-
İçerik sayısı
1024 -
Kayıt tarihi
-
Son ziyareti
-
Kazandığı günler
10
Everything posted by Feneroin
-
Yapılan diyet sonrasında verilen kiloların veya daha fazlasının hızlı bir şekilde geri alınmasına yo-yo etkisi denir. Yo-yo etkisi nedir? Yo-yo etkisine neler neden olur? Kelly D. Brownell’in ortaya attığı diyetetik tanımıdır. Genel olarak sırf kilo vermek amaçlı herkesin uyguladığı bilinçsiz diyetlerin sonucu oluşan sürekli kilo verip alma durumudur. Erkekler kadınlara oranla daha az Yo-yo sendromuna yakalanmaktadırlar. Yo-Yo Etkisine Neler Neden Olur? Psikolojik durum değişiklikleri Bireyin kendisine özgü olmayan hazır diyetler Sık sık diyet yapmak Zayıflama ilaçları kullanmak Sosyal yaşamına uymayan diyetler yapmak Topluca yapılan şişmanlık tedavileri Akapunktur ile birlikte sürdürülen diyetler Yo-Yo Etkisini Yaşamamak İçin Diyet Yaparken Dikkat Edilecek Noktalar Kararlı bir şekilde diyet yapmaya başlamak gerekir. Amaç sadece kilo vermek değil verilen kiloları korumak olmalıdır. Muhakkak diyet uzmanı tarafından hazırlanmış diyetlerle diyet yapmak gerekir. Diyette ana öğünlere ve ara öğünlere mutlaka düzenli bir şekilde yer verilmelidir. Fiziksel aktiviteler düzenli hale getirilmelidir. Diyet programında mutlaka süt/et/tahıl/sebze-meyve bulunmasına özen gösterilmelidir. Vücuda gerekli olan vitamin ve mineralleri doğal sebze ve meyvelerden almak tercih edilmelidir. Günde su 10-12 bardak kadar su içmeyi alışkanlık haline getirmek gereklidir
-
- yoyo
- yo-yo effect
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Rafine şeker kullanılmadan yapılan sağlıklı olduğu kadar lezzetli bir tarifte olan şekersiz kakolu muffin tarifi. Malzemeler: 2 adet büyük boy olgun muz 2 adet orta boy olgun avokado 3 yemek kaşığı pekmez 4 yemek kaşığı bal 2 çay kaşığı vanilya özü 1 çay kaşığı tarçın 1 adet yumurta 1 paket kabartma tozu 1,5 su bardağı tam buğday unu 2 yemek kaşığı kakao 1/2 çay kaşığı tuz Hazırlanışı Muzların ve avokadoların kabuklarını soyup çekirdeklerini çıkan. Mutfak robotunda krema kıvamı alıncaya kadar karıştırın. İçerisine vanilya özütünü, yumurta, bal ve pekmezi ekleyip tekrardan robottan geçirin. Malzemelerin birbirine iyice karışmasını sağlayın. Unu eleyerek, kuru olan diğer malzemeleri başka bir kapta birbiriyle karıştırın. Sonrasında bir spatula yardımıyla muz ve avokadolu karışımı kuru malzemelerin içerisine dökerek alttan üste doğru olacak şekilde birbirine karıştırın. Muffin kaplarına harcı pay edin. Önceden 170 derecede ısıtılan fırında 30-35 dakika kadar pişirin. Soğuduktan sonra servis yapabilirsiniz… Afiyet olsun…
-
- muffin tarifi
- kakaolu muffin tarifi
-
(2 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
"BioNTech aşısı kimlere uygulanmamalı", "Herkes bu aşıyı olabilir mi", "BioNTech aşısının koruma süresi ne kadar", "Aşının etkinlik oranı ne", "Sentetik MRNA ne yapıyor", "Spike proteini nedir" Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca geçtiğimiz günlerde Bilim Kurulu’na davet ettiği BioNTech aşısının mucitlerinden Dr. Uğur Şahin ile yaptığı ortak açıklamada “Önümüzdeki 3 ay içinde ülke genelinde COVID-19’a karşı çok yoğun bir BioNTech aşısı kampanyasının uygulamaya gireceğini” açıkladı. Anlaşılan o ki özellikle önümüzdeki haziran ve temmuzda -eğer yine ve yeni bir aksilik olmaz ise(!) - halkımızın büyük bir bölümünü efsane aşı haline gelen ve “mRNA teknolojisi” ile üretilen BioNTech aşısıyla aşılama imkânı bulacağız. Bu haber sadece sizi beni değil, süreci baştan beri büyük bir dikkatle izleyen enfeksiyon ve halk sağlığı uzmanlarını da memnun etti. “İnşallah” diyelim ve isterseniz gelin bir BIONTECH DOSYASI açıp 2 günlük derin bir BioNTech yolculuğuna çıkalım. BioNTech aşısı “neyin nesidir, nasıl etkiler, koruyuculuk oranı nedir, ne süreyle korur, yan etkileri nelerdir, söylendiği kadar alerjik midir, genetiğimizi değiştirip geleceğimizle oynayabilir mi, kısırlığa ya da başka sorunlara yol açabilir mi?” gibi güncel sorulara yanıt arayalım. SORU 1: BAĞIŞIKLIĞI NASIL ETKİLİYOR BIONTECH aşısının içeriği yani “hammaddesi” yapay bir mRNA molekülü. mRNA, normalde doğal olarak hücrelerimizde zaten bulunan, üretilen, işlevleri son derece önemli doğal bir madde. “Mesajcı RNA” (mRNA) veya “mesajcı Ribo Nükleik Asit” hücrelerimizin yaşamsal proteinler üretebilmesi için elzem bir yapı. Bu yapıyı bir “şema” gibi de düşünebiliriz. Tekrarlayalım, haberci RNA (mRNA), her hücremizde zaten var. Görevi kromozomlarımızdaki DNA ile bizim ihtiyaç duyduğumuz proteinleri üreten hücre içi yapılar (ribozomlar) arasında aracılık görevi üstlenmek. SORU 2: SENTETİK MRNA NE YAPIYOR MRNA’LAR protein üretebilmemiz için ihtiyaç duyduğumuz talimatları (mesajları) hücrelerin protein üretme merkezlerine yani ribozomlara iletmekle görevli. Peki, aşıdaki mRNA? O ne yapıyor? Şifre mRNA’da. COVID-19’dan korunmak için geliştirilen BioNTech mRNA aşısı prensip olarak yukarıda anlattığım süreci kullanıyor. mRNA aşılarının tümü (BioNTech de Moderna da) koronavirüsün Spike proteininin üretimi için gereken mesajları taşıyor. BioNTech’i geliştiren Türk bilim insanları Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci, mRNA aşısı için “sentetik bir mRNA” oluşturarak bu başarıyı yakaladılar. Ürettikleri bu sentetik mRNA dizilimine yeni koronavirüsteki Spike proteininin şifrelerini kodladılar. Ayrıca bu sentetik mRNA’yı da “hücre duvarını kolayca geçebilsin, hücrenin içine rahatça girebilsin” diye “yağ kaplı nanoparçacıklar”ın içine yerleştirdiler. Mucize gelişmeler işte tam da bu noktada başlıyor. SORU 3: MRNA HÜCREDE SPİKE PROTEİNİ Mİ ÜRETİYOR SENTETİK mRNA aşılanmayı takiben hücrelerimizin içine girdikten hemen sonra süratle her hücrenin “protein üretim merkezleri” olarak görev yapan “ribozomlar” ile temas ediyor, “Spike proteini üret!” mesajını veriyor. Bu merkezler de kısa bir süre sonra yeni koronavirüsün spike proteinini hücrede üretmeye başlıyor. Kısacası mRNA aşıları doğal virüsleri veya virüs parçacıklarını içermiyor, aşıların içindeki sentetik mRNA aşılamadan sonra asla “hücre çekirdeği”ne ve “çekirdekte saklı genetik materyalimize (insan genomuna)” dahil olamıyor. Etkisini sadece “Spike proteini üret” emrini verdiği ribozomlarda gösterebiliyor. İşte o mucize süreç tam da bu noktadan sonra başlıyor. SORU 4: S PROTEİNİ ÜRETİLİNCE NE OLUYOR AŞILANMAMIZI takiben kendi hücrelerimizin ürettiği Spike proteinleri bağışıklık sistemimiz tarafından “yabancı proteinler” olarak algılanmakta ve virüsün Spike proteinine karşı oluşması gereken antikorların ve T hücrelerinin üretimi devreye girmektedir. Özetle, dışarıdan aşıyla uygulanan sentetik mRNA parçacığının verdiği mesaj sayesinde hücrelerimizde yeni koronavirüsün Spike proteini üretilmekte ve bu yeni ve yabancı proteinin varlığını algılayan bağışıklık sistemimiz ise süratle hücresel ve antikor cevaplı yapısal bağışıklık cevabını devreye sokmaktadır. SORU 5: SENTETİK MRNA BİZE ZARAR VERMEZ Mİ BIONTECH aşısında kullanılan sentetik mRNA’nın genetik kodumuzu değiştirmek için DNA’mızla birleşmesi ve onu etkilemesi, yapısını bozması, değişikliğe yol açması asla mümkün değildir. Sentetik mRNA zaten kırılgan bir yapıya sahip olduğu için hücrelerimizin içinde en fazla 2-3 gün kalabiliyor, sonrasında süratle yok ediliyor. SORU 6: NASIL UYGULANIYOR BIONTECH aşısı kolun üst bölgesindeki kasın içine uygulanıyor. Prensip olarak da 2 doz şeklinde tekrarlanıyor. İki uygulama arasındaki süre genelde 4 ila 6 hafta arasında değişiyor. Bununla birlikte sürenin 8 hatta 12 haftaya bile çıkarılabileceği düşünülüyor. SORU 7: ETKİNLİK ORANI NE MEVCUT bilgilere göre, BioNTech aşısı “yüzde 95” gibi yüksek bir etkinlik oranına sahip. Yanlış anlaşılmasın, bu bilgi “aşıyı yaptıran her 100 kişiden 5’inde aşının etkisiz kalabileceği” anlamına gelmiyor. Bu bilgi aşılananların COVID-19 enfeksiyonuna yakalanma ihtimalinin aşı olmayanlara kıyasla yüzde 95 daha düşük olduğunu ifade ediyor. BioNTech aşısının “hastaneye yatış ihtiyacı”nı yani “ağır COVID-19 enfeksiyonu”nu engellemedeki etkinliğinin ise “yüzde 85” civarında olduğu belirtiliyor. SORU 8: KORUMA SÜRESİ NE BIONTECH aşısının da diğer aşılar gibi bizi ne süre koruyabileceği maalesef henüz bilinmiyor. Çünkü COVID-19’dan korunmada kullanacağımız aşılar henüz çok yeni. Ama muhtemel sürenin 6 aydan daha kısa olmayacağı tahmin ediliyor. COVID-19’da koruyucu sürenin 1 hatta 1,5 yılı bulabileceğini ileri sürenler var. SORU 9: HERKES BU AŞIYI OLABİLİR Mİ BIONTECH aşısının 16 yaş ve üstü herkese yapılabileceği onaylanmış durumda. Bununla birlikte