Jump to content
NetObur

Feneroin

Yönetici
  • İçerik sayısı

    1042
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    12

Everything posted by Feneroin

  1. Yurtdışında 27 Nisan’da başlayan oy kullanma işlemlerine vatandaşlardan yoğun ilgi var. Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere birçok bölgede Türk seçmenler, sandık kurulan merkezlerin önünde uzun kuyruklar oluşturdu... İlk 6 günde yurtdışında ve gümrük kapılarında 800 binin üzerinde oy kullanıldı. 2018’de ise ilk 5 günde 328 bin 575 kişi sandığa gitmişti. Yurtdışındaki Türk vatandaşları 14 Mayıs’taki seçimler için sandığa koştu. Yurtdışı ve gümrüklerde oy vermenin başladığı 27 Nisan’dan bu yana ilk 6 günde yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı 3 milyon 416 bin 98 seçmenden 859 bin 514’ü sandığa gitti. Dün saat 22.30 itibarı ile yurtdışı temsilciliklerde 797 bin 473, gümrük kapılarında ise 62 bin 41 oy kullanıldı. YSK verilerine göre, 2018 seçimlerinde yurtdışı temsilciliklerde ilk 5 günde oy kullananların sayısı 328 bin 575’ti. Yani oy veren yurtdışı seçmen sayısı iki kattan fazla artmış oldu. 73 ÜLKEDE SANDIK İngiltere ve ABD’de Türk vatandaşları oy verme kuyrukları oluşturdu. Oy kullanmak için saatlerce bekleyenler oldu. Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) oy verme kuyruğu olan yerlerde ilave sandık koymak için çalışma yaptığı belirlendi. AK Parti YSK Temsilcisi Recep Özel, Hürriyet’e, “Yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı seçmenlerin 6. günündeki oy kullanma oranı yüzde 20’yi geçti. İlk 6 günde (dün saat 16.00 itibarıyla) yurtdışı ve gümrükler dahil oy kullanma sayısı 791 bin 354 oldu. Gün sonunda 850-900 bine yaklaşır. Yurtdışında 3 milyon 416 bin 98 seçmenimiz var. Oy kullanmaları için 73 ülkede ve 156 yurtdışı temsilciliğinde sandık kurduk” dedi. CHP YSK Temsilcisi Mehmet Hadimi Yakupoğlu da, “Yurtdışı seçimler sorunsuz devam ediyor. Katılım da sevindirici” diye konuştu. 9 MAYIS’TA BİTİYOR Yurtdışında oy verme işlemleri 9 Mayıs, gümrük kapılarında ise 14 Mayıs saat 17.00’ye kadar devam edecek. Yurtdışında kayıtlı seçmen toplam 5 bin 40 sandıkta oy kullanacak. Oy verme işlemi için randevu alınmasına ise gerek yok. Cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalması halinde 28 Mayıs Pazar günü yapılacak ikinci tur için, belirtilen temsilciliklerde 20-24 Mayıs’ta oy kullanılabilecek. OYLAR 3 UÇAKLA TAŞINACAK Oy verme işleminin tamamlanmasının ardından Avrupa’da Türk vatandaşlarının yoğun yaşadığı ülkelerde kullanılan oyların Türkiye’ye getirilmesi için THY’den 3 uçak kiralanacak. Uçaklarda, oy torbalarını Yurtdışı İlçe Seçim Kurulu’na Ankara’da teslim etmekle görevli “Oy Torbaları Nakil Komisyonu”, bir diplomatik kurye ve YSK tarafından görevlendirilecek personel de bulunacak. Tüm aşamalara siyasi parti temsilcileri de gözlemci olarak katılabilecek. YURTDIŞI OYLAR ETKİLİ OLUYOR 2018 seçimlerinde Kahramanmaraş’ta, yurtdışında kullanılan oyların partilere dağıtılmasıyla, İYİ Parti’nin kazandığı milletvekilliği CHP’ye geçmişti. 661 bin 205 seçmenin oy kullandığı seçimde 8 milletvekilinden 6’sını AK Parti, birer de MHP ve İYİ Parti almıştı. Yurtdışı oyların dağılımının ardından CHP milletvekili adayı Ali Öztunç, İYİ Partili adayı geçerek TBMM’ye girmişti.
