Jump to content

Feneroin

Yönetici
  • İçerik sayısı

    1011
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    10

Everything posted by Feneroin

  1. Dünyanın en büyük dijital film platformu Netflix çok konuşulacak bir filmi yayına aldı. Netflix'in yayına aldığı filmin 1930 yılındaki ilk versiyonunu Atatürk'ün "Türk halkının izlemesi sakıncalı" olabilir dediğini biliyor muydunuz? 92 yıl aradan sonra ikinci kez filme uyarlanan 'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok' son dönemin en çok konuşulan konuları arasında yer alırken Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk olarak 1930 yılında yılında izleyiciyle buluşan filmi 'sakıncalı' bulduğu ortaya çıktı. Alman yazar Erich Maria Remarque'ın 1929 tarihli 'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok' adlı romanı 92 yıl sonra yeniden filme uyarlandı. İlk olarak 1930 yılında filme uyarlanan tarihi roman, hem En İyi Yapım hem de En İyi Yönetmen Akademi Ödüllerini kazanan ilk film olarak tarihe geçmişti. Filmin ilk uyarlaması ayrıca 1997'de Amerikan Film Enstitüsü'nün "ilk 100 Yıl...100 Film" listesinde de yer almıştı. NETFLİX'TE İZLEYİCİYLE BULUŞTU 92 yıl aradan sonra ikinci kez filme uyarlanan tarihi eser, ABD merkezli online dizi ve film platformu Netflix'te 28 Ekim'de izleyiciyle buluştu. Film yayınlandığı günden bu yana kullanıcılar tarafından yoğun ilgi görürken sosyal medya kullanıcıları film hakkında araştırmalarda bulunuyor. Mustafa Kemal Atatürk'ün 84. vefat yıldönümü yaklaşırken tarihi film hakkında ortaya çıkan gerçek herkesi hayretler içerisinde bıraktı. 92 yıl aradan sonra ikinci kez filme uyarlanan 'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok' son dönemin en çok konuşulan konuları arasında yer alırken Mustafa Kemal Atatürk'ün ilk olarak 1930 yılında yılında izleyiciyle buluşan filmi 'sakıncalı' bulduğu ortaya çıktı. ATATÜRK FİLMİ 'SAKINCALI' BULDU Atatürk'ün 'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok' adlı filmin 1930 versiyonunu özel bir gösterimle sinemada seyrettiği ancak filmi 'sakıncalı bulduğu' öğrenildi. Ekşi Şeyler adlı sitede yer alan yazıya göre; Tarihi film, Cumhuriyet'in ilk yıllarında siyasete küçük de olsa şekil verdi. Yazıda, filmin savaş karşıtı yapısı, dönemin Alman ve Türk siyasi hayatının ve Türk- Alman ikili ilişkilerinin bir şekilde özeti gibi olduğu vurgulandı. Yazıda ayrıca Mustafa Kemal Atatürk'ün 1930 yapımı filmi İstanbul Elhamra sinemasında izlediği vurgulanırken militarist söylemi eleştiren film, Nazilerin karşı çıkmasına rağmen Almanya'da gösterime girdiği kaydedildi. Bu durumun tepkilere neden olduğu da belirtilirken o yıllara ait Cumhuriyet Gazetesi'nde "milliyetçi sosyalistlerin şiddetle faaliyete geçmiş olmaları nedeniyle film gösterimden kaldırıldı. salonlarda büyük gürültüler yaptılar ve dışarıdan getirdikleri yüzlerce beyaz sıçanı salona bıraktılar. bu yaşananlardan sonra hükümet için geri adım atmaktan başka çare kalmamıştır." ifadelerine yer verildiği belirtildi. Film yapımcısı Kemal Seden'in söz konusu filmi Türkiye'ye getirdiği belirtilirken Mustafa Kemal Atatürk'e filmin özel gösteriminin de kendisinin yaptığı ifade edildi. 'TÜRKİYE'DE GÖSTERİLMESİ SAKINCALI' Kemal Seden'in henüz sansür kurulundan onay süreci devam ederken Atatürk'e filmi izlettiği ve Atatürk'ün de filmi çok beğendiği ancak gerçekçi olması nedeniyle filmin Türkiye'de gösterilmesinin sakıncalığı olabileceğini söylediği kaydedildi.
  2. Avrupa'dan yılın en iyi müzesi ödülünü kazanan Bayburt'un ödüllü ilk ve tek müzesi Kenan Yavuz Etnografya Müzesi. 2021 yılında “Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri” yarışmasında Bayburt’un Beşpınar (eski adıyla Loru) köyünde kurulan Kenan Yavuz Etnografya Müzesi 2021 Silletto Ödülü”nü almaya hak kazanmıştır. İş insanı Kenan Yavuz, doğup büyüdüğü Beşpınar köyünde 15 bin metrekare üzerinde 2013 yılında bir kültür evi kurmuştu. Daha sonra 2019 yılında “Resmi Özel Müze” statüsü kazanan müze “Avrupa Yılın Müzesi Ödülleri” kapsamında “2021 Silletto Ödülü”nün sahibi oldu. Büyük ziyaretçi kitlesine sahip olan müze özellikle yaz dönemlerin de 12 bin kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Bayburt’un en önemli kültür ve turizm noktalarından olan ödüllü Kenan Yavuz Etnografya Müzesinin kuruluş amacını ise Kenan Yavuz şöyle açıklıyor; “değişmemesi gereken güzellikleri yaşatmak, toplumsal hafızayı nakşetmek ve kültürel zenginliklerimizi geleceğe taşımak. Aynı zamanda eski hayatı muhafaza edip, yeni hayatın içinde görünür kılmayı amaçlayan müze, modernleşme ve göç olgusu ile başlayan dönüşümün, köylerimizde meydana getirdiği mimari hasara karşı, bir farkındalık oluşturmak, unutulmaya yüz tutan geleneksel hayatın güzelliklerini, yeni nesillerin dimağında canlı tutmak ve insanı öne çıkarmayı misyon olarak benimsemiştir. Artık gençlerimiz doğdukları topraklarda doysun, köylerimiz betona boğulmasın, güzelliklerimiz unutulmasın mesajımızın somut göstergesidir müzemiz.” Büyük ziyaretçi kitlesine sahip olan müzenin özellikle yaz dönemlerinde ziyaretçi sayıları artmaktadır. Geçmişe dair birçok anı ve tarih kokan yapıya sahip müze, aynı zamanda birçok etkinliğede ev sahipliği yapmaktadır. Öyle ki dünyaca ünlü devlet sanatçımız piyanist Gülsin Onay, Bayburt’ta patoz ve buğday sapları arasında piyanosu ile resital sunmuştur. Bunun yanı sıra; Hedik Şenliği, Helva Şenliği, Harman Şenliği, Tandır Şenliği, Kem Eğirme Şenliği gibi birçok etkinliklere imza atılmıştır. Aynı zamanda gelecek nesillere de bu tarihi tanıtmak ve öğretmek amacıyla çocuklara yönelik birçok etkinlikler düzenlenmiştir. Bunlardan bazıları ise şunlardır; Öğrenci ve Çocuk Şenliği, Masal Yazma ve Anlatma Şenliği, Sinema Akşamları, Dede Korkut Hikayeleri. Müzede Görecekleriniz Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Konak 15 bin metrekarelik bir alana sahip olan müzenin girişinde ilk gözünüze çarpacak konak ev olacaktır. Etrafında tarihi eşyaların yer aldığı ve içerisinde Kenan Yavuz ve ailesinin yaşadığı konak, ziyaretçilerin büyük beğenisini kazanmaktadır. Konağa doğru yol alırken gözünüze Çinimaçin Çini Sergisi çarpacaktır. Daha sonra konağın etrafından dolanıp Zaman Tüneli adını verdikleri köye ait çok eski görsellerin yer aldığı yerden geçeceksiniz. Kenan Yavuz Etnografya Müzesi – Zaman Tüneli Zaman tünelinden geçtikten sonra gözünüze birbirinden güzel taş yapılar çarpacak. Ancak bu taş yapıların içlerini görmeden önce seyir terasından hepsini izleyip tüm manzaranın tadını çıkarmanızı öneririz. Kenan Yavuz Etnografya Müzesi – Seyir Terası Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Tüm manzaranın tadını çıkardıysanız artık birbirinden güzel, tarih kokan ve sizi geçmişe götürecek olan taş evleri gezmeye başlayabilirsiniz. Taş yapılardan karşınıza ilk olarak Kenan Yavuz’un doğduğu evin birebir aynısı olan ev çıkacaktır. Zamanınızın birçoğunu burada geçireceğinizden emin olmakla birlikte içerisinde yer alan tüm eşyalara hayranlık duyacaksınız. Annesinin ve Nenesinin yaşadığı Kenan Yavuz’un Doğduğu Ev Tarih kokan bu taş evden ayrılmak istemeseniz de diğer yerleri görmek için ayrılmalısınız. Taş evden ayrıldıktan sonra, sizi geçmişe götürecek ve hayatınızda göreceğiniz en otantik kütüphaneye doğru yol alacaksınız. Kütüphane de birçok eser sizleri karşılayacak. Tarihe, geleneklere ve yöreye ait birçok eser içeride bulunmaktadır. Ayrıca kütüphanenin yapısı ve kullanılan eşyalar oldukça dikkat çekici. Müze Kütüphanesi Kütüphaneden ayrıldıktan sonra yolun ilerisinde durup dinlenebileceğiniz mini bir köy mescidi bulunmaktadır. Köy Mescidi Köy mescidinden çıkıp tarih kokan yolda biraz daha yürüdükten hemen sonra karşınıza eskilerin deyimiyle Aşhane çıkacak. İçerisinde birbirinden güzel ve tarihi mutfak eşyalarının yer aldığı aşhane; birçok ziyaretçinin en uzun zaman geçirdiği diğer noktalardandır. Aşhane Bu mini tarihi mutfaktan ayrıldıktan sonra sırada sizleri Kenan Yavuz’un ailesinin mesleklerini ve mesleklerinde kullandıkları ürünlerin sergilendiği mini esnaf ziyareti beklemektedir. Bu bölümde; terzisinden, bakkaliyesine, ayakkabıcısından, ağa kahvehanesine, demircisinden, at arabası imalatına kadar birçok meslek dalı sergilenmektedir. Mini Esnaflar Sergisi Mesleklerin geçmişe dair hallerini ve farklılıklarını gördükten sonra sırada sizleri tarihi su değirmeni beklemektedir. Su Değirmeni Ve Daha Birçok Şey… Tüm bu tarihi yapıları gezerken köy meydanında rastlayacağınız birçok eser bulunmaktadır. Tarihi kapılardan, çeşmelere, film ve gösteri yapılan amfiden, tandır alanına kadar birçok eser sergilenmektedir. Aynı zamanda bölge içerisinde tarihi eşyaların sergilendiği bir sergi salonu yer almaktadır. Bu salonda Kenan Yavuz’un ailesine, o bölge insanına ve birçok kişiye ait kullanılmış tarih kokan eşyalar sergilenmektedir. Böylece birçok eşyada kendi çocukluğunuzu belki nene ve dedelerinizi bulacağınız sizleri geçmişe taşıyacak sergi salonunu ziyaret etmeden sakın ayrılmayın. Kenan Yavuz Etnografya Müzesi – Tandır Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Konak Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Taş Evler Kenan Yavuz Etnografya Müzesi Sergi Salonu Kenan Yavuz Etnografya Müzesine Nasıl Gidilir? Ziyaret Saatleri Nelerdir? Müze; Bayburt’un Demirözü ilçesine bağlı Beşpınar eski adıyla Loru köyünde yer almaktadır. Giriş Ücretleri; Öğrenci: 8 TL Yetişkin: 12 TL Hafta içi ve hafta sonu ziyaret saatleri ise; 09.00 – 20.00 arasındadır. Müze içerisinde gezi yaklaşık 3 saatte tamamlanmaktadır. Özel istek üzerine ve grup ziyaretlerinde özel rehber eşlik etmektedir. Flash kullanılmadığı taktirde müze fotoğraf çekmek serbesttir. Aynı zamanda Bayburt’un özel eşyalarının yer aldığı el emeği ürünlerin satıldığı müze shop da mevcuttur. Müze bölgesinde ve yemek yiyip dinlenebileceğiniz aynı zamanda konaklayabileceğiniz Loru Han yer almaktadır.