aşılanma sürecinde risk altında olan ya da risk grubunda sayılanların aşılanmasına öncelik verilmesi şart. SORU 10: BİONTECH KİMLERE YAPILAMAZ 15 yaş ve altındakilere BioNTech henüz uygulanmıyor. Ama görünen o ki daha düşük yaş gruplarına da bu aşı yapılabilecek. Bilimsel verilerin onaylanması bekleniyor. Diğer taraftan halen devam eden 38 derece ve üstü akut bir ateşli hastalığı bulunanlarda da aşılamanın ertelenmesi gerekiyor. Ayrıca daha önceden ciddi alerjik reaksiyonlar yaşayanların da aşı olmadan önce bu aşıyı yapacak olan doktoru/merkezi bilgilendirmeleri lazım. İlk aşılamadan sonra hemen/süratle ağır alerjik tepkiler gösterenlere aşının 2. dozu yapılmıyor. Daha önceden COVID-19 geçirmiş olanlara BioNTech aşısı iyileştikten en erken 6 ay sonra uygulanıyor. Bu kişilere sadece tek dozluk uygulama yetiyor. SORU 11: AŞILAMADAN ÖNCE VE SONRA ALINACAK TEDBİRLER NELER DİĞER aşılarda olduğu gibi BioNTech aşısı olmadan birkaç gün önce ve aşı sonrasında iyi bir uyku, düzenli bir beslenme, keyifli bir huzur hali, alkolden uzak kalmak gibi bilinen ayrıntılar bu aşının da etkinliğini arttırabiliyor. Ancak aşıyı olduktan sonra dinlenmeniz şart değil, işinize gücünüze devam edebiliyorsunuz. Eğer ağrı veya ateş gibi bazı sorunlar ortaya çıkacak olursa doktorunuza danışarak ağrı kesici veya ateş düşürücü herhangi bir ilacı (parasetamol tercih ediliyor) kullanabiliyorsunuz. SORU 12: AŞININ YAN ETKİLERİ NELER HER aşıda olduğu gibi BioNTech aşısından sonra da aşının yapıldığı yerde ya da genel olarak bedende bazı “bildik tepkiler” ortaya çıkabiliyor. Bilelim ki bu tepkiler de en fazla 2-3 gün sürüyor. En sık görülen aşı reaksiyonları şunlar: - Aşı yapılan yerde ağrı (yüzde 80) - Genel bir yorgunluk hali (yüzde 60) - Baş ağrısı (yüzde 50) - Genel kas ağrıları (yüzde 30) - Titreme (yüzde 30) - Eklemlerde ağrı (yüzde 20) - Aşı yapılan yerde şişme ve kızarıklık (yüzde 10) - Vücut ısısında artma (yüzde 10) - Nadir durumlarda görülen uykusuzluk, kol ve bacak ağrıları, kaşıntılar, lenf bezlerinde şişme (yüzde 1-5) SORU 13: YÜZ FELCI YAPABILECEĞI DOĞRU MU BIONTECH aşısının araştırma safhasında ve uygulamaya geçildikten sonra toplamda sadece 4 vakada yüz felci yaptığı görülmüş. Bunlarda da birkaç hafta sonra tam iyileşme olmuş. Kısacası yüz felci meselesi şimdilik bir şehir efsanesinden ibaret gibi görünüyor. SORU 14: AĞIR ALERJIK TEPKILER OLABILIYOR MU HER aşıda olduğu gibi BioNTech aşısından sonra da çok az sayıdaki vakada aniden ortaya çıkabilen ağır alerjik reaksiyonlar (anaflaksi) gözlenmiş. Ama bunlarda da belli tıbbi tedaviler yapıldıktan sonra tam düzelme sağlanmış. Bununla birlikte BioNTech aşısı için de “herhangi bir ağır alerjik reaksiyon oluşmayacağına dair garanti vermek” prensip olarak doğru ve mümkün değil. SORU 15: BIONTECH KISIRLIK YAPABILIR MI BIONTECH aşısının kısırlık yapabileceği efsanesi yanlış bir değerlendirmeden kaynaklanıyor. Bu yanlış değerlendirmenin, daha doğrusu şehir efsanesinin nedeni de “yeni koronavirüsün Spike proteinini oluşturan kısa bir aminoasit dizisinin anne karnındaki ceninin gelişiminde yaşamsal öneme sahip olan plasentadaki (eş) ‘syncytin’ isimli proteinle yapısal olarak benzeşiyor olması”. Ancak uzmanlar bu benzerliğin kısırlığa yol açabilecek tehlikeli bir bağışıklık tepkisini tetiklemek için yeterli olmayacağı düşüncesindeler. SORU 16: HAMILELER VE EMZIREN KADINLAR DA AŞILANABILIR MI HER aşıda olduğu gibi BioNTech aşısı da ilk denemelerde hamileler ve çocuk emziren kadınlarda kullanılmadı. Ancak daha sonraki tecrübeler ve veriler BioNTech aşısının anneler ve bebeklerde yaratacağı risklerin COVID-19 enfeksiyonunun yaratabileceği risklerden çok daha düşük olduğunu gösterdi. Bu nedenle aşı özel durumlar hariç hamileliğin ilk 3 ayından sonra ve çocuğunu emziren annelerde de kullanılabiliyor. SORU 17: COVID-19’U GEÇIRENLER DE BU AŞIYI YAPTIRABILIR MI DAHA önceden COVID-19 enfeksiyonunu geçirip iyileşen kişilerin BioNTech aşısı yaptırmak için ortalama 6 ay beklemeleri tavsiye ediliyor. Bu süreyi takiben uygulanacak tek doz BioNTech aşısının da bu kişilere yeterli bağışıklık gücünü sağlayacağı kabul ediliyor
-
- pfizer biontech
- pfizer iyi mi
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Bayram sofralarınıza çok yakışacak bir köfte tarifi ile karşınızdayız. Refika Birgül’den bayrama özel en lezzetli İçi Dolu Köfte tarifi sizlerle. Malzemeler; 750 gr kıyma 150 gr (3 boğum) dil peyniri 1 çorba kaşığı tereyağı 7 çorba kaşığı galeta unu 150 ml domates püresi 1 soğan 400 gr mantar 9 diş sarımsak 25 dal maydanoz 12 çorba kaşığı zeytinyağı Bir silme tatlı kaşığı karbonat 2 avuç ceviz Tuz Karabiber Hazırlanışı; Öncelikle fırını 200 derecede alt üst olarak çalıştırın. (İlk 8 dakikadan sonra 280 dereceye yükseltilecek.) 750 gr kıyma, karbonat, birer tepeleme tatlı kaşığı tuz ile karabiber, tereyağı, 1 soğanın rendesi ve galeta ununu derin bir kabın içerisine alıp, macun kıvamına gelene kadar çalıştırın. Bir yandan 3 boğum dil peynirini tel tel ayırın. 400 gr mantarı yarım ay şeklinde 4 diş sarımsağı da ince ince doğrayın. Tavaya 3 çorba kaşığı zeytinyağı koyun ve ocağın altını açın. Mantarların yarısını sarımsakların yarsıyla birlikte yüksek ateşte soteleyin. Ardından sotelenen mantarları kenara alıp tavaya 2 çorba kaşığı zeytinyağı daha ekleyin. Mantarların diğer yarısını ve kalan sarımsakları tavaya ekleyip soteleyin. 2 avuç cevizi kabaca doğrayın ve tavaya ekleyin 20 dal maydanozun saplarını ince, yaprak kısımlarını ise kabaca doğrayın ve tavaya tuz ve karabiber ilave edin. Mantarlar kavrulduktan sonra tavanın altını kapatın ve kenarda soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra kıyılmış maydanozu ve dil peynirini ekleyip karıştırın. Orta boy bir kâsenin içerisine streç film ya da buzdolabı poşeti koyun. Kıymayı altı parçaya ayırıp yuvarlak bezeler yapın. Ayırdığınız parçalardan birini alıp 1/3 ünü ayırın. Bu kısım köftenin tabanı olacak. Elinizi ıslatarak geriye kalan büyük parçayı kâseye yayın. Karışımdan içerisine bol bol ekleyin. Ayırdığınız parçayı eliniz ile bastırıp genişletin ve üzerine kapatın. Kaseyi elinize ters çevirip yapışmayan yerleri var mı diye kontrol edin. Fırın tepsisine 3 çorba kaşığı zeytinyağını dökün ve yayın. Hazırladığınız köfteleri dizin. Üzerlerine tepsiden bir parça zeytinyağı sürebilirsiniz. 200 derecede yaklaşık 8 dakika ardından fırının ayarını 280 dereceye çıkartıp üzerleri nar gibi kızarıncaya kadar pişirin. Sosu için sos tenceresine 4 çorba kaşığı zeytinyağı koyun üzerine ezilmiş 5 diş sarımsak ilave edip kavurmaya başlayın. Sarımsaklar kahverengileşmeye başladığın da 150 ml domates püresi, birer tatlı kaşığı tuz, karabiber ekleyip kıvam alıncaya kadar kaynatın. · Doğranmış 4-5 dal maydanozun yapraklarını ve 1 kahve fincanı su ekleyip ocağın altını kapatın. Fırından köfteleri çıkardıktan sonra üzerine lezzetli domates sosunu dökünce bayram köfteniz emrinize amade. Afiyet Olsun
-
- köfte tarifi
- dolu köfte tarifi
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Google, son birkaç nesildir Pixel modelleriyle güvenli bir şekilde yol alıyor, ancak bu yıl nihayet mobil dünyada bazı şeyleri yeniden sallamaya hazır gibi görünüyor. Yeni bir sızıntının bize yaklaşan Pixel modellerini tasvir ettiğini gösterdiği iddia ediliyor. Google Pixel 6 (solda) ve Pixel 6 Pro (sağda) Pixel 6 daha küçük görünüyor ve arkadaki o büyük ve benzersiz bölmede sadece iki kamera var, bunlardan biri normal geniş sensör iken diğeri ultra geniş olsa gerek. Öte yandan Pixel 6 Pro, daha büyük görünüyor ve üçüncü bir sensör eklenmiş - umarım bir telefoto'dur, ancak bu rendırların görünümüne göre periskop tipi bir şey olmayacak, bu yüzden 3x'ten fazla optik büyütme beklemeyin. Google Pixel 6 ve Pixel saati Umarım Google, şu anda biraz eskimeye başlayan sensörleri de güncelleyecektir. Kameraları bir yana bırakıp dizayn ve renkleri hakkında konuşalım. Eğer ciddi ciddi Google bu renk ve dizaynla telefon çıkaracaksa, yeni bir telefon kapışmasında yer alacak ve bu kendisi için pozitif yönde olacaktır. Çünkü NetObur ailesi olarak bizler bu renk ve dizaynı beğendik! Google Pixel 6 Pro Bu görüntüler elbettr resmî değil ama muhtemelen birileri tarafından sızdırılmış olup 3 aşağı 5 yukarı bu tarzda olacaktır (umarız). Google Pixel 6 Pro Ön tarafta ise selfie kamera tam ortada kara delik gibi boy gibi göstermiş. Şimdilik, Pixel lansmanı için tekrar heyecanlandığımızı söyleyebiliriz. Geriye kalan ise, bu telefonların gerçekte ne zaman resmiyet kazanacağıdır, merakla bekliyoruz!
