulurken zevklerden önce ihtiyaçlar ve sonra da imkanlar dikkate alınır. İhtiyaçlar ve imkanlar belirlendikten sonra zevkler değerlendirilerek dekorasyon stili meydana gelir. İskandinav stil dekorasyonda genellikle ahşap malzemeden yapılma mobilyalar ağırlıkta olurken renklerde ise beyazın tonları, bej, açık mavi ve doğal ahşap tonları öne çıkmaktadır. Sadelik ve düzenin İskandinav tarzı dekorasyon için en önemli özellikleridir. İskandinav evlerinde çok fazla süsleme ve detay kullanılmaz. Temiz hatlara sahip, modern ve sağlam mobilyalar tercih edilir ve düzenli bir görünüm için dolap ve raflar gibi bol miktarda depolama alanı yer alır. Böylece mekanların görsel olarak temiz ve düzenli görünmesi sağlanır. İskandinav tarzı bir evde minimum sayıda mobilya ve aksesuar kullanılırken; koyun postu, keten yastıklar ve katmanlı halılar gibi konfor sağlayan çok sayıda ev tekstili kullanılır. Modern tasarımı çağrıştıran İskandinav dekorasyon stili soğuk ve yalın görüntüye sahiptir. Fonksiyonel mobilyalar ve az sayıda aksesuar kullanımı, İskandinav dekorasyon tarzının karakteristik özellikleridir. Boşluk hissi önemlidir ve boşlukları doldurmak için gereksiz aksesuarlar kullanılmaz. İskandinav tarzı dekorasyonda neredeyse hiç halı kullanılmaz çünkü döşeme olarak açık renkli ahşap parke kullanılır. Genellikle doğal açık renginde veya beyaza boyanmış ahşap parkeler tercih edilir. Yüksek kontrastlar İskandinav dekorasyon tarzının bir diğer özelliğidir. Tamamen beyaz olan bir mekan içerisinde siyah detaylar kullanmak, dramatik ve çarpıcı bir atmosfer yaratır. Siyah renk genellikle, çerçeve ve tablolarda, mobilyalarda, İskandinav şöminesi ve ev tekstilinde, sınırlı miktarda kullanılır. Minimalizm genellikle soğuk ve sade olarak kabul edilir. Sade fakat daha sıcak olan İskandinav tarzında ise bir sürü dekoratif eşyayla kaos yaratmak yerine, tekstil yoluyla ortama sıcaklık katılır. İskandinav Tarzı Dekorasyon İpuçları – İskandinav stilinde uzun, geniş, büyük ve hatta duvardan duvara halılara yer yoktur. Ona karşı fazlasıyla açık ahşap yüzeyler bulunmaktadır. Küçük kilimler ve yolluklar daha sık tercih edilmektedir. – İskandinav tarzında en temel renk paleti çok açık tonlar ve abartıdan uzak basit-bilindik renklerden oluşmaktadır. Özellikle beyaz en sık tercih edilen renk olmaktadır. Çoğunlukla kullanılan diğer bir renk ise gri ve grinin tonlarıdır. – Bu stilin en bariz bir diğer detayı ise düzgün ve keskin çizgilere sahip olmasıdır. Bu detay ile iskandinav tarzı diğer bir çok dekorasyon stillerinden ayrılmaktadır. – Dekorasyonu kurgularken dekor amaçlı kullanılan irili-ufaklı objeler de basit, sade ve minimumda tutulur. – İskandinav tarzı dekorasyonlarda, üst üste yığınlardan oluşan yastıklar, kırlentler ve battaniyelerden ziyade tek katta ısıtacak ve kullanımı rahat battaniyeler, büyük, geniş ve yumuşak yastıklar ve kırlentler kullanılır
  17. Ramazan Günü Aybaşı Olan Kadın Orucunu Bozabilir mi? sorusunun cevabı. Ramazan aylarında kadınların ve annelerin akıllarını karıştıran, sıkça sordukları soruların cevaplarını sizler için araştırdık. İşte Ramazan Günü Aybaşı Olan Kadın Orucunu Bozabilir mi? sorusunun cevabı. Kefaret Gerekir mi? Ramazan günü oruçlu iken kadın; gün ortasında regl olması halinde, gün ortasında yemek yiyebilmektedir. Yemek yemesi de kefareti gerektirmez