  3. Eylül ayında vizyona giren kara komedi türündeki Bana Karanlığı Anlat filmi seyirci tarafından büyük ilgi gördü. Başrolde başarılı oyuncu Aslıhan Gürbüz’üz yer aldığı Bana Karanlığı Anlat filminin yönetmenliğini ve senaristliğini Gizem Kızıl üstlenmektedir. 22 Eylül’de vizyona giren film seyirci tarafında yoğun ilgi görmüştür. Filmin oyuncu kadrosunda Aslıhan Gürbüz’ün yanı sıra; Serpil Gül, Gizem Güçlü, Yasemin Szawlowski, Giray Altınok gibi birçok başarılı oyuncu yer almaktadır. Bir kara komedi türündeki filmin konusu ve işleyiş tarzı ise seyircinin çok dikkatini çekti. Eşinin vefatından sonra kendisiyle ve vefat eden eşinin gerçekleriyle yüzleşen bir kadının hikayesini anlatan filmin tamamı gasilhane de geçmektedir. Bana Karanlığı Anlat Konusu Geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Veli Tanyeli’nin, cenaze işlemleri başlar ve gasilhaneye getirilir. Veli’nin gasilhaneye getirilmesiyle eşi Nermin, mutsuz evliliğinin ve geçmiş yılların hesaplaşmasını yapmaya başlar. Böylece tüm aile arasında kalan gizli çatışmalar ortaya çıkmaya başlar. Nermin’in ise kocasıyla yüzleşmesi aslında kendisiyle yüzleşmesi olacaktır. Bana Karanlığı Anlat Filmi Oyuncuları Aslıhan Gürbüz (Nermin) Serpil Gül Yasemin Szawlowski Giray Altınok ve Selim Can Yalçın
  4. "Mahkeme, Strazburg Belediyesinin (camiye) yapılacak yardımın kamu yararına kullanacağını yeterli biçimde göstermediği görüşünde" Fransa'da mahkeme, Strazburg kentinde inşa edilen Eyüp Sultan Camisi'ne kent belediyesinin yaklaşık 2,5 milyon euroluk yardım kararına İçişleri Bakanı Gerald Darmanin'in itirazını haklı bularak, camiye yardımın yapılmayacağına hükmetti. Strazburg İdari Mahkemesi, bugün verdiği kararla belediyenin 22 Mart 2021'de aldığı caminin inşa maliyetinin yüzde 10'una denk gelen yardım kararını iptal etti. Yapılan açıklamada, mahkemenin, kamu raportörünün vardığı sonuca göre, yerel yönetimin caminin yapımını üstlenen Fransa İslam Toplumu Mili Görüş (CIMG) derneğine yaklaşık 2,5 milyon euroluk desteğinin iptaline hükmettiği belirtildi. Strazburg Belediyesinin 1999 ve 2000'de alınan kararlar çerçevesinde bir ibadet yerine yardım etme kriterlerine uymadığı savunulan açıklamada, derneğin belediyeye yardım talebini caminin inşasından önce ve sağlam bir plan üzerinden sunması gerektiği öne sürüldü. "Mahkeme, Strazburg Belediyesinin (camiye) yapılacak yardımın kamu yararına kullanacağını yeterli biçimde göstermediği görüşünde" ifadesi kullanılan açıklamada, Valiliğin verdiği bilgi doğrultusunda kentte başka camilerin de olduğunun tespit edildiğine, belediyenin ihtiyaç analizi yapmadığına, derneğin diğer camilerin yetersiz kaldığına veya gerekli koşulları sağlamadığına ilişkin güvence sağlamadığına işaret edildi. Açıklamada, mahkeme kararının iki ay içinde temyize götürülebileceği kaydedildi. Darmanin yardıma itiraz etmişti İçişleri Bakanı Gerald Darmanin, Yeşiller Partisinden olan Strazburg Belediyesinin 22 Mart 2021'de camiye yönelik yardım kararına karşı çıkarak, Grand-Est ve Bas-Rhin Valiliğinden kararı idari mahkemeye sevk etmesini istemişti. Darmanin açıklamasında, "Strazburg Belediyesi, Fransa İslami Prensipler Tüzüğü'nü imzalamayı reddeden ve siyasi İslam'ı savunan bir federasyon tarafından desteklenen bir camiyi finanse ediyor. Umarım bir an önce herkes gözlerini açar, ayrılıkçı yasası onaylanır ve yürürlüğe girer." ifadesini kullanmıştı. Strazburg Belediye Başkanı Jeanne Barseghian da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a yazdığı mektupta Darmanin'in talebine itiraz ederek, söz konusu kararın Alsace-Moselle bölgesinin yerel hukukuna uygun olduğunu belirtmişti. Devlet, daha önce camiye hibede bulunmuştu Eyüp Sultan Camisi'nin yapımını üstlenen CIMG ile "İnanç ve Uygulama" adlı sivil toplum kuruluşu ve Fransa'daki Türk Müslüman Dernekleri Koordinasyon Komitesi (CCMTF) dün düzenledikleri ortak basın toplantısında, Darmanin'in tüzüğü gerekçe göstererek validen federasyonları bölgesel organizasyonlardan dışlamasını istemesinin kabul edilemez olduğunu bildirmişti. Fransa hükümeti, İslam Toplumu Milli Görüş'e bağlı camiye 2019 yılında suç önleme hibesi olarak 22 bin 400 euro ödemişti. (AA)
  5. İlk bölümüyle reytinglerde en üst sıraya yerleşen Yalı Çapkını dizisi seyirciden büyük ilgi gördü. Gerçek bir hikayede uyarlanan dizinin hangi kitaptan alındığı ise merak konusu. Cuma akşamlarının yeni yıldızı olan ve ilk bölümüyle Star TV’nin en sevilen dizisi haline gelen Yalı Çapkını büyük ilgi gördü. Son dönemlerde kitaplardan uyarlanan diziler oldukça çoğalmış ve seyircilerden büyük ilgi görmüştür. Bu sebeple Yalı Çapkını dizisinin de gerçek bir hikayeden uyarlanmış olması büyük ilgi çekti. Genel olarak Gülseren Budayıcıoğlu’nun kitaplarından uyarlanan dizileri televizyonlarda görmekteyiz. Yalı Çapkını dizisinin de başlamasıyla birlikte seyircinin de aklında hemen hangi kitaptan sorusu geldi. Tüm sorulara yanıt verecek cevap ise Gülseren Budayıcıoğlu’ndan geldi. Mesleki tecrübelerinden yola çıkarak yazdığı kitaplarla, en çok takip edilen yazarlar arasında yer alan başarılı Psikiyatr Dr. Gülseren Budayıcıoğlu; ilginç kurguları ve akıcı üslubuyla okuyucusunun büyük ilgisini görmektedir. Yazdığı birçok başarılı eser televizyon dizilerine uyarlanan Budayıcıoğlu okuyucularına birbirinden farklı hikayeler sunmaktadır. Kitaplarında genel olarak karşılaştığı vakaları anlatan Budayıcıoğlu, okuyucusuna terapi niteliğinde hikayeler anlatmaktadır. Büyük ilgi gören bu kitaplar son dönemlerde dizi sektörünün de ilgisini çekmiştir. Kırmızı Oda (Madalyonun İçi), Camdaki Kız, Yargı, Masumlar Apartmanı (Madalyonun İçi – Çöp Ev), Doğduğun Ev Kaderindir gibi birçok dizi Gülseren Budayıcıoğlu’nun hikayelerindendir. Son olarak seyircisiyle yeni buluşan Yalı Çapkını dizisi de gerçek bir hikayeden uyarlanmıştır. Ve tabii ki böylesine dikkat çeken bir hikayenin arkasında yine Budayıcıoğlu yer almaktadır. Peki Yalı Çapkını dizisi Budayıcıoğlu’nun hangi kitabında yer almaktadır. İşte çok merak edilen o sorunun cevabı.. Yalı Çapkını Dizisi Hangi Kitaptan? Gülseren Budayıcıoğlu dizi hakkında; Birçok kişi Yalı Çapkını dizisini Kral Kaybederse kitabında yer alan hikayeye benzetse de bu o hikaye değil. Yalı Çapkını herhangi bir kitaptan değildir. Gerçek hikayelerin bazıları kara kaplı defterimde sırayla duruyorlar. Bu çok tatlı bir hikaye ve diğer yanıyla da biraz hüzünlü. İki tane gencecik insan, ailelerinin aldıkları kararla bir anda ne oluyor, ne hale geliyor ve nasıl bir hayata giriveriyorlar. İşte böyle böyle giden çok hoş bir hikaye. Gülseren Budayıcıoğlu’nun açıklaması üzerine Yalı Çapkını dizisi, yayınlanan kitaplarında yer almayan ancak yine ona ait bir hikaye olmaktadır. Bu sebeple seyirci yine yazara ait çok tatlı bir hikaye izleyecek. Ancak Gülseren Budayıcıoğlunun kaleme aldığı ve sonrasında dizisi çekilen birçok eseri bulunmaktadır.