-
- google pixel 6
- pixel 6 pro
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Diyet yapanlar veya sağlıklı beslenenler için şeker ilavesiz en lezzetli kurabiye tarifini hazırladık. İşte Şekersiz Kurabiye Tarifi… Malzemeler; 140 gram fındık unu 1,5 yemek kaşığı bal Bir adet büyük boy olgun muz 1,5 yemek kaşığı kakao(isteğe göre ilave edilebilir) Hazırlanışı; Kurabiyeyi hazırlamaya başlamadan önce fırınınızı 165 dereceye ısıtın. Ardından tatlıyı hazırlamaya başlayın. İlk olarak muzu fazla sulandırmadan çatal yardımıyla ezerek püre kıvamına getirin. Ezdiğiniz muzun üzerine fındık ununu yavaşça ilave edin ve spatula yardımıyla karıştırın. Hemen ardından balı da harca ilave edin ve hamuru tamamen homojen oluncaya kadar karıştırın. Eğer isterseniz bu aşamada kakao ilave edebilirsiniz. Kurabiye hamurunun ele yapışmamasına dikkat edin. Eğer ele fazla yapışıyor ve şekil almıyorsa kıvamına gelinceye kadar fındık unu ilave edebilirsiniz. Fakat bu kıvamı normal kurabiye kıvamıyla kıyaslamayın. Tek kıstas hamurun cıvık olmamasıdır. Fırın tepsisine yağlı kağıt serin ve hamurunuzu yuvarlayarak tepsiye yerleştirin. Kurabiyelerinizi parmak ucunuzla hafifçe bastırarak yassılaştırın. 7-8 dakika pişirin ve pişmesi için fazlaca renk almasını değil de kurabiyelerin altının pişip pişmediğini kontrol edin. Hafif yumuşak bir kıvamda pişecek ve zamanla sertleşecektir. Fırından alıp dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz. Afiyetler Olsun
-
Kendisini sosyal ve profesyonel alanda geliştirmek isteyenlerin ilk adresi kişisel gelişim kitaplarıdır. Kişisel gelişim kitapları bir yönünü değiştirmene veya geliştirmene yardımcı olur. Zamanımızda da çok satan kişisel gelişim kitaplarından olan Ferrari’sini Satan Bilge – Robin Sharma. Kendisini sosyal ve profesyonel alanda geliştirmek isteyenlerin ilk adresi kişisel gelişim kitaplarıdır. En çok okunan kişisel elişim kitaplarından olan Ferrari’sini Satan Bilge ise, Robin Sharma kaleme almıştır. Robin Sharma tarafından yazılan 1999 yılında yayınlanan kişisel gelişim kitabıdır. 3 milyondan fazla satış yaparak tüm dünyada büyük yankı uyandırmış ve milyonlarca insana ilham vermiştir. Kitap bir avukatın yolculuk esnasında yaşadığı olayları konu edinmektedir. Kariyerindeki başarısı, içindeki derin boşluğu gizlemeye yetmeyen ünlü avukat Julian Mantle’ın hikâyesini anlatan Ferrari’sini Satan Bilge; hayatta neyin önemli olduğuna ve sonunda gurur duyacağınız bir yaşam sürmenizi neyin sağlayacağına dair unutulmaz bir ders vermektedir. Tanıtım Bülteninden: Kalabalık mahkeme salonunun tam ortasında çökmüş haldeydi. O; büyük düşleri olan, zeki, yakışıklı, korkusuz ve ülkenin en seçkin dava avukatıydı. Onu 17 yıldır tanıyordum. Julian’ın şok edici mahkeme gösterileri sürekli gazetelerin ön sayfalarında yer alıyordu. Çoğu kimsenin sadece düşleyebileceği her şeyi elde etmişti: Yıldızlara varan mesleki şöhret, milyonlarca dolarlık banka hesapları, en pahalı semtte olağanüstü bir malikane, özel bir jet, tropikal bir ada ve orada yazlık bir ev ve de çok değer verdiği varlığı-evinin özel yolunun ortasına parkettiği kırmızı bir ferrari. Şimdi ise Büyük Julian kalp krizi geçirmiş, çaresiz bir bebek gibi yerde kıvranıyor ve deli gibi sarsılıyordu. Bütün bunlar üç seneden fazla bir zaman önce yaşanmıştı. Son duyduğum Julian’ın Hindistan’a gittiği idi. Ortaklardan birine hayatını sadeleştirmek istediğini, bazı yanıtlara ihtiyacı olduğunu ve onları bu mistik ülkede bulmayı amaçladığını söylemişti. İşine son vermiş, malikanesini, adasını ve jetini elden çıkarmıştı. Hatta Ferrari’sini bile satmıştı. Birgün ofisimin kapısı yavaşça açıldı. Kapının ardında canlılık ve enerji yayan, genç ve iyi görünüşünden fazla neredeyse kutsal diyebileceğim bir huzura sahip, gülümseyen bir adam kapıda göründü. “İşimi elimden almaya niyetli hızlı bir avukat herhalde” diye düşündüm. Genç adam sevdiği bir öğrencisini izleyen Buda gibi gülümseyerek bana bakmayı sürdürdü. Dayanılmaz sessizlikle geçen uzun bir aradan sonra şaşırtıcı bir biçimde emredici bir ses tonuyla konuştu: “Tüm konuklarına böyle mi davranırsın John, hele sana mahkeme salonlarının sırrını öğreten birine” “Julian? Bu sen misin? İnanamıyorum! Gerçekten sen misin?” Güçlü kahkahası kuşkularımı doğruladı. Önümde duran genç adam uzun süredir kayıp şu Hintli Yogiden başkası değildi: Julian Mantle. İnanılmaz değişimi karşısında şaşkına dönmüştüm
-
- ferrari satmak
- ferrari almak
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Kulüp binası Android'e geldi. Başlangıçta yavaş bir sunum başlatan şirket, artık küresel olarak sunulduğunu açıkladı. Uygulama, iOS'ta olduğu gibi hemen hemen aynı şekilde çalışır. Bu, hizmeti kullanmaya başlayabilmek için hala birinden davet almanız gerektiği anlamına gelir. Clubhouse, kullanıcıların daha sonra diğer kullanıcılarla konuşabilecekleri sanal bir odaya ev sahipliği yapmasına olanak tanıyan bir sosyal ağ hizmetidir. Sizi takip eden ancak konuşmacı olarak atanmamış kullanıcılar yine de bu odaya dinleyici olarak katılabilir. Odanın sahibi, dinleyicilerden herhangi birinin konuşmacı olmasına izin verebilir. Clubhouse deneyimi genellikle bir podcast dinlemek olarak görülmüştür, ancak daha etkileşimli bir unsur içerir. Fakat bir podcast'in aksine, Clubhouse yayınları canlıdır. Daha da önemlisi, kaydedilmezler, bu nedenle yalnızca dinlemek için oturum açanlara özel sohbet şeklidir. Clubhouse, yalnızca iOS uygulaması olarak bir yıldan uzun bir süre önce piyasaya sürüldü. O zamandan beri, hizmet popülerlik kazandı ve birçok kişi tarafından kopyalandı. En ünlüsü, Twitter kısa süre önce Spaces adlı aynı özelliği ekledi. Elbette, Twitter bunu oldukça hızlı bir şekilde ve ayrıca herhangi bir davet gerektirmeden herkesin kullanımına sundu. Clubhouse'un Android uygulama başlatma sürecini nihayet hızlandırmasına neden olan şey büyük olasılıkla budur. Android'e yeni sunulduğu için arayarak bulamayabilirsiniz. O yüzden aşağıdakı resmi linke tıklayarak Google PlayStore'dan indirebiliesiniz: ClubHouse-Android
-
- android clubhouse
- clubhouse android
-
(2 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Tipster John Prosser, gelecek nesil Apple Watch tasarımının neye benzeyebileceğine dair bir fikir vermek için bir kez daha konsept sanatçısı Ian Zelbo ile birlikte çalıştı. Watch Series 7'nin, Apple’ın tüm önceki modellerde görülen kavisli olanlar yerine düz kenarlı akıllı saat serisine büyük bir yeniden tasarım getirmesi bekleniyor. Apple Watch Series 7 (Kaynak: @RendersbyIan) Yeni çizimler ayrıca iPhone 12 ve en yeni iPad Air ile daha standart siyah, beyaz, mavi ve kırmızı renkli boya işleriyle eşleşen nane yeşili renkli bir Apple Watch'u gösteriyor. Daha küçük 40 mm modelde aynı 1.57 inç ekrana ve 44 mm sürümde 1.78 inç ekrana sahip olmalıyız. Ekran, geçmiş yıllarda olduğu gibi çerçeveye doğru kıvrılıyor gibi görünüyor. Apple Watch Series 7 (Kaynak: @RendersbyIan) Apple'ın kan şekeri seviyelerini ölçen bir optik sensör getireceğine dair söylentiler olsa da, daha fazla spesifik ayrıntı alamıyoruz. Ayrıca daha iyi performansa sahip güncellenmiş bir S7 yonga seti bekliyoruz.
