Jump to content
NetObur

Feneroin

Yönetici
  • İçerik sayısı

    1040
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    12

Everything posted by Feneroin

  1. TRT1 yeni dizilere imza atmaya devam ediyor. Baş rollerini Sevda Erginci ve Gökhan Alkan’ın paylaşacağı yeni Kül Masalı dizisi şimdiden heyecanla bekleniyor. Yapımcılığını Cemil Cengi’nin, yönetmenliğini Metin Balekoğlu’nun üstlendiği senaryosunu Sılan Aras Erdem ve Filiz Küçük Yücel’in Kül Masalı dizisinin oyuncu kadrosu ise oldukça başarılı. Kül Masalı Konusu Yoksul bir ailenin aşçılık yapan kızları Özge, zengin bir ailenin oğlu olan Arat’la karşılaşıp ilk görüşte birbirlerine aşık olup evlenirler. Evlenip Arat ailesinin konağına gelin olarak gelmesiyle Özge kendini zorlu ve bir o kadar da karmaşık bir hikayenin ortasında bulur. Özge bir taraftan kendi kardeşinin zenginlik ihtiraslarıyla uğraşırken diğer yandan da Arat’ın ölen eski eşinin gölgesini hep peşinde hisseder.
  2. Uyku apnesi, uyku esnasında solunum durması anlamına gelebilen bir tanımdır. Uyku hastalıkları içinde en sık görülen rahatsızlıklardan biridir. Uyuma esnasında meydana gelen kısa boğulmalar olarak kendini gösterir. Uyku sırasında meydana gelen üst solunum yolunun tıkanması ve nefes alamama durumuna uyku apnesi denmektedir. Bir uyku bozukluğu durumu olan uyku apnesi beynin kontrol edemediği solunum nedeniyle meydana gelir. Boğulma esnasında kandaki oksijen seviyesi düştüğünden beyin kendiliğinden vücudu uyandırır. Tıkanıklık durumu saniye sürebileceği gibi dakikalara kadar da sürebilmektedir. Bir kaç saat içerisinde bir çok kez gerçekleşebilir. Uyku apnesi kadınlara nazaran daha çok erkeklerde görülür. Her yaştaki insanda görülebilen uyku apnesi daha çok 40 ila 70 yaş aralığında olanlarda görülmektedir. Uyku apnesinin 3 tipi bulunur. Bunlar: Mikst Uyku Apnesi Obstrüktif Uyku Apnesi Santral Uyku Apnesi Uyku Apnesinin Belirtileri Uyku esnasında solunumun durması Baş ağrısı Yüksek sesle horlamak Uykudan ani bir şekilde uyanmak Gündüz vakti uykulu olmak Sinirli olma hali Konsantre olamamak Kalpte ritim bozukluğu Uyku Apnesinin Nedeni Nedeni tam olarak bilinmesede uyku sorunlarına bağlı hastalıklardan dolayı gerçekleşebilmektedir. Yüksek tansiyon ve kalp krizi neden olabilir. Uyku apnesi; üst solunum yolu hastalıklarından dolayı, ilaç kullanımdan, madde bağımlılığından, burun tıkanıklığından, fazla kilodan, hava yollarının dar olmasından ve alkol kullanmaktan dolayı olabilir.
  3. Yatak Odasından Ayna Kullanımı Yatak odalarında genel olarak boydan ayna kullanmak daha doğru olur. Eğer yerimiz uygunsa aynayı pencerenin karşısına değil önüne doğru koymamız gerekir. Boydan ayna için yerimiz bulunmuyorsa mutlaka makyaj masasında bir ayna bulundurmalıyız. Ayna Kullanımı Yatak Odası Antre de Ayna Kullanımı Antrede ayna kullanımı oldukça önemlidir. İçeriye girerken olduğundan daha geniş bir alana giriyormuş hissi verir. Kullanım açısından da oldukça pratiktir evden çıkarken nasıl göründüğünüze son bir defa bakma imkanı sağlar. Alanınız daha geniş ise dresuar yani ayaklı sehpaların üzerinde dekoratif aynalar kullanabilirsiniz. Bu evin daha şık görünmesini sağlayacaktır. Ayna Kullanımı Antre Mutfakta Ayna Kullanımı Mutfakta ayna kullanımı çok fazla tercih edilmesede mutfakta ki ışığın etkisini artırmak amacıyla kullanılabilir. Pencerenin karşısına konulan dekoratif bir ayna sayesinde mutfağa daha fazla gün ışığı girer ve mutfak daha ferah görünebilir.
  4. Ev dekorasyonunda aynalar geçmişten günümüze kadar önemli bir yer tutmaktadır. Aynalar ev dekorasyonunda doğru kullanıldığı zaman evi bambaşka bir yere dönüştürme özelliğine sahiptir. Evin enerjisini yükseltir ve olduğundan daha ferah ve büyük görünmesini sağlar. Ev dekorasyonunuzun içinde abartı durmayacak, diğer eşyalarınızı gölgede bırakmayacak türde bir ayna seçerseniz evde bir bütünlük sağlayacak bu da evinizi daha zengin ve estetik gösterecektir. Küçük odalarınızın daha büyük gözükmesini istiyorsanızda ayna kullanmak en iyi yöntemlerden biridir. Ayna bazı alanlardada kamuflaj görevi görmektedir. Görünmesini istemediğiniz bir bölümü dekoratif bir ayna yardımıyla kapatarak daha şık görünmesini sağlayabilirisiniz. Eğer evinizde karanlık odanız varsa ayna bu odayı daha ışık giren ve aydınlık bir odaya dönüşmesini sağlayacaktır. Eğer bir pencerenin karşısına bir ayna yerleştirirseniz odanızı olduğundan geniş ve ferah gösterecektir. Salonda Ayna Kullanımı Dekorasyonunuza uygun olacak bir ayna seçtikten sonra eğer odanız küçükse aynayı pencerenin karşısında bulunan duvara koymak odanın daha geniş ve ferah gözükmesini sağlayacaktır. Fakat odanız büyük ve aydınlık ise her hangi bir duvara dekoratif amaçlı bir ayna yerleştirebilirsiniz. Eğer daha havalı bir şeyler istiyorsanız konsol üzerinde aynalar kullanmak odayı daha estetik gösterecektir. Ayna Kullanımı Salon
  5. Maden sulu portakal kabuklu enfes bir kek tarifi. Maden suyuyla kekleriniz daha bir kabarık ve daha bir yumuşak olacaktır. Maden Sulu Portakallı Kek Tarifi 3 adet yumurta 1 şişe maden suyu 1 bardak sıvıyağ 2 bardak tozşeker 1 paket kabartma tozu 1 paket vanilya 2 adet portakal kabuğu rendesi yarım portakalın suyu 2 buçuk 3 su bardağı un Hazırlanışı Yumurta ve şekeri bir karıştırma kabında güzelce mikserle çırpın. Ardından maden suyunu ve sıvıyağı içerisine ekleyip karıştırın. Vanilya ve kabartma tozunu ekleyip unuda eleyerek kontrollü bir şekilde ilave edip mikserle karıştırın. Ardından portakalı kek harcının içine rendeleyip yarım bir portakalında suyunu sıkın. Kullanacağınız kabın içerisini güzelce yağlayıp yapışmaması için unlayın. Fazla unu kabın arkasına vurarak dökülmesini sağlayın. İçerisine kek harcını dökün ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişirin. İlk 25 dakikadan önce fırını açmayın ki kek sönmesin. Sonrasında açıp içinin pişip pişmediğini bir bıçak yardımıyla kontrol ederek pişirin.