  6. Astrolojiyle ilgilenenler dikkat! IQ seviyesi en yüksek burçlar belli oldu. Burçlar; yüzyıllardır insanların karakter, kişilik ve kaderlerine etkisi olduğuna inanılan etmenler arasındadır. Öyle ki, burcunuz sizin bir dahi olduğunuzun kanıtı olabilir. Yapılan istatistikler sonucunda zeka seviyeleri diğerlerine oranla yüksek olan burçlar sıralandı. İşte Astroloji uzmanlarının IQ seviyesi en yüksek burçlar listesi ve detaylar... Burçlar yüzyıllar öncesinde dahi gök yüzündeki cisimlerin ve astronomik fenomenlerin insanların kaderleri ve karakterleri üzerinde etkili olduğuna inanılırdı. Yapılan araştırmalarda; burçların insan zekası üzerinde de etkili olduğu ortaya çıktı. IQ seviyesi en yüksek 6 burç belli oldu. Peki, siz bu ortalamanın üzerindeki insanlardan biri misiniz? İşte o sıralama... Dahiler; konfor alanlarının dışına çıktıklarında tamamen atılmazlar; esnektirler ve duruma veya çevreye uyum sağlayabilirler. İyi vakit geçirmek için başkalarının yanında olmaları gerekmez, çünkü hayattan zevk almayı bilir ve genellikle bir projeye veya problem çözmeye odaklanmaktan oldukça mutludurlar. Dahi olmak için inek olmanıza gerek yok, sadece yüksek bir zekaya ve yaratıcı bir beyne sahip olmanız gerekiyor. İşte IQ seviyesi yüksek olan o burçlar... 1. Kova (20 Ocak - 18 Şubat) Kova, neredeyse her şeyi entellektüel zihinleri aracılığıyla filtreleme eğilimindedir. Kendilerini bir durumdan uzaklaştırabilirler, bu da bir çözüm bulmalarını kolaylaştırır. Dengeli, yaratıcı ve soğukkanlı olmalarıyla tanınırlar. 2. Başak (23 Ağustos - 22 Eylül) Başakların çoğu sıradane şeyler olsa bile, her türlü şeylerle ilgilenir. Bir çözüm veya cevap bulmak zor olsa ise Başaklar çözülemeyeni yapabilmek için sürekli düşünürler. Övünmeyi sevmeseler de, Başakların çözemediği çok az şey vardır. 3. Oğlak (22 Aralık - 19 Ocak) Oğlaklar, akıllı kararlar vermelerine yardımcı olan çok metodik, kesin ve oldukça yapılandırılmış bir düşünce tarzına sahiptir. Hedefleri hakkında net bir fikre sahip olarak aşırı dürtüsel olmaktan kaçınırlar ve alternatif stratejiler düşünmeye istekliyken büyük resme bakarlar ve tüm sonuçları düşünürler. Oğlaklar akıllı mı? Evet, Oğlaklar çok zeki olma eğilimindedir ve beyinlerini iyi bir şekilde kullanma yeteneğine sahiptir! Onlar çeşitli konularda yaşam boyu öğrencilerdir. Vazgeçmezler; bir hata yaptıklarında, ondan öğrenirler ve uyum sağlarlar. 4. Akrep (23 Ekim - 21 Kasım) Akrep'i; zihinsel güçleri, algısal zekaları ve yoğunlukları nedeniyle kandırmak neredeyse imkansızdır. Algısal akıl yürütmeleri veya duyularından aldıkları bilgileri kullanma yetenekleri vardır. Duyularından çok fazla bilgi edinmekle kalmaz, aynı zamanda onu çok hızlı bir şekilde kullanabilirler. Akrepler, diğer insanların kaçırmaya meyilli olduğu bilgileri alır. Bir Akrep'i dolandıramazsınız, çünkü hemen üzerinize gelirler ve yüksek zekalarını intikam için kullanmalarını istemezsiniz. 5. İkizler (21 Mayıs - 20 Haziran) Tek yapmanız gereken İkizlerin konuşmasını dinlemek; onların dehasını bu sayede anlayacaksınız. Zodyak'ın en hızlı düşünürleridir ve bilgi edinme ve yayma konusunda özel bir yeteneğe sahiptirler. Genellikle, bir dehanın başka bir göstergesi olan tam gelişmiş bir mizah anlayışına sahiptirler. Komik insanlar sadece daha yüksek IQ'lara sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda daha fazla yaratıcılık sergilerler, etkileyici akıl yürütme becerilerine ve sözlü becerilere sahiptirler ve oldukça kolay yeni arkadaşlar edinirler. Bu, İkizleri mükemmel bir şekilde tanımlar çünkü tüm bu kişilik özelliklerine sahiptirler! 6. Balık (19 Şubat - 20 Mart) Balık, dağınık beyinli dahiler klişesinden farklı değildir. Balıklar süper yüksek zeka ve yaratıcılığa sahiptir, ancak bazen kendi hayal güçlerine kapılabilirler. O kadar çok fikirleri var ki, boğulabilirler. Balıklar, başkalarının yaşadıklarına karşı duyarlı olma eğilimindedir - sanki bir başkasının ne düşündüğünü veya hissettiğini hissedebiliyormuş gibi. Duygusal olarak zekidirler, o kadar ki içgüdülerine güvenirler, karakter konusunda harika yargıçlardır ve gerçekten iyi bir insan olmayı önemserler.
  7. Rolls-Royce, resmi olarak elektrikli otomobillere geçişine başladı. Lüks İngiliz üretici, ilk elektriklk arabası olan Spectre coupe'yi tanıttı. Dört tekerlekten çekiş sayesinde 4.4 saniyede 100km hıza ulaşabiliyor. İlk teslimatların 2023'ün dördüncü çeyreğinde gerçekleşmesi beklenen Spectre şimdi ön siparişe hazır. Fiyatlandırma ABD'de 413.500 dolardan başlıyor, ancak bu temel fiyatı. Ekletebileceğiniz özelliklere göre fiyat 2 katına kadar çıkabilir.
  8. Osmanlı sultanlarından hafızalara kazınan Fatih Sultan Mehmet, yemek konusunda en seçkin padişahtı. Özel yemek ve tatlıları olan Fatih Sultan Mehmet'in sürekli yaptırdığı yemek ise mutancanadır. Peki kadim bir lezzet olan mutancana evde en pratik nasıl yapılır? Çok çeşitli olan Osmanlı mutfağı günümüzdeki Anadolu mutfağının en foklorik halidir. Sultanların ağızlarına layık lezzetler çıkan Osmanlı mutfağında Fatih Sultan Mehmet'in gözde yemeği ise son yıllarda popüler oldu. Özel misafirlerine özellikle yaptıran Fatih Sultan Mehmet, kendine has bir tadı olan nadir Padişahlardandı. Kuzu eti ile yapılan mutancana da birbirinden lezzetli besinlerde yer alıyor. KADİM LEZZET MUTANCANA NASIL YAPILIR? MALZEMELER; 500 gram kuzu eti 50 gram arpacık soğan 10 gram iç badem 10 gram kuru kayısı 10 gram kuru incir 1 yemek kaşığı tereyağı 10 gram kuş üzümü 10 gram mürdüm eriği 1 tatlı kaşığı bal 1 su bardağı ılık su Bir çay kaşığı sumak YAPILIŞI; Kuzu etini har ateşte kavurun. Diğer malzemeleri ise bir tencereye koyarak kaynatın. Kuzu etini daha sonra ocaktan alın. Suyunu boşaltım yeniden su koyup kaynatırken diğer malzemeleri içine ekleyin. 40 dakika kaynadıktan sonra ocağın altını kapatın. Yemeğiniz servise hazır! Afiyet şifa olsun...
  9. Neredeyse her yemeğin olmazsa olmazı, birçok lezzetin baş tacı olan soğanı mutfakta kullanmayan neredeyse yoktur. Soğanın kendisi ve kabuğu kadar suyunun da aslında şifa deposu olduğunu biliyor muydunuz? Soğan suyu kürü nasıl hazırlanır? Soğan suyu ne işe yarar? Soğan suyu kürünün faydaları nelerdir? Bu soruların cevapları sıklıkla araştırılıyor. İşte soğan suyu kürünün faydaları ve hazırlanış yöntemleri. Soğanın içine girmediği yemek neredeyse yoktur. Girdiği her yemeğe farklı bir tat veren soğanın faydaları da saymakla bitmiyor. Yemeğimize ayrı bir tat veren soğan vücudumuza girdiğinde de tepeden tırnağa şifa sağlıyor. İçerdiği asitler ile özellikle bağırsak ve mide enfeksiyonlarına karşı etkili olan soğan, Türk mutfağının vazgeçilmezleri arasındadır. Peki soğanın saça iyi geldiğini biliyor muydunuz? Soğan suyu, saç dökülmesi sorununu ortadan kaldırarak yeni saç oluşumunu destekler. Beyaz saçların çıkmasını engellemek isteyenler de soğan suyundan faydalanabilir. Mantar, egzama gibi saç derisi hastalıklarını ortadan kaldırma özelliği bulunan soğan suyu, saçın hızlı uzaması için de oldukça etkilidir. Peki soğan suyu kürü nasıl hazırlanır? Soğan suyu kürü hazırlamanın yöntemleri; 1. Yöntem : 1 litre su kaynatın - Dört adet soğanın kabuklarını soyun ve doğrayın - Kaynar su içine doğradığınız soğanları ekleyerek 10 dakika daha birlikte kaynatın. Yıkadığınız saçlarınızı soğan suyu ile durulayın. Ertesi güne kadar saçlarınızı bir daha yıkamayın. Uygulayanlar koku olmadığını söylüyor ama eğer siz rahatsız olursanız ertesi günü beklemeden 2 saat sonra saçınızı tekrar yıkayabilirsiniz. 2. Yöntem : 2 adet soğanı katı meyve sıkacağından geçirin - Bu suyu saç derinize masaj yaparak uygulayın. - Bir saat kadar saçlarınızda beklettikten sonra saçlarınızı masaj yaparak yıkayın. 3. Yöntem : Bir bardak içerisinde soğan suyunu ve 1 yemek kaşığı kadar balı karıştırın. Saç derinize masaj yaparak uygulayın - Yarım saat beklettikten sonra saçlarınızı masaj yaparak yıkayın. 4. Yöntem : Küçük bir tencere içerisine 2 adet soğan ve üzerlerini bir miktar geçecek kadar su ilave edin. 6 dakika kaynattıktan sonra ılıyana kadar bekletin. Saç diplerinize masaj yaparak uygulayın ve saç bonesi takarak iki saat kadar saçınızda bekletin. 2 saat sonra saçlarınıza masaj yaparak saçlarınızı yıkayın.
