Jump to content

Feneroin

Yönetici
  • İçerik sayısı

    1024
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    10

Everything posted by Feneroin

  1. Otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin gereğinden fazla hassas ve aşırı çalışması sonucu ortaya çıkan hastalıklardır. Bu tür hastalıklarda alternatif tedaviler de uygulanabilmektedir. Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş’ın, HayyKitap yayınevi tarafından basılan İlaçsız Yaşam kitabında yer alan bilgilere göre; Bu hastalıkların ortaya çıktığı hastalarda, bağışıklık sisteminin zayıflığı söz konusu değildir, tam tersine; sistem o kadar aşırı çalışmaktadır ki, dengesi bozularak vücudun bir takım dokularını yabancı doku gibi algılamaktadır. Bu yanlış algı sonucu, yabancı madde olarak algılanan dokuyla savaşmak için bağışıklık sistemi sürekli antikor üretir. Otoimmün hastalıklarda alternatif tedaviler de uygulanabilmektedir. Bu tedaviler ise şu şekildedir; 1. Ozonterapi Bağışıklık sistemini dengeye oturtan bir tedavidir. Ayrıca, dokulardaki oksijen doygunluğunu ve kanlanmayı artırdığı içi, tedaviye yardımcıdır. Kuvvetli bir iltihap giderici etki göstermektedir. 2. Akapunktur Beyindeki limbik sistemi dengeleyerek vücudun hastalıklara karşı cevabını düzenlemektedir. Yani kendi kendini iyileştirme gücünü artırmaktadır. Aynı zamanda iltihap giderici etki gösterir. 3. Bitkilerle Tedavi Bağışıklık sistemini dengeleyen ve iltihap giderici etkisi olan bitkiler otoimmün hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak bu bitkilerle tedavi için; mutlaka konunun uzmanı bir hekime danışmalısınız. Doktorunuzun onayı olmadan aktar tavsiyesiyle ya da internet-televizyon gibi mecralardan reklamını gördüğünüz bitkileri kullanmamalısınız
  2. Türkan Hatun veya bir diğer ismiyle Terken Hatun, Harezmşah Devleti’nin hükümdarı Alâeddin Tekiş’in eşi ve Alaeddin Muhammed’in annesidir. Kadın kimliğine rağmen devlet işlerinde son derece etkili olmuştur. Bu etkili kişiliği nedeniyle Türklerin prensesi olarak tanınmıştır. Peki bu dirayetli ve soylu kadın kimdir? Türklerin Prensesi Türkan Hatun Hayatı Doğum tarihine ait bir kayıt bulunmayan Türkan Hatun, Kıpçak Türkler’inden Kıpçak Han’ın kızıdır. Harezmşahlar Devleti’nde güçlü bir kadındır. Öyle ki mührünün üzerinde “din ve dünyanın koruyucusu, Türklerin prensesi, bütün kadınların melikesi“ yazılı olduğu rivayet edilir. Türkan Hatun’un kendine ait bir saray ve divanı olduğu da söylenir. Oğlu Alaeddin Muhammed üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Bu etkiyi kendi otoritesini artırmak için kullanmaktan çekinmemiştir. Türkan Hatun, sarayın ordusuna kendi kabilesinden olan Kıpçak askerleri yerleştirmiştir. Kumandan olarak ise akrabalarını göreve getirmiştir. Harezmşahlar Devleti’nin güçlü hükümdarlarından olan torunu Celaleddin‘in tahta geçmesini, annesinin Hintli bir cariye olmasından dolayı istememiştir. Buna karşı çıkan Türkan Hatun, annesi de Kıpçak soyundan geldiği için Uzlagşah’ı oğluna veliaht olarak seçtirmiştir. Türkan Hatun, 1220 yılında Moğollar’ın Harezm‘i işgal etmeleri üzerine onlara esir düşmüştür. 1233 yılında Karakurum’da vefat etmiştir
