Jump to content
NetObur

Feneroin

Yönetici
  • İçerik sayısı

    1042
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    12

Everything posted by Feneroin

  1. Kulüp binası Android'e geldi. Başlangıçta yavaş bir sunum başlatan şirket, artık küresel olarak sunulduğunu açıkladı. Uygulama, iOS'ta olduğu gibi hemen hemen aynı şekilde çalışır. Bu, hizmeti kullanmaya başlayabilmek için hala birinden davet almanız gerektiği anlamına gelir. Clubhouse, kullanıcıların daha sonra diğer kullanıcılarla konuşabilecekleri sanal bir odaya ev sahipliği yapmasına olanak tanıyan bir sosyal ağ hizmetidir. Sizi takip eden ancak konuşmacı olarak atanmamış kullanıcılar yine de bu odaya dinleyici olarak katılabilir. Odanın sahibi, dinleyicilerden herhangi birinin konuşmacı olmasına izin verebilir. Clubhouse deneyimi genellikle bir podcast dinlemek olarak görülmüştür, ancak daha etkileşimli bir unsur içerir. Fakat bir podcast'in aksine, Clubhouse yayınları canlıdır. Daha da önemlisi, kaydedilmezler, bu nedenle yalnızca dinlemek için oturum açanlara özel sohbet şeklidir. Clubhouse, yalnızca iOS uygulaması olarak bir yıldan uzun bir süre önce piyasaya sürüldü. O zamandan beri, hizmet popülerlik kazandı ve birçok kişi tarafından kopyalandı. En ünlüsü, Twitter kısa süre önce Spaces adlı aynı özelliği ekledi. Elbette, Twitter bunu oldukça hızlı bir şekilde ve ayrıca herhangi bir davet gerektirmeden herkesin kullanımına sundu. Clubhouse'un Android uygulama başlatma sürecini nihayet hızlandırmasına neden olan şey büyük olasılıkla budur. Android'e yeni sunulduğu için arayarak bulamayabilirsiniz. O yüzden aşağıdakı resmi linke tıklayarak Google PlayStore'dan indirebiliesiniz: ClubHouse-Android
  2. Tipster John Prosser, gelecek nesil Apple Watch tasarımının neye benzeyebileceğine dair bir fikir vermek için bir kez daha konsept sanatçısı Ian Zelbo ile birlikte çalıştı. Watch Series 7'nin, Apple’ın tüm önceki modellerde görülen kavisli olanlar yerine düz kenarlı akıllı saat serisine büyük bir yeniden tasarım getirmesi bekleniyor. Apple Watch Series 7 (Kaynak: @RendersbyIan) Yeni çizimler ayrıca iPhone 12 ve en yeni iPad Air ile daha standart siyah, beyaz, mavi ve kırmızı renkli boya işleriyle eşleşen nane yeşili renkli bir Apple Watch'u gösteriyor. Daha küçük 40 mm modelde aynı 1.57 inç ekrana ve 44 mm sürümde 1.78 inç ekrana sahip olmalıyız. Ekran, geçmiş yıllarda olduğu gibi çerçeveye doğru kıvrılıyor gibi görünüyor. Apple Watch Series 7 (Kaynak: @RendersbyIan) Apple'ın kan şekeri seviyelerini ölçen bir optik sensör getireceğine dair söylentiler olsa da, daha fazla spesifik ayrıntı alamıyoruz. Ayrıca daha iyi performansa sahip güncellenmiş bir S7 yonga seti bekliyoruz.
  3. Geçtiğimiz birkaç ay içinde yayınlanan bir dizi geliştirici önizlemesinin ardından, Android 12 şimdi beta aşamasına ulaştı. Aslında, ilk beta sürümü bugün Google Pixel telefonlarda ve birkaç başka üreticinin cihazlarında hizmete sunulacak. Android 12, Material You adlı "tasarım hakkında düşünmenin yeni bir yolunu" temel alan tarihin en büyük yeniden tasarımını sunuyor. Her şey kişiselleştirmeyle ilgilidir ve ana özellik, duvar kağıdınıza göre dinamik olarak oluşturulmuş temalardan oluşur. Siz sadece bir duvar kağıdı seçersiniz ve sistem hangi renklerin baskın, hangilerinin tamamlayıcı ve hangilerinin "harika göründüğünü" otomatik olarak belirler. Daha sonra bu renkleri tüm işletim sistemine uygular - bildirim gölgesi, kilit ekranı, ses kontrolleri, yeni widget'lar vs. İşletim sistemi boyunca, sistemle etkileşimlerinize bir akışkanlık ve dinamizm duygusu vermek için çok sayıda yumuşak hareket ve animasyon da göreceksiniz. Temel sistem hizmetleri için gereken CPU süresinde %22 ve sistem sunucusu tarafından büyük çekirdek kullanımında %15 azalma ile sonuçlanan kaputun altındaki iyileştirmelerle işler de daha verimli olacak. Bildirim gölgesi, hızlı ayarlar ve güç düğmesi de "yeniden tasarlandı". Bildirim gölgesi, uygulama bildirimlerinizin "net" bir görünümüyle "daha sezgisel ve eğlenceli" dir. Hızlı Ayarlar artık daha az, en azından ilk aşağı kaydırmada - yalnızca dört tane elde edersiniz ve artık sadece simge değil, bazı alan israfı nedenlerinden dolayı yanlarında da metin var. Google Pay ve Ev Kontrolleri artık Hızlı Ayarlar'a entegre edildi. Daha önce bazı özel görünümlerde yapabildiğiniz gibi, Google Asistan'ı çağırmak için güç düğmesine uzun süre basabilirsiniz. Bu, Google Asistan'ı çağırmak için yeterli yol olmadığını düşünenler içindir - onunla konuşmak veya ekranın alt köşelerinden çapraz olarak kaydırmak gibi.
  4. Enfes Lezzetiyle çayın kahvenin yanında tüketebileceğiniz kurabiye tarifi Acıbadem kurabiyesi Hafif ve lezzetli bir tatlı olan acıbadem kurabiyesi nasıl yapılır? Çayın, kahvenin yanında severek tüketebileceğiniz acıbadem kurabiyesi. Acıbadem Kurabiyesi Tarifi Malzemeler 250 gr badem unu 375 gr toz şeker 200 gr yumurta akı 2 yemek kaşığı limon suyu 1 damla acıbadem aroması (isteğe göre) Hazırlanışı Yumurta akı, badem unu ve toz şekeri bir tencereye alın. Bir çırpıcıyla karıştırıp ocağın üzerine koyarak 10-12 dakika kadar karıştırarak pişirin. Pişen karışımı tezgahın üzerine döküp limon suyunu ilave edip spatula ile karıştırarak soğutun. Oda sıcaklığına gelen hamuru sıkma torbasının içerisine koyun. Yağlı kağıt serili bir tepsiye aralarında boşluk olacak şekilde hamuru sıkıyoruz. İlk Olarak önceden ısıtılmış 130 derecede yarım saat kadar pişirip sonrasında fırını 150 dereceye getirip 10 dakika kadar da öyle pişirin. (pişirirken fırını sürekli kontrol edin ve renk değişimi olunca çıkarın.) Kurabiyelerin yağlı kağıda yapışmaması için, fırından tepsiyi çıkarınca yağlı kağıdı tepsiden kaldırıp ıslak bir bezin üzerine koyun. Yağlı kağıt ıslak bezden dolayı nemlenince kurabiyeleri kağıttan çıkarıp birbirlerine yapıştırıp servis edebilirsiniz… Afiyet Olsun
  5. Son 5 yılın En İyi Film dalında Oscar kazanan filmlerini sizler için derledik. İşte son 5 yılın Oscar ödüllü en iyi filmleri. 1. Spotlight – 2016 (imdb: 8.1) Spotlight, taciz olayıyla gündeme gelen bir kilisenin kendini aklamaya çalışmasını ve bu tacizi aydınlatmaya çalışan Boston Globe gazetesi yazarlarını konu almaktadır. ABD’de hâlen etkin olan en eski araştırmacı gazete birimi The Boston Globe’un “Spotlight” ekibini konu alan film; Josh Singer tarafından yazılmış ve Tom McCarthy tarafından yönetilmiştir. Spotlight 2. Ay Işığı – 2017 (imdb: 7.4) Tarell Alvin McCraney’in In Moonlight Black Boys Look Blue kitabından uyarlanan Ay Işığı filmi; senaryosu Jenkins tarafından kaleme alınırken, yönetmen koltuğunda ise Barry Jenkins oturmaktadır. Film; insan ilişkileri ve insanın kendini keşfetmesi hakkındadır ve genç siyahi bir adamın çocukluğundan yetişkinliğe kadar Miami’nin zor bir mahallesinde, hayatta kendine yer edinme savaşını ve büyüme hikayesini konu almatadır. Ay Işığı (Moonlight) 3. Suyun Sesi – 2018 (imdb: 7.3) Amerikan yapımı romantik, fantastik filmi Suyun Sesi; Guillermo del Toro tarafından yönetilmiş ve senaryosu del Toro ile birlikte Vanessa Taylor tarafından yazılmıştır. Film; gizli ve