  6. Vücut yağ oranı, vücudumuzda bulunan yağ miktarını göstermektedir. Kilo vermeye çalışan çoğu kişi kilolarının yağdan mı yoksa kastan mı gittiğini merak etmektedir. Bir uzman yardımı olmadan yapılan diyette yarardan çok zarara uğrayabiliriz. Çünkü yağ yakalım derken kaslarımızdan olabiliriz. Bundan dolayı önce yağ oranımızı bilmemiz gerekir. Sonrasında da uygun bir diyet ve egzersizle ideal yağ oranımıza kavuşabiliriz. Vücut yağ oranını evde kendi başınıza da hesaplayabilirsiniz. Vücut yağ oranı, bireyin vücudunda bulunan yağ ağırlığının toplam vücut ağırlığına olan oranıdır. Cinsiyetler arası yağ oranları farklılık göstermektedir. Yağ oranının vücuda göre çok veya az olması çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirmektedir. Vücut yağ oranını hesaplayıp ideal yağ oranına gelmek ise kendi elimizde olan bir durumdur. İdeal Vücut Yağ Oranları Kadınlarda; 20 – 39 yaş aralığında %21-32 40 – 59 yaş aralığında %23-33 60 – 79 yaş aralığında %24-35 Erkeklerde; 20 – 39 yaş aralığında %8-19 40 – 59 yaş aralığında %11-21 60 -79 yaş aralığında %13-24 Vücut Yağ Oranı Nasıl Hesaplanır? Yağ oranının cinsiyetlere göre farklılık gösterdiğini söylemiştik. Vücut yağ oranlarını hesaplamakta erkek ve kadınlarda farklı hesaplanmaktadır. Vücudunuzun aşağıda belirtilen yerlerinin ölçülerini internette herhangi bir vücut yağ oranı hesaplama sitelerinden birine yazarak yağ oranınızı bulabilirsiniz. Kadınlarda vücut yağ oranı hesaplama; Boy ölçümü Kilo ölçümü Bel çevresi ölçümü (Belin en ince kısmı ölçülür) Kalça çevresi ölçümü (Kalçanın en geniş kısmı ölçülür) Boyun çevresi ölçümü Erkeklerde vücut yağ oranı hesaplama; Boy ölçümü Kilo ölçümü Bel çevresi ölçümü (Göbek deliğinden hiza alınarak ölçülür) Boyun çevresi ölçümü Vücut Yağ Oranını Düşürmenin En Sağlıklı Yolları Öğünlerde karbonhidratı azaltmak. Günlük alınması gereken miktarda bolca su tüketmek. Uykuyu bir düzene oturtmak. Şekerli içeceklerden uzak durmak. Protein ağırlıklı beslenmeye çalışmak Egzersiz yapmak Trans yağ içeren besinlerden uzak durmak. Abur cubur ürünlerden uzak durmak. Meyve sebze tüketmek.
  7. Aritmi, kalp ritim bozukluğu demektir. Kalbin normal çalışmaması hızlı veya yavaş atması duruma denir. Kalp ritim bozukluğu genellikle zararsız olarak kabul edilirler. Fakat bazı aritmiler zarar verebilmektedir. Hemen hemen çoğu kişi ömrünün bir noktasında kalp ritim bozukluğu durumu yaşayabilir Tıbbi adıyla aritmi yani kalp ritim bozukluğu kalpte meydana gelen elektriksel sinyallerin düzgün bir şekilde çalışmaması snucu oluşan bir rahatsızlıktır. Kalp anormal bir şekilde çalışmaya başlayarak yavaş veya hızlı atma durumuna denir. Kalbin hızlı atmasına taşikardi, yavaş atmasına ise bradikardi nedir. Kalp atım hızı gün içerisinde değişkenlik gösterebilir. Hareketli olunan zamanlarda kalp hızlı atarken, dinlenirken veya uyurken kalp yavaş seyrinde atabilir. Aritmi “Kalp Ritim Bozukluğu” Türleri Taşikardi Bradikardi Supraventriküler Aritmi Ventriküler Aritmi Uzun QT Sendromu Aritmi “Kalp Ritim Bozukluğu” Belirtileri Nefes darlığı Baş dönmesi Bayılma Çarpıntı Kalp atışında düzensizlik Halsizlik Terleme Göğüs bölgesinde basınç hissetme Kalbin yavaşladığını hissetme Kalbin olağan dışı hızlandığını hissetme Aritmi “Kalp Ritim Bozukluğu” Nedenleri Kalp hastalıkları Şeker hastalığı Genetik Sıvı kaybı Uyku apnesi Alkol Sigara Aşırı kafein tüketimi Madde bağımlılığı Tiroid hastalıkları Böbrek yetmezliği Psikolojik kalp ritim bozukluğu
  8. Ülkemizin genellikle her bölgesinde yetişebilen hatmi çiçeği, Temmuz Ağustos aylarında toplanmaya başlayarak sonbaharda kurutulur. Kurutulan hatmi çiçekleri sağlık açısından oldukça kıymetlidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi ve hastalıklara iyi gelmesiyle bilinir. Kış aylarında sağlığımıza iyi gelecek hatmi çiçeği çayı nasıl yapılır? Hatmi çiçeği çayını demlemek normal bitki çaylarından farklı değildir. 1 bardak su ile yapacaksanız 1-2 çay kaşığı hatmi çiçeğini sıcak suyun üzerine ilave edip 5 veya 10 dakika kadar demlenmesini bekleyip sonrasında tüketebilirsiniz. Eğer 1 lt gibi bir suya yapıyorsanız sıcak suyun içine bir avuca yakın hatmi çiçeği atabilirisiniz. Arzunuza göre içerisine bal koyarak tüketebilirsiniz. Afiyet olsun…