  3. Sultan 2. Abdulhamid Han, 1876 yılında otuz dört yaşındayken Osmanlı İmparatorluğu’nun 34. padişahı ve 99. İslam halifesi olarak göreve başlamıştı. Otuz üç yıl süren saltanat döneminin ardından 1909 yılında altmış yedi yaşındayken tahttan indirilmiştir. Bundan sonra sarayda hapis hayatı yaşamaya mahkum edilen 2. Abdulhamid ne zaman öldü? Nerede öldü? 1842 yılında İstanbul’da doğdu. Gözlerden uzak geçirdiği şehzadelik döneminin ardından 1876 yılında Osmanlı Devletinin padişahı olarak tahta oturdu. Bu dönem Osmanlı Devleti’nin en zor dönemlerinden biridir. Çünkü Rus Çarlığı ile 1877-1878 yıllarında yapılan ve 93 harbi olarak bilinen savaş Osmanlıya çok büyük bedeller ödetmiştir. Meclisin savaş boyunca işlevsiz kalması nedeniyle savaşın ardından Sultan Abdulhamid aldığı bir kararla meclisi tatil etmiştir. Hüküm sürdüğü 33 yıllık saltanatının büyük bir bölümünde monarşi hakim olmuştur. 2. Abdulhamid’in Uğraştığı Sorunlar Döneminde Osmanlı Devleti pek çok toplumsal sorunla karşı karşıya kaldı. Ülkede meşruti monarşiden, monarşiye geçilmesi kimi aydınlar arasında tepkiye neden oldu. Sultan Abdulhamid’e karşı keskin bir muhalefet ve hatta karşıtlık doğurdu. Osmanlı topraklarını parçalamaya yönelik hareketlerin içerisinde ulusal bağımsızlık davasında olan hıristiyan Osmanlı azınlıkları var. Özellikle balkan coğrafyasında Rus Çarlığı’nın desteğiyle çıkarttıkları bölücü faaliyetler sonucu yarı özerk, özerk ya da bağımsız olmuşlardır. Ermeni meselesinin başlangıcı da yine bu döneme denk gelmektedir. Kuracakları bir devlet hayali Ermenilerde yine Rus Çarlığı’nın tesiriyle baş göstermiştir. Birinci Dünya Savaşı yıllarında bu hayallerini gerçekleştirmek için vahşice katliamlar yapmaktan çekinmeyeceklerdir. Filistin’de bir yahudi devleti kurulmak istenmesi de Theodor Herzl öncülüğünde başlayan siyonist hareketin idealiydi. Bu ideali gerçekleştirmek için Sultan Abdulhamid’e yapılan teklifler keskin bir dille reddedilmiştir. 2. Abdulhamid Döneminin Yenilikleri Sultan Abdulhamid dönemi aynı zamanda ekonomi ve imar alanında kalkınma dönemidir. Bu dönemde, ziraat bankası kuruldu. Hicaz demiryolu inşa edilerek ülke sınırları içerisinde etkin bir ulaşım ağı oluşturuldu. Darülaceze hizmete girdi. Tarım sektöründe iyileştirmeler yapılarak çiftçinin kazanması sağlandı. Osmanlı ordusu için büyük silah siparişleri verilmiş, 93 harbinden yenilerek çıkan ordu iyileştirilmeye çalışılmıştı. Sıbyan, rüştiye ve idadilerin çoğaltılması ve kız okullarının açılmasıyla eğitim canlılık kazandı. 2. Abdulhamid Han Tahttan İndirilirken 2. Abdulhamid’in Tahttan İndirilmesi 1908 yılına gelindiğinde Sultan Abdulhamid baskılar sonucunda meşrutiyete geçiş yaptı. 1909 yılında ise 31 mart ayaklanması olarak bilinen olaylara müdahale için İstanbul’a gelen Hareket Ordusu tarafından saltanattan azledildi. İstanbul’da kalması uygun görülmedi ve Selanik’te Alatini Köşkün de ev hapsinde tutuldu. 2. Abdulhamid Ne Zaman Öldü? Nerede Öldü? 1912 yılında patlak veren Balkan Savaşı nedeniyle ev hapsine İstanbul’da devam etti. 6 yıl aradan sonra 1918 yılında ev hapsini geçirdiği Beylerbeyi Sarayı’nda 76 yaşındayken vefat etti