  18. Son yılların popüler meyvelerinden olan avokado sağlığa olan faydalarının yanında cilde olan faydalarıyla da isminden söz ettiriyor. Son yılların popüler meyvelerinden olan avokado sağlığa olan faydalarının yanında cilde olan faydalarıyla da isminden söz ettiriyor. Avokado içerisinde ki yağlar ve vitaminler sayesinde kozmetik ürünlerinde de kullanılmaya başlayan bir meyve olmuştur. Avokado yağının cilde olan faydalarını gelin hep birlikte öğrenelim. Avokado Yağının Cilde Faydaları Nelerdir? İçerisinde bulunan C ve E vitaminleri cildin kendini yenilemesini ve güçlendirmesini sağlar. Hassas ciltleri yumuşatır ve nemlendirir. Çatlamış cilde iyi gelir. Kaşıntılı olan cildi sakinleştirmeye yarar. Cilde dış etkenlere karşı korumaya yardım eder. Saçları nemlendirerek kurumadan kaynaklanan kırılmaların önüne geçer. Saçları kökten uca kadar nemlendirir ve besler. Kırışıklık izlerini ortadan kaldırır. Göz çevresine hem nemlendirici hem de yaşlanma karşıtı bir ürün olarak sürülebilir. Antioksidan kaynağı olan avokado yağı cilde direnç kazandırır. Egzama ve deri hastalıklarına iyi gelmektedir. Avokado Yağı Nasıl Uygulanır? Avokado yağını yüzünüze nemlendirici olarak uygulamak için 30ml bir şişenin 3’te 2’sini avokado yağı ile doldurun. Ardından başka bir besleyici yağ (Tamanu, Emu) seçerek şişenin kalan üçte birini doldurun. Sevdiğiniz uçucu bir yağdan 3-4 damla şişeye ekleyin. Kapağını kapatıp şişeyi çalkalayın. Avucunuzun içine yağdan alarak yüzünüze uygulayın. Parmak uçlarınızla hafif daireler oluşturacak şekilde yüzünüze sürün. El nemlendiricisi olarak da kullanabilirsiniz. Şişeyi güneş ışığından saklayın. Çatlamış ciltler için avokado yağı banyodan sonra kullanılabilir
  19. İşte hamilelikte ya da kilo alıp vermeden oluşan vücut çatlaklarına karşı en etkili 4 ürün. Cildin yapısal proteinlerinin sertleşmesi ve cildimizin esneme gerektiren durumlarda, esnekliğini kaybetmesi neticesinde yoğun bakıma ihtiyaç duymaktadır. Bu konuda size yardımcı olacak arkadaşları araştırdık ve aralarından en iyi 4 ürünü sizler için derledik. İşte hamilelikte ya da kilo alıp vermeden oluşan vücut çatlaklarına karşı en etkili 4 ürün. 1. Bio Oil Kim Kardashian’ın da favorilerinden olan Bio Oil, çatlak oluşumunu engeller, ciltteki kuruluğu giderir, yaşlanma belirtilerinin önüne geçer ve cilt lekelerine iyileştirir. Güçlü formülüyle sayesinde kadınların en çok tercih ettiği bakım yağlarındandır. Bio Oil – Cilt Bakım Yağı 2. Nuxe Huile Prodigieuse İçeriğindeki 7 farklı bitkisel yağdan oluşan bu ürün anti-oksidan özelliği taşımaktadır. Nuxe Huile Prodigieuse vücuttaki çatlak izlerine karşı en etkili iyileştiren ürünlerdendir ve kokusuyla da sizi büyüleyecektir. Nuxe Huile Prodigieuse 3. Lierac Phytolastil Stretch Mark Prevention Gel Nem desteği vererek cildin elastikiyetini artıran Lierac Phytolastil Stretch Mark Prevention Gel; ciltteki gerginliği azaltarak etkin bir bakım sağlamaktadır. İçeriğindeki aslanpençesi, sarmaşık ve zemberek otunun etkileri sayesinde cildinizin tüm bakım ihtiyacını karşılamaktadır. Lierac Phytolastil Stretch Mark Prevention Gel 4. L’Occitane Almond Smoothing and Beautifying Supple Skin Oil Ciltteki kuruluk ve sarkmayı gideren bu ürün, aynı zamanda içerisinde bulunan ketencik yağı ile de cildin esnekliğini ve konforunu korumaktadır. İçeriğindeki %50’den fazla badem yağıyla cildinizin tüm nem ihtiyacını karşılayacaktır. L’Occitane Almond Smoothing and Beautifying Supple Skin Oil