-
- yonga seti
- apple watch 7
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Geçtiğimiz birkaç ay içinde yayınlanan bir dizi geliştirici önizlemesinin ardından, Android 12 şimdi beta aşamasına ulaştı. Aslında, ilk beta sürümü bugün Google Pixel telefonlarda ve birkaç başka üreticinin cihazlarında hizmete sunulacak. Android 12, Material You adlı "tasarım hakkında düşünmenin yeni bir yolunu" temel alan tarihin en büyük yeniden tasarımını sunuyor. Her şey kişiselleştirmeyle ilgilidir ve ana özellik, duvar kağıdınıza göre dinamik olarak oluşturulmuş temalardan oluşur. Siz sadece bir duvar kağıdı seçersiniz ve sistem hangi renklerin baskın, hangilerinin tamamlayıcı ve hangilerinin "harika göründüğünü" otomatik olarak belirler. Daha sonra bu renkleri tüm işletim sistemine uygular - bildirim gölgesi, kilit ekranı, ses kontrolleri, yeni widget'lar vs. İşletim sistemi boyunca, sistemle etkileşimlerinize bir akışkanlık ve dinamizm duygusu vermek için çok sayıda yumuşak hareket ve animasyon da göreceksiniz. Temel sistem hizmetleri için gereken CPU süresinde %22 ve sistem sunucusu tarafından büyük çekirdek kullanımında %15 azalma ile sonuçlanan kaputun altındaki iyileştirmelerle işler de daha verimli olacak. Bildirim gölgesi, hızlı ayarlar ve güç düğmesi de "yeniden tasarlandı". Bildirim gölgesi, uygulama bildirimlerinizin "net" bir görünümüyle "daha sezgisel ve eğlenceli" dir. Hızlı Ayarlar artık daha az, en azından ilk aşağı kaydırmada - yalnızca dört tane elde edersiniz ve artık sadece simge değil, bazı alan israfı nedenlerinden dolayı yanlarında da metin var. Google Pay ve Ev Kontrolleri artık Hızlı Ayarlar'a entegre edildi. Daha önce bazı özel görünümlerde yapabildiğiniz gibi, Google Asistan'ı çağırmak için güç düğmesine uzun süre basabilirsiniz. Bu, Google Asistan'ı çağırmak için yeterli yol olmadığını düşünenler içindir - onunla konuşmak veya ekranın alt köşelerinden çapraz olarak kaydırmak gibi.
-
- android 12
- a12
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Enfes Lezzetiyle çayın kahvenin yanında tüketebileceğiniz kurabiye tarifi Acıbadem kurabiyesi Hafif ve lezzetli bir tatlı olan acıbadem kurabiyesi nasıl yapılır? Çayın, kahvenin yanında severek tüketebileceğiniz acıbadem kurabiyesi. Acıbadem Kurabiyesi Tarifi Malzemeler 250 gr badem unu 375 gr toz şeker 200 gr yumurta akı 2 yemek kaşığı limon suyu 1 damla acıbadem aroması (isteğe göre) Hazırlanışı Yumurta akı, badem unu ve toz şekeri bir tencereye alın. Bir çırpıcıyla karıştırıp ocağın üzerine koyarak 10-12 dakika kadar karıştırarak pişirin. Pişen karışımı tezgahın üzerine döküp limon suyunu ilave edip spatula ile karıştırarak soğutun. Oda sıcaklığına gelen hamuru sıkma torbasının içerisine koyun. Yağlı kağıt serili bir tepsiye aralarında boşluk olacak şekilde hamuru sıkıyoruz. İlk Olarak önceden ısıtılmış 130 derecede yarım saat kadar pişirip sonrasında fırını 150 dereceye getirip 10 dakika kadar da öyle pişirin. (pişirirken fırını sürekli kontrol edin ve renk değişimi olunca çıkarın.) Kurabiyelerin yağlı kağıda yapışmaması için, fırından tepsiyi çıkarınca yağlı kağıdı tepsiden kaldırıp ıslak bir bezin üzerine koyun. Yağlı kağıt ıslak bezden dolayı nemlenince kurabiyeleri kağıttan çıkarıp birbirlerine yapıştırıp servis edebilirsiniz… Afiyet Olsun
-
- kurabiye tarifi
- acıbadem tarifi
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Son 5 yılın En İyi Film dalında Oscar kazanan filmlerini sizler için derledik. İşte son 5 yılın Oscar ödüllü en iyi filmleri. 1. Spotlight – 2016 (imdb: 8.1) Spotlight, taciz olayıyla gündeme gelen bir kilisenin kendini aklamaya çalışmasını ve bu tacizi aydınlatmaya çalışan Boston Globe gazetesi yazarlarını konu almaktadır. ABD’de hâlen etkin olan en eski araştırmacı gazete birimi The Boston Globe’un “Spotlight” ekibini konu alan film; Josh Singer tarafından yazılmış ve Tom McCarthy tarafından yönetilmiştir. Spotlight 2. Ay Işığı – 2017 (imdb: 7.4) Tarell Alvin McCraney’in In Moonlight Black Boys Look Blue kitabından uyarlanan Ay Işığı filmi; senaryosu Jenkins tarafından kaleme alınırken, yönetmen koltuğunda ise Barry Jenkins oturmaktadır. Film; insan ilişkileri ve insanın kendini keşfetmesi hakkındadır ve genç siyahi bir adamın çocukluğundan yetişkinliğe kadar Miami’nin zor bir mahallesinde, hayatta kendine yer edinme savaşını ve büyüme hikayesini konu almatadır. Ay Işığı (Moonlight) 3. Suyun Sesi – 2018 (imdb: 7.3) Amerikan yapımı romantik, fantastik filmi Suyun Sesi; Guillermo del Toro tarafından yönetilmiş ve senaryosu del Toro ile birlikte Vanessa Taylor tarafından yazılmıştır. Film; gizli ve yüksek güvenlikli bir devlet laboratuvarında temizlikçi olarak çalışan Elisa’nın hayatının, iş arkadaşı Zelda ile devletin yaptığı gizli bir deneyi keşfetmesi ile nasıl değiştiğini konu almaktadır. Suyun Sesi (The Shape of Water) 4. Yeşil Rehber – 2019 (imdb: 8.2) Biyografik komedi-drama filmi Yeşil Rehber; ünlü bir piyanist ve konser turu kapsamında onun şoförü olarak çalışan Tony’nin hikayesini anlatmaktadır. En İyi Film Oscar’ının sahibi filmin yönetmen koltuğunda Peter Farrelly oturuyor. Senaryosunu ise; yönetmen Farrelly, Brian Hayes Currie ve Nick Vallelonga’nın birlikte kaleme almıştır. Yeşil Rehber (Green Book) 5. Parazit- 2020 (imdb: 8.6) 4 dalda Oscar ödülü almış ve yönetmen koltuğunda Bong Joon Ho’nun oturduğu Güney Kore yapımı gerilim filmidir. Film; fakir bir gencin zengin bir ailenin kızına özel ders vermesiyle başlamaktadır. Genç adam, ailesiyle birlikte yavaş yavaş zengin ailenin özel hayatına sızmaya başlayacaktır. Parazit (Parasite) Bonus Olarak Son Olarak 2021 yılında ise En İyi Film dalında Oscar ödülü kazanan film Nomadland filmidir. Dikkat çekici senaryosu ve başarılı oyunculuklarla en iyi film Oscar ödülü alan filmin konusu ise; Kocası öldükten sonra geçim sıkıntısı yaşamaya başlayan, henüz 60’larında olan Fen, Nevada kırsalında yaşamaktadır. Geçim sıkıntısından dolayı her şeyini kaybetmiş olan Fen, minibüsünü bir karavan haline getirir. Hayatına modern bir göçebe olarak devam ederken başına neler gelecektir
-
- nomadland
- yeşil rehber
-
(2 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
PlayStation DualSense denetleyicisi iki yeni renk seçeneğine kavuşuyor. Gece Yarısı Siyahı ve Kozmik Kırmızısı olarak adlandırılan bu modeller önümüzdeki aydan itibaren satışa sunulacak. Yeni renkler 'galaksi' teması etrafında tasarlandı. Gece yarısı siyahı versiyonu, "gece gökyüzünden uzayı nasıl gördüğümüzü yansıtmak" için açık gri ayrıntılara sahip iki ince farklı siyah tonu içerir. Kozmik Kırmızı versiyonu daha belirgin iki tonlu bir görünüme sahiptir ve "kozmozun her yerinde bulunan benzersiz canlı kırmızının tonlarından esinlenmiştir". Her iki kontrolör de siyah varyantta karartılmış anahtarlar ve kırmızı varyantta kırmızı tuşlarla eşleşen düğme tasarımlarına sahiptir. Her iki rengin de, bu tonu içeren orijinal beyaz DualSense denetleyiciyle eşleşecek şekilde tasarlanmış, ince bir mavi tonu vardır. Yeni denetleyici renkleri önümüzdeki aydan itibaren dünya çapında satışa sunulacak. Kesin tarihler bölgeye göre değişecektir.