  10. Duş alma sırasında soğuk suyu açmak cildi sıkılaştırıyor. Ancak sadece bu değil. Kahverengi yağ kütlelerini parçalayan soğuk su çok faydalı. İşte soğuk suyla duş almanın faydaları... Her gün duş alınmalı. Ama duş sırasınca sıcak suyu kullanmak erken yaşlanmaya neden olabilir. Çünkü yapılan araştırmalara göre soğu su cildi sıkılaştırıyor. Zayıflamaya yardımcı oluyor. İşte detaylar... SOĞUK DUŞ ALMAK Sıcak bir duşu dondurucu soğuktaki bir ısıyla değiştirmek kulağa pek hoş gelmeyebilir. Ancak şişkinliği gidermek için bir yöntem arıyorsanız sizin için ideal olabilir. Buz gibi bir suya maruz kalmak, vücudunuzda 'kahverengi yağ' denen yağ kütlesini aktive ederek metabolizmayı hızlandırma potansiyeline sahiptir. Kilo verme konusunda uzmanlaşmış bir uzman olan Kim Pearson'a göre, kahverengi tip yağlar aslında orta, alt ve çene çevresinde bolca görülen beyaz yağlara oranla sizin için iyidir. 16 derecenin altındaki sıcaklığa maruz kalındığında, kürek kemikleri, omurga ve böbreklerin çevresinde bulunan kahverengi yağ, vücudu sıcak tutmaya çalışır. Bunu, vücutta depolanan fazla kalorileri, genellikle beyaz yağ şeklinde olan alanları yakarak yapmaktadır. Bu nedenle bilim adamları da soğuk su terapisinin artan obezite ve tip 2 diyabet oranlarıyla mücadele etmenin bir yolunu sunabileceğini söylüyor. Kim Pearson, "Vücut ısınızı düşürmek metabolizmanızı hızlandırabilir çünkü vücudunuz kendini tekrar ideal bir sıcaklığa getirmek için daha fazla enerji kullanır.' diyor. 1996'da European Journal of Applied Physiology and Occupational Physiology'de yayınlanan bir araştırmada , altı hafta boyunca haftada üç kez bir saat boyunca 14 derecedeki soğuk suya kalan 'atletik genç erkeklerin metabolik hızlarında artış olduğunu buldu.
  11. Criterion Games, Hot Pursuit ve Most Wanted gibi başarılı yapımlarından ardından Need for Speed serisinin sürücü koltuğuna tekrar oturuyor. Burnout serisi geliştiricisi, EA’nın arcade yarış serisinin bu yıl içinde PC ve mevcut nesil platformları için Need for Speed Unbound adlı yeni oyununu tanıttı. Stüdyonun diğer Need for Speed oyunlarına kıyasla yeni bir grafik stilini tercih etmesi de dikkat çekiyor. Criterion, sokak sanatından ilham alan bir yetenekle “Need for Speed tarihindeki en gerçekçi görünümlü arabaları” sunduğunu vurguluyor. Oyuncular bu defa Lakeshore City sokaklarında bir aile otomobil dükkanından çalınan paha biçilmez bir arabayı çevreleyen arsa ile yarışacaklar. Sanatçı ASAP Rocky de hikayeye dahil olurken aynı zamanda sadece oyun için yapılmış yepyeni müziklerle orijinal film müziğinde de yer alıyor. Need for Speed Unbound’un ortamını şu şekilde açıklıyor: “Zirveye çıkmak için riskler alınmalıdır. Sokakta büyük driftler çekerek, polisleri geride bırakarak veya rakip yarışçılara karşı kendi kazancınızla yan bahisler koyarak her şeyi nasıl ve ne zaman sıraya koyacağınızı seçin. Ama unutmayın, ne kadar hızlı giderseniz kovalamaca o kadar hararetli olur… Akıllı düşünün, cesur kararlar alın ve Lakeshore sokaklarında koşun.” Criterion, popüler moda etiketlerinden oyuncu karakteri için kozmetik öğelerin yanı sıra artık “Sürüş Efektleri”ni de içerecek çok çeşitli araba özelleştirme seçenekleri vaat ediyor. Tek oyunculu kampanyanın yanı sıra Unbound, çok oyunculu aksiyon arayanlar için ücretsiz dolaşım ve rekabetçi sokak yarışlarıyla birlikte gelecek. Need for Speed Unbound, 2 Aralık’ta PC (EA uygulaması, Steam, Epic Games Store), Xbox Series X|S ve PlayStation 5 için çıkış yapacak. PC’deki EA Play Pro üyeleri, ekstra ücret ödemeden oyunu ilk günden oynayabilecek.
  12. X40 GT, 13 Ekim Perşembe günü Snapdragon 888 işlemci ile gelecek. Arkada devasa dairesel bir adada LED flaşlı bir X şeklinde sıralanmış üç kamerası var. Telefonun ön tarafında ise ortada tek bir delik olacak ve OLED ekran olduğuna eminiz. Honor X40 GT, Çin'deki büyük çevrimiçi perakendecilerde henüz fiyatı belli olmadan ön kayıt için hazır. Dünya geneline ne zaman, hangi fiyatla sürüleceği henüz belirsiz.
  13. Avrupa'da 3. hafta maçlarının tamamlanmasının ardından Türkiye'nin UEFA sıralamasındaki yeri değişti. Avrupa'da sadece Fenerbahçe'nin kazandığı haftada Türkiye, 2 basamak daha yükselerek Yunanistan ile Hırvatistan'ı da geçti ve 18.sıraya yerleşti. UEFA Avrupa ve Konferans Ligi'ndeki 3. hafta maçları tamamlandı. 4 temsilcimizin yarıştığı Avrupa kupalarında aldığımız sonuçlardan sonra Türkiye'nin UEFA sıralamasında yeri değişti. TRABZONSPOR VE SİVASSPOR MAĞLUP UEFA Avrupa Ligi'nde Trabzonspor, Monaco'ya 3-1 yenilirken Sivasspor ise Konferans Ligi'nde Ballkani'ye 4-3 mağlup oldu. Konferans Ligi'ndeki bir diğer temsilcimiz Başakşehir ise Rigas Skola deplasmanında golsüz berabere kaldı. TEK KAZANAN FENERBAHÇE Fenerbahçe ise UEFA Avrupa Ligi'nde AEK Larnaca'yı 2-0 mağlup ederek hem grubunda liderliğe yükseldi hem de bu hafta Avrupa'da tek galibiyet alan temsilcimiz olarak ülke puanına büyük katkı sağladı. Avrupa'da tamamlanan 3. hafta maçlarının ardından Türkiye, UEFA ülke puanı sıralamasında 2 basamak yükselerek Yunanistan ve Hırvatistan'ı geçerek 18. sıraya yükseldi.