  20. Tarihi antik kentleri, eşsiz manzaraları ve doğal güzellikleriyle herkesi kendine hayran bıraktıran Kaş. Antalya’nın en turistik ilçelerinden olan Kaş; doğal güzellikleri ve eşsiz manzaraları ile en gözde seyahat bölgelerindendir. Turistik açıdan çok zengin olan bu bölge; mas mavi denizi, antik kentleri ve yıldızların dünyaya en yakın gözüktüğü yer dikkat çekiyor. Kaş – Antalya Kaş, Antalya ilinin en batısında yer alan en turistik ilçelerdendir. Arnavut kaldırımlı sokakları, dört mevsim pırıl pırıl güneşi, berrak deniziyle tam bir cennettir. Aynı zamanda Herodot’un da söylediği gibi “Yıldızların dünyaya en yakın olduğu yer”dir. Gezilip, görülüp, keşfedilmesi gereken o kadar çok yeri vardır ki herkesin bunu mutlaka deneyimlemesi gerekmektedir. Kaş’ta gezilecek birçok yer vardır. Aşağıda anlattıklarımız dışında eğer vaktiniz var ise gezilecekler listesine; Kaş ve Elmalı arasında bulunan Kıbrıs Kanyonu; Kaş’a 60 kilometre uzaklıkta bulunan Gömbe Yaylası ile 60 metre yüksekten çağlayan Uçarsu Şelalesi eklenebilir. Buralara Kaş yayla turları düzenlenmektedir. Ayrıca Kaş’ta yapılacak aktiviteleri arasında; Yamaç paraşütü, tekne turları, mavi tur, tüplü dalış, jeep safari yer almaktadır. Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler Kaş Merkez Kaş ilçe merkezi, Kaş’ın en canlı ve hareketli bölgesidir. Ortasında geçen, eski cumbalı konaklarla dolu Uzun Çarşı, Kaş sokakları içerisinde en güzelidir. Begonvillerle sarmalanmış ahşap evlerin olduğu taş zeminli sokak, eşsiz manzarasıyla, mekânlarıyla, konuklarını kendine hayran bıraktırıyor. Küçük butikler, antikacılar, hediyelik eşya dükkanları, kuyumcu ve halıcıların olduğu sokaklar da yoğun ilgi görüyor. Kaş Merkez Kaputaş Plajı Kaputaş Plajı, Kaş ile Kalkan arasındaki sahil yolu üzerinde bulunan, son yılların en popüler plajlarındandır. Bir kanyon ağzı plajı olan Kaputaş, yer altından akmakta olan suyun deniz kıyısından, kumlar arasına süzüldüğünden dolayı en çok merak edilen plajlardandır. Masmavi suyu ve etrafındaki eşsiz manzarasıyla Kaputaş plajı, son yılların en gözde plajlarındandır. Kaputaş Plajı Meis Adası Kaş’ın her yerinden görülebilen Meis Adası kendine hayran bıraktıracak güzellikleriyle dikkat çekiyor. Tertemiz sahili, tarihi evleri ve doğasıyla Kaş’ta mutlaka gidilmesi gereken yerlerdendir. Kaş’a sadece 2,1 km uzaklıkta yer alan Meis Adası, aynı zamanda Yunanistan‘ın ana karaya en uzak adalarından biridir. Meis Adası Uzun Çarşı Kaş ilçe merkezinde, çarşı içerisinde yer alan ve Kaş’ın en güzel sokaklarından biri olan uzun Çarşı; Kaş’ın en turistik noktasıdır. Begonvillerle süslü cumbalı evleri, en tatlı butikler ve samimi esnafı ile en güzel alışveriş noktalarındandır. Aynı zamanda çarşının sonunda Kaş’ta görülmesi gerekenler arasında yer alan; Likya Medeniyeti dönemlerinden kalma Aslanlı Lahit sizi karşılıyor. Bunun dışında, Antiphellos Antik Kenti de Kaş Merkez’de görebileceğiniz yerlerdendir. Uzun Çarşı Antik Kentleri Antik dönemde Antiphellos ismi ile bilinen Kaş, oldukça köklü bir tarihe sahiptir. Bu nedenle bölgede birçok tarihi bölge ve antik kent bulunmaktadır. Kaş’ın en ünlü tarihi yerlerinin başında ise Batık Şehir gelir. Sular altında görülebilen etkileyici bir yerdir. Kaş’ta bulunan ve görülmesi gereken diğer antik kentler ise şunlardır; Antiphellos, Myra, Phellos, Xanthos, Patara, Aspendos, Pirha (Bezirgan), Letoon, Nysa ve daha fazlası: Patara Antik Kenti | Antalya Aspendos Antik Kenti Antik Kent