yüksek güvenlikli bir devlet laboratuvarında temizlikçi olarak çalışan Elisa’nın hayatının, iş arkadaşı Zelda ile devletin yaptığı gizli bir deneyi keşfetmesi ile nasıl değiştiğini konu almaktadır. Suyun Sesi (The Shape of Water) 4. Yeşil Rehber – 2019 (imdb: 8.2) Biyografik komedi-drama filmi Yeşil Rehber; ünlü bir piyanist ve konser turu kapsamında onun şoförü olarak çalışan Tony’nin hikayesini anlatmaktadır. En İyi Film Oscar’ının sahibi filmin yönetmen koltuğunda Peter Farrelly oturuyor. Senaryosunu ise; yönetmen Farrelly, Brian Hayes Currie ve Nick Vallelonga’nın birlikte kaleme almıştır. Yeşil Rehber (Green Book) 5. Parazit- 2020 (imdb: 8.6) 4 dalda Oscar ödülü almış ve yönetmen koltuğunda Bong Joon Ho’nun oturduğu Güney Kore yapımı gerilim filmidir. Film; fakir bir gencin zengin bir ailenin kızına özel ders vermesiyle başlamaktadır. Genç adam, ailesiyle birlikte yavaş yavaş zengin ailenin özel hayatına sızmaya başlayacaktır. Parazit (Parasite) Bonus Olarak Son Olarak 2021 yılında ise En İyi Film dalında Oscar ödülü kazanan film Nomadland filmidir. Dikkat çekici senaryosu ve başarılı oyunculuklarla en iyi film Oscar ödülü alan filmin konusu ise; Kocası öldükten sonra geçim sıkıntısı yaşamaya başlayan, henüz 60’larında olan Fen, Nevada kırsalında yaşamaktadır. Geçim sıkıntısından dolayı her şeyini kaybetmiş olan Fen, minibüsünü bir karavan haline getirir. Hayatına modern bir göçebe olarak devam ederken başına neler gelecektir
  6. PlayStation DualSense denetleyicisi iki yeni renk seçeneğine kavuşuyor. Gece Yarısı Siyahı ve Kozmik Kırmızısı olarak adlandırılan bu modeller önümüzdeki aydan itibaren satışa sunulacak. Yeni renkler 'galaksi' teması etrafında tasarlandı. Gece yarısı siyahı versiyonu, "gece gökyüzünden uzayı nasıl gördüğümüzü yansıtmak" için açık gri ayrıntılara sahip iki ince farklı siyah tonu içerir. Kozmik Kırmızı versiyonu daha belirgin iki tonlu bir görünüme sahiptir ve "kozmozun her yerinde bulunan benzersiz canlı kırmızının tonlarından esinlenmiştir". Her iki kontrolör de siyah varyantta karartılmış anahtarlar ve kırmızı varyantta kırmızı tuşlarla eşleşen düğme tasarımlarına sahiptir. Her iki rengin de, bu tonu içeren orijinal beyaz DualSense denetleyiciyle eşleşecek şekilde tasarlanmış, ince bir mavi tonu vardır. Yeni denetleyici renkleri önümüzdeki aydan itibaren dünya çapında satışa sunulacak. Kesin tarihler bölgeye göre değişecektir.
  7. Son dönemlerde sıkça duymaya başladığımız sürdürülebilir moda kavramı neyi ifade etmektedir? Moda sektöründe hızla yayılmaya devam eden bu kavram; ekolojik bütünlüğü ve toplumsal adaleti savunarak moda ürünlerini ve sistemini değiştirmeyi hedefleyen bir akımdır. Sürdürülebilir Moda Sürdürülebilir moda; hem çevresel hem de sosyo-ekonomik yönler dikkate alınarak mümkün olan en sürdürülebilir şekilde üretilen, pazarlanan ve kullanılan giyim, ayakkabı ve aksesuarlar olarak tanımlanabilir. Uygulamada bu, ürünün tasarım, hammadde üretimi, imalat, nakliye, depolama, pazarlama ve nihai satıştan ürünün ve ürünün kullanımı, yeniden kullanımı, onarımı, yeniden yapımı ve geri dönüştürülmesine kadar tüm aşamalarını iyileştirmek için sürekli çalışmayı ifade eder. Sürdürülebilir bir moda endüstrisi, yıllarca çalışmaya devam edebilecek şekilde işlemesi gereken bir endüstridir. Ne yazık ki, kasıtlı olarak ucuz fiyatlarla hızlı bir şekilde tüketilmek üzere tasarlanmış ve alışveriş yapanların kıyafetleri tek kullanımlık olarak görmelerine yol açan günümüzün baskın ‘hızlı modası’ için doğru değildir. Hızlı moda döngüsü sürdürülebilir olmaktan uzaktır çünkü; Dünya’nın doğal kaynaklarını katlanarak tüketir, dünyanın dört bir yanındaki işçileri sömürür ve çok büyük miktarda israfla sonuçlanır. Sürdürülebilir Moda Bireysel tutum gereklidir… Sürdürülebilir moda; aynı zamanda bireysel tutum ve davranışlarda değişiklik gerektiren daha sürdürülebilir tüketim ve kullanım kalıpları ile ilgilidir. Bugün İsveç’teki hemen hemen tüm büyük giyim şirketlerinin sürdürülebilirlik alanında özellikle üretim aşamasında, ancak aynı zamanda artan yeniden kullanımı ve geri dönüşümü teşvik etmek için; kullanıcı düzeyinde giderek artan bir çalışmaları mevcuttur. "Geçmişiniz ne olursa olsun, bazı gerçekten temel şeyler üzerinde hepimiz hemfikir olabiliriz. Kimse tişört yapmak için ölmemeli ve gezegenimize toksin dökmemeliyiz." – WHİTNEY BAUCK GREEN DREAMER PODCAST Sürdürülebilir Moda İçin Neler Yapılmalıdır? Düşük etkili doğal ve organik malzemeler kullanılan kıyafetler tercih edilmelidir. Geri dönüştürülmüş veya stoksuz malzemeler tercih edilmelidir. Çevre dostu boyaları ve Bluesign veya OEKO-TEX sertifikaları olan markalar tercih edilmelidir. Yenilenebilir enerji ile çalışan tesislerde üretilen ve yerel olarak üretilen giysiler kullanılmalıdır. İkinci el veya daha uzun süre dayanıklı giysiler kullanılmalıdır. Giysilerinize iyi bakarak, gerektiği gibi onararak ve dikerek ömrünü uzatmak ve görünümlerini mevcut zevklerinize göre modernize etmek için değişiklikler yapmak
  8. Zamanı durdurup, size günlük telaşlarınızı unutturup kahvenizi alıp battaniye altında yeni bölümü izleme sabırsızlığını yaşatan dizi “When the Weather Is Fine”... When the Weather Is Fine 2020 Güney Kore yapımı televizyon dizisidir. JTBC kanalında yayınlanmaktadır. Başrollerini Park Min-Young ve Seo Kang-joon paylaşmaktadır. Zamanı durdurup, size günlük telaşlarınızı unutturup kahvenizi alıp battaniye altında yeni bölümü izleme sabırsızlığını yaşatan dizi “When the Weather Is Fine”… Kitapların başrol olduğu, When the Weather Is Fine dizisi Seul’deki yaşamdan bıktığı için küçük bir kasabaya taşınan bir kadın (Park Min-Young) ile bu kasabada bir kitap dükkânı işleten bir adamın (Seo Kang-Joon) arasındaki romantik ilişkiyi konu almaktadır. “When the Weather Is Fine” Konusu ‘Goodnight Bookstore’ adında küçük bir kitapçı işleten Im Eun-Seob ile yıllar sonra memleketine dönen bir çellist olan Mok Hae-Won karakterlerinin etrafında dönüyor gibi görünen hikâye, aslında kasabadaki diğer karakterleri de içine alarak mutluluğu arıyor. Dizinin geçtiği ana mekân o küçük kitapçı olurken, diyaloglar da genelde kitaplar üzerinden ilerliyor. “When the Weather Is Fine” Fragman Fragman 2 Fragman 3 “When the Weather Is Fine” Oyuncuları Seo Kang‑joon (Im Eun‑seob) Karakteri: Dizide Bookhyun’da, ‘Goodnight Bookstore’ adında küçük bir kitapçı işleten Im Eun-Seob karakterini canlandırmaktadır. Onun günlük hayatı oldukça basittir. Uyanır, kahve içer, bir kitap okur ve kendi bloguna yazar. Ancak, bu sıradan, tek düze hayatı, lise arkadaşı Hae-Won (Park Min-Young) ile tekrar karşılaştıktan sonra değişmeye başlar. Park Min Young (Mok Hae‑won) Karakteri: Dizide iyi kalpli sıradan bir kadın olan Mok Hae-Won karakterini canlandırmaktadır. Çocukluğundan beri çello çalmaktadır ve çello aracılığı ile oldukça sosyal bir hayata atılır. Ancak, o sırada başkaları tarafından kalbi kırılır. Bu yüzden, hem kendine karşı hem de başkalarına karşı olan güvenini kaybeder. Yaşadığı üzücü olayların da yanı sıra Seul’deki yorucu hayattan bıkar ve hem memleketi hem de küçük bir kasaba olan Bookhyun’a geri dönmeye karar verir. Lee Jae‑wook (Lee Jang‑woo) Karakteri: Dizide Im Eun-Seob’un (Seo Kang-Joon) arkadaşı olan Lee Jang-Woo karakterini canlandırmaktadır. Küçüklüğünden bu yana ebeveynlerinin isteklerine göre yaşayan, parlak bir gülümsemeye sahip birisidir. Kim Hwan‑hee (Im Hwi) Karakteri: Dizide Eun-Seob’un (Seo Kang-Joon) kız kardeşi olan Im Whi karakterini canlandırmaktadır. Im Se-Mi (Kim Bo-Young) Karakteri: Dizide Hae-Won’un (Park Min-Young) eskiden en iyi arkadaşı olan Kim Bo-Young karakterini canlandırmaktadır. Moon Jeong-Hee (Sim Myung-Yeo) Karakteri: Dizide Hae-Won’un (Park Min-Young) teyzesi olan Sim Myung-Yeo karakterini canlandırmaktadır. Kim Young‑dae (Oh Young‑woo)