-
- kozmik kırmızısı
- gece yarısı siyahı
-
(2 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Son dönemlerde sıkça duymaya başladığımız sürdürülebilir moda kavramı neyi ifade etmektedir? Moda sektöründe hızla yayılmaya devam eden bu kavram; ekolojik bütünlüğü ve toplumsal adaleti savunarak moda ürünlerini ve sistemini değiştirmeyi hedefleyen bir akımdır. Sürdürülebilir Moda Sürdürülebilir moda; hem çevresel hem de sosyo-ekonomik yönler dikkate alınarak mümkün olan en sürdürülebilir şekilde üretilen, pazarlanan ve kullanılan giyim, ayakkabı ve aksesuarlar olarak tanımlanabilir. Uygulamada bu, ürünün tasarım, hammadde üretimi, imalat, nakliye, depolama, pazarlama ve nihai satıştan ürünün ve ürünün kullanımı, yeniden kullanımı, onarımı, yeniden yapımı ve geri dönüştürülmesine kadar tüm aşamalarını iyileştirmek için sürekli çalışmayı ifade eder. Sürdürülebilir bir moda endüstrisi, yıllarca çalışmaya devam edebilecek şekilde işlemesi gereken bir endüstridir. Ne yazık ki, kasıtlı olarak ucuz fiyatlarla hızlı bir şekilde tüketilmek üzere tasarlanmış ve alışveriş yapanların kıyafetleri tek kullanımlık olarak görmelerine yol açan günümüzün baskın ‘hızlı modası’ için doğru değildir. Hızlı moda döngüsü sürdürülebilir olmaktan uzaktır çünkü; Dünya’nın doğal kaynaklarını katlanarak tüketir, dünyanın dört bir yanındaki işçileri sömürür ve çok büyük miktarda israfla sonuçlanır. Sürdürülebilir Moda Bireysel tutum gereklidir… Sürdürülebilir moda; aynı zamanda bireysel tutum ve davranışlarda değişiklik gerektiren daha sürdürülebilir tüketim ve kullanım kalıpları ile ilgilidir. Bugün İsveç’teki hemen hemen tüm büyük giyim şirketlerinin sürdürülebilirlik alanında özellikle üretim aşamasında, ancak aynı zamanda artan yeniden kullanımı ve geri dönüşümü teşvik etmek için; kullanıcı düzeyinde giderek artan bir çalışmaları mevcuttur. "Geçmişiniz ne olursa olsun, bazı gerçekten temel şeyler üzerinde hepimiz hemfikir olabiliriz. Kimse tişört yapmak için ölmemeli ve gezegenimize toksin dökmemeliyiz." – WHİTNEY BAUCK GREEN DREAMER PODCAST Sürdürülebilir Moda İçin Neler Yapılmalıdır? Düşük etkili doğal ve organik malzemeler kullanılan kıyafetler tercih edilmelidir. Geri dönüştürülmüş veya stoksuz malzemeler tercih edilmelidir. Çevre dostu boyaları ve Bluesign veya OEKO-TEX sertifikaları olan markalar tercih edilmelidir. Yenilenebilir enerji ile çalışan tesislerde üretilen ve yerel olarak üretilen giysiler kullanılmalıdır. İkinci el veya daha uzun süre dayanıklı giysiler kullanılmalıdır. Giysilerinize iyi bakarak, gerektiği gibi onararak ve dikerek ömrünü uzatmak ve görünümlerini mevcut zevklerinize göre modernize etmek için değişiklikler yapmak
-
Zamanı durdurup, size günlük telaşlarınızı unutturup kahvenizi alıp battaniye altında yeni bölümü izleme sabırsızlığını yaşatan dizi “When the Weather Is Fine”... When the Weather Is Fine 2020 Güney Kore yapımı televizyon dizisidir. JTBC kanalında yayınlanmaktadır. Başrollerini Park Min-Young ve Seo Kang-joon paylaşmaktadır. Zamanı durdurup, size günlük telaşlarınızı unutturup kahvenizi alıp battaniye altında yeni bölümü izleme sabırsızlığını yaşatan dizi “When the Weather Is Fine”… Kitapların başrol olduğu, When the Weather Is Fine dizisi Seul’deki yaşamdan bıktığı için küçük bir kasabaya taşınan bir kadın (Park Min-Young) ile bu kasabada bir kitap dükkânı işleten bir adamın (Seo Kang-Joon) arasındaki romantik ilişkiyi konu almaktadır. “When the Weather Is Fine” Konusu ‘Goodnight Bookstore’ adında küçük bir kitapçı işleten Im Eun-Seob ile yıllar sonra memleketine dönen bir çellist olan Mok Hae-Won karakterlerinin etrafında dönüyor gibi görünen hikâye, aslında kasabadaki diğer karakterleri de içine alarak mutluluğu arıyor. Dizinin geçtiği ana mekân o küçük kitapçı olurken, diyaloglar da genelde kitaplar üzerinden ilerliyor. “When the Weather Is Fine” Fragman Fragman 2 Fragman 3 “When the Weather Is Fine” Oyuncuları Seo Kang‑joon (Im Eun‑seob) Karakteri: Dizide Bookhyun’da, ‘Goodnight Bookstore’ adında küçük bir kitapçı işleten Im Eun-Seob karakterini canlandırmaktadır. Onun günlük hayatı oldukça basittir. Uyanır, kahve içer, bir kitap okur ve kendi bloguna yazar. Ancak, bu sıradan, tek düze hayatı, lise arkadaşı Hae-Won (Park Min-Young) ile tekrar karşılaştıktan sonra değişmeye başlar. Park Min Young (Mok Hae‑won) Karakteri: Dizide iyi kalpli sıradan bir kadın olan Mok Hae-Won karakterini canlandırmaktadır. Çocukluğundan beri çello çalmaktadır ve çello aracılığı ile oldukça sosyal bir hayata atılır. Ancak, o sırada başkaları tarafından kalbi kırılır. Bu yüzden, hem kendine karşı hem de başkalarına karşı olan güvenini kaybeder. Yaşadığı üzücü olayların da yanı sıra Seul’deki yorucu hayattan bıkar ve hem memleketi hem de küçük bir kasaba olan Bookhyun’a geri dönmeye karar verir. Lee Jae‑wook (Lee Jang‑woo) Karakteri: Dizide Im Eun-Seob’un (Seo Kang-Joon) arkadaşı olan Lee Jang-Woo karakterini canlandırmaktadır. Küçüklüğünden bu yana ebeveynlerinin isteklerine göre yaşayan, parlak bir gülümsemeye sahip birisidir. Kim Hwan‑hee (Im Hwi) Karakteri: Dizide Eun-Seob’un (Seo Kang-Joon) kız kardeşi olan Im Whi karakterini canlandırmaktadır. Im Se-Mi (Kim Bo-Young) Karakteri: Dizide Hae-Won’un (Park Min-Young) eskiden en iyi arkadaşı olan Kim Bo-Young karakterini canlandırmaktadır. Moon Jeong-Hee (Sim Myung-Yeo) Karakteri: Dizide Hae-Won’un (Park Min-Young) teyzesi olan Sim Myung-Yeo karakterini canlandırmaktadır. Kim Young‑dae (Oh Young‑woo)
-
- film izle
- sinema izle
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Geçtiğimiz yıl, ilk sezonu, 3 part halinde, toplam 18 bölüm (her part, 6 bölüm) olarak yayımlanan dizinin bitişi izleyicilerini fazlasıyla üzmüştü. Sonunda sevindirici haber geldi! “Arthdal Chronicles” dizisi yayımlanmaya başladığı günden itibaren çok konuşulmuş ve olumlu eleştiri aldığı kadar olumsuz eleştiri de almıştı. İlk sezonu belirsiz bir şekilde bittiği için izleyici ikinci bir sezon beklemekteydi. “Arthdal Chronicles“, Arthdal adlı kurgusal bir diyarda, kendi efsanelerini ortaya çıkaran kahramanlar hakkında destansı bir fantastik dizidir. Geçtiğimiz yıl, dizinin ilk sezonu, 3 part halinde, toplam 18 bölüm (her part, 6 bölüm) olarak yayımlandı. Yapımı için 50 Milyar Wonun (yaklaşık 42.4 Milyon Dolar) üzerinde harcandığı açıklanmıştı. Ancak dizinin ilk sezonunun yönetmenliğini yapan Kim Won-Suk, dizinin 2. Sezonunu yönetmeyecek. Kim Won-Suk daha önce, dizinin yapım şirketi Studio Dragon’un bünyesinde çalışıyordu. Ancak, Kim Won-Suk Studio Dragon’dan ayrılarak, KakaoM ile birlikte çalışmaya başlamıştır. Kim Won-Suk, “Arthdal Chronicles” dışında “My Mister”, “Signal”, “Misaeng”, “Monstar” ve “Sungkyunkwan Scandal” dizilerinin yönetmenliğini yapmıştır. Kim Won-Suk’un yerine dizinin 2. sezonunun yönetmen koltuğunda, Kim Kyu-Tae ve Hong Jong-Chan oturacak. Kim Kyu-Tae, “It’s Okay, That’s Love”, “Iris”, “That Winter, The Wind Blows” ve “Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo” dizilerinin; Hong Jong-Chan, ” My Secret Hotel”, “Live Up To Your Name, Dr. Heo”, “Life” ve “Her Private Life” dizilerinin yönetmenliğini yapmıştır. Yapılan açıklamaya göre, dizinin ilk sezonunda öldürülmeyen karakterler dizinin 2. sezonunda da yer almaya devam edecek. Dizinin yapımcıları, ana oyuncuların müsait olduğu bir program hazırlamaya çalışıyor. Bu yüzden, Song Joong-Ki, Jang Dong-Gun, Kim Ji-Won ve Kim Ok-Vin gibi oyuncuların dizide yer alması