  9. Yüksek miktarda vitamin ve mineral içeren avokado, oldukça besleyici bir meyvedir. Tropikal iklim meyvesi olan avokadonun faydaları ise saymakla bitmemektedir. Son dönemlerde de oldukça popülerleşen bu meyvenin nelere iyi geldiğiniz biliyor musunuz? İlk olarak Meksika’da ortaya çıkan ve daha sonra tüm dünyaya yayılan avokado besin değerleri açısında oldukça zengindir. Besleyici özelliklere sahip olan bu meyve, dünyadaki birçok mutfağın en popüler lezzetlerinden biridir. Sağlık için sayısız faydalar sunan bu yeşil meyvenin 100 gramı 160 kaloridir. Bu kalorinin ise 6.7 gramı lif, 8.5 gramı karbonhidrat, 14.7 gramı yağdan oluşmaktadır. Ayrıca tüm bunların yanı sıra içerisinde bolca C, E, K ve B6, B2, B3, B5 vitaminleri ve folat, magnezyum, potasyum bulundurmaktadır. Aynı zamanda omega-3 yağ asitleri içeren bu meyvede beta karoten ve lutein de bulunmaktadır. Sağlıklı yağ ve lif kaynağı olan avokado potasyum için günlük ihtiyacın %10’unu karşılamaktadır. Diğer yandan bağışıklık sistemi sağlığı için gerekli olan besinleri sağlayan avokado, vücutta bulunan iltihabı bastırmaya ve oksidatif hasara karşı korumaya yardımcı olmaktadır. Her Gün Avokado Tüketirseniz Ne Olur? Bağışıklığınız güçlenir Bağırsak sağlığınız düzene girer Böbrekleriniz daha verimli çalışır Karaciğerinizi onarır Cildinizi güzelleştirir Tansiyonunuzu düzene sokar Kolesterolü düzenler Kansere karcı koruyucudur Kilo vermenize destek sağlar Kalp sağlığınızı korur Son yılların popüler meyvelerinden olan avokado sağlığa olan faydalarının yanında cilde olan faydalarıyla da isminden söz ettiriyor. İçerisinde ki yağlar ve vitaminler sayesinde kozmetik ürünlerinde de kullanılmaya başlayan bir meyve olmuştur.
  10. Hatmi çiçeği binlerce yıldır çeşitli tıbbi durumlar için kullanılan bir sağlık deposudur. Halk arasında gül hatmi veya ebegümeci olarak bilinir. Anavatanı Batı Asya’dır. Hatmi çiçeği ülkemizin her bölgesinde yetişebilmektedir. Temmuz ve Ağustos aylarında toplanan hatmi çiçeğinin kurutulma zamanı ise sonbahardır. Hatmi çiçeğinin lila, pembe, kırmızı ve turuncu renkte olanları vardır. Barış Manço’nun Nane limon şarkısına bile konu olmuş... Hatmi Çiçeği Nedir? Ebegümecigiller familyasına ait bir bitkidir. Üst solunum yolları hastalıklarının tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır. Hatmi çiçeğinin kökleri, çiçeği ve yaprakları ayrı ayrı tedaviler için kullanılabilmektedir. Ayrıca hatmi çiçeği çay, merhem ve bitkisel takviyeler içinde kullanılmaktadır. Hatmi Çiçeğinin Faydaları Sindirimin kolaylaştırır. Soğuk algınlığına iyi gelir. Bağışıklığı güçlendirir. Öksürüğü hafifletir. Cilt tahrişlerini giderir. Kalp ve karaciğer sağlığını destekler. Ağrı kesici özelliği bulunur. Ağız kuruluğunu giderir. Vücuttan ödem atılmasını sağlar. Hatmi Çiçeğinin Zararları Hatmi çiçeğinin doğrudan bir zararı olmasada bazı hafif yan etkiler gösterebilir. Bunlar şöyle sıralanabilir; Cilt tahrişi Kızarıklık ve kaşıntı Mide bulantısı Baş ağrısı Baş dönmesi Bazı ilaçlarla birlikte alınırsa etkileşim olabilir.
  11. Türkiye, dijital dönüşüm sürecinde önemli adımlar atmaya devam ediyor. Bu adımlardan biri de Gelir İdaresi Başkanlığı’nın öncülüğünde geliştirilen ve başarıya ulaşan yerli ve milli işletim sistemi GİBUX. Açık kaynak kod tabanına sahip olan sistem, vergi sisteminin ihtiyaçlarına özel olarak geliştirildi. Türkiye’nin yerli işletim sistemi GİBUX hakkında her şey! 2023 yılında 64 bit versiyonuna geçiş yaparak güncellenen GİBUX, ülke genelinde 1078 farklı lokasyonda, yaklaşık 41 bin masa üstü bilgisayarda aktif olarak kullanılıyor. Bu durum tek başına GİBUX’un sadece bir işletim sistemi olmanın ötesinde, Türkiye’nin dijital altyapısını güçlendiren bir araç olduğunu da gösteriyor. Ayrıca bilgi güvenliği, bakım ve destek gibi kritik süreçlerde sağladığı avantajlarla, devletin dijital dönüşümüne katkı da sağlıyor. GİBUX, yalnızca teknik özellikleriyle değil, aynı zamanda ekonomik faydalarıyla da dikkat çekiyor. Her yıl lisans maliyetlerinden yaklaşık 50 milyon TL tasarruf edilmesini sağlayarak, milli ekonomiye önemli bir katkı sağlıyor. GİB Teknoloji ise GİBUX ile sınırlı kalmayıp, açık kaynak kod tabanlı yazılımlar geliştirmeye ve ülkeye değer katmaya odaklanmış durumda. Zira 300’den fazla çalışanıyla, teknoloji ve inovasyon alanında sürekli kendini güncelleyen bir ekip yapısına sahip. GİB Teknoloji tarafından sağlanan teknik eğitimler, çalışanların niteliklerini artırdığı gibi onların günümüzün hızla değişen teknoloji dünyasına adapte olmalarını da sağlıyor. Angular, Kafka, PostgreSQL, Temel JAVA, React, Selenium, Spring Boot Developer ve Spring Boot Fundamentals gibi alanlarda verilen eğitimler, ekip üyelerinin uzmanlık alanlarını genişleterek sektördeki yeni trendlere şimdiden hazırlıyor.