  9. Geçtiğimiz yıl, ilk sezonu, 3 part halinde, toplam 18 bölüm (her part, 6 bölüm) olarak yayımlanan dizinin bitişi izleyicilerini fazlasıyla üzmüştü. Sonunda sevindirici haber geldi! “Arthdal Chronicles” dizisi yayımlanmaya başladığı günden itibaren çok konuşulmuş ve olumlu eleştiri aldığı kadar olumsuz eleştiri de almıştı. İlk sezonu belirsiz bir şekilde bittiği için izleyici ikinci bir sezon beklemekteydi. “Arthdal Chronicles“, Arthdal adlı kurgusal bir diyarda, kendi efsanelerini ortaya çıkaran kahramanlar hakkında destansı bir fantastik dizidir. Geçtiğimiz yıl, dizinin ilk sezonu, 3 part halinde, toplam 18 bölüm (her part, 6 bölüm) olarak yayımlandı. Yapımı için 50 Milyar Wonun (yaklaşık 42.4 Milyon Dolar) üzerinde harcandığı açıklanmıştı. Ancak dizinin ilk sezonunun yönetmenliğini yapan Kim Won-Suk, dizinin 2. Sezonunu yönetmeyecek. Kim Won-Suk daha önce, dizinin yapım şirketi Studio Dragon’un bünyesinde çalışıyordu. Ancak, Kim Won-Suk Studio Dragon’dan ayrılarak, KakaoM ile birlikte çalışmaya başlamıştır. Kim Won-Suk, “Arthdal Chronicles” dışında “My Mister”, “Signal”, “Misaeng”, “Monstar” ve “Sungkyunkwan Scandal” dizilerinin yönetmenliğini yapmıştır. Kim Won-Suk’un yerine dizinin 2. sezonunun yönetmen koltuğunda, Kim Kyu-Tae ve Hong Jong-Chan oturacak. Kim Kyu-Tae, “It’s Okay, That’s Love”, “Iris”, “That Winter, The Wind Blows” ve “Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo” dizilerinin; Hong Jong-Chan, ” My Secret Hotel”, “Live Up To Your Name, Dr. Heo”, “Life” ve “Her Private Life” dizilerinin yönetmenliğini yapmıştır. Yapılan açıklamaya göre, dizinin ilk sezonunda öldürülmeyen karakterler dizinin 2. sezonunda da yer almaya devam edecek. Dizinin yapımcıları, ana oyuncuların müsait olduğu bir program hazırlamaya çalışıyor. Bu yüzden, Song Joong-Ki, Jang Dong-Gun, Kim Ji-Won ve Kim Ok-Vin gibi oyuncuların dizide yer alması bekleniliyor. Raporlara yanıt olarak tvN, “’Arthdal Chronicles” un ikinci sezonu, yılın ikinci yarısında çekime başlamak amacıyla hazırlanıyor ”dedi. 13 Şubat KST’de Ilgan Sports, TVN’nin “Arthdal Chronicles” filminin yeni bir sezon için prodüksiyon geliştirdiğini bildirdi. Rapora göre “Arthdal Chronicles” ikinci sezonunda en geç Eylül veya Ekim aylarında üretime başlayacak. Song Joong Ki , Jang Dong Silahı , Kim Ji Won ve Kim Ok Bin rollerini ve ilk sezonda öldürülmeyen tüm oyuncuları yeniden canlandırması bekleniyor. Yapımcıların ana aktörleri barındıracak bir program hazırlamaya çalıştıkları bildiriliyor. “Arthdal Chronicles”, Arth’ın efsanevi ülkesinde kendi efsanelerini yapan kahramanlar hakkında destansı bir fantastik dramadır. İlk sezon geçen yıl toplam 18 bölüm olmak üzere üç bölüm halinde yayınlandı (bölüm başına altı bölüm). Üretim için 50 milyar wonun (yaklaşık 42.4 milyon $) üzerine çıktığı bildirildi. Gösteri her zaman birden fazla mevsim için planlandığından, ilk sezonun belirsiz bir sonu vardı. Ancak, ilk sezonda izleyici puanlarının yetersizliği ve karışık seyirci tepkileri geleceğini şüphe etti. Gösteri “Game of Thrones” ile olumsuz karşılaştırmalar yaptı ve Brunei’deki denizaşırı film çekimlerinin yapım personeli için haksız çalışma koşulları yarattığına dair haberler vardı. Bununla birlikte, Bölüm 3’ün seyirciler arasında daha olumlu geri bildirimlere sahip olduğuna dair bazı göstergeler de vardı. Kaynak: soompi.com
  10. WhatsApp, kullanıcılar yeni şartları kabul edene kadar uygulamanın özelliklerini yavaş yavaş durduracak. Fakat Facebook, Alman otoriteler tarafından son zamanlarda bir hayli inceleniyor. Hamburg Veri Koruma ve Bilgi Özgürlüğü Komiseri Johannes Caspar tarafından yazılan yeni bir sürümde, WhatsApp’ın güncellenmiş gizlilik politikasında bulunan sorunları ana hatlarıyla açıklıyor. Caspar, sorunların müşteriler, kullanıcılar veya çalışanlar hakkında veri tutan tüm şirketler için belirlenen GDPR düzenlemelerine göre yasal olmadığını iddia ediyor. Aşağıdakiler sürümden bir alıntıdır (Almanca'dan çevrilmiştir): "Veri aktarımına ilişkin hükümler, veri koruma beyanının farklı seviyelerine dağılmıştır, net değildir. Avrupa ve uluslararası versiyonları arasında ayrım yapmak zordur. Ayrıca içerikleri yanıltıcıdır ve önemli çelişkiler vardır. Daha detaylı bir analizden sonra bile rızanın kullanıcılar için ne gibi sonuçlar doğuracağı görülemez. Ayrıca, WhatsApp, hizmetin işlevlerinin sürekli kullanımı için bir koşul olarak yeni hükümlere rıza gösterilmesini gerektirdiğinden, rıza gönüllü olarak verilmemektedir." Caspar, Facebook'un veri toplamaya devam etmesini engelleyen üç aylık bir acil durum yasağı yayınladı ve AB veri düzenleyicilerinden oluşan bir panelden Almanya'nın Avrupa Birliği'ndeki eylemlerini takip etmesini istedi. Facebook, Caspar'ın Bloomberg'e yönelik iddialarını reddediyor ve yeni politikanın yayılmasını engellemeyeceğini söylüyor. Ayrıca, güncellemenin ne yapmak istediğine ilişkin "temel bir yanlış anlaşılmaya dayalı" Alman düzenleyicilerin yanıtını da istiyor. Yeni politikanın ilk kullanıma sunulmasından bu yana, diğer mesajlaşma uygulamalarına yönelik talepte bir artış oldu. Hem Telegram hem de Signal, o zamandan beri yeni kullanıcıların büyük ölçüde benimsendiğini gördü. Facebook, yeni politika değişiklikleri nedeniyle geniş çapta eleştirildi ve markalar arasındaki çapraz bilgi akışı, Facebook'un 2014'te mesajlaşma uygulamasını satın almasından bu yana kaçınılmaz hale geldi. Kaynak: DatenSchutz-Hamburg
  11. JTBC'nin “The World of the Married” (Evli Dünyası) resmi olarak Kore draması tarihini yazdı! 2 Mayıs’ta, “The World of the Married” (Evli Dünyası), Kore kablo ağı tarihinin herhangi bir draması tarafından şimdiye kadar elde edilen en yüksek izleyici puanlarına yeni bir rekor kırdı. Nielsen Korea’a göre, hit dramanın son bölümü ülke çapında ortalama yüzde 24.33 puan aldı ve JTBC’nin “ SKY Castle ” finalinde 2019’da elde edilen yüzde 23.78’lik rekoru kırdı. “The World of the Married” (Evli Dünyası) ihanet ve aşk ve nefretin ardından gelen kasırga nedeniyle ayrılan evli bir çift hakkındadır. Kim Hee Ae , huzurlu bir aile, kocasının değişmeyen sevgisi ve iyi bir oğluyla görünüşte mükemmel bir hayat süren Ji Sun Woo adlı bir aile hekimi olarak rol aldı. Mutluluğunda bir çatlak oluşmaya başladığında, hayatı değişmeye başlar. The World of the Married Konusu Ji Sun-Woo (Kim Hee-Ae) bir aile hekimliği doktorudur. Lee Tae-O (Park Hae-Joon) ile evli ve bir oğulları var. Başarılı bir kariyer ve mutlu bir aile dahil her şeye sahip görünmektedir, ancak kocası ve diğer insanlar tarafından ihanete uğramıştır. Lee Tae-O, ünlü bir film yönetmeni olmayı hayal etmektedir. Karısı Ji Sun-Woo‘nun desteğiyle bir eğlence işletmesi işletmektedir. Karısını sevmesine rağmen Lee Tae-O tehlikeli bir ilişkiye girer… The World of the Married İzle The World of the Married Fragman The World of the Married Oyuncuları Kim Hee‑ae (Ji Sun‑woo) Hae‑jun Park (Lee Tae‑oh) Han So Hee (Yeo Da‑kyung) Kim Yeong‑min (Son Je‑hyuk) Sim Eun‑Woo (Min Hyun‑seo) Park Sun-young (Go Ye-rim)