  4. Udi Hindi yağının bir çok faydası bulunmaktadır. Alternatif tıptan, koku alanına ve güzellik sektörüne kadar her alan da kullanılmaktadır. Güzelliğe de bir çok faydası olan Udi Hindi bitkisinin cilde yararı olan bakım kremini sizler için derledik. Gençleştirme özelliğine sahip olan Udi Hindi Bakım Kremi Tarifi Bir cam kaba bir miktar zeytinyağı koyulur. İçerisine bir çay kaşığı udi hindi tozu eklenir. Bir tavanın içerisine kağıt havlu koyulur. Cam kap kağıt havlu üzerine koyulur. Tavanın içerisine su doldurulur. Tavadaki su kaynayana kadar cam kavanozdaki malzeme sürekli karıştırılır. Su kaynadıktan beş dakika sonra ocaktan tava indirilir. Cam şişenin kapağı kapatılmadan soğumaya bırakılır. Bu krem dolapta iki haftaya kadar saklayıp kullanılabilir
  5. Doğu Asya topraklarında yetişen ve bağışıklık güçlendirmeye yarayan Udi Hindi yağının faydaları saymakla bitmiyor. Çin’de yoğun olarak görülen Udi Hindi ağacı Türkiye’de süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir. Udi Hindi özellikle koku alanında ve tıpta kullanılmaktadır. Çeşitli bölgelerde Udi Hindi Ağacı; Öd ağacı, beyazlarına Kust-i Bahri ve siyahlarına ise Kust-i Hindi gibi isimlerle anılır. Udi Hindi Yağı Nedir? Faydaları Nelerdir? Doğu Asya topraklarında yoğunlukta görülen yaz kış yaprak dökmeyen bir ağaç türüdür. Udi Hindi Alternatif Tıpta, Koku alanında ve güzellik ürünlerinde kullanılır. Udi Hindi Yağı, ağacın köklerinin taze olarak öğütülüp soğuk sıkım saf zeytinyağında bekletilmesiyle elde edilir. Bir çok hastalığa şifa olan Udi hindi bitkisi Peygamberimiz tarafından tavsiye edilen bitkiler arasındadır. Udi Hindi’nin faydalarını şöyle sıralayabiliriz: En önemli faydası bağışıklığı güçlendirir. Doğal antibiyotiktir. Mide ağrısına iyi gelir. Safra ve böbrek taşlarını eritebilmektedir. Egzama, böcek ısırıkları ve cilt yanıkları gibi cilt sorunlarına iyi gelir. Yorgunluğu alıp stresi azaltır. Solunum yollarını açar Ağız kokularını giderir. Kanı temizler. Kalp ve Damar sağlığını korur. Udi Hindi Nasıl Kullanılır? Bağışıklığı güçlendirmesi için Udi Hindi, bal ile karıştırılıp yenilebilir. Çayı yapılabilir. Pekmez ile karıştırılıp yenebilir. Birde suya damlatılarak tüketilebilmektedir. Udi Hindi Yağı Türkiye’de Neden Yasaklandı? CİMER’e yapılan bir şikayet sonucunda Şişli İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Ud-i Hindi bitkisinin gıda olarak tüketilecek formda satılması üzerine satışın durdurulmasına karar verdi
  6. Korona Virüsün ardından Hindistan’da ortaya çıkan Kara Mantar hastalığının ne olduğu merak ediliyor. Tıbbi ismiyle Mukormikoz nadir görülen ve hızla yayılan bir enfeksiyon hastalığıdır. Sinüsleri, beyni ve akciğerleri etkileyen bir enfeksiyon hastalığı olan Kara Mantar (Mukormikoz), bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin hayatlarını tehdit edebilir. Genellikle toprak, bitki veya sebzelerde bulunan mucor küfünden dolayı olan bu hastalık vücutta kesik, çizikten veya solunum yoluyla bulaşır. Kara Mantar (Mukormikoz), insandan insana veya hayvandan insana bulaşan bir hastalık değildir. Kara Mantar'ın (Mukormikoz) Belirtileri Nelerdir? Öksürük Ateş Şuurda bulanıklık Göz şişmesi Kanlı öksürmek Nefes darlığı çekmek Karında ve göğüste ağrı hissetmek Cilt enfeksiyonları Sürekli uyumak istemek Sinüsler üzerinde kızarıklık oluşması Türkiye’de Kara Mantar (Mukormikoz) Görülüyor Mu? Hinsidtan başta olmak üzere, Mısır, Meksika ve Irak’ta görülen Kara Mantar hastalığı Türkiye’de daha görülmese de diyabet hastalarında görülme oranı yüksek