  21. Ramazan ayında çoğu kişinin kafasında bir çok soru işareti oluyor. İşte bu sorulardan biri olan ilaç içmek orucu bozar mı? sorusunun cevabı… Diyanetten alınan bilgilere göre oruçlu bir kimsenin geçerli bir mazereti olmaksızın ilaç yutması orucu bozar. İki ay kadar ceza orucu tutması gerekir. Ancak oruç tutmayı mübah kılacak bir rahatsızlık, hastalık sebebiyle ilaç alınmış ise oruç bozulur. Sadece bir gün kaza orucu tutması gerekir. Bir kimse oruç tuttuğu takdirde hastalanacağı veya hastalığının artacağı tıbben tecrübe ile biliniyorsa tutmayabilir. İyileşince yalnız yediği günler kadar kaza orucu tutması gerekir
  22. Ramazan ayının vazgeçilmez yiyeceklerinden pideyi bir de ev yapımı olarak denemeye ne dersiniz? 11 ayın sultanı Ramazan ayı yaklaşırken bu ayda sofraların vazgeçilmezi olan Ramazan Pidesine de özlem sona eriyor. Bu özlem bir an önce sona ersin diyenleri de duyar gibiyiz. O zaman sizlere evlerinizde çok kolay bir şekilde hazırlayabileceğiniz lezzetli bir ramazan pidesi ile tanıştıralım. En doğalında evde kendi ellerinizle hazırlayacağınız Ramazan Pidesi Tarifi… Ev Yapımı Ramazan Pidesi Tarifi Malzemeler; 2 su bardağı süt 1 su bardağı su 1 paket instant kuru maya 4 yemek kaşığı sıvı yağ 1 tatlı kaşığı şeker 1. 5 tatlı kaşığı tuz Alabildiği kadar un(yaklaşık 6 su bardağı) Üzeri için: 1 yumurta sarısı 1 tatlı kaşığı yoğurt 1 yemek kaşığı sıvı yağ Susam Çörek otu Ev Yapımı Ramazan Pidesi Hazırlanışı İlk önce ılık su, süt, şeker ve maya karıştırılır. Beş dakika beklenir. Sırası ile sıvı yağ, tuz ve un konarak çok yumuşak bir hamur elde edilir. Mayalanması için 45 dakika beklenir. Yapacağınız tepsinin ebatında yağlı kağıt hazırlayın. Hamuru ikiye bölün hamur elinize yapışıyorsa hafifçe elinizi yağlayabilirsiniz. Yağlı kağıdın üzerine koyup yuvarlak şekli verip yanlardan ve ortasından parmak uçlarınızla baklava veya kare şekli vererek tepsiye kağıtla birlikte kaldırarak yerleştirin. Tepsi mayası için yarım saat bekletin tekrar şekillerin üzerinden giderek şekilleri iyice belirleyin. Üzerine yumurta sarısı, sıvı yağ ve yoğurt karışımı sürerek susam ve çörek otu atıp 200°fırında üzeri kızarana kadar servis yapın. Afiyet Olsun
  23. Bir şeyler atıştırmadan bütün gün aç kalmak bazı hastalıkları beraberinde getirmektedir. Sahur Yapmadan Oruç Tutmanın Zararları Nelerdir? Ramazan ayının olmazsa olmazları sahur ve iftar anlarıdır kuşkusuz. Ramazan da sahura kalkmadan oruç tutmak isteyen bir çok kişi oluyor. Fakat sahura kalkmamak sağlık açısından oldukça tehlikelidir. Çünkü bir şeyler atıştırmadan bütün gün aç kalmak bazı hastalıkları beraberinde getirmektedir. Yazımızda sahura kalkmadan oruç tutmanın zararlarını sizler için derledik. Kan şekerini düşürür. Tansiyonu etkilediğinden gün boyu halsizlik yaşanır. Kilo alımına sebep olur. Kas kaybına neden olmaktadır. Ani tansiyon yükselmeleri yaşanır. Bağışıklık sistemi zayıflar. Sıvı alınmadığından baş ağrısıyla birlikte baş dönmeleri yaşanır. Karaciğere ve mideye çok zararı dokunur. Metabolizma hızı düşebilir. Konsantrasyon bozukluğuna sebep olur