  2. Togg’dan Habertürk yönetimini aramışlar, bilgi vermişler. Markanın servis noktası olarak belirlenen Bosch servis istasyonlarında, otomobilin sadece elektrik-elektronik aksamına değil, mekanik aksamına da servis verilecekmiş. Kaporta ve boya işleri de yine aynı Bosch servis noktalarında yapılacakmış. 7 bölgede, 23 şehirde servislerle anlaşılmış. İstanbul’da 7, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya’da ise 2’şer adet servis noktası olacakmış. Hayırlısı. Bu arada ne zaman Togg ile ilgili bir şeyler yazsam, gerek mail, gerek sosyal medya yolu ile okurlar yorum yapıyor ve soru soruyorlar. En çok sorulan soru ve yapılan eleştiri ise “Sizce Togg yerli mi?” oluyor. Evet, Togg “yerli” bir marka. Yüzde 100 yerli. Bunu söylediğim zaman “İçindeki yerli parça oranı yüzde 51” diyorlar. Doğru içindeki yerlilik oranı yüzde 51. Yüzde 68 yerlilik oranına sahip Hyundai i20’nin altında. Yüzde 66 yerlilik oranına sahip Hyundai Bayon’un altında. Yüzde 64 yerlilik oranına sahip Fiat Egea’nın altında. Peki Hyundai ve Fiat yerli otomobil mi! Hayır değil. Biri Güney Kore, diğeri İtalyan markası. Togg’daki yerlilik oranı daha düşük ama Togg bir Türk markası. Keza Türkiye’de üretilen Ford kamyonların yüzde 90’a yakını Türkiye menşeli parçadan oluşuyor. Ford yerli otomobil diyebilir miyiz! Togg için de yerli otomobilden çok yerli marka demek daha doğru. Bu durum dünyadaki hemen tüm markalar için geçerli. Togg daha yerli olabilir miydi! Olabilirdi. Togg’un en hayati aksamları pil, motor ve elektronik aksam ve dijital ekranlar. Türkiye’deki elektrik motoru üreten çok başarılı firmalar var. Elektrikli otomobil üretme stratejik olarak belirlendiği zaman bu firmalara daha çok destek verilip, bu araçlarda kullanılacak yüksek verimliliğe sahip elektrikli motorlar üretmeleri için teşvik edilebilirlerdi. Önemli olan yerli bir marka olarak ayakta ve hayatta kalabilmektir.
  3. 17- Kaleler Strazburg’un tarihinde çok sayıda krallık, prenslik ve derebeylik hüküm sürdü. Onlardan kalan çok sayıda tarihi kale bugün müze olarak hizmet ediyor. Haut-Koenigsbourg Kalesi, Strazburg’un en çok ziyaret edilen kalesi. Ayrıca etrafındaki ormanda doğa yürüyüşü yapılabiliyor. Haut-Barr Kalesi ise 3 büyük kayanın üzerinde duruyor ve Şeytan’ın Köprüsü (pont du diable) ile birbirine bağlanıyor. Strazburg’a 1 saat mesafede ondan fazla kale var ve özel turlarla gezilebiliyor.
  4. 15- Strazburg köyleri Strazburg’un şehir merkezi son derece keyifli ve yapacak çok şey var. Ancak şehrin dışına çıktığınızda kırsal bölgelerdeki köyleri bazı özellikleriyle şehrin merkezinden bile güzel olabiliyor. Colmar köyü, “küçük Venedik” olarak adlandırılan eski bir yerleşim yeri. Eguishem köyü ise yarı ahşap evleri, çeşmeleri ve çiçekli balkonlarıyla son derece güzel. Riquewihr, Fransa’nın en güzel köyü olarak gösteriliyor. Köyler için düzenlenen turlar bulunuyor ve dilediğiniz rotayı seçebilirsiniz. 16- Avrupa Parkı Strazburg’un 60 km dışında bulunan Avrupa Parkı (Europa Park), tam bir eğlence merkezi. 85 hektar üzerine kurulu ve 100 farklı oyun alanından oluşuyor. Parkın tamamı, kıtanın farklı ülkelerinin özelliklerine göre dizayn edilmiş. Ayrıca bir de uçuş simülatörü bulunuyor.
  5. 13- Tekne turu Etrafı kanallarla çevrili ve nehir kenarına kurulmuş Strazburg’da tekne turuna çıkabilirsiniz. Hatta şehri gezmenin en kolay, en keyifli ve en hızlı yolu bu turlar olacaktır. Rohan Sarayı önünden kalkan tekneler üstü açık veya kapalı olabiliyor. Turlar tarihi ve şehir merkezi olmak üzere 2 alternatif sunuyor. 14- Bisiklet turu Strazburg’u keşfetmenin iki harika yolu var; yürüyerek ya da bisikletle. 500 km bisiklet yolu bulunan şehrin en popüler aracı bisiklet. Ayrıca turistler için hazırlanmış farklı güzergahlar var. Danışma ofisi, 10 km’lik keşif turu için size harita veriyor. Kendine güvenen bisikletçiler için Strasburg çevresinde 85 km’lik bir rotadan Ren Nehrine kadar uzanabilirsiniz.
  6. 11- Zooloji Müzesi Özellikle aile tatillerinde belki birden fazla kez gidilebilecek sıra dışı bir müze, Zooloji Müzesi. Strazburg’un kendisi değil de çok uzaklardan gelen bir yaşam etkisi sergileniyor. Koleksiyon Antarktika ve Arktik’den gelen dondurulmuş hayvanlar, böcekler ve kelebeklerden oluşuyor. 12- Orangerie Parkı Tüm şehirlerin merkezinde parklar vardır, Strazburg’daki Orangerie Parkı şehrin nefes alma noktası. İçinde paten pistinin de bulunduğu Orangerie, spor yapmak, yürüyüş, çimlerde uzanmak için harika bir alan. Ayrıca içinde irili ufaklıoyun bahçeleri ve küçük bir hayvanat bahçesi de bulunuyor. Nehirde kano kiralamak, etraftaki sokak satıcılarından dondurma almak ve günün tamamını yeşillik içinde geçirmek son derece dinlendirici.