  7. Yazın güneşin ışıklarından gözlerimizi korurken aynı zamanda yüz şeklimize oturacak ve bizi daha havalı gösterecek çok amaçlı güneş gözlükleri mevsimi çoktan açıldı. Gelin birlikte sizin yüz şeklinize hangi gözlük yakışıyor öğrenelim. Yüz Şekline Göre Senin Güneş Gözlüğün Hangisi? Yuvarlak Yüz Yuvarlak yüz şeklinde yanaklar dolgun ve yüz daire şekline sahiptir. Yuvarlak yüze uyacak en güzel gözlük şekilleri yüzünüzü daha uzun gösterecek olan kare veya dikdörtgen çerçeveli modellerdir. Yüz Şekline Göre Senin Güneş Gözlüğün Hangisi? Üçgen Yüz Üçgen yüz şeklinde çene ve yanaklar geniş olup alın dar olur. Çerçevesiz güneş gözlükleri, pilot tipi gözlükler veya kedi gözü gözlük modelleri üçgen yüz tipine uygun gözlüklerdir. Oval Yüz Oval yüz şekli genişliğine oranla uzun bir yüz, keskin bir çene ve geniş olmayan bir alına sahiptir. Oval yüz şeklindeki kişilere bütün gözlük modelleri modelleri yakışmaktadır. Yumuşak köşeli ve şakağa doğru yükselen gözlükler tercih edilebilir. Yüz Şekline Göre Senin Güneş Gözlüğün Hangisi? Elmas Yüz Elmas yüz şekli dar bir alın, küçük ve sivri bir çeneye sahiptir. Elmacık kemikleri yüzün en geniş bölümüdür. Köşeleri vurgulanan gözlükler ve üst kısmı ağır olan modeller tercihiniz olmalıdır. Kare Yüz Kare yüz şeklinde uzunluğu ve genişliği orantılı olan yüz şeklidir. Bu yüz tipi yüz şeklini ovalleştirecek gözlük modelleri seçmelidir. İnce ve kıvrımlı yuvarlak gözlük modelleri tercih edilmelidir
  8. Rüya, uykunun REM evresi denilen hızlı göz hareketi evresi ile bağlantılı hem görsel hem de işitsel algı ve duygular bütünüdür. Ruhun benden ayrıldığı zamanda yaşanan olaylar bütününe de rüya demek mümkündür. Her birimiz zaman zaman rüyalar görürüz, bazılarımız daha nadir bazılarımız daha sık şekilde… Çoğunluğumuzun ismini bildiği bir isim olan Sigmund Freud, rüyalarımızın bilinçaltına açılan bir kapı olduğundan bahsetmiştir. Uyanık ve bilinçli olduğumuzda bir sebepten ötürü bastırmış olduğumuz veya cesaret edemediğimiz arzu ve isteklerimizi rüyalar aracılığı ile gerçekleştirebiliriz. Korktuğumuz Şeyler Rüyalarımızda Çıkabilir Bazen bu korkularımızı yenilir, bazen de onlarla cesurca savaşırız. Rüyada mümkün olmayan hiçbir şey yoktur. Gerçek hayatta mümkün olmayacak pek çok şeyi bizler rüyalarımızda deneyimleriz. Rüyamızda özlediğimiz birini görüp onunla özlem giderebiliriz, hayatta olmayan sevdiklerimizle vakit geçirebiliriz… Rüyalar Bizi Başka Dünyalara Götürür Mü? Evet götürebilir, bu duruma fiziksel dünyamızın zihinsel boyutu da diyebiliriz. Orada her ne oluyorsa bu bizim hayatımızdan parçalar barındırır. Bu dünyada yer, zaman, mekân hepsi birbirine karışmış bir şekildedir. Burada aslında farkındalık sahibi olarak, bu karışıklığı tek tek incelersek çok anlamlı şeyler ile karşılaşabiliriz. Açık ve Gizli İçerikli Rüyalar Freud, rüyaları gizli içerikli ve içeriği açık olmak üzere ikiye ayırır. Gizli içeriğe sahip rüyalarımız semboliktir. Rüyayı gören kişinin altta yatan arzularını