  12. Ananas denince akla galatasaray geliyor hemen. Neden? Çünkü ananasın dışı sert hatta dikenli, içi ise gün geçtikçe yumuşamaya başlar. Bu yumuşama hali ise akla kırmızıyı getirir. Kırmızı ise gay rengidir. Gay denince de akla saçlarını kırmızımsı pembemsi boyayan galatasaraylı futbolcu ve onlara özenen taraftarlarını getiriyor. Ayrıca ananas, yumuşadıkça sulanır. Bu da şikeyi hatırlatır. Şikeyi ise Türkiye'ye ilk getiren takım galatasaraydır. Beşiktaş ve Malatyalılar iyi belir. O sene Beşiktaş Şampiyon olmasın diye tırlarla mal, ürün ve para gitmiştir Malatya'ya, galatasaray tarafından. Şikenin ilkini ve âlâsını yapan bu sebeple AnanaSaray olmuştur.
  13. Daha fazlasını da yapabilirsiniz. DALL-E görselinin Photoshop'ta yapay zekâ ile genişletilmiş hâli DALL-E bünyesindeki Outpainting ve Adobe Photoshop bünyesindeki üretken genişletme ve doldurma özellikleri sayesinde buradan aldığınız görseli çok daha detaylı bir hâle getirebilirsiniz. Daha gerçekçi çıktılar almanızı sağlayacak prompt yazma taktikleri: * Metniniz ne kadar uzun ve detaylıysa çıktı da o kadar iyi olacaktır * Detaylı prompt ile karışık prompt'u birbirine karıştırmayın * İstediğiniz görselin gerçekçi olması gerektiğini mutlaka belirtin * Hoşunuza giden görseli çeşitlendirerek daha iyisini arayın * Konum ve çevreye yönelik detayları da prompt'unuzda geçirin. *Prompt'unuzda farklı ışıklandırma, fotoğraf açıları ve balık gözü gibi lens efektleri ekleyerek görselinizi zenginleştirin. Bunu yapabileceğiniz farklı alternatif uygulamalar: Stable Diffusion Midjourney Bing Image Creator Dream by WOMBO Sundukları özgürlük sebebiyle çoğunlukla Stable Diffusion ve Midjourney araçlarını kullanıyoruz. Bu iki aracın birbirine göre üstünlükleri ve zayıflıkları bulunuyor. Fakat bahsettiğimiz yoldan ilerlediğiniz sürece her yapay zekâ aracında gerçekçi görseller elde edebilmeniz mümkün.
  14. Adım 1: DALL-E sitesine gidin ve üyeliğinizi oluşturun. Bu sayede hizmeti ücretsiz bir şekilde kullanabileceksiniz. Adım 2: Önünüze gelen metin kutusuna istediğiniz görseli tanımlayın. Bu noktada tanımı İngilizce yapmanız çok önemli. Metin, yani prompt kutusunun hemen altında ise başkalarının oluşturduğu görselleri prompt’larıyla birlikte görebilirsiniz. Prompt demişken kafanız karışmasın; yapay zekâya verdiğimiz tanım, bizim prompt’umuz oluyor. Eğer kafanızdakini tanımlayacak kadar İngilizce bilginiz yoksa Google Çeviri'den (Türkçe-İngilizce) yardım alarak sorunsuz bir şekilde devam edebilirsiniz. Şu an için alternatif olarak sadece Bing'in görsel oluşturma hizmeti Türkçe kullanım imkânı sunuyor. Bu noktada kırmızı elbiseli bir kadın, yağmur altında bekleyen bir köpek, “Ay’dan Dünya’yı izlerken gazoz içen bir astronot” gibi prompt’lar üretebilirsiniz. Hatta biz astronot prompt'undan devam edelim. Fakat işimiz daha bitmedi. Adım 3: Tanıma virgül ekleyip sonuna gerekli ibareleri ekleyin. Görselin gerçekçiliğini sağlayacak “realistic, detailed photography, cinematic lighting” gibi ibareleri ekleyin. Bunları sona ekleyeceksiniz diye bir kural yok. En başta da yer alabilirler fakat eklemek şart. Zira bu gibi prompt’lar görselin stilini belirliyor. Bizim amacımız gerçekçi fotoğraflar üretmek olduğundan bunları kullandık. Eğer yağlı boya tarzında üretmek isteseydik “oil painting” üzerinden ilerleyecektik. Adım 4: “Generate” butonuna tıklayın ve sonuçları bekleyin. Kısa bir süre içinde görseller karşınıza çıkacaktır. Görseller yapay zekâ nedeniyle zaman zaman tutarsız görünebilse de promp’a eklediğimiz ibareler sayesinde gerçekçi grafiklere sahip olduklarını görebilirsiniz. Adım 5: Görselleri indirmek için sağ üstteki butona tıklayın Böylece direkt olarak cihazınıza kaydedebilirsiniz. İstediğiniz görsele ulaşıncaya kadar yaptığınız denemelerin de sitede kaydedildiğini hatırlatalım.