  12. Balkanların en meşhur tatlılarından olan orjinalinin 3 farklı süt ile yapıldığı lezzetine doyum olmayan trileçe tarifi. Trileçe Tarifi İçin Malzemeler 5 adet büyük boy yumurta 6 yemek kaşığı toz şeker 7 yemek kaşığı un 1 pake tkabartma tozu 1 paket vanilin Şerbeti için: 2 su bardağı inek sütü 1 su bardağı keçi sütü 1 su bardağı manda sütü 1 su bardağı toz şeker Karameli İçin: 1 çay bardağı toz şeker(büyük çay bardağı) 2 yemek kaşığı tereyağı 1 paket krema Trileçe Tarifinin Pişirme Önerisi Sütlü şerbeti için manda ve keçi sütünü kullanmak istemezseniz, 3 su bardağı inek sütü ve 1 su bardağı krema ile de şerbetinizi hazırlayabilirsiniz. Trileçe Hazırlanışı Derin bir karıştırma kasesinin içerisine yumurta ve şekeri ekleyip, şekerler eriyene ve karışımın rengi açılıp, krema kıvamına gelene kadar çırpın. Un, kabartma tozu ve vanilini yumurtalı karışımın içerisine eleyerek ekleyin. Spatula yardımıyla kuru malzemelerin sıvı malzemelerle birleşmesi için altan üstte doğru sürekli olarak karıştırın. Güzelce karışmış olan kek harcını yağlanmış fırın kabınıza dökün ve üzerini düzeltin. Trileçenin pandispanyasını önce 170 derece ısıtılmış fırında 10 dakika pişirin. 10 dakika sonunda fırın ısısını 150 dereceye indirip 20-25 dakika kadar pişirin. Pişen pandispanyayı oda sıcaklığında soğumaya bırakın ve üzerine kürdan yardımıyla delikler açın. Sütlü şerbeti için; inek sütü, manda sütü ve keçi sütünü tencereye alın. Şekerini de ekleyip eriyene kadar karıştırın. Kaynamaya başladıktan sonra ocağın altını kapatın ve ılımaya bırakın. Karameli için; ayrı bir sos tenceresinde toz şekeri kontrollü olarak eritin. Üzerine tereyağını ekleyin. Fokurdamaya başlayan tereyağlı şekerin üzerine kremayı ekleyin ve karıştırıp ocaktan alın, soğumaya bırakın. Oda sıcaklığında soğumuş olan trileçe pandispanyasının üzerine ılık sütlü şerbeti ekleyin ve sütü iyice çektikten sonra buzdolabında soğumaya bırakın. Bu esnada 1 paket krem şanti hazırlayın. Soğumuş olan kekinizin üzerine ince bir tabaka halinde krem şantiyi yayın. Hazırlamış olduğunuz karameli de üzerine güzelce yaydıktan sonra dilimleyin ve soğuk olarak servis edin. Afiyet Olsun.. Trileçe Tarifinin Servis Önerisi Arzuya göre hazırladığınız trileçeyi; frambuaz, çikolata ya da portakal sosu ve toz Antep fıstığı ilavesiyle servis edebilirsiniz. Tarif için : yemek.com
  13. Enfes pastaların yapımında kullanılan kolay ve bir o kadar da lezzetli pandispanya tarifi. Sünger gibi yumuşacık pandispanya tarifi. Enfes pastalar hazırlayabileceğiniz güzel ve kolay bir tarif olan pandispanya nasıl yapılır? Pandispanya tarifi…. Pandispanya Tarifi 6 adet yumurta 1/2 çay bardağı sıcak su 1 su bardağı mısır nişastası 1 su bardağı toz şeker 1 su bardağı un 1 paket kabartma tozu Hazırlanışı Yumurtaları ve sıcak suyu mikserle yüksek hızda çırpmaya başlayın. Yumurtaların köpürdüğünü gördüğünüzde içerisine şekeri yavaş yavaş ilave ederek aynı hızda çırpmaya devam edin. Yumurtalar kabarıp açık bir renk aldığında karıştırmayı bırakın. Un, kabartma tozu, nişastayı birleştirip yavaş yavaş yumurtalara bir spatula yardımıyla yedirin. Karıştırma işlemini spatulayı alta daldırıp dairesel hareketlerle çıkararak sürdürün. Pandispanyayı pişireceğiniz kabın altına bir yağlı kağıt serin. harcı içerisine döküp önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 45 dakika kadar pişirin. Pişen pandispanyayı çıkarıp soğumasını bekleyin ve sonrasında kesin. Afiyet olsun
  14. Yaz dönemi yaklaştıkça kilo verme isteğimiz artıyor.. Sağlıklı beslenmenin mevsimi, zamanı olmaz evet ama bu dönemlerde bireyler daha yüksek motivasyona sahip oluyor. Sağlıklı kilo kaybı sağlayabilmek için neler yapabiliriz gelin birlikte inceleyelim. Sonrasında ise sizlere metabolizmanızı hızlandıracak, yağ kaybı ve ödem atımını destekleyecek bağırsak dostu bir tarif vereceğim. Yeterli Sıvı Tüketin Havaların ısınmasıyla birlikte vücuttaki sıvı atımı arttığı için tüketmemiz gerek su miktarı da aynı doğrultuda artıyor. Her ne kadar diyet ve egzersiz yapsanız da eğer yeteri kadar su içmiyorsanız olması gereken kilo kaybını sağlayamazsınız. Bu nedenle kilogram başına en az 30 ml su tüketmeyi ihmal etmeyin. Kahve ve çay tüketiminin fazla olması ödem problemine neden olabilir, bu nedenle fazla çay, kahve tüketen kişilerin su tüketimini bir miktar daha artırması gerekmektedir. Hareket Edin Hem sağlığımıza sağlık katacak hem de yağ kayıplarımıza destek olacak yegane şey hareket etmek. Günlük 30 dakikalık yürüyüşler veya teknolojiden faydalanarak evde yapacağınız egzersizler sürecinizi hızlandırarak maksimum yağ kaybı sağlamanıza destek olacaktır. Karbonhidrat Tüketimini Sınırlandırın Beslenme kültürümüzün bir getirisi olarak yüksek karbonhidrat tüketiyoruz. Kilo kaybı sağlamak adına beyaz un, şeker, pirinç pilav, makarna, hamur işi gibi basit karbonhidrat kaynaklarını azaltıp, porsiyon kontrolü yaparak tam buğday, meyve, sebze gibi kompleks karbonhidrat kaynaklarına yönelebilirsiniz. Her ne kadar sağlıklı da olsa kompleks karbonhidratları da kontrollü olarak tüketmenizi öneririm. Yeterli Protein Tüketin İyi bir yağ kaybı sağlamak adına yeterli ve kaliteli protein tüketmeye özen gösterin. Günlük beslenmenizde yumurta, kırmızı et, balık gibi kaliteli proteinlere yer verin. Her Gün Bir Porsiyon Sebze Tüketin Sindirimi, yeterli posa, vitamin ve mineral alımını destekleyebilmek adına sebze tüketimini ihmal etmeyin. Gün içinde mutlaka bir öğünde büyük bir porsiyon sebze tüketimine özen gösterin. Hem uzun süre tok kalmanızı destekleyecek, hem bağırsak sağlığına destek olacaktır. Sebzelerin kalorilerinin düşük olması da büyük bir avantaj.. Kilo Vermenizi Destekleyen Bitki ve Besinlerden Destek Alın Yeşil çay, kiraz sapı çayı ve beyaz çay gibi ödem atımını ve yağ kaybını destekleyen bitki çaylarından destek alın. Ananas, elma, kivi, yaban mersini, taze kabak, kereviz, kefir, keten tohumu, chia tohumu, yulaf kilo kaybını destekleyen besinler arasında yer almaktadır. Bu besinleri beslenmenize ekleyerek kilo kayıplarını destekleyebilirsiniz. Fit Smoothie Tarifi 1 çay bardağı sade kefir ½ dilim ananas ½ yeşil elma 3 yaprak taze nane 1 çay bardağı soğuk su Tüm malzemeler blenderdan geçirilir. Diyetisyen Elif Kübra Bostancı