  7. 8- Rohan Sarayı Rohan Kraliyet ailesinin prenslerinin evi olan Rohan Sarayı, bugün 3 farklı müzenin bulunduğu bir kültür merkezi. Arkeoloji müzesi, güzel sanatlar müzesi ve dekoratif sanatlar müzesi bu binada bulunuyor. Sarayın kendisi ise tam bir mimari sanat eseri. 9- Kapalı Köprü Küçük Fransa bölgesinde bulunan kapalı köprülerin aslında üstleri kapalı değil. Su yollarını güçlendirmek için sur olarak inşa edildiklerinden bu ismi almışlar. Köprüler orta çağdan kalma 3 kuleyi birbirine bağlıyor. 10- Strazburg Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi Müze gezmeyi çok sevmeyenlerin bile mutlaka uğraması gereken yerlerden biri Modern ve Çağdaş Sanat Müzesi’dir. Vauban Dam’daki müzede Monet, Picasso ve Brauner’in eserleri bulunuyor. Kısa bir turun ardından çatıdan resmi andıran şehir manzarasını izlemek mümkün.
  8. 6- Kültürler buluşması Strazburg’un nüfusunun yaklaşık beşte birini öğrenciler ve göçmenler oluşturuyor. Fransa ile Almanya’yı birbirine bağlayan ve ikisinden de etkilenen şehir, tüm yaşayanlarından izler taşıyor. Sanat ve müzik merkezleri, müzeler, 1855’te kurulan filarmoni orkestrası, ulusal tiyatro ve bale salonları ile her türlü kültürel faaliyet hiç durmuyor. 7- Kleber Meydanı Noel’de şehrin en büyük ağacının süslendiği, spor ve sanat aktivitelerinin buluşma noktası ve Strazburg’un merkezi olan Kleber Meydanı oldukça eski. Meydana bakan pembe taş bina, Aubette 1770’ten kalma. O dönem askerlerin her gün şafakta buraya gelerek emir aldıkları söyleniyor.
  9. 4- Strazburg Notre Dame Katedrali Hem girişi hem dışı hem de içi sıra dışı bir mimariye sahip olan Strazburg Katedrali, Victor Hugo tarafından “devasa ve narin bir deha” olarak tanımlanmıştı. 19. yüzyıla kadar Hristiyan aleminin en büyük yapısı olan katedral, Roma bazilikasının üzerine inşa edildi. Katedralin gotik cephesinin merkezindeki pencerenin detayları adeta bir dantel işlemeyi andırıyor. Katedralin asıl muamması ise 1547’de inşa edilen bir astronomik saat. Her gün tam 12:30’da havarilerin oymalarının İsa’nın önünden geçtiği görüntüsü vitraylara yansıyor. 5- Zamanın durduğu yer Strazburg’un La Petite France (Küçük Fransa) bölgesi, Ill Nehri’nin batı yakasında kalıyor. Bölgeyi çevreleyen 4 kanal 16 ve 17. yüzyıllardan kalma. 14. yüzyıldan kuleler bulunuyor. Burası 16. yüzyılda askeri hastaneydi. Sokaklar ve evler kadar kafe ve restoranlar da geçmişin izlerini taşıyor.
  10. 2- UNESCO Dünya Mirası 1988’de UNESCO, Fransa'nın Strazbourg kentinin tarihi merkezinde yer alan, "Büyük Ada" anlamına gelen, etrafı kanallarla çevrili Grande Île'yi Dünya Mirası olarak ilan etti. Bu karar, bir anıt veya yapının değil tüm bir şehir merkezinin miras olarak kabul edilmesi anlamına geliyordu ve bu özelliği ile bir ilktir. 2017’de UNESCO kararını genişletti ve 1871’den 1914 arasında, Prusya’nın dağılmasına kadarki süreçte inşa edilen yeni şehri de miras olarak listeledi. 3- Tarte flambée, foie gras ve kougelhopf Strazburg’a özgü Alsas mutfağı, Alman yemek kültürünün Fransız sunumu ile birleştirilmesidir. Bu birleşim sayesinde çok sayıda özel ve ünlü yemek ortaya çıktı. Bunlardan biri 1780’den beri yapılan foie gras’tır. Daha ünlü olan tarte flambée ise pizzaya benzer. Bütün gün yenebilen bir atıştırmalık. Gözleme benzeri bir hamur üzerine çeşitli soslar ve krema, soğan, pastırma gibi malzemelerle hazırlanarak ekmek fırınında pişiriliyor. Tatlı için bir çeşit pudingli kek olarak tarif edebileceğimiz kougelhopf kekini deneyebilirsiniz.