  15. Glokom hastalığı göz içi basıncının artarak sinirlere zarar vermesiyle ortaya çıkıyor. Belirtisiz ilerleyen bu hastalık, zamanında müdahale edilmezse görme kaybına yol açabiliyor. Dünya çapında yaklaşık 80 milyon kişinin glokom hastası olduğu tahmin edilirken, bu hastaların yüzde 50’si glokom olduğundan habersiz. Tedavi edilmediğinde körlüğe kadar ilerleyebilen glokom teşhisinin tek yolu ise rutin göz muayeneleri. Göz tansiyonu olarak tanımlanan glokom hastalığının, göz içi basıncının görme sinirine hasar verecek kadar artmasıyla oluştuğunu belirten Medicana International İstanbul Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Op. Dr. Murat Şahin, “Normal bir gözde sürekli olarak göz sıvısı üretiliyor. Ayrıca bu sıvı dengeli bir şekilde emilerek boşaltılıyor. Bunun sonucunda ise göz içi basıncı normal düzeyde kalıyor. 20-21 mm Hg’nin altında yer alan göz tansiyonu normal kabul edilirken, bu seviyenin altında bir sonuç ortaya çıkıyorsa glokom görülme ihtimali artıyor” dedi. GÖRME KAYBI YAŞANIYOR Göz sıvısı üretildiğinde boşaltılması engellenirse göz içi basıncın artmaya başladığını ifade eden Şahin, “Göz sıvısının kan damarlarına ulaşmasını sağlayan kanalcıklarda normalde olmaması gereken bir tıkanıklık oluşuyor. Birikmeye başlayan sıvı ise gitgide basıncı artırıp, göz sinirine zarar veriyor. Tedavi edilmezse görme kaybı yaşanıyor” diye konuştu. YILDA 1 KEZ HEKİME GİDİN Göz sıvısı dışarı atılmadığında glokom oluştuğunu anlatan Şahin, “Her yaştan insanda görülebilmekle birlikte 40 yaş üzerindeki kişilerde daha sık görülüyor. Ailesinde göz tansiyonu olanların daha dikkatli olmalı. Mutlaka yılda bir kez göz kontrolü yapılması gerekiyor” şeklinde konuştu. BAŞ AĞRISINI ES GEÇMEYİN Bu hastalığa sahip kişilerde genelde herhangi bir belirti oluşmadığını dile getiren Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak erken dönemde bazı hastalarda sabahları baş ağrısı oluyor. Glokomda hastalar tarafından ara ara bulanık görme yaşandığı, geceleri ışık etrafında hakkalar görüldüğü, televizyon izlerken ağrı oluştuğu da söyleniyor. Net bir belirtisi olmayan hastalık ileri bir seviyeye ulaştığında ya da belirgin bir görme kaybı yaşandığında anlaşılıyor. Ailede glokom hastalığı olan birinin bulunması, migren, şeker hastalığı gibi durumlar da riski artırıyor. İleri yaşlarda aniden ortaya çıkabilen dar açılı glokom, şiddetli göz ağrılarına yol açıyor.” RUTİN MUAYENEYİ AKSATMAYIN Glokoma bağlı görme kaybını önlemek için yapılacak en önemli şeyin rutin göz muayenelerinden geçmek olduğunun altını çizen Doç. Dr. Sait Alim ise, “Glokom teşhisi konulduktan hemen sonra hastalara tedavi planlıyor. Bu planlama hastadaki glokom çeşidine, göz içi basıncı yüksekliğine ve gözün etkilenme durumuna göre değişiyor. Her hastada hedef göz içi basıncı belirlenerek, ilaç tedavisi başlanıyor. Bu ilaç tedavisi hastanın hedef göz içi basıncına göre tek ilaç, iki ilaç veya üç ilaç şeklinde oluyor. İlaç tedavisi yetersiz kalan hastalara lazer tedavisi yapılıyor” diye konuştu. Lazer de yeterli olmazsa hastalara glokom ameliyatı yapıldığını söyleyen Alim, “Ömür boyu süren bu hastalıkta doktorlarla iletişim kurmaktan kaçınmayın” diye açıkladı.
  16. İslam tıbbı hekimi Aidin Salih’in Gerçek Tıp Yitik şifanın izinde isimli kitabında hamilenin beslenmesi adlı bölümde anlattığı değerli bilgileri sizlerle paylaşıyoruz. Her zaman olduğu gibi hamilelik döneminde doğru beslenmek oldukça önemli bir konudur. Hamilelik süresince 6-10 kiloya kadar kilo alınması normaldir. Kilolu kadınların ise hamilelik dönemini kilo almadan, hatta kilo vererek geçirmesi daha iyidir. Halk arasında yaygın olan ” Hamile iki canlıdır, daha çok yemeli” düşüncesi yanlıştır. Hamileliğin iyi geçmesi, doğumun rahat ve bebeğin sağlıklı olması için ilk 3 ayını 3 günlük açlıkları yaparak geçirmelidir. Daha sonraki aylarda yediklerine dikkat etmeli, saat 18:00’den sonra ve doyuncaya kadar yememelidir. Anne aç kaldığı sürece, kanda besin ve oksijen yetersizliği oluşur. Bu durumda cenin anne kanından yeterli besin ve oksijen sağlayabilmek için hareketlerini artırmak ve kan dolaşımını hızlandırmak zorunda kalır. Daha fazla hareket ve daha fazla kan dolaşımı cenine sağlık, dayanıklılık ve kuvvet kazandırır. Bununla birlikte annenin yapacağı herhangi bir hareketli iş, spor veya egzersiz de cenin üzerinde açlık gibi etki eder. Doğumun rahat olması, doğumdan sonra sütün temiz ve yeterli olması için ilk 4-5 ay beslenmede sebze, meyve, yeşillik, doğal bal, pekmez yer almalıdır. Bununla birlikte taze kırılmış tuzsuz badem, fındık, fıstık, ceviz, gibi kuruyemişler yer almalıdır. Kalsiyum, protein ve vitamin ihtiyacını, semizotu, ıspanak, roka, tere, dereotu, brokoli, kişniş, hindiba, ısırganotu, turp yaprağı gibi yeşil yapraklı sebzelerden karşılanır. Haftada 3-4 defa mizacına uygun et veya balıktan; hurma, enginar ve tahinden karşılamak gerekir. Yeşil sebzede bulunan kalsiyum canlıdır ve proteinlerin hazmı kolaydır. Klorofil kandaki hemoglobine benzediği için kansızlığa iyi gelir. Yeşil sebzelerdeki organik asitler aktif temizleyici olduğu için rahmi ve doğum yollarındaki kasları kireçten ve damarları tıkanıklıklardan temizler. Hamileliğin son 2 ayında hurmayı artırmak; son iki haftasında 1 saat önceden ıslatılmış keten tohumu ve zeytinyağı içmek, sarımsak yutmak, safran kullanmak rahmi güçlendirir ve kaslara esneklik verir.