  14. Fırtına sırasında dikkatli olmak önemli. Çünkü gökgürültüsü varsa şimşek de olabilir ve hiç beklenmedik bir yerde zarar verebilir. Buna evin durumuna göre duş, küvet hatta bulaşık yıkamak dahil.... Bir de kritik bir uyarı: Açık alandayken saçlarınız dikleşmeye başlıyorsa bu bir uyarı işaretidir... Bir fırtına sırasında şimşekten korunmak için ne yapılmalı? Ağaçlar sallanmaya başlar, gökyüzü kararır ve aniden uzaklardan gelen bir gök gürültüsü sesi duyulur. Bu durum potansiyel bir tehlikenin ipucu olabilir. Çünkü gök gürültüsünün olduğu yerde şimşek vardır ve şimşek hiç beklemediğiniz şekillerde zararlar verebilir, öldürebilir. Ve Amerikan Hastalık Kontrol ve Önleme Dairesi'ne (CDC) göre buna duşta, küvette ve hatta bulaşık yıkarken dahildir. CDC yıldırım sıhhi tesisattan geçebileceği için "Fırtına sırasında tüm sudan kaçınmak en iyisidir. Duş almayın, banyo yapmayın, bulaşık yıkamayın" dedi. AFAD da benzer önerileri sıralıyor ve "Bahçe ve balkonundaki hafif eşyaları ve taşınabilir metal araçları içeriye al. Pencere ve kapıları kapat, yıldırım sizi açık pencereden girerek de çarpabilir. Kapatılamayan kapı ve pencerelerden, soba, ocak ve şöminelerden, radyatörlerden, metal borulardan, lavabo ve küvetten, fişi prize takılı elektrikli ev aletlerinden ve kablolu telefonlardan uzak dur. Banyo yapma, elle bulaşık yıkama ve metal su tesisatından uzak dur. Çamaşır ipindeki çamaşırları toplama" diyor. CDC'nin önerileri şöyle: Sudan kaçının. Şimşek bir binanın su tesisatından geçebileceğinden, fırtına sırasında banyo yapmayın, duş almayın, bulaşık yıkamayın veya suyla başka herhangi bir temasta bulunmayın. Yıldırımın sıhhi tesisattan geçme riski plastik borularda metal borulardan daha az olabilir. Bununla birlikte, çarpma riskinizi azaltmak için şimşekli bir fırtına sırasında tesisat ve akan su ile herhangi bir temastan kaçınmak en iyisidir. Elektronik cihazlara dokunmayın. Bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, oyun sistemleri, çamaşır makineleri, kurutucular veya sobalar gibi elektrik prizine bağlı hiçbir şeyi kullanmayın. Yıldırım, elektrik sistemlerinden, radyo ve televizyon alım sistemlerinden ve beton duvarlar veya döşemelerdeki herhangi bir metal tel veya çubuktan geçebilir. Cihazlarınızı korumak için evinizi tüm evi kapsayan aşırı gerilim koruyucularla donatın. Pencereler, kapılar, sundurmalar ve betondan kaçının. Pencerelerden ve kapılardan, verandalardan uzak durun. Fırtına sırasında beton zeminlere uzanmayın veya beton duvarlara yaslanmayın. Yıldırım, beton duvarlarda veya döşemelerde herhangi bir metal tel veya çubuktan geçebilir. Kablolu telefon kullanmayın. Kablolu telefonların fırtına sırasında kullanılması güvenli DEĞİLDİR. Onları KULLANMAYIN. Ancak fırtına sırasında kablosuz veya cep telefonu kullanmak güvenlidir. CEP TELEFONU KULLANILIR MI? CDS fırtına sırasında cep telefonu güvenli midir? sorusuna ise şu yanıtı veriyor: "Evet. Cep telefonları ve kablosuz telefonlar, bir şarj cihazı aracılığıyla bir prize bağlı değillerse, fırtınalı havalarda güvenle kullanılabilirler. Kablolu telefon kullanmayın" FIRTINA SIRASINDA DIŞARIDIYKEN NE YAPILMALI? Fırtına sırasında en iyi savunma yıldırımdan kaçınmaktır. Gök gürültüsü duyduğunuzda güvenli, kapalı bir sığınak bulun. Tepeler, dağ sırtları veya zirveler gibi yüksek alanlardan hemen inin. ASLA YERE UZANMAYIN CDC "Asla yere düz yatmayın" diyor ve bu durumu şöyle açıklıyor: Yıldırım, yerden 100 metreden daha uzakta ölümcül olabilen elektrik akımlarına neden olur. Güvenli bir yere girin; dışarıdaki hiçbir yer güvenli değildir. Uzun ağaçların yakınında veya altında olmak gibi yıldırım çarpma riskinizi artıracak herhangi bir şeyden kaçının. Görünürde güvenli bir sığınak yoksa, çömelin, ayaklarınızı birleştirin, başınızı bükün ve kulaklarınızı kapatın. Böylece yere minimum temasla alçalmış olursunuz. Ama unutma, bu son çare. Önce güvenli bir sığınak arayın" Asla izole bir ağacın altına sığınmayın. Ormandaysanız, daha alçak ağaçların yanına sığının. Ağaçların altında olmak yıldırım ölümlerinin ikinci önde gelen nedenidir. Barınak olarak asla bir uçurum veya kayalık bir çıkıntı kullanmayın. Havuzlardan, göllerden ve diğer su kütlelerinden hemen çıkın ve uzaklaşın. Elektriği ileten nesnelerden (dikenli tel çitler, elektrik hatları veya yel değirmenleri gibi) uzak durun. Bir fırtına sırasında bir grup içindeyseniz, birbirinizden ayrılın. Açık suda bir teknedeyseniz, fırtına başladığında hemen kıyıya dönün ve sığınak arayın. Kıyıya dönemezseniz, kabinli tekneler bir miktar koruma sağlar. Fırtına sırasında üstü açık arabalar, motosikletler ve golf arabaları gibi açık araçlardan kaçının. Parklar, oyun alanları, göletler, göller, yüzme havuzları, plajlar gibi açık alanlardan uzak durun. Derhal sığınak arayın. Telefon direği ve ağaç gibi yüksek yapılardan uzak durun; yıldırım, etrafındaki en uzun nesneye çarpma eğilimindedir. AÇIK HAVADA SAÇIN DİKLEŞMEYE BAŞLIYORSA DİKKAT! AFAD'ın da yıldırıma karşı çeşitli önerileri var. AFAD açık havada saçlar dikleşmeye başlıyorsa bu durumun bir tehlike işareti olduğunu söylüyor: Yıldırım düşme tehlikesi sezdiğinde pencere ve kapıları sıkıca kapat; güneşlik ve perdeleri çek. Açık arazide eğer saçın dikleşmeye başlıyorsa, derin sızlıyorsa ve çatırdama gibi bir ses duyuyorsan, DİKKAT! Seni her an yıldırım çarpabilir. Yıldırım tehlikesi oluştuğunda, eğer sığınacak kapalı bir yer yoksa arazinin en alçak noktasında hemen yere çök, ayaklarını birleştirip ayak parmaklarının üzerinde dur ve başını dizlerinin arasına alarak kapan. Eğer yüksek ve düz bir yerdeysen başını mümkün olduğu kadar alçakta tut. Voltaj farkı yaratmamak için ayaklarını birleştir ve yerle temasını mümkün olduğu kadar azalt. Asla ama asla yere boylu boyunca yatma! Yıldırımın taşıdığı elektrik yere temas ettiği andan itibaren bulunduğu bölgeye yayılır. Yere yatarsan yıldırıma daha büyük bir hedef oluşturmuş olursun. Yıldırım birçok kez aynı yere düşebilir. Yıldırım yağışın 15-20 kilometre uzağına kadar düşebilir. Lastik tabanlı ayakkabılar veya lastik tekerlekler yıldırımdan korumazlar. Diğer yandan metale temas etmediğiniz sürece çelik gibi sert malzemeden yapılmış araçlar yıldırıma karşı korumayı artırır. YERDEKİ EN UZUN CİSİMDEN UZAK DUR AFAD'ın açık havada yıldırım riskine karşı önerileri arasında yerdeki en uzun cisimden uzak durmak da var. Çünkü yıldırım yerdeki en uzun cisme çarpma eğiliminde olur. Peki fırtına ormanda yakalanılırsa ne yapılmalı? AFAD "Ormanlarda eşit yükseklikteki alçak ağaç kümeleri arasındaki boşluklara ya da en kısa ağacın altına sığınabilirsin. Asla tek başına duran bir ağacın altına girme. Tek ağacın yüksekliğinin iki katı kadar uzaklıkta bir yerde, kapanma hareketini uygulayabilirsin" diyor. OLTA, KAZMA, KÜREĞE DOKUNMA... Şimşeke karşı bir kampta, açık alandayken kamp araç gereçleri, ya da balık oltası, kazma, kürek gibi metal cisimlere dokunmamak gerekiyor. Kamp araç ve gereçleri, balık oltası, kazma ve kürek gibi metal cisimlere temas etme. ŞİMŞEK ÇAKMASI SIRASINDA EN TEHLİKELİ YERLER Meteoroloji ise şimşek çakması sırasında en yaygın tehlikeli 6 aktiviteyi şöyle sıralıyor: Açık alanlarda oynamak, çalışmak. Tekne gezintisi, balık avlama ve yüzme. Ağır tarım veya yol araçlarında çalışmak. Golf oynamak. Telefonla konuşmak Elektrikli cihazları kullanmak yada tamir etmek. YILDIRIM NEDİR? Meteoroloji yıldırım nedir sorusunu işe şöyle yanıtlıyor: Yıldırım, bulut ile yer arasında meydana gelen yüksek gerilimli bir elektrik boşalmasıdır. Yani Yıldırım, fırtına bulutları ile yer arasındaki veya bulutların kendi içindeki dengesizliklerden kaynaklanan bir elektrik boşalmasıdır . Şimşeklerin çoğu bulutların içinde meydana gelir. Fırtına esnasında fırtına bulutlarının içindeki yağmur, buz veya kar parçacıklarının çarpışması, fırtına bulutları ile yer arasındaki dengesizliği arttırır ve genellikle fırtına bulutlarının alt kısımlarını negatif olarak yükler. Kuleler, ağaçlar ve dünyanın kendisi gibi yerdeki nesneler pozitif olarak yüklenir ve doğanın iki yük arasında akım geçirerek düzeltmeye çalıştığı bir dengesizlik yaratır. Şimşek çok sıcaktır; bir şimşek etrafındaki havayı güneşin yüzeyinden beş kat daha yüksek sıcaklıklara kadar ısıtabilir. Bu ısı, çevreleyen havanın hızla genişlemesine neden olur, bu da şimşek çakmasını gördükten kısa bir süre sonra duyulan gök gürültüsünü yaratır.
  15. PlayStation oyunlarını oynayarak ve satın alarak bonus kazanmak için uzun süre beklemeniz gerekmeyecek. Sony şimdi PlayStation Stars sadakat programının Amerika kıtasında 5 Ekim'de başlayacağını, Avustralyalıların ve Avrupalıların ise 13 Ekim'de erişime sahip olacağını söylüyor. Stars, Japonya da dahil olmak üzere Asya'da zaten aktif. Program ücretsizdir, ancak PlayStation Plus üyesiyseniz bazı avantajlar elde edersiniz. "Tam" bir deneyim istiyorsanız, şu anda mobil cihazlarda PlayStation Uygulaması aracılığıyla Stars'a erişmeniz gerekiyor. Ancak web üzerinden kaydolabilirsiniz ve Sony gelecekte PlayStation konsolları üzerine de ulaşmayı hedefliyor. En basitinden başlayacak olursak; ayda bir oyun oynayarak da puan ödülleri kazanabiliyorsunuz, en zoru ise ülke ve bölgenizde bir oyunun platin kupasını ilk kazananlardan biri olursanız da PlayStation Stars'ta ödüller kazanıyorsunuz. PlayStation Network cüzdanınıza, dijital koleksiyon ürünlerinize (hayır, NFT'ler değil) ve belirli ürünlere kavuşabileceğiniz sadakat puanları kazanacaksınız. Ayrıca kazandığınız puanları bozdurup PlayStation'ınız için avatar, arka plan hatta oyun ve eklentileri elde edebileceksiniz.