bekleniliyor. Raporlara yanıt olarak tvN, “’Arthdal Chronicles” un ikinci sezonu, yılın ikinci yarısında çekime başlamak amacıyla hazırlanıyor ”dedi. 13 Şubat KST’de Ilgan Sports, TVN’nin “Arthdal Chronicles” filminin yeni bir sezon için prodüksiyon geliştirdiğini bildirdi. Rapora göre “Arthdal Chronicles” ikinci sezonunda en geç Eylül veya Ekim aylarında üretime başlayacak. Song Joong Ki , Jang Dong Silahı , Kim Ji Won ve Kim Ok Bin rollerini ve ilk sezonda öldürülmeyen tüm oyuncuları yeniden canlandırması bekleniyor. Yapımcıların ana aktörleri barındıracak bir program hazırlamaya çalıştıkları bildiriliyor. “Arthdal Chronicles”, Arth’ın efsanevi ülkesinde kendi efsanelerini yapan kahramanlar hakkında destansı bir fantastik dramadır. İlk sezon geçen yıl toplam 18 bölüm olmak üzere üç bölüm halinde yayınlandı (bölüm başına altı bölüm). Üretim için 50 milyar wonun (yaklaşık 42.4 milyon $) üzerine çıktığı bildirildi. Gösteri her zaman birden fazla mevsim için planlandığından, ilk sezonun belirsiz bir sonu vardı. Ancak, ilk sezonda izleyici puanlarının yetersizliği ve karışık seyirci tepkileri geleceğini şüphe etti. Gösteri “Game of Thrones” ile olumsuz karşılaştırmalar yaptı ve Brunei’deki denizaşırı film çekimlerinin yapım personeli için haksız çalışma koşulları yarattığına dair haberler vardı. Bununla birlikte, Bölüm 3’ün seyirciler arasında daha olumlu geri bildirimlere sahip olduğuna dair bazı göstergeler de vardı. Kaynak: soompi.com
-
WhatsApp, kullanıcılar yeni şartları kabul edene kadar uygulamanın özelliklerini yavaş yavaş durduracak. Fakat Facebook, Alman otoriteler tarafından son zamanlarda bir hayli inceleniyor. Hamburg Veri Koruma ve Bilgi Özgürlüğü Komiseri Johannes Caspar tarafından yazılan yeni bir sürümde, WhatsApp’ın güncellenmiş gizlilik politikasında bulunan sorunları ana hatlarıyla açıklıyor. Caspar, sorunların müşteriler, kullanıcılar veya çalışanlar hakkında veri tutan tüm şirketler için belirlenen GDPR düzenlemelerine göre yasal olmadığını iddia ediyor. Aşağıdakiler sürümden bir alıntıdır (Almanca'dan çevrilmiştir): "Veri aktarımına ilişkin hükümler, veri koruma beyanının farklı seviyelerine dağılmıştır, net değildir. Avrupa ve uluslararası versiyonları arasında ayrım yapmak zordur. Ayrıca içerikleri yanıltıcıdır ve önemli çelişkiler vardır. Daha detaylı bir analizden sonra bile rızanın kullanıcılar için ne gibi sonuçlar doğuracağı görülemez. Ayrıca, WhatsApp, hizmetin işlevlerinin sürekli kullanımı için bir koşul olarak yeni hükümlere rıza gösterilmesini gerektirdiğinden, rıza gönüllü olarak verilmemektedir." Caspar, Facebook'un veri toplamaya devam etmesini engelleyen üç aylık bir acil durum yasağı yayınladı ve AB veri düzenleyicilerinden oluşan bir panelden Almanya'nın Avrupa Birliği'ndeki eylemlerini takip etmesini istedi. Facebook, Caspar'ın Bloomberg'e yönelik iddialarını reddediyor ve yeni politikanın yayılmasını engellemeyeceğini söylüyor. Ayrıca, güncellemenin ne yapmak istediğine ilişkin "temel bir yanlış anlaşılmaya dayalı" Alman düzenleyicilerin yanıtını da istiyor. Yeni politikanın ilk kullanıma sunulmasından bu yana, diğer mesajlaşma uygulamalarına yönelik talepte bir artış oldu. Hem Telegram hem de Signal, o zamandan beri yeni kullanıcıların büyük ölçüde benimsendiğini gördü. Facebook, yeni politika değişiklikleri nedeniyle geniş çapta eleştirildi ve markalar arasındaki çapraz bilgi akışı, Facebook'un 2014'te mesajlaşma uygulamasını satın almasından bu yana kaçınılmaz hale geldi. Kaynak: DatenSchutz-Hamburg
-
- whatsapp almanya
- whatsapptan telegrama
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
JTBC'nin “The World of the Married” (Evli Dünyası) resmi olarak Kore draması tarihini yazdı! 2 Mayıs’ta, “The World of the Married” (Evli Dünyası), Kore kablo ağı tarihinin herhangi bir draması tarafından şimdiye kadar elde edilen en yüksek izleyici puanlarına yeni bir rekor kırdı. Nielsen Korea’a göre, hit dramanın son bölümü ülke çapında ortalama yüzde 24.33 puan aldı ve JTBC’nin “ SKY Castle ” finalinde 2019’da elde edilen yüzde 23.78’lik rekoru kırdı. “The World of the Married” (Evli Dünyası) ihanet ve aşk ve nefretin ardından gelen kasırga nedeniyle ayrılan evli bir çift hakkındadır. Kim Hee Ae , huzurlu bir aile, kocasının değişmeyen sevgisi ve iyi bir oğluyla görünüşte mükemmel bir hayat süren Ji Sun Woo adlı bir aile hekimi olarak rol aldı. Mutluluğunda bir çatlak oluşmaya başladığında, hayatı değişmeye başlar. The World of the Married Konusu Ji Sun-Woo (Kim Hee-Ae) bir aile hekimliği doktorudur. Lee Tae-O (Park Hae-Joon) ile evli ve bir oğulları var. Başarılı bir kariyer ve mutlu bir aile dahil her şeye sahip görünmektedir, ancak kocası ve diğer insanlar tarafından ihanete uğramıştır. Lee Tae-O, ünlü bir film yönetmeni olmayı hayal etmektedir. Karısı Ji Sun-Woo‘nun desteğiyle bir eğlence işletmesi işletmektedir. Karısını sevmesine rağmen Lee Tae-O tehlikeli bir ilişkiye girer… The World of the Married İzle The World of the Married Fragman The World of the Married Oyuncuları Kim Hee‑ae (Ji Sun‑woo) Hae‑jun Park (Lee Tae‑oh) Han So Hee (Yeo Da‑kyung) Kim Yeong‑min (Son Je‑hyuk) Sim Eun‑Woo (Min Hyun‑seo) Park Sun-young (Go Ye-rim)
- 1 yanıt
-
- evli dünyası
- world of the married
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Balkanların en meşhur tatlılarından olan orjinalinin 3 farklı süt ile yapıldığı lezzetine doyum olmayan trileçe tarifi. Trileçe Tarifi İçin Malzemeler 5 adet büyük boy yumurta 6 yemek kaşığı toz şeker 7 yemek kaşığı un 1 pake tkabartma tozu 1 paket vanilin Şerbeti için: 2 su bardağı inek sütü 1 su bardağı keçi sütü 1 su bardağı manda sütü 1 su bardağı toz şeker Karameli İçin: 1 çay bardağı toz şeker(büyük çay bardağı) 2 yemek kaşığı tereyağı 1 paket krema Trileçe Tarifinin Pişirme Önerisi Sütlü şerbeti için manda ve keçi sütünü kullanmak istemezseniz, 3 su bardağı inek sütü ve 1 su bardağı krema ile de şerbetinizi hazırlayabilirsiniz. Trileçe Hazırlanışı Derin bir karıştırma kasesinin içerisine yumurta ve şekeri ekleyip, şekerler eriyene ve karışımın rengi açılıp, krema kıvamına gelene kadar çırpın. Un, kabartma tozu ve vanilini yumurtalı karışımın içerisine eleyerek ekleyin. Spatula yardımıyla kuru malzemelerin sıvı malzemelerle birleşmesi için altan üstte doğru sürekli olarak karıştırın. Güzelce karışmış olan kek harcını yağlanmış fırın kabınıza dökün ve üzerini düzeltin. Trileçenin pandispanyasını önce 170 derece ısıtılmış fırında 10 dakika pişirin. 10 dakika sonunda fırın ısısını 150 dereceye indirip 20-25 dakika kadar pişirin. Pişen pandispanyayı oda sıcaklığında soğumaya bırakın ve üzerine kürdan yardımıyla delikler açın. Sütlü şerbeti için; inek sütü, manda sütü ve keçi sütünü tencereye alın. Şekerini de ekleyip eriyene kadar karıştırın. Kaynamaya başladıktan sonra ocağın altını kapatın ve ılımaya bırakın. Karameli için; ayrı bir sos tenceresinde toz şekeri kontrollü olarak eritin. Üzerine tereyağını ekleyin. Fokurdamaya başlayan tereyağlı şekerin üzerine kremayı ekleyin ve karıştırıp ocaktan alın, soğumaya bırakın. Oda sıcaklığında soğumuş olan trileçe pandispanyasının üzerine ılık sütlü şerbeti ekleyin ve sütü iyice çektikten sonra buzdolabında soğumaya bırakın. Bu esnada 1 paket krem şanti hazırlayın. Soğumuş olan kekinizin üzerine ince bir tabaka halinde krem şantiyi yayın. Hazırlamış olduğunuz karameli de üzerine güzelce yaydıktan sonra dilimleyin ve soğuk olarak servis edin. Afiyet Olsun.. Trileçe Tarifinin Servis Önerisi Arzuya göre hazırladığınız trileçeyi; frambuaz, çikolata ya da portakal sosu ve toz Antep fıstığı ilavesiyle servis edebilirsiniz. Tarif için : yemek.com