  15. Özellikle ergenlik çağında karşılaşılan cilt sorunlarından biri olan sivilceye neden olan gıdalar nelerdir? Sivilce hemen hemen herkes de görülen ve özellikle ergenlik çağlarında ortaya çıkan cilt sorunudur. Vücutta sivilce çıkmasında genetik, beslenme ve hormonların büyük etkisi vardır. Sivilce Nedir? Neden Olur? Cildin yağ salgılayan tabakası olan Sebumun tıkanması sonucu şişerek bakterilerle inflame olmasından dolayı ortaya çıkan cilt sorunudur. Bir çok tipi olan sivilceler beslenme, hormon ve genetik ve çevresel faktörlerden dolayı oluşurlar. Sivilce oluşumunda beslenmenin büyük etkisi olduğu bir gerçektir. Yediğimiz gıdalara dikkat ederek cildimizi sivilcelerden koruyabiliriz. İşte Sivilce Oluşumuna Neden Olan Bazı Gıdalar : Abur Cubur : Abur cuburların sivilce yaptığını bilmeyen yoktur. Aşırı tüketildiği takdirde %50 oranında siviklceleri artırabilmektedir. Ceviz : Beyin gelişimi ve bağışıklık sistemi açısından son derece sağlıklı bir yiyecek olan ceviz içerdiği yüksek omega 6 bakımından sivilceyi artırabilmektedir. Rafine Şekerler : İçerisinde rafine şeker içerin gıdalar kan şekerini çok çabuk yükselttiği için sivilce oluşumuna neden olabilmektedir. Hayvansal Gıdalar : Hayvansal gıda endüstrisi et üretimini artırmak amacıyla yüksek miktarda büyüme hormonu kullanıyor. Tüketilen bu etler ise vücutta hormon dengesizliklerine neden olup sivilce üretimine yol açıyor. Fast Food : Batı tarzı bu yiyecekler içerisinde bulunan aşırı yağdan dolayı sivilce oluşumuna neden olabilmektedir. Türkiye’de yapılan bir araştırmada sürekli batı tarzı beslenen kişilerde sivilce oluşu gözlenmiştir. Süt Ürünleri : Sütün insülin seviyesini yükseltmesi sivilce oluşumuna yol açabilmektedir
  16. Ev yapımı limonata tarifi | Yaz aylarının vazgeçilmezi Yaz aylarında aradığımız serinliği bulduğumuz limonatayı haberimizde yer alan tarifi ile evde kolayca yapabilirsiniz. Çeşitli katkı maddeleri bulunan hazır limonata yerine ev yapımı limonata tercih edenler doğru adreste. Peki limonata kaç kalori? İşte serinlemenin en kısa yolu limonatanın tarifi ve kalorisi... Yazın sıcaktan bunaldığımızda serinlemek için soğuk içecekler ararız. Hem vücut direncini arttıran hem de serinleten limonata en çok tüketilen içeceklerden. Buz gibi bir limonatanın verdiği ferahlık hiç kuşkusuz çoğu kimse için vazgeçilmez. Sıcak günlerin en çok tercih edilen içeceklerinden biri olan limonata, C vitamini deposudur. Paylaştığımız tarif ile evde kolayca yapacağını limonata katkı maddesiz haliyle çabucak hazır olacak. Birçok yemekle birlikte de tüketebileceğiniz ev yapımı limonata tarifi ve kalorisi haberimizde. LİMONATA KAÇ KALORİ Bir bardak limonata 94 kcal’dir. (256 gr) LİMONATA TARİFİ Malzemeler; 3 adet limon, 1 su bardağı toz şeker, 2 litre su. Yapılışı; Limonlar yıkanıp ortadan iki ayrılır ve limon sıkacağında sıkılır. Suyu ve çekirdekleri alınmış limon kabukları rondodan geçirilip derin bir kaba konulur. Kabukların üzerine 1 su bardağı toz şeker ilave edilip elle iyice yoğrulur. 2 litre su ve sıkılan limon suyu yoğrulan kabukların üzerine dökülüp karıştırılır.Hazırlanan karışım 2-3 saat buzdolabında dinlendirilir. Daha sonra dolaptan çıkartılıp süzgeçle süzülür ve hazırlanan ev yapımı limonata sürahiye konulur.
  17. ZY Elektrikli Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol, en büyük boy elektrikli traktörün bütün çalışmalarının bittiğini ve 1-2 ay içinde seri üretime girmeyi planladıklarını belirtti. ZY Elektrikli Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol, "Şu an hattımızda 25 traktörümüz hazır bekliyor. Haziranda üreteceğimiz traktörlerle ilgili ön siparişlerimizi aldık, ciddi satışlar yapıldı." dedi. Yol, AA muhabirine, "Elektrikli Traktör Projesi"nin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin projesi olduğunu söyledi. Projeyi Ziraat Bankası ile ortak yürüttüklerini ifade eden Yol, daha önce 2020'nin sonunda seri üretime geçmeyi planladıklarını ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bazı sıkıntılar yaşadıklarını bildirdi. Yol, Türkiye'de bahçe, orta ve büyük olmak üzere 3 çeşit traktörün kullanıldığına dikkati çekerek, bunların kullanım yerlerine uygun elektrikli traktör üretimi yapacaklarını dile getirdi. Küçük boylu olanı 130-140 beygir gücünde yapmayı planladıkları bilgisini veren Yol, bu traktörün hem bahçede hem de orta boyluların çalıştıkları yerlerde kullanılabileceğini kaydetti. Yol, "Bu traktörler yaklaşık 20 dakikada şarj edilebilecek ve 5 saate kadar çalışabilecek." diye konuştu. "Orta boy elektrikli traktör 2022'de seri üretime girecek" Orta boy traktörlerin dünyada 105 beygire kadar olduğuna işaret eden Yol, kendi yapacaklarının ise 220 beygir gücünde sisteme sahip olacağını vurguladı. Orta boy tarla traktörlerini en kötü tarla şartlarında 6-7 saat çalışacak şekilde tasarladıklarını belirten Yol, "Orta boy tarla traktörümüz 2022'nin ilk aylarında seri üretime gireceği için çalışmalarımız devam ediyor, yüzde 95 bitmiş durumda." ifadelerini kullandı. En büyük boy traktörlerin ise dünyada yaklaşık 130 beygir gücünde olduğuna dikkati çeken Yol, şu değerlendirmede bulundu: "Biz bu traktörü de yaklaşık 320 beygir olarak piyasaya çıkartıyoruz. 1000 beygire kadar da çıkabilecek sistemleri koyacağız. Bu da hem büyük traktörlerin yapmış olduğu işleri yapacak hem de yurt dışında 'Canavarlar' diye adlandırılan traktörlerin de yaptığı bütün işleri yerine getirecek. Bu traktörlerimizin en büyük özelliği sessiz ve kokusuz olması. Hayvancılıkta ses çok önemli, ses arttığı zaman hayvanlar sütten kesiliyor. Bu sessizlik hayvanlar için önem taşıyor." "Büyük boy traktörde seri üretim haziranda başlayacak" Yol, en büyük boy traktöre ilişkin çalışmalarda sona gelindiğini bildirerek şöyle devam etti: ZY Elektrikli Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol "En büyük traktörümüzün bütün çalışmaları bitmiş durumda, haziran ayı içinde seri üretime girmeyi planlıyoruz. Şu an hattımızda 25 traktör üretilmek için hazır bekliyor. Bu traktör yaklaşık 7 saat çalışabilecek ama bu süreyi artırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Traktör, üzerindeki şarj aletiyle 90 dakikada dolabilecek seviyede. Dışarıya bir ünite koyulduğunda ise bir saatin altında rahatlıkla şarj edilebilecek. Salgın olmasaydı biz seri üretime girmiştik. Tedariklerimizin tamamlanmasında sıkıntılar yaşadık. Tip onay belgesi için evraklarımızın yüzde 85'ini tamamladık. Haziranda üreteceğimiz traktörlerle ilgili ön siparişlerimizi aldık, ciddi satışlar yapıldı. TİGEM traktör alımı yaptı." Büyük boy traktörlerden yılda 1050 adet üretecek kapasitelerinin bulunduğu bilgisini veren Yol, gelecek dönemlerde kapasiteyi yılda 10 bin adet üretecek şekilde artırmayı düşündüklerini sözlerine ekledi