  11. Fransa’nın doğusunda, Almanya sınırında yer alan Strazburg, ne Fransız ne de Alman. Yemekleri, dili ve kültürü ile ikisinin birleşimi ve gerçek bir Avrupa şehri. Fransa’nın kuzey doğusunda yer alan, Alsace bölgesinin başkenti olan Strazburg, 300 bine dayanan nüfusuyla Fransa’nın en nüfuslu 7. kenti olma özelliğini taşıyor. Ren nehrinin Almanya ile ayırdığı Strazburg bir sınır kenti olması sebebiyle tarihsel açıdan çok büyük öneme sahip. Fransız ve Alman kültürlerinin iç içe geçtiği şehir, tarih boyunca pek çok önemli olay ve devlete ev sahipliği yapmış. 1988 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi’ne alınmış şehirde farklı kültürlerin buluşmasına tanıklık edebilirsiniz. Para birimi: Avro (EUR) Ortalama kahve fiyatı: 3€ Ortalama yemek fiyatı: 9€ Sıcaklık: Mayıs 22 °C, Haziran 28 °C, Temmuz 36 °C, Ağustos 35 °C Tarih ve sanat kokan Strazburg'da yürüme mesafesinde karşınıza çıkacak kiliseler, katedraller, rengarenk Alsace evleri çok ilginizi çekecek. Strazburg, Avrupa’nın diğer şehirlerine hem benziyor hem de kendine özgü kalmayı başarıyor. Nasıl mı? İşte 17 maddede Strazburg’u keşif rehberi 1- Basit bir güzellik Strazburg, coğrafi konumu nedeniyle Avrupa’nın tüm uygarlıklarının, tarihinin ve gelişim aşamalarının merkezi oldu. Bir film setini andıran havasında Orta Çağ Avrupası, Rönesans, Romantizm ve modern sanat bir arada. Eski şehrin dar sokaklarındaki küçük evlerin balkon ve çatıları neredeyse olduğu gibi korunmuş. Kentin etrafını kaplayan su yolları, rengarenk çiçek bahçeleri ve balkonlardan köprülerden sarkan çiçekler sayesinde bir fotoğrafın içinde gezdiğinizi hissediyorsunuz.
  12. Geçen yıl Destiny yapımcısı Bungie ve Jade Raymond liderliğindeki Haven Interactive Studios'u satın alan Sony, son zamanlarda çok oyunculu oyunlara büyük yatırımlar yapıyor ve Şubat 2022'de, Mart 2026'ya kadar 10'dan fazla canlı hizmet oyunu yayınlayacaklarını açıklamışlardı. Henüz yeni oyunlar hakkında pek bir şey bilmiyoruz, ancak Sony'nin PlayStation Studios başkanı Hermen Hulst, bir PlayStation blog gönderisinde şunları belirtti: "Yeni ve yenilikçi yollar.” Bir basın açıklamasında, "Firewalk'ın onlar için hazırladığı şeyi gördüklerinde hayranların çok memnun olacaklarını düşünüyorum" diye ekledi. Firewalk Studios, Activision'da Destiny'nin Genel Müdürü ve Kıdemli Başkan Yardımcısı olan Tony Hsu ve daha önce Bungie'de kreatif direktör olan Ryan Ellis tarafından yönetiliyor.
  13. Sağlıklı kilo için egzersiz, doğru beslenme ve bitki çayları Birçok insan sakinleştirici etkileri ve lezzetli tadı için çay içmesine rağmen, her fincan da kilo kaybına yardımcı olabilir. Sağlıklı bir diyet ve düzenli egzersiz ile bir fincan çay, karın yağının birikmesini önlemeye yardımcı olabilir. Bu nedenle, yüksek kalorili içeceklerden ziyade kilo vermeye yardımcı olan çaylardan birisini tercih etmeyi düşünün. Bu, kilo vermenin yollarını arıyorsanız, yapabileceğiniz en akıllı şeylerden biri olacaktır.
  14. 7-Açlığınızı frenlemek için rooibos çayı Sadece kırmızı çalı bitkisinden üretilen ve Güney Afrika'dan gelen rooibos çayı tatlı ve hafif bir aromaya sahip. Kilo kaybı ile doğrudan ilişkilendirilen flavonoidler de dahil olmak üzere polifenoller açısından zengin. 2014 yılında yapılan bir araştırma, rooibos çayının leptin düzeylerini artırarak kilo kaybını iyileştirmeye yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Leptin, beynimize tok olduğumuzu söyleyen hormondur, bu yüzden fazla yemek yememizi önler. Rooibos, aspalatin olarak bilinen kimyasal bir bileşik içermesi nedeniyle kilo kaybı için en iyi çaydır. Bu bileşik açlığı önlemeye yardımcı olur ve daha uzun süre tok kalmamızı sağlar. Araştırmalar, rooibos çayındaki aspalatin içeriğinin, vücudunuz tarafından salınan kortizol gibi stres hormonları üretimini azaltmaya yardımcı olduğunu gösteriyor. Kortizol, açlık arzusunu tetikleyebilir. Aynı zamanda vücutta özellikle aşırı yeme ve düşük irade gücüne yol açtığı için yağ depolamaya teşvik edebilir. Neyse ki, rooibos çayının stres azaltıcı etkileri, kilo alımını engellemeye yardımcı olabilr. Düzenli olarak içmek, stres seviyelerini hafifletir, rahatlatır ve daha az yemek yemeyi sağlayabilir. Rooibos kafein içermediğinden, günün herhangi bir saatinde içebilirsiniz. Kendinizi stresli hissettiğinizde çok iyi gelecektir. 8- Pu-Erh çayı ile kilonuzu azaltın Çin’den gelen Pu-Erh çayı geleneksel fermente tür. Kurutulduktan ve rulo haline getirildikten sonra çay yapraklarının oksitlenmesi ile yapılıyor. Yapılan bir incelemede, 59 aşırı kilolu ve obez hastanın her gün bu çayı içtiğinde kilo kaybettiklerini görüldü. Araştırmacılar, çayın günlük tüketiminin önemli kilo kaybına, vücut kitle endeksinin azalmasına ve gelişmiş bir lipit profiline neden olduğunu buldular. Sadece dört hafta sonra katılımcıların kollarında, bacaklarında ve karınlarında yağ kaybı ve ağırlıklarında azalma gözlendi Katılımcılar ayrıca iştahlarında azalma olduğunu söylediler. Çay ayrıca trigliseritlerde ve küçük yoğunluklu lipoproteinlerde bir azalma da dahil olmak üzere genel kolesterol düzeylerini iyileştirebiliyor.