  16. Nvidia, içerik oluşturucular ve kurumsal düzeyde grafikler için tasarlanmış iş istasyonu odaklı GPU ailesine katılan en son model olan RTX 6000 48GB grafik kartını duyurdu. Nvidia, büyük ölçüde artırılmış ışın izleme ve CUDA çekirdekleri ve programlanabilir gölgelendirici teknolojisi sayesinde RTX 6000'i Nvidia Omniverse Enterprise ile birlikte metaverse için içerik oluşturmak için mükemmel bir araç olarak tanımlıyor. The Nvidia RTX 6000 ADA professional GPU Ve fiyatı tam da öyle! İlk çıkış fiyatı 14,949 dolar! Bilemeyiz bir bilgisayar için kimler ve kaç kişi bu ekran kartını alabilir ama malum gerçek bu. Sebep ise dünyada herşeyin fiyatının artması ile NVidia da en az %300 fiyat artırımına gitmiş...
  17. Google, oyun hizmeti Stadia'yı kapatacağını duyurdu. Hizmet, 18 Ocak 2023'te tamamen sonlanacak. Google, tüm donanım ve yazılım satın alımlarını kullanıcılara geri ödeyecek. Stadia denetleyicisini satın alan herkes, Stadia mağazası aracılığıyla satın alınan tüm oyun ve eklenti içeriğinin para iadesini alacak. Geri ödemelerin Ocak 2023 ortasına kadar tamamlanması bekleniyor. Google, Stadia'ya güç veren teknolojiyi YouTube, Google Play ve Artırılmış Gerçeklik (AR) şirketlerinin diğer bölümlerinde kullanacağını söyledi. Stadia'da çalışan üyeler, çalışmalarını şirket içinde başka bir yerde sürdürecekler.
  18. Insider Gaming'den Tom Henderson'a göre PlayStation 5'in bir sonraki revizyonu, USB-C üzerinden bağlı bir sürücü kullanarak oyun oynamaya izin veren çıkarılabilir bir disk sürücüsü içerebilir. Rapor, PS5'in bu yeni modelini 2024'ün başında görebileceğimizi söylüyor. Peki neden 2024 de 2023 değil? Çünkü Sony'nin şu anda yeni nesil bir sanal gerçeklik kulaklığı olan PlayStation VR2'nin lansmanı üzerinde çalıştığını biliyoruz ve tarih olarak da 2023 başını açıklamıştı Sony. Buna göre 1 sene sonrası 2024 başında da yeni PlayStation 5'i piyasaya sürecektir...
  19. iPhone 5, on yıl önce 12 Eylül 2012'de duyuruldu. Lightning adaptörünü tanıtırken iPod'lardan miras kalan 30 pinli dock konektörünü çıkaran ilk iPhone'du. Mobil cihazlardaki ilk tersine çevrilebilir veri konektörüydü, öncekiler - hem özel hem de USB - bir “kutupluluğa” sahipti, yani yalnızca bir doğru yönlendirme vardı. Bu, bir zamanlar microUSB kullanan telefonlara göre bir avantaj iken, şimdi bir dezavantaj olarak görülüyor ve herkes Apple'ın USB-C'yi benimsemesini bekliyor. Akıllı telefon pazarındaki tüm etkisine rağmen, Apple bazen yeni teknolojiyi benimsemede çok yavaş kalıyor. Bu hafta, az önce bahsedilen USB-C'den başlayarak birkaç örneğe bakacağız. USB-C: 8 yıl gecikme! Tamam, henüz olmadı, ancak AB mevzuatı, Apple'ın iPhone'ları 2023'te USB-C'ye geçireceğini neredeyse kesinleştirdi. Yasa 2024'e kadar yürürlüğe girmeyecek, ancak yeni iPhone'lar yılın sonlarında piyasaya sürüldüğü için , analistler, geçişin 2023'te iPhone 15 serisi ile gerçekleşmesini bekliyor. Sadece AB değil, ABD ve Brezilya, USB-C'yi telefonlar (ve muhtemelen, zorunlu olmasa da, diğer taşınabilir elektronik cihazlar) için zorunlu hale getirecek benzer yasaları düşünüyor. USB-C kullanan ilk Android telefonlar 2015 yılında ortaya çıkmaya başladı, bu da Apple'ın partiye 8 yıl geç kalacağı anlamına geliyor. İlk telefon LeTV One Max idi (LeTV'yi hatırlıyor musunuz?). İşin garibi, bu aynı zamanda USB-C'li ilk iPhone'un, ilk iPad Lightning'den (2018'deki iPad Profesyonelleri) ayrıldıktan 5 yıl sonra geleceği anlamına geliyor. Daha da komik olan Apple, 2015'ten bugüne kadarki ilk USB-C cihazlarından biri olan 12" MacBook'u piyasaya sürdü. Dörtlü Bayer sensörleri: 4 yıl gecikme Apple, birkaç yıl 12 MP kamera kullandıktan sonra nihayet yüksek çözünürlüklü bir Quad Bayer sensörüne geçiş yaptı. Bu yalnızca Pro modelleri için, elbette Apple'ın yeni teknolojiyi benimseme konusunda muhafazakar bir yaklaşımı var. Nokia 808 PureView yıllarca en yüksek çözünürlüklü kameralı telefon olarak hüküm sürdü – standart Bayer filtreli 41 MP. Ardından 2018'de seçilen Huawei P20 ve Mate 20, 40MP sensörlerle neredeyse eşleşecekti. 2018'in en sonunda Nokia nihayet Huawei nova 4 ve Honor View 20 ve 48MP kameraları tarafından (çözünürlük açısından) tahttan indirildi. Her neyse, Huawei P20 Pro kameranın Quad Bayer sensörü vardı - o zamanlar mobilde yepyeni bir şeydi - ne yaptığını açıklamak için özel bir makale yazmamız gerekiyordu. Tek çekim HDR (piksellerin yarısı kısa pozlama, diğer yarısı uzun pozlama) gibi şeylere izin verir, ekstra çözünürlük kayıpsız dijital zoom sağlar (808'in kolayca gösterdiği gibi) ve elbette her zaman seçenekler var. Gruplamayı tersine çevirmek ve daha yüksek çözünürlüklü bir fotoğraf elde etmek için demosaicing uygulanabiliyordu. Bu arada, Nokia 808 PureView sadece kamera sensörünün çözünürlüğü ile değil, aynı zamanda boyutuyla da ünlüydü. iPhone 14 Pro ve 14 Pro Max sensörleri neredeyse aynı boyuttadır – Nokia için 1/1.2” ve iPhone'lar için 1/1.28”. 5G: 1.5 yıl gecikme iPhone 11 serisi, 2019'da yalnızca 4G LTE modemle geldi. Apple'ın 5G'ye geçiş yapması 2020'deki iPhone 12 serisine kadar olmayacaktı. Bunun arkasındaki neden, pazar stratejisi veya Apple'ın her zamanki inatçı benliği ile ilgisi yok. Apple sonunda Qualcomm ile anlaşmak zorunda kaldı ve şu anda Snapdragon X modemleri kullanıyor. Samsung, MediaTek ve hatta Huawei'nin potansiyel olarak modem tedarik ettiğine dair söylentiler vardı, ancak bunlar ortaya çıkmadı (Huawei bunun bir seçenek olduğunu bile reddetti, Samsung'un yedek modemleri olmadığı bildirildi, MediaTek bunu gerçekleştirmek istedi, yine). Şimdi tüm dikkatler, 2019'da Cupertino'ya satılan Intel'in modem işini içeren Apple'ın kendi modem bölümünde. Bazı analistler modemin kullanıma hazır olduğuna, ancak patent lisanslama sorunları nedeniyle geride kaldığına inanıyor. İlk 5G telefon, 2019'un başlarında çıkan Samsung Galaxy S10 5G'ydi. 2018'in ortalarında tanıtılan ve isteğe bağlı bir 5G moduna sahip olan Moto Z3'ü saymak istemezseniz (ancak bu yalnızca ön siparişle devam etti). 2019, yani matematiği gerçekten değiştirmiyor). Yani, Apple 18 ay geride kaldı, sadece daha uzun hissettiriyor çünkü Android üreticileri aniden düzinelerce 5G telefon yayınladı. (Always on-Display (AoD)) Her Zaman Aktif Ekran: 6 yıl gecikme (en az) Apple, 2019'da Apple Watch Series 5 için Always-On Display modunu etkinleştirmek için ekstra enerji verimliliğine ihtiyaç duyduğundan LTPO ekran panellerinin öncüsüydü. Tabii ki, bu aynı özellik yalnızca bu haftaya kadar iPhone'larda mevcut olmayacaktı. iPhone 14 Pro ve 14 Pro Max, ailede AOD'ye sahip ilk (ve tek). O günlerde bazı özellikli telefonlar LCD'lerini transflektif moda geçirebiliyordu, bu da onlara tüm hafta boyunca saat ve bildirim simgelerini göstermelerine izin veren oldukça okunaklı, çok güç verimli bir mod verdi. Arkasında bir e-Mürekkep ekranı olan YotaPhone gibi tuhaf telefonlar da vardı (e-Mürekkep, statik bir görüntü gösterdiğinde değil, yalnızca güncelleme sırasında güç kullandığından bu her zaman açıktı). Ancak bunları bir kenara bırakırsak, AOD alan ilk Android telefonlar 2016'da geldi - bunlar Samsung Galaxy S7 ve LG G5'in beğenileriydi. O zamanlar AOD, bekleme pil ömründe kayda değer bir başarı ile geldi, bugünlerde işler çok daha iyi. Yukarıda tuhaf çözümleri reddettik, ancak bir tanesinin bahsetmeye değer olduğunu düşünüyoruz. 2015'ten itibaren LG V10, ana ekranın üzerinde, her zaman açık kalmasını sağlayan kendi ekran sürücüsü ve arka ışığı olan ikincil bir ekrana sahipti. Kablosuz şarj: 8 yıl gecikme! AOD'de olduğu gibi, kablosuz şarj ilk olarak Apple Watch'larda (aslında ilki 2014'te) geldi ve iPhone'lara gelmesi birkaç yıl alacaktı. Kablosuz şarjlı ilk akıllı telefon, 2009'dan itibaren etkili olan Palm Pre'ydi. Pres, birkaç yıl boyunca (fantezi manyetik Touchstone şarj cihazlarıyla) tek gerçek seçenekti. Sonunda diğer platformlar da 2012'den itibaren Nokia Lumia 920 ve Nexus 4 gibi kablosuz seçenekler sunacaktı. Biraz zaman aldı, ancak sonunda herkes Qi standardına karar verdi (PMA birkaç yıldır bir şeydi). 