  17. Son Dönemlerin Moda Trendi “Mob Wife” Stili Nedir? Türkiye´de henüz yaygınlaşmamış olan Mob Wife stili ne anlama gelmektedir? Mob Wife stili nasıl uygulanır? Mob Wife, kelime anlamı olarak “mafya eşi” anlamına gelmektedir. Yurt dışında başlayan bu trend, kadınları sanki eski dönemlerde mafya eşiymiş gibi görünen bir stile sürükledi. Geçtiğimiz yıl akım olan “Clean Girl” stilini rafa kaldırılmasına sebep olan bu akım bu yıl hızla yayılmaya başladı. Mob Wife stili, genellikle güçlü, gösterişli ve lüks bir moda ve yaşam tarzını sergilemektedir. BU akımın yayılmasında ise sosyal medya, ünlüler ve son dönemlerde retro tarzının yeniden canlanmasıyla etkili hale geldi. Bu stilde her şey gösterişli ve zengin görünmekle ilgilidir. Öyle ki hacimli saçlar, uzun tırnaklar, büyük boy kürk mantolar, hayvan baskıları, büyük güneş gözlükleri ve mücevherler bu tarzın vazgeçilmez parçalarındandır. herhangi bir incelik, kibar duruş aranmayan bu stilde, abartı, gösteriş ve ihtişamlı bir görüntü ön plandadır. “Mob Wife” Stili Nasıl Olur? Bu stil öncelikle yapmanız gereken şey abartmaktan ve gösterişten korkmamak olacaktır. Kırmızı ve siyah rengi daha çok hakim olduğu bu stil tarzında özgüvenli bir duruş ön plandadır. Etkileyici, baskın ve çekici bir duruş için gösterişli takılar, kalın zincirler ve dikkat çekici yüzükler kullanılmaktadır. Tabii ki en önemlisi ve lüksün simgesi haline gelmiş kürkler bu tarzın vazgeçilmez parçalarındandır. Kıyafetlerinizde ya da çantalarınızda leopar ve zebra gibi desenlere yer vermeniz daha cesur bir görünüm sağlayacaktır. Büyük gözlükler. taşlı saatler ve gösterişli şapkalar ile stilinizi tamamlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra ayakkabı seçiminde de yüksek topuklu ayakkabılar tercih edilmelidir. Mob Wife stili görünümünü en etkileyen unsurlardan biriside saç ve makyajdır. Kabarık ve dağınık saçlar, iddialı topuzlar stilinize çok büyük etki sağlar. Aynı zamanda gösterişli tırnaklar, dikkat çeken gözler ve çekici dudaklar… Mob Wife stilinin en özel parçalarıdır. Tüm bunların yanı sıra mob wife stili için, özgüven, cesaret, asalet gibi üç terimi benimsemek gerekmektedir.
  18. 3. Gito Yaylası Yine Rize Çamlıhemşin´nin Çat Vadisinde yer alan Gito yaylası en meşhur yaylalardandır. Sosyal medyada sıkça gördüğümüz salıncak fotoğrafı bu yaylada yer almaktadır. 2.070 metre yüksekliğe sahip olan Gito yaylası, dik yokuşları ile ünlüdür. Ancak bulutların üstünde zaman geçirmek istiyorsanız bu fırsatı kaçırmamalısınız. 4. Karagöl Yaylası Artvin, Borçka´da yer alan Karagöl yaylası, Borçka Karagöl Tabiat Parkı içerisinde yer almaktadır. Bu yayla gerçekleşen bir heyelan sonucunda oluşmuştur. Özellikle yaz mevsimlerinde yoğun ilgi gören Karagöl yaylası, büyüleyici bir güzelliğe sahiptir. Aynı zamanda kamp severlerinde uğrak noktalarındandır. 5. Pokut Yaylası Rize Çamlıhemşin´de yer alan Pokut yaylası, 2.023 metre yükseklikte yer almaktadır. Pokut yaylası, yayla evleri, bulut denizi ve kahvaltısı ile meşhurdur. Karlı dağlar, yemyeşil ve çeşitli bitki örtüsü, gidenleri kendine hayran bırakmaktadır. Son dönemlerde ise Ayder yaylasından daha çok ilgi görmeye başlamış ve ziyaretçi sayıları oldukça artmıştır.
  19. Güzelliği ve manzaraları dillere destan, anlatmakla bitmeyecek meşhur Karadeniz yaylalarını. Artvin´den Rize´ye kadar bir çok yaylaya sahip olan Karadeniz bölgesinin görülmeye değer en meşhur 5 yaylası 1. Ayder Yaylası Rize Çamlıhemşin´de bulunan Ayder yaylası artık tamamen turizm bölgesi haline gelmiş durumdadır. Görülmeye değer ve en meşhur yaylalar arasında yer alan Ayder yaylası, turistler tarafından da büyük ilgi görmektedir. 1350 metre yüksekliğe sahip olan Ayder yaylası, hem yaz hem de kış dönemlerinde düzenlenen festivallerin etkisiyle de büyük ilgi görmektedir. 2. Anzer Yaylası Rize İkizdere’ye bağlı olan Anzer Yaylası 2105 metre yüksekliğe sahiptir. Balı ile ünlü olan bu yayla ilkbahar ve yaz aylarında büyük ilgi görmektedir. Zengin florası ile arıların en sevdiği bölge olan Anzer yaylasının, şifa kaynağı olan balı da bir tek bu bölgede üretilmektedir.