  18. Voltaire, tarihi; “cinayetlerin ve felâketlerin bir tutanağıdır” diye tanımlar. Ve bir tarlaya benzetip şu şekilde devam eder; Her toplum, geçmişte ne ekmişse, gelecekte onu biçer… Velhasıl görünen köy kılavuz istemez; bizim yıllarca atasözü diye kullandığımız “ne ekersen onu biçersin” sözü göründüğü üzere, Fransız yazar ve filozof Voltaire'e aittir… 1947 yılında şairlerin sultanı Necip Fazıl Kısakürek’in “İnanmıyorum bana öğretilen tarihe!” sözüyle ne anlatmak istediği de yeni yeni anlaşılmaktadır. Mesela; Genellikle, mahkemelerde hâkimlerin oturduğu yerin arkasında yazılı olan “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” sözü ATATÜRK’e ait değildir… Aynı, “HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR” sözünün ATA’ya ait olmadığı gibi… Ve diğerleri; “KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR” “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” —0— “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR”dir sözünü Hz. Ömer söylemiş hatta Arapça’dan çevirisinin de yanlış olduğunu bizlere tarihçe Mustafa Armağan kitabında açıklamıştır. Şöyle ki; “Arapçada mülk; devlet, düzen, sistem vs. anlamına da gelir. Burada kastedilen, devletin veya düzenin esası adalettir fikridir. Temel de yanlış çeviri… Adalet sadece devlet binasının temel kısmında bulunmaz, esasta, yani bir sistemin her alanında bulunmalıdır. Arapça aslı sanıyorum “el-adl esasu’l-mülk” olmalıdır.” —0— Üniversiteler başta olmak üzere birçok eğitim kurumlarında, meydanlarda, anıtlarda Mustafa Kemal Atatürk imzasıyla yazılan “HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR” sözü ise, Hz. Ali’ye aittir. Sözün aslı, İlimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır”olup, Tevfik Fikret,bu sözün Hz Ali’ye ait olduğunu söyleyerek, “HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR” şeklinde, ilk defa,Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi girişine astırır. —0— Atatürk’e ait olduğu zannedilen diğer başka bir söz de; “KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR” vecizesidir. “Sultan bir gün mahremleriyle görüşürken onlara “Velinimet-i âlem [dünyanın efendisi] kimdir?” diye sormuş. Onlar “Padişah efendimizdir” diye cevap verince Kanuni, “Hayır, dünyanın efendisi reâyadır ki, ziraat ve harâset [çiftçilik] emrinde huzur ve rahatı terk ile iktisab ettikleri nimetle bizleri it’âm ederler” demiştir. Yani tarım ve çiftçilik işlerinde huzur ve rahatlarını bırakıp elde ettikleri ürünlerle bizi doyururlar. Gördüğünüz gibi tek fark, Kanuni’nin daha evrensel bir tanımlama yapmasındadır.” (“Osmanlının Mahrem Tarihi”-M.A.) “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” Sözüyse Şeyh Şamil’e ait olup, Kazım Karabekir Paşa bu sözün kendisine ait olduğunu söylemektedir (Kazım Karabekir’in Gözüyle Yakın Tarihimiz) —0— Burada belirtmek istediğim, “ATATÜRK bu sözleri söylemedi” demek değil, sadece tarihsel yanılgıların, ve tarihi gerçeklerin nasıl çarptırıldığı yada bize nasıl “kakalandığı”dır. Aynı “DERSİM” gibi… —0— Bakınız tarihi bir yanılgı daha… Suudilerin Peygamberimizin mezarını yıkacak olması hikâyesi; “Hz. Muhammed’in mezarını yıkıp yerini değiştirmek isteyen zamanın Suudi kralına Atatürk’ün kendi el yazısı ve imzasıyla çektiği telgraf. Dikkatli okuyun yazıya başlarken krala sayın kelimesini kullanmıyor… ” Suudi kralı dikkatine !! Tarafımıza ulaşan haberlere göre Allahın sevgili ve özel kulu, elçisi peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın kabrini yıkıp yerini değiştirecekmişsin. O Mezarın tek taşına dokunursan kurtuluş savaşını bırakır ordularımla aşağı inerim.. 26 Haziran 1919 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK” ( Telgraf, 1919’da değil, 1926’da yazılmıştır diyenler de var…) 1919’da olsa, 1926’da olsa; o yıllar ne Suudi Arabistan vardı ne de Suudi Kralı vardı. İngilizlerin işgali sürmekteydi ayrıca Suudi Arabistan 1932′de kuruldu. 1919 yılında Mustafa Kemal “Atatürk” ismini almamıştı çünkü soyadı kanunu çıkmamıştı. El yazısı ile telgrafın çekilemeyeceği, mors alfabesi ile gönderilebileceği gerçeği de malumunuz… En önemlisi diplomasi diliyle “ordularımla aşağı inerim” türü yazışmalar asla kullanılmaz… Diyelim ki; Kral var, böyle bir telgraf da var… Konuyu dinen incelediğimizde; Suudi kralı doğruyu yapmak istemiştir. Hz. Âîşe (r.a), Resulullah (s.a.s)’ın son hastalığında şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Allah, Yahudi ve Hristiyanlara lânet etsin, Onlar, peygamberlerinin kabrini mabed haline getirdiler.” Hz. Âîşe diyor ki: “Eğer bundan korkulmasaydı, Hz. Peygamberin kabri dışarıdan belli olacak şekilde yapılacaktı” (Buhâri, Cenâiz, 916). İNGİLTERE KRALININ ATATÜRK’ÜN ELİNİ ÖPMESİ Fotoğrafta İngiliz Kralı’nın, Atatürk’ün elini öpmek istediği ancak ATA’nın buna müsaade etmediği iddia edilmektedir; Öncelikle bu fotoğraf 24 Temmuz 1927 tarihinde çekilmiştir. Bırakın İngiliz Kralını; 1923 yılında bağımsızlığını ilan eden Türkiye Cumhuriyeti’ne 1928 yılına kadar hiçbir resmi ziyaret yapılmamıştır. İlk ziyareti, 1928 yılı Mayıs ayında Afganistan Kralı Amanullah Han ve eşi Kraliçe Süreyya yapmış, İngiltere Kralı VII. Edward 1936 yılı Eylül ayında Türkiye’ye gelmiştir. Kaldı ki; İngilizlerde saygıdan ötürü “el öpme” âdeti yoktur. Sadece bayanların eli öpülür. Fotoğrafı renklendiren Ateş Akkor ve Engin Gökdeniz yaptıkları açıklamada şunları kaydediyorlar; “Tarih 24 Temmuz 1927. Yer, Dolmabahçe Sarayı… Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanı sıfatıyla İstanbul’a ilk gelişinden 23 gün sonra. Sarayın merdivenlerinden inerken Birisi elini öpmeye çalışıyor. O ise elini öptürmemek için direniyor. Ulusu daima üstte tutmanın erdemini hatırlatıyor. Ayrıca ‘o’ anda kendisinden yıllar sonra elini öptürmek için uzatan politikacılarımıza ders vermeye devam ediyor.” —0— Bunlar, sadece küçük ayrıntılar. “DERSİM” gibi bir katliam araştırmadan sadece “var olan bir isyan” bastırıldı demek ne kadar doğru olur? Biz toplum olarak hiç hata yapamaz mıyız? Osmanlı yapmamış mıdır? Günümüz siyasileri yapmamakta mıdır? Tarihimizi iyi bildiğimiz sürece geleceğimizi sağlam zeminin üzerine inşa edebiliriz. Bu yüzden araştıralım, gerekirse yüzleşelim
  19. Kur’an-ı Kerim okunurken secde âyetlerini okuyan veya dinleyen kimsenin tilavet secdesi yapması vaciptir. Secde âyeti okuyan kişi namazda değilse, ister âyeti okur okumaz, ister daha sonra kalkıp secdeyi yapar (Mevsılî, el-İhtiyâr, I, 254). Namaz kılan kişinin namazda secde âyeti okuması hâlinde, secde âyetinden sonra üç âyetten daha fazla okumayıp, rükûya eğilecekse, tilavet secdesine niyet ederek rükûya gider. Yapmış olduğu bu rükû aynı zamanda tilavet secdesi yerine de geçer. Şayet üç âyetten daha fazla okuyacaksa, tilavet secdesine niyet ederek doğrudan secdeye gider ve bir defa secde yaptıktan sonra ayağa kalkıp kaldığı yerden kıraate devam eder (el-Fetâva’l-Hindiyye, I, 147).Tilavet secdesi, namaz değilse de; taharet, kıbleye dönmek, niyet etmek, avret yerlerinin örtülü olması gibi namazda aranan şartlar tilavet secdesinde de aranır. Ancak tilavet secdesinde iftitah tekbiri sünnettir.Tilavet secdesi yapacak kişi, ellerini kaldırmadan doğrudan doğruya ‘Allahu ekber’ diyerek bir kere secdeye gidip üç defa “Sübhane Rabbiye’l-alâ” dedikten sonra yine ‘Allahu ekber’ diyerek secdeden kalkar. Böylece tilavet secdesi tamamlanmış olur. Yani tilavet secdesinden sonra teşehhüt miktarı oturmak ve selam yoktur.Tilavet secdesini gerektiren âyetleri işiten kişinin, hemen secde yapmaya fırsat bulamaz ise, “Semi’nâ ve eta’nâ ğufrâneke Rabbena ve ileyke’l-masîr” demesi müstehaptır. O anda yapamadığı secdeyi daha sonra yapar (Şürünbülâlî, Merâkı’l-felâh, s. 183).