2017 yılında, klasik iPhone tasarımının sonu ve çentik şafağı olan iPhone 8 ve X nesli, Apple'ın telefonlarına kablosuz şarj desteğini de getirdi. Ardından 2020'de Apple, telefonu ve şarj cihazını sıkıca bağlı tutmak için mıknatıslar (ve cüzdan gibi bazı geçmeli aksesuarlar) içeren MagSafe'i piyasaya sürdü. Tabii ki, Pre bunu baştan yaptı. Çentik: 3 ay gecikme Bazılarınız iPhone X'in bu dünyaya çentik lanetini getirdiğini düşünebilir ama yanılıyorlar. Teknik olarak yanlış, iPhone X kesinlikle onu popüler yapan telefon. Ancak bir çentik alan ilk kişi değildi - bir değil iki Android telefon onu üç ay boyunca yendi. Sharp Aquos S2, 14 Ağustos'ta çıktı ve onu birkaç gün sonra Essential Phone izledi. Her ikisi de LCD'lerini telefonun üst kısmına iterek selfie kamerasını bir tür yarımadaya, yani çentik haline getirdi. Android üreticilerini bu tasarıma çeken tek şey ince üst çerçeveler değil elbette. iPhone X, parmak izi okuyucusunu kaldırdı ve telefonun kilidini açmanın güvenli bir yolu olarak 3D yüz taramayı sundu. Android üreticileri benzer teknolojilerle (ve Google'ın Project Soli radarı gibi ilgili teknolojilerle) uğraştılar, ancak hızla parmak izi okuyucularına geri döndüler. Elbette bu günlerde bu, giriş seviyesinin üzerindeki birçok telefon için ekran altı parmak izi okuyucusu anlamına geliyor. Bu, Apple'ın şimdiye kadar hakkında bolca söylentilere rağmen benimsemeyi reddettiği teknolojidir. Belki bir gün. Buranın işleri güne bırakmak için iyi bir yer olduğunu düşünüyoruz. Ele almadığımız çok şey var – parmak izi okuyucudan bahsetmişken, teknoloji iPhone 5'lerden önce geliyor. Ancak, FP okuyucunun iyi çalışmasını sağlayan ilk telefondu, çünkü daha önceki girişimler (bu gönderide anlatılan) doğru anlamadı. Peki ya "Suya dayanıklılık, selfie kamerada otomatik odaklama, Dinamik Ada" gibi özelliklerde ne oldu? Yeterli ilgi olursa 2. bölümü de yapabiliriz 😉
  20. Ermenistan ve Nahçıvan arasındaki bölgeyi kapsayarak Azerbaycan'ın iç bölgelerine doğru sınırı ilerleyen Göyçe-Zengezur Türk Cumhuriyeti geçtiğimiz günlerde bağımsızlığını ilan etti. Bağımsızlığın ilanının ardından Göyçe-Zengezur Türk Cumhuriyeti Türk devletlerinde kendilerini tanıtmak adına çalışma başlattı. Göyçe-Zengezur Türk Cumhuriyeti'ni tanıyan ilk ülke Türkiye oldu. İki ülke arasında ileriki süreçte ticari ve siyasi anlaşmaların yapılması bekleniyor. Ülke, Türkiye'nin Türk dünyası ile buluşmasında güvenli liman olacak. ANKARA BEŞTEPE’DE TEMSİLCİLİK AÇILDI Türk dünyasını yeniden buluşturmayı hedefleyen Göyçe-Zengezur Türk Cumhuriyeti, Türkiye'deki çalışmaları kapsamında ilk temsilciliğini Ankara Beştepe'de açtı. Temsilciliğin açılışını ülkenin Cumhurbaşkanı Rizvan Talibov ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mehmet Ali Arslan yaptı. Talibov ve Arslan açılış nedeniyle bir takım değerlendirmelerde de bulundu. ''MİLLETİM ADINA GURUR DUYUYORUM'' Açılış kapsamında ilk olarak söz alan Batı Azerbaycan Göyçe-Zengezur Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Rizvan Talibov, "Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti'nin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başşehri Ankara'da ilk temsilciliğini açıyor olmasının devletim ve milletim adına mutluluğunu yaşıyorum. Biz bir millet iki devletiz" dedi. "40 YILDAN BU YANA HAZIRLIK YAPIYORUZ" Törende konuşan Göyçe- Zengezur Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mehmet Ali Arslan ise, "40 yıllık bir hazırlık. Yine 44 günlük bir savaştan sonra, tabii mücadele ruhunu içinde barındıran dostlarımızla, mücadele ruhunu içinde barındıran kahraman askerlerimizle, Osmanlı topraklarında 1918 yılından beri günümüze kadar 100 yıl boyunca esir kalmış toprağı ve bağrımıza bir hançer gibi saplanmış olan o hançeri işte bugün burada tarihin karanlık sayfasına bir daha geri dönmemek üzere çıkarmış bulunmaktayız" ifadelerini kullandı.
  21. Hangi korku filmi karakterisin? Astroloji hayatta hangi rolü oynadığınıza dair ipuçları veriyorsa, neden sinemada da bir karşılığı olmasın? Evet, şimdi siz bir yıldızsınız. Dilerseniz, 12 burcun bir korku filminde hangi karakter olabileceğine bakalım! Korku filmi izlemenin keyfi başkadır. Bazen karakterlerle özdeşleştiririz kendimizi, "ben olsam böyle yapardım" deriz. Burcunuz da gerçekte hangi korku filmi karakteri olacağınızı ortaya çıkarır. Hepimiz iyi adamlar değiliz maalesef ve bir spoiler: Teraziler hayatta kalıyor! KOÇ-Şeytani güçleri serbest bırakan kişi, yani sizsiz film olmaz! BOĞA-Filmin şüphecisi ve tabi tembeli, siz kanıt ararken ölüm geliyor! İKİZLER-Ürpertici çocuk, masum görünen ve kedinin fareyle oynadığı gibi oynayan! YENGEÇ-Çıkış yolu arayan çocuk bakıcısı ama gerektiğinde eline baltayı alan! ASLAN-En önden giden, gururlu kahraman, gurur sonrası oturup ağlayan! BAŞAK-Dünya yansa koşa koşa işe giden, çalışmaktan korkmayı unutan biricik insan! TERAZİ-Sona kalan, hep kurtulan, her şeyden sıyrılan olmak nasıl bir duygu? AKREP-İçine şeytan giren, sonunda iblis çıksa bile sen devam filmine hazırsın! YAY-Her şeyi planlayan, haklı ve adil cezaları bir de uzun uzun açıklayan... OĞLAK-Bilge bir adam ya da uyaran soğukkanlı vatandaş olmak seni dehşetten kurtarmayacak! KOVA-Şok etmeyi seven ısrarcı hayalet, gözleri yuvalarından çıkarmak tam size göre. BALIK-Aziz gibi davranan, empati yeteneği gelişmiş ama sürekli kaygılı ve yegane kurban!
  22. İYİ Parti ve CHP arasındaki 'İhale' krizi her geçen gün giderek büyüyor. CHP'nin HDP'ye bakanlık verilsin çıkışının ardından tırmanan gerilim, İYİ Parti'den gelen tepkiler ve son olarak Barış Yarkadaş'ın İYİ Partili isimlerin CHP'li belediyelerden aldığı yüzlerce milyon liralık ihaleleri ifşa etmesiyle iyice yükseldi. İYİ Parti'den milliyetçilerin tasfiye edildiğini ve partinin Sorosçuların eline geçtiğini belirterek istifa eden ardından AK Parti'ye katılan İsmail Ok, çarpıcı açıklamalarda bulundu. İsmail Ok "Yarkadaş'ın anlattıklarından daha büyükleri de var. Yüzleri kızarıyorsa istifa etsinler. Edemezler çünkü hep birlikte nemalanıyorlar" dedi. CHP İstanbul milletvekili Gürsel Tekin'in "HDP'ye bakanlık" vaadinin ardından ortaya saçılan Eski CHP'li milletvekili Barış Yarkadaş ile İYİ Parti arasındaki 'İhale' tartışmasında tansiyon düşmüyor. Barış Yarkadaş, son olarak kendisi hakkında suç duyurusunda bulunan İYİ Partili isimlerin aldıkları ihaleleri tek tek saydı ve kirli çamaşırları ortaya döktü. "HEM İHALE ALACAKSIN..." İhale skandalında ilk olarak Yarkadaş "HDP'lilerin verdiği oylarla belediye başkanları seçilecek, o belediye başkanlarının dairelerinde daire başkanlarınız oturacak, genel müdürleriniz olacak, ihaleler alınacak sonra da diyeceksiniz ki 'Biz HDP'yi meşru saymıyoruz.' HDP'yi meşru saymıyorsan kardeşim o zaman HDP'lilerin verdiği katkıyla belediyelerde daire başkanlığı da yapmayacaksın, genel müdürlüğü de kabul etmeyeceksin. Bu nasıl bir siyasi tavırdır." diye konuşmuştu. "SEN İHALE ALIYORSAN BUNU ELEŞTİRİRİM" İYİ Parti adına Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz'ın suç duyurusunda bulunması üzerine Yarkadaş, suç duyurusuna bir TV programının canlı yayınında zehir zemberek sözlerle yanıt verdi. Yarkadaş "HDP'yi yok saydığınız, takdirde Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamazsınız, böyle bir iddianız olmadığı anlamına gelir. İkincisi, bu ülkenin eşit yurttaşlarına karşı ayrımcılık yaparsınız. Had bildirme işi çıktı, benimle ilgili tweet yazıyor İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı 'Haddini aştı' diyor. Ne haddine senin ben gazeteciyim her türlü düşüncemi ifade ederim. Sen İYİ Partili olarak CHP'li belediyeden ihale alıyorsan bunu eleştiririm" ifadelerini kullandı. 