  15. 5- Oolong çayı (siyah ejderha çayı) ile enerji seviyenizi destekleyin Enerji seviyemizin düşük olması, kilo vermeye yardımcı olacağını bile bile egzersiz yapmakta zorlanmamıza neden olabilir. Oolong çayı bunun için yardım edebilir. Siyah ejderha çayı olarak da bilinen bu çay, yeşil çayda bulunanlara benzer kateşinler içeriyor. Bu da onu kilo kaybı için en iyi çaylardan biri yapıyor. Bu kateşinler, vücuttaki yağları parçalama yeteneğini geliştirerek çalışır, enerji seviyenizi arttırır ve yağ kaybını hızlandırır. Çin Tıp Dergisi'nde yayınlanan bir çalışmada, 102 obez bireyde oolong çayının kilo kaybı etkileri incelendi. Katılımcıların yaklaşık %70'i en az iki kilo vermiş, %22'si 6 kilodan fazla kaybetmişti. Bu da araştırmacıların oolong çayının vücut yağ içeriğini ve ağırlığını azaltmanın etkili bir yolu olabileceği sonucuna varmasına neden oldu. Hatta uzun süreli oolong çayı tüketimi obeziteyi önlemeye yardımcı olduğu için öneriliyor. Hafif kafein içeriği egzersiz yapmak için ekstra bir destek sağlarken, oolong'daki kateşinler vücudumuzun enerji için yağ hücrelerini kullanmasına yardımcı olur. Yağ yakma etkisini arttırmak için yeşil çay ile birleştirmeyi de deneyebilirsiniz. 6- Beyaz çay ile yağ hücrelerini önleyebilirsiniz Diğer çayların aksine, beyaz çay paketlenmeden, hasattan sonra güneşte kurutulur. İlginç bir şekilde, diğer işlenmiş çaylardan daha yüksek oranda kateşinler ve polifenoller içerir. Bu bileşikler yeni yağ hücrelerinin gelişmesini önlemeye yardımcı olur. Beyaz çayın yağ hücreleri üzerindeki etkilerinin laboratuvar ortamındaki etkilerine ilişkin bir araştırmada, beyaz çayın bir tür kateşin olan yüksek miktarda EGCG içerdiği tespit edildi. Yağ hücrelerinin oluşmasını önlemeye yardımcı olan bu kateşin türü, kilo alımını azaltmaya yardımcı olabilir. EGCG, ayrıca daha yüksek enerji seviyeleri ile yağ metabolizmasını hızlandırarak daha hızlı sonuçlar sağlayabilir.
  16. 3- Kombu çayı ile bağırsaklarınızı iyileştirin Kombu çayı, simbiyotik bakteri ve maya kültürüyle (SCOBY olarak da bilinir) yapılan fermente bir çaydır. Sağlığa olan yararları uzun bir liste olabilir. B vitaminleri, detoks özelliği bulunan glukuronik asit ve antioksidan açısından zengin polifenolleri içerir. Ancak en önemlisi, kilo kaybı için en iyi çaylardan biri olan kombu çayı, probiyotik bakteri ve asetik asit içerir. Bu bileşiklerin kilo kaybına yardımcı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Çalışmalar, probiyotiklerin sadece yiyeceklerden emdiğiniz kalori sayısını azaltmakla kalmayıp, iştah, yağ depolaması ve obezite ile ilgili olarak vücudunuzun ürettiği hormonları da etkileyebileceğini göstermiştir. Bağırsaklarınızdaki sağlıklı bakteri dengesini iyileştirerek, doğal kilo kontrolünüzü sağlayabilirsiniz. Asetik asitin aynı zamanda kilo vermeye yardımcı olduğu kanıtlanmıştır. Açlık isteklerini azaltmaya yardımcı olduğu ve vücudunuzun yağ hücreleri oluşturma yeteneğini engelleyerek toplam ağırlığı azalttığı tespit edilmiştir. Asetik asit ayrıca şişkinliği azaltmaya yardımcı olduğu için yemek yedikten sonra daha iyi görünmenizi ve hissetmenizi sağlar. Kombu çayını alırken sadece ekstra şeker içermediğinden emin olun. 4- Nane çayı ile yeme isteğinizi azaltın Tatlı, yağlı veya tuzlu yiyecekleri canımızın çekiyor olması genellikle sağlıklı beslenme diyetlerine bağlı kalmanın en zor kısmıdır. Neyse ki kilo kaybı için en iyi çay olarak nane çayı, bu isteklerle de savaşmanın etkili bir yolu. Nane çayının abur cubur yemeyi azaltma yeteneği tamamen kokusundan kaynaklanıyor. Nöroloji ve Ortopedi Tıp Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma, nane esansiyel yağını iki saatte bir teneffüs eden kişilerin ayda ortalama beş kilo verdiğini gösteriyor. Aromaterapistler, naneyi, güçlü kokusunun beyninizdeki iştahınıza etki eden koku reaksiyonlarını tetiklemesi nedeni ile öneriyorlar. Kilo kaybı için en iyi çay olmanın yanı sıra, nane çayı kaygı ve stresi azaltmaya da yardımcı olur. Bu etkiler, yüksek kortizol seviyelerinin metabolizma üzerindeki olumsuz etkisini azaltır. Nane çayı yatıştırıcı özellikleri kilo vermeyi sürdürmeniz için harika olabilir! Sindirime yardımcı olmak ve yemek yeme isteğinizi önlemek için yemeklerden önce ve sonra gevşek yapraklı nane çayı için.