-
Enfes pastaların yapımında kullanılan kolay ve bir o kadar da lezzetli pandispanya tarifi. Sünger gibi yumuşacık pandispanya tarifi. Enfes pastalar hazırlayabileceğiniz güzel ve kolay bir tarif olan pandispanya nasıl yapılır? Pandispanya tarifi…. Pandispanya Tarifi 6 adet yumurta 1/2 çay bardağı sıcak su 1 su bardağı mısır nişastası 1 su bardağı toz şeker 1 su bardağı un 1 paket kabartma tozu Hazırlanışı Yumurtaları ve sıcak suyu mikserle yüksek hızda çırpmaya başlayın. Yumurtaların köpürdüğünü gördüğünüzde içerisine şekeri yavaş yavaş ilave ederek aynı hızda çırpmaya devam edin. Yumurtalar kabarıp açık bir renk aldığında karıştırmayı bırakın. Un, kabartma tozu, nişastayı birleştirip yavaş yavaş yumurtalara bir spatula yardımıyla yedirin. Karıştırma işlemini spatulayı alta daldırıp dairesel hareketlerle çıkararak sürdürün. Pandispanyayı pişireceğiniz kabın altına bir yağlı kağıt serin. harcı içerisine döküp önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 45 dakika kadar pişirin. Pişen pandispanyayı çıkarıp soğumasını bekleyin ve sonrasında kesin. Afiyet olsun
-
Yaz dönemi yaklaştıkça kilo verme isteğimiz artıyor.. Sağlıklı beslenmenin mevsimi, zamanı olmaz evet ama bu dönemlerde bireyler daha yüksek motivasyona sahip oluyor. Sağlıklı kilo kaybı sağlayabilmek için neler yapabiliriz gelin birlikte inceleyelim. Sonrasında ise sizlere metabolizmanızı hızlandıracak, yağ kaybı ve ödem atımını destekleyecek bağırsak dostu bir tarif vereceğim. Yeterli Sıvı Tüketin Havaların ısınmasıyla birlikte vücuttaki sıvı atımı arttığı için tüketmemiz gerek su miktarı da aynı doğrultuda artıyor. Her ne kadar diyet ve egzersiz yapsanız da eğer yeteri kadar su içmiyorsanız olması gereken kilo kaybını sağlayamazsınız. Bu nedenle kilogram başına en az 30 ml su tüketmeyi ihmal etmeyin. Kahve ve çay tüketiminin fazla olması ödem problemine neden olabilir, bu nedenle fazla çay, kahve tüketen kişilerin su tüketimini bir miktar daha artırması gerekmektedir. Hareket Edin Hem sağlığımıza sağlık katacak hem de yağ kayıplarımıza destek olacak yegane şey hareket etmek. Günlük 30 dakikalık yürüyüşler veya teknolojiden faydalanarak evde yapacağınız egzersizler sürecinizi hızlandırarak maksimum yağ kaybı sağlamanıza destek olacaktır. Karbonhidrat Tüketimini Sınırlandırın Beslenme kültürümüzün bir getirisi olarak yüksek karbonhidrat tüketiyoruz. Kilo kaybı sağlamak adına beyaz un, şeker, pirinç pilav, makarna, hamur işi gibi basit karbonhidrat kaynaklarını azaltıp, porsiyon kontrolü yaparak tam buğday, meyve, sebze gibi kompleks karbonhidrat kaynaklarına yönelebilirsiniz. Her ne kadar sağlıklı da olsa kompleks karbonhidratları da kontrollü olarak tüketmenizi öneririm. Yeterli Protein Tüketin İyi bir yağ kaybı sağlamak adına yeterli ve kaliteli protein tüketmeye özen gösterin. Günlük beslenmenizde yumurta, kırmızı et, balık gibi kaliteli proteinlere yer verin. Her Gün Bir Porsiyon Sebze Tüketin Sindirimi, yeterli posa, vitamin ve mineral alımını destekleyebilmek adına sebze tüketimini ihmal etmeyin. Gün içinde mutlaka bir öğünde büyük bir porsiyon sebze tüketimine özen gösterin. Hem uzun süre tok kalmanızı destekleyecek, hem bağırsak sağlığına destek olacaktır. Sebzelerin kalorilerinin düşük olması da büyük bir avantaj.. Kilo Vermenizi Destekleyen Bitki ve Besinlerden Destek Alın Yeşil çay, kiraz sapı çayı ve beyaz çay gibi ödem atımını ve yağ kaybını destekleyen bitki çaylarından destek alın. Ananas, elma, kivi, yaban mersini, taze kabak, kereviz, kefir, keten tohumu, chia tohumu, yulaf kilo kaybını destekleyen besinler arasında yer almaktadır. Bu besinleri beslenmenize ekleyerek kilo kayıplarını destekleyebilirsiniz. Fit Smoothie Tarifi 1 çay bardağı sade kefir ½ dilim ananas ½ yeşil elma 3 yaprak taze nane 1 çay bardağı soğuk su Tüm malzemeler blenderdan geçirilir. Diyetisyen Elif Kübra Bostancı
-
- kolay kilo vermek
- çabuk kilo ver
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Özellikle ergenlik çağında karşılaşılan cilt sorunlarından biri olan sivilceye neden olan gıdalar nelerdir? Sivilce hemen hemen herkes de görülen ve özellikle ergenlik çağlarında ortaya çıkan cilt sorunudur. Vücutta sivilce çıkmasında genetik, beslenme ve hormonların büyük etkisi vardır. Sivilce Nedir? Neden Olur? Cildin yağ salgılayan tabakası olan Sebumun tıkanması sonucu şişerek bakterilerle inflame olmasından dolayı ortaya çıkan cilt sorunudur. Bir çok tipi olan sivilceler beslenme, hormon ve genetik ve çevresel faktörlerden dolayı oluşurlar. Sivilce oluşumunda beslenmenin büyük etkisi olduğu bir gerçektir. Yediğimiz gıdalara dikkat ederek cildimizi sivilcelerden koruyabiliriz. İşte Sivilce Oluşumuna Neden Olan Bazı Gıdalar : Abur Cubur : Abur cuburların sivilce yaptığını bilmeyen yoktur. Aşırı tüketildiği takdirde %50 oranında siviklceleri artırabilmektedir. Ceviz : Beyin gelişimi ve bağışıklık sistemi açısından son derece sağlıklı bir yiyecek olan ceviz içerdiği yüksek omega 6 bakımından sivilceyi artırabilmektedir. Rafine Şekerler : İçerisinde rafine şeker içerin gıdalar kan şekerini çok çabuk yükselttiği için sivilce oluşumuna neden olabilmektedir. Hayvansal Gıdalar : Hayvansal gıda endüstrisi et üretimini artırmak amacıyla yüksek miktarda büyüme hormonu kullanıyor. Tüketilen bu etler ise vücutta hormon dengesizliklerine neden olup sivilce üretimine yol açıyor. Fast Food : Batı tarzı bu yiyecekler içerisinde bulunan aşırı yağdan dolayı sivilce oluşumuna neden olabilmektedir. Türkiye’de yapılan bir araştırmada sürekli batı tarzı beslenen kişilerde sivilce oluşu gözlenmiştir. Süt Ürünleri : Sütün insülin seviyesini yükseltmesi sivilce oluşumuna yol açabilmektedir
-
- sivilce için
- sivilceye karşı
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
-
Ev yapımı limonata tarifi | Yaz aylarının vazgeçilmezi Yaz aylarında aradığımız serinliği bulduğumuz limonatayı haberimizde yer alan tarifi ile evde kolayca yapabilirsiniz. Çeşitli katkı maddeleri bulunan hazır limonata yerine ev yapımı limonata tercih edenler doğru adreste. Peki limonata kaç kalori? İşte serinlemenin en kısa yolu limonatanın tarifi ve kalorisi... Yazın sıcaktan bunaldığımızda serinlemek için soğuk içecekler ararız. Hem vücut direncini arttıran hem de serinleten limonata en çok tüketilen içeceklerden. Buz gibi bir limonatanın verdiği ferahlık hiç kuşkusuz çoğu kimse için vazgeçilmez. Sıcak günlerin en çok tercih edilen içeceklerinden biri olan limonata, C vitamini deposudur. Paylaştığımız tarif ile evde kolayca yapacağını limonata katkı maddesiz haliyle çabucak hazır olacak. Birçok yemekle birlikte de tüketebileceğiniz ev yapımı limonata tarifi ve kalorisi haberimizde. LİMONATA KAÇ KALORİ Bir bardak limonata 94 kcal’dir. (256 gr) LİMONATA TARİFİ Malzemeler; 3 adet limon, 1 su bardağı toz şeker, 2 litre su. Yapılışı; Limonlar yıkanıp ortadan iki ayrılır ve limon sıkacağında sıkılır. Suyu ve çekirdekleri alınmış limon kabukları rondodan geçirilip derin bir kaba konulur. Kabukların üzerine 1 su bardağı toz şeker ilave edilip elle iyice yoğrulur. 2 litre su ve sıkılan limon suyu yoğrulan kabukların üzerine dökülüp karıştırılır.Hazırlanan karışım 2-3 saat buzdolabında dinlendirilir. Daha sonra dolaptan çıkartılıp süzgeçle süzülür ve hazırlanan ev yapımı limonata sürahiye konulur.