  20. Soğuk mevsimlerde ortaya çıkan, soğuk hava koşullarına maruz kalmaktan dolayı vücudun belli başlı yerlerinde ortaya çıkan bir sendromdur. Erkeklere göre kadınlarda daha çok görülen Raynaud sendromu nedir? Soğuk hava koşullarına maruz kalan çoğu kadının el parmakları, ayak parmakları, burun ve kulaklarında oluşan renk değişimlerine denmektedir. Bunların yanında meme uçları, dudak ve diz bölgesindede oluşabilmektedir. Raynaud sendromu olan bölgede uyuşma ve soğukluk hissedilmektedir. O bölgede bulunan kan damarlarının daralıp kan akışının azalması veya durması durumunda oluşmaktadır. Raynaud sendromu bir hastalığın semptomu olarak da görülebilmektedir. Altta yatan her hangi bir hastalığın saptanmadığı durumlarda primer Raynaud semptomu olarak adlandırılan Raynaud sendromu, altta yatan bir sağlık sorununun olduğu vakalara ise sekonder Raynaud Sendromu adı verilir. Raynaud Sendromu Nedenleri Soğuk hava Klimaya ve soğuk odalara maruz kalmak İçilen bazı ilaçların yan etkileri Kaygı, stres ve heyecan Kafein tüketimi Tütün ürünleri tüketimi Romatoid artrit Pulmoner hipertansiyon Buerger hastalığı Kanser hastalığı Otoimmün hastalıklar Raynaud Sendromu Belirtileri Hafif olan primer raynaud sendromunda sıcak ortama girildiğinde renk değiştiren bölge normale dönmektedir. Fakat ikincil sendrom olan sekonder sendromunda belirtiler daha şiddetli görülebilir. Ciltte oluşan renk değişiklikleri. 3 evreli renk değişimi. Bölgede uyuşukluk ve iğnelemeler oluşması Deri ülserleri ve kangren Sendrom oluşup bittikten sonra bölgede şişkinlik oluşması
  21. Haftalarca bayatlamayan ve ağızda dağılan en güzel un kurabiyesi tariflerinden biri. Un Kurabiyesi Tarifi Malzemeler 250 gr tereyagı(1-2 saat oda sıcaklığında beklemiş) 1 su bardağı sıvıyağ 7 dolu yemek kaşığı pudra sekeri 4 yemek kasığı nişasta 1 tane vanilya Yarım kabartmatozu 1 su bardagı cekilmis ceviz içi (isteğe bağlı) Aldıgı kadar un(yaklasık 800 gr) ama dikkatli ekleyin Hazırlanışı Tereyağı, pudra şekerini ve vanilyayı krema kıvamı alana kadar mikserle çırpın. Un hariç, sıvıyağ, nişasta, kabartma tozunu ilave edip elinizle karıştırın. Hemen ununu azar azar ilave edin. Ele yapışmayan bir hamur olmasına özen gösterin. 15-20 dakika kadar dinlendirin. Sonrasında bir miktar hamurdan alıp tezgahta rulo yapın. Hafiften üzerine bastırıp çatal ile şekil verin. Çapraz bir şekilde kesikler atarak fırın tepsisine dizin. Önceden ısıtılmış 175-180 derecede hafif kızara kadar pişirin. Üzerine fırından çıkardıktan bir süre sonra pudra şekeri döküp servis edebilirsiniz. Soğuduktan sonra ise cam kavanozlara koyarak saklayabilirsiniz.
  22. Fictophilia, izlenilen dizi, film, oyun, anime ya da kitap karakterlerine karşı duyulan ilgi, arzu ve aşk olarak tanımlanabilir. Kurgusal karakterlere karşı duyulan cinsel kimlik olarak tanımlanan Fictophilia, kişinin kurgusal karaktere olan yakınlığını, bağlılığını, sevgisini ve ona olan hayranlık duygularını içerir. Bu karakterlerle gerçek hayatta da ilişki kurmaya çalışanlar olduğu gibi bazı kişilerde hayal dünyalarında bu karakterlerle yaşamaktadırlar. Bazı kişiler kurgusal karakterlerin fiziksel görünüşlerine odaklanırken bazıları ses ve davranışlarına odaklanmaktadırlar. Fictophilia, kişinin sağlık durumunu ve mutluluğunu etkileyebilen önemli bir faktördür. Fictophilia karakterlerin türüne göre farklı gruplara ayrılmaktadır. Bu gruplar şöyledir: Anime, manga, çizgi roman gibi iki boyutlu karakterlere ilgi duyanlar. Film, dizi, oyun gibi üç boyutlu karakterlere ilgi duyanlar. Fictophilia Kurgusal Karakterle Nasıl İlişki Kurar? Sevdikleri kurgusal karakterlerin yer aldığı kitap, dizi, film, poster veya oyunları satın alır, okur ve oynarlar. Fanları oldukları için onlara fan eserler üretirler, onları takip eder ve her yerde paylaşırlar. Onları taklit edip onlara benzemeye çalışırlar. Sürekli onlarla ilgili hayal kurar ve yazılar yazarlar. Fictophilia Neden Olur? Bazı kurgusal karakterler kişinin kendini tanımasına ve geliştirmesine yardımcı olabilir. Kişinin gerçek hayatta bulamadığı güven, ilgi, sevgiyi ona sağlayabilir. Hayal gücü ve yaratıcılık kazandırabilir. Gerçek hayatta yaşadığı bazı problemlerinden kaçmasına ve rahatlamasına yardımcı olur. Bu fictophilia genel olarak toplum tarafından hoş karşılanmayan bir durumdur. Hatta bazı fictophilia eğiliminde olan kişiler fazla ileri giderek bu karakterlerle evlenmişlerdir. Kurgusal karakterlere aşık olan kişiler bir uzmandan yardım alabilirler.
  23. Feneroin

    Keloid nedir?

    Vücudunuzda oluşan bir yaradan sonra aynı bölgede daha büyük ve daha acılı bir kabarıklık fark ettiyseniz bu keloid oluşumundan kaynaklanabilir. Keloid Nedir? Vücutta oluşan herhangi bir cilt yarasının iyileşmesinin ardından vücudun gereğinden fazla kolajen üretimine başlaması ve bunun sonucu olarak da yaranın olduğu yerde meydana gelen durumdur. Keloid, orijinal yara izinden daha büyük halde oluşan düzensiz bir görüntüye sahip kabarık, sert ve pürüzsüz bir izdir. Böyle durumlarda ten rengi kırmızıya hatta bazen mora dönüşebilir. Yara izinin olduğu bölgede hassasiyet, parlaklık, kabarıklık ve sertlik görülebilir. Keloid yalnızca yaralardan sonra değil, dövme ve piercing yaptırdıktan sonrada meydana gelebilir. Bu tarz yaralara müdahale edilmediği taktirde yıllarca büyümeye devam edebilir. Keloid Oluşumuna Sebep Olabilecek Durumlar? Vücut yaraları Sivilce Kesik Böcek ısırıkları Enjeksiyon bölgeleri Piercing Dövmeler Keloid Belirtileri Nelerdir? Çeşitli nedenlerde ortaya çıkabilecek keloid, 3 ay 1 yıl arasında belirtiler göstermektedir. Kaşıntılı bir cilt Kabarık pembe, kırmızı veya mor bir yara izi Herhangi bir bölgede kabarıklık O bölgede ağrı, kaşıntı veya hassasiyet Bazı durumlarda acı hissi Keloid Oluşumunu Önlemenin Yolları Eğer vücudunuz keloid oluşumuna yatkınsa bunu önlemek mümkün değil zannetmeyin. Keloid oluşumunu önlemek için vücudunuzda oluşan yarayı mutlaka yarayı temiz ve nemli tutun. O bölgeyi sabunlu suyla yavaş olacak şekilde sık sık yıkayın. Ayrıca bolca nemlendirici ya da vazelin kullanmaya özen gösterin.