  17. Hangi bitki çayı kilo verme konusunda daha fazla yardımcımız olabilir? Kilo verme ve yağ yakmaya yardımcı 8 bitki çayı ve faydalarını araştırdık. Kilo vermek için gazlı ve şekerli içecekleri bırakıp sağlıklı alternatif çayları tercih edebilirsiniz. Yeşil çay sadece bir içecek değil, sağlık açısından sayısız faydası olan bir çay. Daha rahat bir uyku için de karın bölgesi yağlanmasından kurtulmak için de yeşil çayı tercih edebilirsiniz. 1- Daha hızlı bir metabolizma için yeşil çay Sağlığa olan faydaları nedeniyle kilo vermek için en iyi çaylardan biri yeşil çaydır. Bu çay genellikle reçetesiz kilo verme ürünlerinde bir bileşen olarak kullanılır. Çalışmalar, düzenli olarak yeşil çay içmenin metabolizmanızı hızlandırabileceğini ve kilo kaybını destekleyebileceğini gösteriyor. Yapılan araştırmalar yeşil çayın, kilo verme, vücut kitle endeksi, bel çevresi, kalça-bel oranı üzerindeki etkileri ortaya kondu. Araştırmalar, yeşil çay içenlerin içmeyenlere göre 3,5 kiloya kadar daha fazla verebildiklerini gösteriyor. Bir başka çalışma, iki ay boyunca dört fincan yeşil çay içtikten sonra, katılımcıların vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi ve bel çevresinde önemli oranda bir azalma olduğunu ortaya koydu. Bir çok araştırma, yeşil çayın yağ hücrelerine yağı serbest bırakması için sinyal verdiğini ve daha sonra karaciğerin o vücut yağını enerjiye dönüştürdüğünü gösteriyor. Düzenli egzersize ek olarak yeşil çay içen katılımcılar, sadece egzersiz yapanlardan ortalama 2 kilo daha fazla kaybedebiliyor. Metabolizmanızı hızlandırmak için gün içinde özellikle her öğünden önce veya sırasında yeşil çay içmeyi deneyin. Antrenmandan önce yeşil çay içmek de yağ yakmanızı daha etkili hale getirebilir. 2- Zerdeçal (altın süt) ile metabolizma sendromunu yenin Zerdeçal, doğanın en büyük doğal ilaçlarından biridir. Antioksidan, analjezik, anti-mikrobiyal ve termojenik gibi çok çeşitli özelliği ile güçlü bir anti-enflamatuar olarak kullanılır. Zerdeçalın içeriğindeki kurkumin aktif bileşenleri kilo kaybını hızlandırabilir. Zerdeçalın kilo kaybı için en iyi çaylardan biri olarak gösterilmesinin nedeni içeriğindeki kurkumindir. Metabolizma sendromlu 1.646 hastayı içeren, 2019 yılında yapılan araştırmada, kurkumin almanın vücut kitle endeksi, ağırlık ve leptinde önemli bir azalmaya ve adiponektin seviyelerinde önemli bir artışa neden olduğunu gösterdi. Kurkumin en iyi karabiber ve sağlıklı bir yağ ile alındığında vücut tarafından emilir. Karabiber, aktif bileşiklerin ayrımını arttırır. Patentli birçok zerdeçal takviyesi, bu nedenle formülünde karabiber içerir. Zerdeçal çoğunlukla kapsül formunda bulunur, ancak çay olarak da kullanılabilinir. Hindistan cevizi sütünü zerdeçal, zencefil, tarçın ve bir karabiber ile birleştirebilirsiniz. Hindistan cevizi sütündeki sağlıklı yağlar, suda çözünmediği için zerdeçalı emmenize yardımcı olur.