-
ZY Elektrikli Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol, en büyük boy elektrikli traktörün bütün çalışmalarının bittiğini ve 1-2 ay içinde seri üretime girmeyi planladıklarını belirtti. ZY Elektrikli Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol, "Şu an hattımızda 25 traktörümüz hazır bekliyor. Haziranda üreteceğimiz traktörlerle ilgili ön siparişlerimizi aldık, ciddi satışlar yapıldı." dedi. Yol, AA muhabirine, "Elektrikli Traktör Projesi"nin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin projesi olduğunu söyledi. Projeyi Ziraat Bankası ile ortak yürüttüklerini ifade eden Yol, daha önce 2020'nin sonunda seri üretime geçmeyi planladıklarını ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle bazı sıkıntılar yaşadıklarını bildirdi. Yol, Türkiye'de bahçe, orta ve büyük olmak üzere 3 çeşit traktörün kullanıldığına dikkati çekerek, bunların kullanım yerlerine uygun elektrikli traktör üretimi yapacaklarını dile getirdi. Küçük boylu olanı 130-140 beygir gücünde yapmayı planladıkları bilgisini veren Yol, bu traktörün hem bahçede hem de orta boyluların çalıştıkları yerlerde kullanılabileceğini kaydetti. Yol, "Bu traktörler yaklaşık 20 dakikada şarj edilebilecek ve 5 saate kadar çalışabilecek." diye konuştu. "Orta boy elektrikli traktör 2022'de seri üretime girecek" Orta boy traktörlerin dünyada 105 beygire kadar olduğuna işaret eden Yol, kendi yapacaklarının ise 220 beygir gücünde sisteme sahip olacağını vurguladı. Orta boy tarla traktörlerini en kötü tarla şartlarında 6-7 saat çalışacak şekilde tasarladıklarını belirten Yol, "Orta boy tarla traktörümüz 2022'nin ilk aylarında seri üretime gireceği için çalışmalarımız devam ediyor, yüzde 95 bitmiş durumda." ifadelerini kullandı. En büyük boy traktörlerin ise dünyada yaklaşık 130 beygir gücünde olduğuna dikkati çeken Yol, şu değerlendirmede bulundu: "Biz bu traktörü de yaklaşık 320 beygir olarak piyasaya çıkartıyoruz. 1000 beygire kadar da çıkabilecek sistemleri koyacağız. Bu da hem büyük traktörlerin yapmış olduğu işleri yapacak hem de yurt dışında 'Canavarlar' diye adlandırılan traktörlerin de yaptığı bütün işleri yerine getirecek. Bu traktörlerimizin en büyük özelliği sessiz ve kokusuz olması. Hayvancılıkta ses çok önemli, ses arttığı zaman hayvanlar sütten kesiliyor. Bu sessizlik hayvanlar için önem taşıyor." "Büyük boy traktörde seri üretim haziranda başlayacak" Yol, en büyük boy traktöre ilişkin çalışmalarda sona gelindiğini bildirerek şöyle devam etti: ZY Elektrikli Traktör Yönetim Kurulu Başkanı Önder Yol "En büyük traktörümüzün bütün çalışmaları bitmiş durumda, haziran ayı içinde seri üretime girmeyi planlıyoruz. Şu an hattımızda 25 traktör üretilmek için hazır bekliyor. Bu traktör yaklaşık 7 saat çalışabilecek ama bu süreyi artırmak için çalışmalarımız devam ediyor. Traktör, üzerindeki şarj aletiyle 90 dakikada dolabilecek seviyede. Dışarıya bir ünite koyulduğunda ise bir saatin altında rahatlıkla şarj edilebilecek. Salgın olmasaydı biz seri üretime girmiştik. Tedariklerimizin tamamlanmasında sıkıntılar yaşadık. Tip onay belgesi için evraklarımızın yüzde 85'ini tamamladık. Haziranda üreteceğimiz traktörlerle ilgili ön siparişlerimizi aldık, ciddi satışlar yapıldı. TİGEM traktör alımı yaptı." Büyük boy traktörlerden yılda 1050 adet üretecek kapasitelerinin bulunduğu bilgisini veren Yol, gelecek dönemlerde kapasiteyi yılda 10 bin adet üretecek şekilde artırmayı düşündüklerini sözlerine ekledi
-
Voltaire, tarihi; “cinayetlerin ve felâketlerin bir tutanağıdır” diye tanımlar. Ve bir tarlaya benzetip şu şekilde devam eder; Her toplum, geçmişte ne ekmişse, gelecekte onu biçer… Velhasıl görünen köy kılavuz istemez; bizim yıllarca atasözü diye kullandığımız “ne ekersen onu biçersin” sözü göründüğü üzere, Fransız yazar ve filozof Voltaire'e aittir… 1947 yılında şairlerin sultanı Necip Fazıl Kısakürek’in “İnanmıyorum bana öğretilen tarihe!” sözüyle ne anlatmak istediği de yeni yeni anlaşılmaktadır. Mesela; Genellikle, mahkemelerde hâkimlerin oturduğu yerin arkasında yazılı olan “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR” sözü ATATÜRK’e ait değildir… Aynı, “HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR” sözünün ATA’ya ait olmadığı gibi… Ve diğerleri; “KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR” “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” —0— “ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR”dir sözünü Hz. Ömer söylemiş hatta Arapça’dan çevirisinin de yanlış olduğunu bizlere tarihçe Mustafa Armağan kitabında açıklamıştır. Şöyle ki; “Arapçada mülk; devlet, düzen, sistem vs. anlamına da gelir. Burada kastedilen, devletin veya düzenin esası adalettir fikridir. Temel de yanlış çeviri… Adalet sadece devlet binasının temel kısmında bulunmaz, esasta, yani bir sistemin her alanında bulunmalıdır. Arapça aslı sanıyorum “el-adl esasu’l-mülk” olmalıdır.” —0— Üniversiteler başta olmak üzere birçok eğitim kurumlarında, meydanlarda, anıtlarda Mustafa Kemal Atatürk imzasıyla yazılan “HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR” sözü ise, Hz. Ali’ye aittir. Sözün aslı, İlimle gidilmeyen yolun sonu karanlıktır”olup, Tevfik Fikret,bu sözün Hz Ali’ye ait olduğunu söyleyerek, “HAYATTA EN HAKİKİ MÜRŞİT İLİMDİR” şeklinde, ilk defa,Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi girişine astırır. —0— Atatürk’e ait olduğu zannedilen diğer başka bir söz de; “KÖYLÜ MİLLETİN EFENDİSİDİR” vecizesidir. “Sultan bir gün mahremleriyle görüşürken onlara “Velinimet-i âlem [dünyanın efendisi] kimdir?” diye sormuş. Onlar “Padişah efendimizdir” diye cevap verince Kanuni, “Hayır, dünyanın efendisi reâyadır ki, ziraat ve harâset [çiftçilik] emrinde huzur ve rahatı terk ile iktisab ettikleri nimetle bizleri it’âm ederler” demiştir. Yani tarım ve çiftçilik işlerinde huzur ve rahatlarını bırakıp elde ettikleri ürünlerle bizi doyururlar. Gördüğünüz gibi tek fark, Kanuni’nin daha evrensel bir tanımlama yapmasındadır.” (“Osmanlının Mahrem Tarihi”-M.A.) “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM” Sözüyse Şeyh Şamil’e ait olup, Kazım Karabekir Paşa bu sözün kendisine ait olduğunu söylemektedir (Kazım Karabekir’in Gözüyle Yakın Tarihimiz) —0— Burada belirtmek istediğim, “ATATÜRK bu sözleri söylemedi” demek değil, sadece tarihsel yanılgıların, ve tarihi gerçeklerin nasıl çarptırıldığı yada bize nasıl “kakalandığı”dır. Aynı “DERSİM” gibi… —0— Bakınız tarihi bir yanılgı daha… Suudilerin Peygamberimizin mezarını yıkacak olması hikâyesi; “Hz. Muhammed’in mezarını yıkıp yerini değiştirmek isteyen zamanın Suudi kralına Atatürk’ün kendi el yazısı ve imzasıyla çektiği telgraf. Dikkatli okuyun yazıya başlarken krala sayın kelimesini kullanmıyor… ” Suudi kralı dikkatine !! Tarafımıza ulaşan haberlere göre Allahın sevgili ve özel kulu, elçisi peygamber efendimiz Hz. Muhammed Mustafa’nın kabrini yıkıp yerini değiştirecekmişsin. O Mezarın tek taşına dokunursan kurtuluş savaşını bırakır ordularımla aşağı inerim.. 26 Haziran 1919 MUSTAFA KEMAL ATATÜRK” ( Telgraf, 1919’da değil, 1926’da yazılmıştır diyenler de var…) 1919’da olsa, 1926’da olsa; o yıllar ne Suudi Arabistan vardı ne de Suudi Kralı vardı. İngilizlerin işgali sürmekteydi ayrıca Suudi Arabistan 1932′de kuruldu. 1919 yılında Mustafa Kemal “Atatürk” ismini almamıştı çünkü soyadı kanunu çıkmamıştı. El yazısı ile telgrafın çekilemeyeceği, mors alfabesi ile gönderilebileceği gerçeği de malumunuz… En önemlisi diplomasi diliyle “ordularımla aşağı inerim” türü yazışmalar asla kullanılmaz… Diyelim ki; Kral var, böyle bir telgraf da var… Konuyu dinen incelediğimizde; Suudi kralı doğruyu yapmak istemiştir. Hz. Âîşe (r.a), Resulullah (s.a.s)’ın son hastalığında şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: “Allah, Yahudi ve Hristiyanlara lânet etsin, Onlar, peygamberlerinin kabrini mabed haline getirdiler.” Hz. Âîşe diyor ki: “Eğer bundan korkulmasaydı, Hz. Peygamberin kabri dışarıdan belli olacak şekilde yapılacaktı” (Buhâri, Cenâiz, 916). İNGİLTERE KRALININ ATATÜRK’ÜN ELİNİ ÖPMESİ Fotoğrafta İngiliz Kralı’nın, Atatürk’ün elini öpmek istediği ancak ATA’nın buna müsaade etmediği iddia edilmektedir; Öncelikle bu fotoğraf 24 Temmuz 1927 tarihinde çekilmiştir. Bırakın İngiliz Kralını; 1923 yılında bağımsızlığını ilan eden Türkiye Cumhuriyeti’ne 1928 yılına kadar hiçbir resmi ziyaret yapılmamıştır. İlk ziyareti, 1928 yılı Mayıs ayında Afganistan Kralı Amanullah Han ve eşi Kraliçe Süreyya yapmış, İngiltere Kralı VII. Edward 1936 yılı Eylül ayında Türkiye’ye gelmiştir. Kaldı ki; İngilizlerde saygıdan ötürü “el öpme” âdeti yoktur. Sadece bayanların eli öpülür. Fotoğrafı renklendiren Ateş Akkor ve Engin Gökdeniz yaptıkları açıklamada şunları kaydediyorlar; “Tarih 24 Temmuz 1927. Yer, Dolmabahçe Sarayı… Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhurbaşkanı sıfatıyla İstanbul’a ilk gelişinden 23 gün sonra. Sarayın merdivenlerinden inerken Birisi elini öpmeye çalışıyor. O ise elini öptürmemek için direniyor. Ulusu daima üstte tutmanın erdemini hatırlatıyor. Ayrıca ‘o’ anda kendisinden yıllar sonra elini öptürmek için uzatan politikacılarımıza ders vermeye devam ediyor.” —0— Bunlar, sadece küçük ayrıntılar. “DERSİM” gibi bir katliam araştırmadan sadece “var olan bir isyan” bastırıldı demek ne kadar doğru olur? Biz toplum olarak hiç hata yapamaz mıyız? Osmanlı yapmamış mıdır? Günümüz siyasileri yapmamakta mıdır? Tarihimizi iyi bildiğimiz sürece geleceğimizi sağlam zeminin üzerine inşa edebiliriz. Bu yüzden araştıralım, gerekirse yüzleşelim
-
- atatürkün araplara mektubu
- atatürke ait olmayan sözler
-
(1 etiket daha)
Konudaki etiketler:
Bilgi ve efsane
Bildiklerinizi paylaşın; Çünkü bu, efsane olmaya giden yoldur
Güncel önemli konular
Korona ve sağlığımız