  24. Bursa, Türkiye’nin en gelişmiş şehirleri arasında yer alır. 7 bin yıllık bir tarihi geçmişi olan ve Osmanlı’nın ilk başkenti olmasıyla da o günden bugüne gelişmeye devam eden Bursa tarihi açı ve güzelikleriyle görülmeye değer şehirlerimizdendir. Haydi birlikte Bursa’nın görülmeye değer köylerine yolculuk yapalım… Cumalıkızık Cumalıkızık Bursa’nın Yıldırım ilçesine bağlı bir mahalledir. Mahallenin neredeyse bütün evleri eski yapısına uygun bir şekilde restore edilmiş, cumbalı yapısıyla ve iç avlusuyla görülmeye değerdir. Çoğu cumbalı evlerin avluları restoran ve kahvaltı dükkanı olarak işletilmektedir. Cumalıkızık’ı gezerken alışveriş yapabilir, sevdiklerinize hediyelik eşyalar alabilir ve aynı zamanda mahalleyi fotoğraflayabilirsiniz. Asmalı Konak gibi dizilerin çekildiği otele dönüştürülen konaklarda konaklama imkanı da bulabilirsiniz. 2014 yılında Bursa ve Cumalıkızık UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak tescil edildi. Gölyazı Gölyazı Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı bir mahalledir. Tarihi antik çağlara kadar uzanan yarımadadır. Roma döneminde gelişmeye başlayan Gölyazı, Osman Gazi’nin burayı almasıyla Türklere açılmıştır. Denizin ortasında gün doğumu ve batımını izleyebileceğiniz zambak tepesine çıkabilir. 750 yıllık bir geçmişi olan tarihe şahitlik yapmış Ağlayan Çınar ağacını görebilir. Anadolu Rum Ortodoks kiliselerinin önemli ve özgün örneklerinden biri olan Aziz Panteleimon Kilisesini ziyaret edebilirsiniz. Kız Adasında bulunan Apollon tapınağını ve Osmanlı zamanından kalma Gölyazı Camiini ziyaret edebilirsiniz. Tirilye Tirilye Bursa’nın Mudanya ilçesine bağlı bir mahalledir. Tirilye’nin içerisinde gezip görebileceğiniz bir çok tarihi kilise ve kiliseden döndürülmüş olan camii görebilirsiniz. Yavuz Sultan Selim zamanında yaptırılmış olan Avlulu Hamamı görebilir, Roma döneminde kalan Antik Kapanca limanına gidebilir ve denize girebilirsiniz. Tirilye’de dolaşırken her köşe başında bir tarihi yapıyla karşılaşmanız oldukça mümkündür. Bizans döneminden kalma bir çok tarihi çeşmeye de denk gelebilirsiniz.
  25. Her cilt tipi kendine özgü özelliklere sahiptir. Aynı ürünü farklı cilt tiplerine sahip bireylerin kullanması çok yanlış bir durumdur. Cildimizin doğal olarak ürettiği sebum miktarını belirleyen genetik bir bileşeni vardır. Bu sebeple kimilerinin cildi daha yağlı iken, kimilerinin ise daha kuru ve hassas olabiliyor. Bu yüzden her birey kendi cilt tipini analiz edip, kendisine en uygun gelebilecek ürünleri bakım rutinlerine dahil etmelidir. Cilt Tipine Göre Kullanılması Gereken Serumlar Kuru Cilt Eğer kuru bir cilt tipine sahipseniz, cildinizin bolca neme ihtiyacı var demektir. Bu sebeple kullanmanız gereken serumlar aşağıdakilerdir. AHA Seramid C Vitamini Kuru/Hassas Cilt Hem kuru hem de hassas bir cilde sahipseniz ve cildinizde pul pul dökülmeler var ise en dikkat edilmesi gereken cilde sahipsiniz demektir. Aşağıda verdiğimiz serumların yanı sıra güneş kremi kullanımına da çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Seramid Niasinamid Hyalüronik Asid Yağlı Cilt Yağlı ciltler dışarıdan kolay görünse de aslında bakımı oldukça zor olan bir cilt tipidir. Sık sık doğru ve temiz içeriklere sahip temizleyiciler ile düzenli bir şekilde bakım yapılmalıdır. Bunların yanı sıra aşağıda verilen serumların kullanılmasına dikkat edilmelidir. AHA Niasinamid Retinol Salisik Asit Yağlı/Hassas Cilt Hem yağlı hem de hassas bir cilde sahipseniz, cildiniz kullandığınız ürünlere hemen tepki veriyor demektir. Bu sebeple sizlerde cildinizi oldukça temiz tutmalısınız. Bunu yanı sıra kullandığınız ürünlerin içeriğinin temiz olduğuna çok dikkat etmeli ve cildinizi dinlendirmeyi unutmamalısınız. Aynı zamanda aşağıda verdiğimiz serumları da kullandığınız taktirde herhangi bir cilt problemi yaşamazsınız. Panthenol Niasinamid Salisilik Asit Günlük hayatın getirmiş olduğu stres, yorgunluk yalnızca psikolojimizi değil, bedenimizi ve görünümümüzü de etkilemektedir. Cansız ve yorgun görünen bir cilt ise size kendinizi daha da kötü hissettirerek tüm gününüzü mahvedebilir.
×
×
  • Create New...

Önemli bilgi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için Gizlilik poliçesini inceleyebilirsiniz.