  18. Xiaomi'nin 13 Ultra'sı daha dün Çin pazarı için tanıtıldı ve 21 Nisan'da satışa çıkması bekleniyor - bu arada ülkede ön siparişler arttı. Yine de, telefon şimdiden ilk yazılım güncellemesini alıyor. Bu, telefonu kutudan çıkardıktan sonra tüm alıcıları beklemelidir. Yeni yapı MIUI 14.0.8.0 TMACNXM'dir ve elbette önceki 14.0.7.0'da olduğu gibi Android 13'ü temel alır. Güncelleme, genel kullanıcı deneyimine iyileştirmeler getirmenin yanı sıra, sistem kararlılığında bir artış ve kamera görüntü kalitesinde artışlar getiriyor. Kameradan bahsetmişken, Hızlı Çekim modu için varsayılan yakınlaştırma oranı 1,5x olarak değiştirildi, Hızlı Çekim modu için odak uzaklığı seçenekleri 0,6m / 1,2m / 5m olarak değiştirildi ve belirli sahneler için görüntü kalitesine çeşitli optimizasyonlar uygulandı. Son olarak, yalnızca Çin'de bulunan Mi Wallet, "çeşitli konumlar için" toplu taşıma kartı işlevselliği için optimizasyonlar alıyor.
  19. Çay nasıl demlenir? Çayın demlenme biçimi ülkelere göre değişir. Söz gelimi İngiltere’de çaya süt koyulması sık görülür. Ülkemiz, rengi ve kokusu ile dünyanın en iyi çay içilen yerlerinden biri olarak kabul edilir. Tavşan kanı olarak da adlandırılan demli çay rengine ulaşmak her ne kadar kolay gibi görünse de birkaç önemli ipucunu kaçırdığınızda sonuç, beklentileri karşılamayabilir. Türk çayının iki farklı tarifi var Çay demlemenin iki farklı yöntemi vardır. Her ikisi de eşit derecede lezzetli sonuç verse de aralarında demlenme süresi ve şekli açısından farklılık vardır. En yaygın olan tarif, suyu kaynatıp çayın üzerine dökmek, çaydanlığın altını kısarak altta kaynayan suyun buharıyla üstteki çayın 10-15 dakika demlenmesini beklemektir. İkinci tarifte ise çayın üzerine suyu soğuk olarak eklemek, çaydanlığın altını orta ateşte açarak suyun buharıyla ısınmasını sağlamaktır. Birinci yöntemden biraz daha uzun sürebilir. İyi çay demlemenin sırları - Demleme süresini bekleyin, yani çayın çökmesini. Erken alırsanız çay demlenmemiş olur, uzun süre bekletirseniz tadı acımaya başlar. - Kaynayan suyu demin üzerine dökmeden evvel tozunun gitmesi için çayı soğuk suyla çalkalayabilirsiniz. - Poşet çay demlenme süresini kısaltsa da rengini kazanmasını engeller, çayın kendine has kokusu da demlenme sürecinde yavaşça ortaya çıkacaktır. Poşet çayda bunları elde etmek zordur. - İyi demlenmiş bir çayın demi, bardağın çeyreği kadar konduğunda orta kıvamda olmalıdır. - İnce belli, küçük cam bardak kullanın, bu sayede çayınızı soğumadan içebilirsiniz. Bardağın camı ne kadar ince olursa aroması da o kadar korunur. - Çeşme suyu değil içme suyu kullanın. - Çayı şekersiz içmeyi deneyin, bitkinin gerçek aromasını ancak şekersizken alabilirsiniz. - Seramik ya da porselen demlik kullanmak çok daha iyi sonuç verecektir.
  20. Çay nasıl bu kadar popüler hale geldi? Modern dünyada çay, kullanım kolaylığı ve faydaları sayesinde hızlıca yayıldı. Özellikle de sanayi devriminde ucuz olan bu içeceğin fabrikalarda ulaşılabilir hale gelmesinin rolü büyük oldu. Zaman içerisinde çayın faydalarının haberleri yayılmaya başladı. Doktorlar yorgunluğa karşı çay tavsiye etti, zihin açıcı özelliği anlatıldı. Çayın faydaları nelerdir? - Çay antioksidandır - Vücuttaki hücre hasarını azaltmaya yardımcı olur. - Kalp sağlığına iyi gelir. - Kötü kolesterolü düşürür - Bağırsak sağlığını güçlendirir - Tansiyonu dengeler - Felç riskini azaltır - Kan şekerini dengeler - Dikkat ve odaklanmaya yardımcı olur
  21. Poşet çayı kim buldu? Çay, çağlar boyunca kurutulmuş veya taze bitki yapraklarının sıcak suda bekletilmesi ile yapılmıştır. Ancak bir gün bir Amerikalı, modern insanların çay içme şeklini değiştirecek bir buluşa imza attı. 1904 yılında, tüm dünyaya çay ve kahve taşımacılığı yapan Amerikalı girişimci Thomas Sullivan, ürünleri gemisine doldurmadan önce ipek poşetlere doldurmayı akıl etti, böylece bitki yaprakları hava alabilecek, daha iyi dayanacaktı. Gemi kıyıya yanaştı, dağıtımı yapıldı. Aslında çayların poşetlerden çıkarılıp demlenmesi gerekiyordu, ancak insanlar çayı poşetiyle beraber sıcak suya koydular. Bir diğer deyişle, poşet çayın icadı tamamen bir yanlış anlamaydı.