  20. Hem kolay hem lezzetli en güzel tatlı tariflerinden biri olan Supangle nasıl yapılır? Supangle tarifi... Supangle Tarifi Malzemeler 1 litre süt 1 çay bardağı toz şeker 1 çay bardağı un 3 yemek kaşığı kakao 1 yumurta sarısı 60 gr tereyağı 100 gr sütlü veya bitter çikolata (arzuya göre) 1 su bardağı soğuk su Hazırlanışı Bir tencereye sütü, unu, kakaoyu, şekeri ve yumurta sarısını alın. Çırparak iyice karıştırdıktan sonra tencereyi ocağın üzerine alın. Koyu bir kıvam alana kadar sürekli karıştırın. Koyu kıvam alıp pişen supangleyi ocaktan alın. Tereyağı ve çikolatayı ekleyip karıştırarak erimelerini sağlayın. Supangleyi ara ara karıştırarak ılıtın. Ilıttığınız supanglenin içerisine soğuk suyu ilave edip çırpıcı yardımıyla pürüzsüz hale getirin. Supangleyi daha sonra servis edeceğiniz kaplara alıp buzdolabında 3 saat dinlendirip servis edebilirsiniz
  21. Fenerbahçe'nin yıldız futbolcusu Mesut Özil, Kızılay aracılığıyla Türkiye'de 41 ilde Ramazan kolisi yardımı yaptı. Fenerbahçeli futbolcu Mesut Özil, yurt içi ve yurt dışında yardımlarına devam ediyor. Yurt dışında birçok ihtiyaç sahibine ulaşan Özil, Ramazan ayındaki en büyük yardımı ise Türkiye'de gerçekleştirdi. Tecrübeli futbolcu, Türkiye'de 41 ildeki ihtiyaç sahiplerine Kızılay aracılığıyla ulaştı. Hazırlanan koliler ihtiyaç sahiplerine ulaştırılırken, vatandaşlar da yardımları için Mesut Özil'e teşekkürlerini iletti. (DHA)
  22. Tv8’in başladığı günden beri reytinglerden düşmeyen dizisi Kırmızı Oda çalıntı bir dizi mi? Kırmızı Oda dizisiyle benzer özellikler gösteren bir Amerikan dizisi mevcut. 2008 yılı Amerikan yapımı olan In Treatment adlı dizi 2020 yılında yayın hayatına başlayan Kırmızı Oda dizisiyle benzer özellikler gösteriyor. Kırmızı Oda Çalıntı Mı? 2020 yılının Eylül ayında Tv8 ekranlarında yayın hayatına başlayan Kırmızı Oda başladığı günden bu zamana kadar reyting rekorları kırıyor. Psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu’nun Madalyonun İçi adlı kitabından uyarlanan psikolojik dram dizisinin senaryosunu Banu Kiremitçi kaleme alırken yönetmen koltuğunda Cem Karcı oturuyor. Baş rolünü Binnur Kaya’nın üstlendiği Kırmızı Oda dizisi Manolya isminde bir psikiyatristin hastalarıyla olan terapilerini konu almakta ve ekran başındaki bizleri kimi zaman güldürmeyi ama çoğunlukla da ağlatmayı başarmakta. Her bölümünde anlattığı farklı ve can alıcı konuları, her birinin hayatlarına tanık olduğumuz karakterleriyle gündemden düşmeyen ve sosyal medyada en çok konuşulan dizilerden oluyor. Kırmızı Oda’yı sevenlerin yanında sevmeyenleri, hatta zararlı bulanları da azımsanmayacak kadar çok üstelik. Peki kırmızı odanın bir Amerikan televizyon dizisinden (ç)alındığını söylersek…?! In Treatment, 2008 yılında Ori Sivan’ın kaleme aldığı ve Rodrigo Garcia’nın yönetmenliğini yaptığı psikoterapi dizisidir. Dizi de psikoterapist Paul Weston’un hastalarıyla olan haftalık terapilerini konu almaktadır. İlk sezonuyla Emmy , Altın Küre ve Yazarlar Birliği ödülleri gibi bir çok ödüle layık görüldü. Bu ödüllerin ardından iki sezonu çekilen dizi ödüller almaya devam etti. Toplam 3 sezonu olan In Treatment’in 4. sezonu 23 Mayıs’ta toplam 24 bölüm olarak yayınlanacak. In Treatment Vs. Kırmızı Oda Gelelim Kırmızı Oda ve In Treatment arasında ki çalıntı mevzusuna. In Treatment, 2008 yılında yayın hayatına başlayan bir dizi. Kırmızı Oda ise yayın hayatına 2020 yılında başladı. Genel kurgu olarak iki dizide bir Psikoterapist ve hastaları etrafında dönen, bazı yerleri farklı seyretse de genel olarak aynı biçimde yapılmış bir dizidir. In Treatment dizisinde Jake ve Amy isminde bir karı koca vardır. Jake’in kıskançlığından dolayı evlilikleri sıkıntıya düşen bu çift Doktor Paul’e evlilik terapisi için gelirler. Kırmızı Oda’da ise Mehmet ve Nesrin isminde bir çift vardır. Burada ki sorun ise Mehmet’in eşi Nesrin’i aşırı kıskanmasıdır. İki dizide de güçlü iş adamlarının (Vahit ve Walter Barnett) geçmişte yaşadıkları sorunlarından dolayı terapistlere baş vurduklarını görüyoruz. In Treatment dizisinde psikiyatrist Doktor Paul’un kendi içinde ve ailesinde yaşadığı bir çok sorun vardır. Bunlarla başa çıkmak için daha önce yanında çalıştığı başka bir Psikiyatrist olan Doktor Gina’ya terapiye gitmektedir. Bununla birlikte iki diziyi birbirinden ayıran en belirgin özellik Doktor Paul’un odası ve Doktor Manolya’nın odasıdır. Doktor Paul, ahşap tasarımlı ve karanlık bir odayı tercih ederken, Doktor Manolya daha modern ve ferah bir oda tasarımı seçmiştir
  23. Bilimsel adı Triticum monococcum olan siyez, ülkemizde kaplıca olarak da tanınmaktadır. Yaklaşık 12 bin yıl önce Hititler ve Frigler tarafından kültüre alındığı düşünülen ve modern buğdayın atası olarak bilinen siyez buğdayının ülkemizde en rahat geliştiği bölge kışların oldukça sert geçtiği Kastamonu yöresi, özellikle de İhsangazi ilçesi civarıdır. Ortaya çıktığı andan itibaren genetik yapısının hiç bozulmadığı düşünülen siyez buğdayının bu özelliğini sert bir kavuz yapısına sahip olmasına borçlu olduğunu söylemek mümkündür. Bunun yanında bu sert kavuz yapısı itibari ile hem zararlılardan daha rahat korunmakta hem de sert iklim koşullarına karşı yüksek rekabet gücü göstermektedir. Başakçıklarında tek tane bulunur. Diğer yandan siyez buğdayının kabuğunun kalın olması işlenmesini zorlaştırmaktadır. Buğday, una dönüştürüldüğünde yaklaşık %30; bulgura dönüştürüldüğünde %50-60 arası fire verir. Siyez buğdayına beslenme ve sağlık açısından bakıldığında karşımıza çıkan ilk unsur gluten oranının düşük olmasıdır. Ancak burada dikkat çekmek istediğim nokta, diğer Triticum ssp.’lara nazaran daha düşük toksik reaksiyona neden olmasına rağmen gluten oranı sıfır olmadığı için çölyak hastalarının tüketimine uygun bir gıda olmadığıdır. Diğer yandan siyez, buğdaya göre daha fazla A vitamini, demir ve folik asit içerir. Çinko açısından da zengindir. Siyez buğdayının kaynatıldıktan sonra kurutulup taş değirmenlerde yarılması ile siyez bulguru elde edilir. Kastamonu civarında 14000 dekar Siyez buğdayı ekim alanı bulunmaktadır. İhsangazi