107 MİLYONLUK İHALE! Yarkadaş ayrıca gündeme bomba gibi düşen ihale iddiasının detaylarını paylaştı. İşte o bomba açıklamalar şöyleydi: Bir Milletvekili partisinin ittifak ortağı olduğu bir belediyeden ihale almamalı, bir partinin yöneticisi de ihale almamalı, o zaman siz siyasi etiğe aykırı davranmış olursunuz. AK Parti'ye yönelik tüm eleştirilerimiz boşa çıkar. İYİ Parti'de Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu'na yakınlığıyla bilinen Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, 2021 yılının mart ayında sahibi olduğu Oğuz Ata Mimarlık Mühendislik firması aracılığıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden 107 milyon liralık ihale alıyor. MİLLETVEKİLİ DANIŞMANI İŞE ALIMLARDA AKTİF! Çankaya Beytepe'de imar düzenlemesi yapılıyor bu da Büyükşehir Belediyesi'nden geçiyor burada bakıyorsunuz İYİ Parti Milletvekilinin eski ortağı var, bir başka Milletvekilinin danışmanı belediyelerde işe alımlarda çok aktif olduğunu görüyoruz. İBB Ağaç A.Ş. var, başına bir orman mühendisi getiriliyor Ali Sukas. Beyefendinin eşi Berna Hanım İYİ Parti'de Genel Başkan Yardımcısı. Bir bakıyorsunuz 1 aydır oradaki işçiler grev yapıyorlardı peki Ali Sukas'ı İYİ Parti nasıl gidip denetleyebilecek? Ben kimseye iftira atmadım, bir tespit yaptım belgesini de ortaya koydum. O yüzden suç duyurusunu da doğal karşılıyorum. AK PARTİLİ İSMAİL OK: DAHA BÜYÜKLERİ DE VAR! İYİ Parti ve CHP arasındaki bu ihale skandalıyla ilgili AK Parti Balıkesir milletvekili İsmail Ok'tan SABAH TV'den Onur Şahanoğlu'na çarpıcı açıklamalar geldi. İYİ Parti'den milliyetçilerin tasfiye edildiğini ve partinin Sorosçulara teslim edildiğini ifade ederek istifa eden Ok, Yarkadaş'ın sözlerinin buzdağının görünün yüzü olduğunu söyledi. "HANİ MİLLETVEKİLİ YAKINI İHALEYE GİREMEYECEKTİ?" İsmail Ok şunları söyledi: Ankara Büyükşehir Belediyesi'nde biraz önce de ifade ettiğiniz gibi, kamuoyuna da daha önce yansımıştı bunlar. Ama taban bunları yeni yeni öğrendiği için kamuoyunda daha çok dikkat çekmeye başladı. Bunlara oy veren kitlelerin rahatsızlığı nedeniyle gündemde daha uzun süre kalmaya başladı. O zaman sayın milletvekili, 'Bu ihaleyi çocuklar almış, benim haberim yok' gibi bir de kamuoyu ile dalga geçici, tiye alıcı, hafife alıcı cevap verdi. Hani siz hiçbir milletvekilinin yakını, bırak yakınını kendisi, ortağının bulunduğu ihalelere girmeyecekti, işe girmeyecekti. İYİ Parti'nin Başkanlık Divanı'nda görev yapıp da, büyükşehirlerde bir tarafta HDP'li, bir tarafta İYİ Partili bürokratlar CHP şemsiyesi altında, şu anda koalisyonu oluşturmuş durumdalar. "YARKADAŞ'I ŞİKAYET EDECEĞİNİZE MİLLETVEKİLİNİ İSTİFAYA DAVET EDİN" Bu güneşin balçıkla sıvanmayacağını, mızrağın çuvala sığımadığını gösteren bütün kamuoyunun gözleri önünde cereyan eden küçük bir olay. Daha büyükleri de mi var? Evet kesinlikle var, kesinlikle var. Siz Barış Yarkadaş'ı şikayet edeceğinize, o milletvekilini istifaya davet edin samimiyseniz. Siz Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden nasıl olur da, bizim beraber yönettiğimiz Büyükşehir Belediyesinden ihale aldınız diye istifaya davet ettirmeniz lazım. Edemezler istifaya davet. Meral Akşener istifaya davet edemez. Çünkü beraber bu kurguları hayata geçiriyorlar. Onun için Barış Yarkadaş'a değil, aynanın karşısına geçip baksınlar, bak altını çiziyorum yüzleri kızarıyorsa o milletvekilini istifaya davet etsinler. Edemezler çünkü birlikte yapıyorlar bunu. Herkes o şeyden nemalanıyor
  23. Apple'ın beklenen ürün tanıtım programı gerçekleşti. Youtube’dan canlı olarak yayınlanan programda iPhone 14’ün fiyatını 799 dolar, iPhone 14 Plus fiyatını ise 899 olarak açıklandı. İşte Apple etkinliğinde tanıtılan yeni ürünler… Yeni iPhone 14’te kamera özellikleri öne çıkarken, aksiyon modu en dikkat çekeni oldu. iPhone 14’lere 2 yeni güvelik özelliği getirilirken, kullanıcıların uzun süredir beklediği uydu özelliği de yer aldı. Uydu özelliğiyle internete bağlı olmadan uyduya bağlanarak, SOS acil durum uyarısı yapılabiliyor. Ayrıca Apple, uydu özelliğinin 2 yıl boyuncu ücretsiz olacağını açıklarken şu an için sadece ABD ve Kanada’daki kullanıcılar bu özellikten yararlanabilecek. APPLE WATCH 8 ve APPLE WATCH PRO Yeni Apple Watch Series 8, Ultra ve SE modelleri tanıtıldı. Apple Watch Ultra, su altında nabız ve sıcaklık ölçme, yön bulma ve uyarılarda bulunabiliyor. Watch Ultra’nın fiyatı ise 799 dolar olarak açıklandı. Watch 8 tüm gün pil ömrüne sahip olacak ve enerji tasarruf modunda kullanıldığında ise 36 saate kadar kullanılabilecek. En dayanıklı Watch modeli olan Watch Pro, aşırı koşullara ayak uyduracak. Sporcular için geliştirilmiş olan yeni modelde birçok ek özellik yer alıyor. Apple Watch Ultra yüzde 7 daha büyük bir ekrana ve titanyum gövdeye sahip.
  24. Bilim insanları açıkladı. Her gün çay içenlerin ölüm riski ile içmeyenlerin risk oranı karşılaştırıldı ve yüzdelik oran belli oldu. 2006-2010 yılları arasında İngiltere'de bir grup yaş aralığı baz alınarak yapılan anket sonucunda kişilerin "çay içme alışkanlıkları" ortaya çıktı. Anket sonucunda her gün en az iki defa çay içenlerin ölüm riskinin yüzde 9 ile 13 oranında daha düşük olduğu duyuruldu. Çalışmalarda özellikle bir çeşit çayın daha fazla tüketildiği görüldü. ABD'nin Ulusal Sağlık Enstitüleri'nden (NIH) bilim insanları, 2006-2010 tarihleri arasında, İngiltere'nin 'Biobank' veri bankasını kullanarak 40 ila 69 yaş aralığındaki 498.043 kişiye anket yoluyla 'çay içme alışkanlıklarını' sordu. Ankete cevap verenler, 2022 yılına kadar takip edildi. Bilim insanları elde ettikleri sonuçları dün basın bülteniyle açıklayarak 'her gün en az iki defa çay içen kişilerin ölüm riskinin yüzde 9 ila yüzde 13 daha düşük olduğunu' duyurdu. YÜZDE 89, SİYAH ÇAY ÇEŞİTLERİNİ KULLANIYOR Bilimsel çalışmanın açıklamasında "Kafein metabolizmasındaki genetik çeşitlilikten bağımsız olarak, günde 2 veya daha fazla çay içenler arasında; daha yüksek çay alımıyla daha düşük ölüm riski ilişkilendirildi. Bu bulgular, daha yüksek alım seviyelerinde bile çayın sağlıklı bir diyetin parçası olabileceğini düşündürmektedir" denildi. Bulgular, kişinin çayına süt veya şeker ekleyip eklemediğine veya tercih ettiği sıcaklığın ne olduğuna bakılmaksızın sonucun aynı olduğunu gösterdi. Daha önceki çalışmaların, yeşil çay içen Asya bölgesine yöneldiğini belirten bilim insanları, bu çalışmaya katılanların yüzde 89'unun siyah çay çeşitlerini içtiğini vurguladı. KARDİYOVASKÜLER RİSKLERİ AZALTIYOR Daha önce yapılan bilimsel araştırmalara göre de siyah çayın kalp sağlığına olumlu katkı sağladığı ortaya çıkmıştı. Araştırmalara göre siyah çayın içerisinde bulunan flanovidler sayesinde kardiyovasküler riskler (kalp ve damar hastalıkları riskleri) yüzde 68 daha düşük çıkıyor. Ayrıca çay içerisindeki kateşinler ve theaflavinler kanser hücrelerinin çoğalmasını engelliyor. Bu sırada normal hücre büyümesini de engellemiyor. Çay ve çay polifenolleri bakteri öldürücü ve bakterinin büyümesini engelleyici özellikleri sayesinde bağışıklık sistemini de destekliyor. İÇERİĞİNDEKİ KAFEİN, KAN AKIMINI DESTEKLİYOR Kafein içeriği sayesinde kan akımına yardımcı olan çay, beyin fonksiyonlarını da destekliyor. Son yapılan çalışmalara göre kateşinlerin ve kafeinin vücut ağırlığına ve enerji harcaması üzerine de etkileri bulunuyor. Kafein vücuttaki termogenezi uyarıyor ve yağ oksidasyonunu destekliyor. Siyah çayda bulunan fitokimyasallar, kemiklerin güçlenmesini destekliyor ve kemik yoğunluğuna katkı sağluyor.
  25. 4- Diyarbakır Diyarbakır, 2 milyon 363 bin 540 nüfusuyla İstanbul'dan sonraki en kalabalık şehir olacaktı. 3- İstanbul Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul, 2 milyon 596 bin 830 nüfusuyla üçüncü sıraya gerileyecekti. 2- Konya Herkes kendi memleketinde yaşasa Türkiye'nin en kalabalık ikinci şehri 2 milyon 644 bin 753 nüfusuyla Konya olacaktı. 1- Şanlıurfa Herkes kendi memleketinde yaşasa Türkiye'nin en kalabalık şehri 2 milyon 972 bin 950 nüfusuyla Şanlıurfa olacaktı.
×
×
  • Create New...

Önemli bilgi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için Gizlilik poliçesini inceleyebilirsiniz.