  22. Çayın hikayesi nasıl başladı? Çay aslında Güney Asya’ya özgü bir bitkidir. Sri Lanka’dan Çin ve Hindistan’a kadar uzanır ve Afrika’nın bazı bölgelerinde de yöresel çay bitkileri bulunur. Çayı sıcak suyla demleyerek içecek haline getirme fikri ise Çin’den çıkmıştır. İnsanlık tarihi kadar eski bir kültür ve medeniyet olan Çin, çay yapraklarının aromasının sıcak suyla birlikte kıvam kazandığının keşfedildiği yer oldu. Bu tarihsellik nedeniyle çay, Çin’in milli içeceği olarak kabul edilir ancak zaman içerisinde çayı Çinlilerden daha fazla benimseyen milletler ortaya çıktı. İngilizler ve çay İngiltere, ana topraklarında tek bir çay bitkisi yetişmemiş olmasına rağmen dünyada çay ile birlikte anılan ülkelerden biridir. Aslında belki de çay bitkisi ile en geç tanışanlar da İngilizler olabilir. Çayın İngiltere’ye gelişi ancak 1662’de, Portekizli bir kadın olan Catherine of Braganza aracılığıyla olur. Varlıklı ve asil bir kadın olan Branganza, etrafındaki aristokrat misafirlere çay demleyerek ikram eder ve zamanla çay içmek Londralıların vazgeçilmezi haline gelir. Hindistan’da bulunan İngiliz tüccarlar, çayın ana karaya varışını haber alır almaz gemilerini bu bitkiyle doldurmaya başlarlar. 5 çayı tabiri ile özdeşleşen İngilizler, kendi yetiştiremedikleri bitkiyi ulusal içecekleri ilan ederler.
  23. Çay, bizler için vazgeçilmez bir içecektir. Türkiye’de insanların büyük çoğunluğu her gün çay tüketir, hem de bardak bardak… İş yerinde, evde ve aklınıza gelebilecek her yerde akla ilk gelen içecek çay olur. Peki her gün çay içmek, vücudumuzda nasıl bir etki bırakıyor? A, D ve B12 vitaminlerinin yanı sıra sodyum ve potasyum içeren çayı her gün içtiğimizde vücudumuz nasıl tepki veriyor? 1- Tansiyonu düşürür Her gün içilen siyah çay, tansiyonu dengelemeye yardımcı olur. Özellikle yüksek tansiyon şikayetiniz varsa düzenli olarak çay tüketerek rahatlayabilirsiniz. 2- Kolesterolü düşürür Yüksek kolesterol sağlık açısından çok büyük sorunlara yol açabilir. Her 3 yetişkinden biri yüksek kolesterol sorunu yaşıyor ve erkekler kadınlardan daha fazla risk altında. Her gün siyah çay içtiğinizde kolesterolünüzü düşürebilir ve dengeleyebilirsiniz. 3- Çürükleri engeller Ağız sağlığı açısından çok faydalı olan çay, dişlerdeki boşluklara yerleşen bakterileri öldürebilir ve çürük oluşumunu engelleyebilir. Günde 3 bardak çay dişlerinizi çürüklerden koruyabilir. 4- Diyabet riskini azaltır Her gün çay içmenin, tip 2 diyabete neden olan kan şekeri dengesizliğine karşı koruyucudur. Elbette çaya şeker atmadığınız taktirde… Diyabetin yarım milyar insanı etkisi altına alan çok yaygın bir hastalık olduğunu unutmayın. 5- Uyku sorunlarına neden olabilir Akşam yemeğinden sonra içilen bir ya da iki bardak çay sindirimi destekler ve rahat bir uyku uyumanıza yardımcı olabilir. Öte yandan fazlası tam tersine uykuya dalmada sorun yaşamanıza neden olabilir. Yüksek kafein içermesi nedeniyle çay aşırı tüketildiğinde endişe, stres seviyelerini yükseltebilir ve uyku sorunlarına yol açabilir. Çay ile ilgili ilginç bilgilerin olduğu konumuz, hemen aşağıda devam ediyor 👇🏽 İyi okumalar
  24. Dünyanın en ender pembe elmaslarından biri ABD’de haziran ayında açık artırmayla satışa çıkarılacak. "Sonsuz Pembe" adlı elmasın 35 milyon dolara alıcı bulacağı tahmin ediliyor. Berraklığı, ışıl ışıl parlaması ve pembe rengiyle görenleri büyüledi. Dünyanın en ender pembe elmaslarından biri olan "Sonsuz Pembe", haziran ayında ABD'de yapılacak bir açık arttırmayla satışa çıkacak. Elmasın yaklaşık 35 milyon dolara alıcı bulacağı tahmin ediliyor. Pembe elmas, Botsvana’da madenciler tarafından 2019 yılında keşfedilmişti. Elmaslar modern tekniklerle taklit edilebilse bile, doğal pembe elmaslara ilgi halen büyük.
×
×
  • Create New...

Önemli bilgi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için Gizlilik poliçesini inceleyebilirsiniz.