  24. Hükümetten yeni TOGG hamlesi 2022 yılının son çeyreğinde seri üretimle banttan inmesi planlanan yerli otomobil TOGG için Türkiye'de Çevre ve Şehircilik alanında düzenlemeler yapılacak. Türkiye'nin 2023 vizyonu doğrultusunda yaptığı yerli otomobil hamlesi dünyada elektrikli araçlar konusunda öncü bir girişim olarak dikkat çekerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan tarihi ekonomi reform paketinin takvimi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından duyuruldu. Buna göre, doğuştan elektrikli olan yerli otomobil TOGG için büyük önem arz eden, elektrikli araç şarj altyapısının 31 Aralık 2021 tarihi sonuna kadar hayata geçirileceğini açıklandı. Şarj istasyonları artacak Sabah'ın haberine göre; fosil yakıtın kullanımının dünyada ilerleyen yıllarda giderek düşmesi beklenirken, elektrikli araçların her alanda giderek yaygınlaşması bekleniyor. Bu konuda öncü ülkelerden olan ve geleceğe yatırım yapan Türkiye'de özellikle benzin istasyonlarının yıllar geçtikçe yerlerini elektrikli araç şarj istasyonlarına bırakması bekleniyor. 2 bakanlık eylemi üstlenecek Hazine ve Maliye Bakanlığı "Ekonomi Reform Takvimi"ne göre eylem, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sorumluluğunda gerçekleşecek. Düzenleme için ilgili kurumlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ve Türk Standardları Enstitüsü olarak öne çıkarken, büyükşehir belediyelerinin toplu taşıma ve hizmet araçlarında elektrikli araçların kullanımının teşvik edileceği bildirildi. TOGG 2022 sonunda banttan inecek 2023 hedefleri içinde stratejik öneme sahip projelerden biri olarak değerlendirilen Türkiye'nin Otomobili projesi hedeflenen teknolojik dönüşümün öncülerinden biri olması bekleniyor. Elektrikli otomobiller için gerekli altyapıların tamamlanmasının ardından, TOGG'un ilk araçlarının Recıyor. Bununla beraber 2026 yılında araçların yerlilik oranının da yüzde 68 düzeyine yükselmesi amaçlanıyor. İmar planlarına da TOGG ayarı geliyor Yerli otomobil TOGG'un yakın zamanda hayatımıza girecek olması nedeniyle Türkiye'de Çevre ve Şehircilik alanında da düzenlemeler yapılacak
  25. Toyota, A segmentine yeni bir bakış açısı getirmesi beklenen “Aygo X prologue”un tasarım gösterimini sergiledi. Toyota’nın Avrupa’daki tasarım stüdyosu ED tarafından segmentin geleceğini şekillendirmek üzere tasarlanan “Aygo X prologue”, A segmenti kullanıcıları için daha cesur ve etkileyici bir tarzla dikkati çekecek. Günümüzün ihtiyaçlarına ve A segmenti kullanıcılarının beklentilerine göre şekillendirilen Aygo X prologue, “giriş seviyesi” olarak adlandırılan araçların da etkileyici bir tasarıma sahip olabileceğini kanıtlamayı amaçlıyor. Aygo X prologue, öne çıkan tasarımını çift renkli gövdeyle birleştirerek aracın her zaman harekete geçmeye hazır olduğunu vurgulayacak. Toyota, bu yeni tasarım vizyonuyla A segmentine nasıl renk katılabileceğini de gözler önüne sermeyi hedefliyor
×
×
  • Create New...

Önemli bilgi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için Gizlilik poliçesini inceleyebilirsiniz.