ilçesinde üretilen tahılların %92’si buğday olup, buğdayın da %43’ünü siyez buğdayıdır. Siyez buğdayının kuraklığa ve verimsiz toprağa dayanıklı olması İhsangazi bölgesini önemli bir tarım bölgesi haline getirmiştir. Yörede üretilen siyez buğdayının önemli bir kısmı hayvan yemi olarak değerlendirilirken bir kısmı da bulgura işlenmektedir. İhsangazi’de Siyez buğdayı unu, zaman zaman ekmek üretiminde de kullanılmakta, tüketici talepleri değerlendirilerek düzenli üretime geçiş için alt yapı çalışmaları yapılmaktadır. Son yıllarda siyez buğdayına karşı oluşan ilginin temeli hiç şüphesiz organik tarıma uygun olmasına ve yüksek bir besin değerine sahip olmasına dayanmaktadır. Durum buğdayı ve ekmeklik buğdaylarla kıyaslandığında beta-amilaz ve lipoksigenaz aktivitelerinin düşük olması; besin değerini koruyarak gıda işleme esnasındaki indirgenmeyi sınırlandırır. Günümüzde özellikle sürdürülebilir tarım faaliyetlerine yönelik eğilimler; siyezin başta fırıncılık ürünleri olmak üzere, yeni ve özel gıdaların geliştirilmesinde, bebek mamalarında ve çeşitli fonksiyonel gıdaların geliştirilmesinde önemli bir rol üstlenebileceğini göstermektedir. Siyez buğdayı beslenme açısından sağladığı avantajların yanı sıra bizim tohumumuzdur. Ülkemiz topraklarına adaptasyonunu tamamlamış atalık bir değerimizdir. Bu nedenle varlığına devam edebilmesi, desteklenmesi ve pazarlanması için zirai yönden üretim, teşvik ve ıslah çalışmalarına destek sağlanmalıdır
  24. Unkapanı’ndan, Süleymaniye’ye oradan Sultanahmet’e her çeşit lezzeti içinde barından derin bir mutfak kültürüne sahip ülkemizin en lezzetli yiyecek ve içecekleri. Tarihin en lezzetli halleriyle tanışmaya hazır mısınız? İstanbul’da semt isimleriyle anılan derin geçmişe sahip en güzel lezzetlerini sizler için derledik. Unkapanı Pilavı Türk mutfağının geleneksel lezzetlerinden biri olan tavuklu pilavın ilk ve gerçek adresi olan, Tarihi Unkapanı Pilavcısı. Adıyla birlikte tadı da tescilli olan Tarihi Unkapanı Pilavcısı, çeşitli lezzetleri mükemmel pilavı ile birleştirerek, lezzet arayışında olanların ilk uğradıkları yerdir. Unkapanı Pilavı Sultanahmet Köftesi Tarihi yapıları ve ilk olarak 1920’de açılan köftecileriyle meşhur olan Sultanahmet; İstanbul’un lezzetlerini sırasıyla denemek isteyenlerin ilk uğradıkları noktalardandır. Sultanahmet Köftesi Sarıyer Böreği İlk olarak Osmanlı Devleti’nin kıtlık döneminde Sarıyer’de yaşayan gayrimüslim bir vatandaş tarafından 1895’te halka dağıtılan, sade ve üstüne pudra şekeri dökülen bir börektir. Çıtır çıtır sesi ve enfes lezzetiyle kahvaltı sofralarına çok yakışan, meşhur Sarıyer böreğini hala tatmadıysanız mutlaka denemenizi öneririz. Kanlıca Yoğurdu Poyraz Dede’den bugüne 5 kuşaktır, sevgi ve saygıyla Kanlıca’da yapısını koruyan meşhur Kanlıca yoğurdu. 1893 yılından beri aynı aile tarafından hizmet veren Kanlıca Yoğurdu ilk günkü lezzetini hala korumaktadır. İstanbul’u geziye çıkanların mutlaka uğradıkları noktalardan olan Kanlıca, deniz karşısında sunduğu enfes yoğurtları ile hala en çok gezilen yerlerdendir. Kanlıca Yoğurdu Vefa Bozacısı Hacı Sadık Bey’in 1870 yılında İstanbul’a gelmesiyle, kendisine geçim kaynağı olarak boza satışını seçmesiyle başlamıştır her şey. Ancak bilinmesi gereken önemli bir nokta var ki günümüzdeki boza tarifini bulan ilk insandır kendisi. Çünkü o yıllarda bozanın sulu kıvamlı, esmer renkli ve ekşi lezzetli biçimde, şehir halkından 200’e varan esnaf tarafından yapılıp satıldığını görür. O dönemde farklı bir yöntem dener ve bugünkü haliyle yani koyu kıvamlı, açık sarı renkli henüz yeni mayalanma kabarcıklarının oluştuğu andaki çok hafif ekşimsi lezzeti, bu markanın ilk imzası olur. Vefa Bozacısı Süleymaniye Kuru Fasulyesi İlk olarak 1960’lı yıllarda Şehzadebaşı’nda; seyyar halde kuru fasulye satan Erzincanlı Ali Baba ile başlamıştır her şey. Mimar Sinan’ın önemli eserlerinden biri olan Süleymaniye Camii’nin hemen yanında yer alan kuru fasulye dükkânları, yarım asırdan uzun bir süredir yerli ve yabancı turistleri yöresel kuru fasulye lezzetini sunmaktadır. Süleymaniye Kuru Fasulyesi Eminönü Balık Ekmek Turistlerin en uğrak yerlerinden biri olan Eminönü’nde; balık ekmek esnaflarının kendilerine tarihi, kültürel dokuya uygun tekneler ile satış yapmaktadırlar. Yerli yabancı birçok insanın oradan geçerken mutlaka durup dinlendiği ve karnını doyurduğu noktalardandır. Eminönü Balık Ekmek
  25. Kirpik Linfting, son yıllarda popülerleşen, kirpiklerin daha belirgin bir şekilde durmasını sağlayan güzellik uygulamasıdır. Kirpik Lifting, son yıllarda popülerleşen, kirpiklerin daha belirgin bir şekilde durmasını sağlayan güzellik uygulamasıdır. Kirpik Lifting nedir? Nasıl uygulanır? Kirpiklerin belirli bir süre daha hacimli ve güzel görünmesini sağlar. Kirpik köklerine uygulanan kirpik keratin bakımı olarak da bilinir. Kirpik Lifting uygulaması 45 dakika ile 1 saat arasında sürer ve kalıcılığını 1-2 ay boyunca korur. Kirpik Litfing kimyasal bir uygulama olmasının yanı sıra zararlı bir uygulama değildir. Hijyenik ortam ve uzmanları tarafından yapılan uygulama kirpiklerinizin dökülmesine ve güçsüzleşmesine neden olmaz. Kirpik Lifting uygulamasını herkes yaptırabilir. Genelde kirpikleri güçsüz olan kişiler tarafından tercih edilen bir uygulamadır. Kirpiklerinin daha gür ve hacimli olmasını isteyen herkes bu uygulamadan yararlanabilir. Kirpik Lifting Nasıl Uygulanır? Kirpik linfting için ilk olarak kirpik çizgisine bir ped yapıştırılıyor. Kirpikler geriye doğru taranıyor. Tarandığında oluşan kıvrımı korumak için solüsyonlar uygulanıyor. Solüsyonlar bütün kirpiklere gelecek şekilde şekilde sürülmesi gereklidir. Her tarafı solüsyonla kaplanan kirpik öylece 15-20 dakika bekletiliyor. Süre dolduktan sonra ikici aşamaya geçiliyor. Bu aşamada farklı bir solüsyon uygulanıyor. Tekrar beklemeye alınıyor. Son işlem olarak da keratin uygulaması yapılıp kirpik lifting uygulaması tamamlanıyor
×
×
  • Create New...

Önemli bilgi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için Gizlilik poliçesini inceleyebilirsiniz.