simgeler. Bu şekilde gördüğümüz rüyalar gizli arzularımızı bize üstü kapalı bir şekilde sunar. Böylece bizi yaşayacağımız kaygılardan korur. Açık bir şekilde ortada olan direkt içerikse genelde günlük olaylara dayanır. “Rüya, bir sanat eseri gibidir. Dışarıdan anlaşılır göründüğü halde kendisini hiçbir zaman açıklamaz ve hiçbir zaman açık bir anlam taşımaz. Rüya, hiçbir zaman tavsiye vermez ya da gerçek budur demez. Sadece doğanın bir bitkiyi yetiştirişi gibi bize bir imge sunar ve sonuç çıkarmayı da bize bırakır.” Sigmund Freud
  9. Yapımı kolay lezzetli ağızda dağılan bir tatlı elmalı kurabiye nasıl yapılır? Hamuru için Malzemeler : 4 su bardağı un 3/4 su bardağı toz şeker 3/4 çay bardağı yoğurt 1 çay bardağı sıvı yağ 200 gram tereyağı 1 çay kaşığı karbonat 1 çay kaşığı limon suyu İç harcı için: 4 adet kırmızı elma(rendelenmiş) 1/2 su bardağı toz şeker 1 tatlı kaşığı tarçın 1/2 su bardağı dövülmüş ceviz içi Hazırlanışı İlk olarak elma harcını hazırlamak için elmaları rendeleyip bir tavaya alın. Üzerine şekeri eleyip karamelize olana kadar pişirin. Son olarak cevizini ve tarçınını ekleyip karıştırın ve ocaktan alın. Bir karıştırma kabına ilk olarak limon ve karbonatı ekleyip karıştırın. Ardından üzerine hamur için gerekli diğer malzemeleri ekleyip karıştırın. Azar azar unu ekleyip ele yapışmayan bir hamur yoğurun. Hamuru tezgahın üzerine alıp açın. Ardından dilediğiniz gibi ister yuvarlak ister üçgen kesip ortasında elmalı harçtan koyup şeklini verin. Tepsiye dizip önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 20-25 dakika kadar pişirin. Çıkardıktan sonra oda sıcaklığına gelen kurabiyelerin üzerine pudra şekeri serpiştirebilirsiniz. Afiyet Olsun
  10. Terken Hatun bir diğer adıyla Celâliye Hatun, Selçuklu Devleti’nin hükümdarı I. Melikşah‘ın eşi ve I. Mahmud’un annesidir. Karahanlılar soyuna mensup Terken Hatun; Batı Karahanlılar’ın kurucusu ve ilk hükümdarı olan İbrâhim Tamgaç Han’ın kızıdır. Sultan Alparslan oğlu I. Melikşah ile evlenen Terken Hatun’un; Dâvud, Ahmed, Mâh-Melek Hatun ve Mahmud adlı dört çocuğu olmuştur. Terken Hatun siyasî olaylarda aktif rol alan sultanlardandır. Öyle ki küçük oğlu Mahmud’un Sultan Melikşah’tan sonra başa geçmesi için her türlü oyunu oynamıştır. Ancak Nizâmülmülk’ün Melikşah’ın büyük oğlu Berkyaruk’u veliaht tayin ettirmek istemesi Terken Hatun ile çatışmasına sebep olmuştur. Bu çatışmalar sonucunda Terken Hatun; sultana açıkça Nizâmülmülk aleyhtarlığı yapmaya başlamıştır. Planı Nizâmülmülk yerine kendi veziri olan Tâcülmülk’ü getirtmekti. Terken Hatun’un uzun süren uğraları sonucunda Melikşah ile Nizâmülmülk’ün arası açılmıştır. Melikşah bir gün Bağdat’a giderken Nizâmülmülk’ün bir Bâtınî fedaisi tarafından öldürülmesi Terken Hatun’unda işine gelmiştir. Terken Hatun’un gözünü taht sevgisi kaplamıştı ki daha Melikşah hayattayken 5 yaşındaki oğlu Mahmud’a; emîrü’l-mü’minîn lakabı ile seslenmeye başlamıştır. Yönetimde kontrolü kaybetmemek için Sultan Melikşah’ın ölümünü bekleyen Terken Hatun; işleri daha da hızlandırmak için veliaht Berkyaruk’a pus kurdurttu. Ancak Berkyaruk pusuya düşmeden canını kurtarmıştır. Tüm bunlara rağmen yılmadan devam eden Terken H. en sonunda; Berkyaruk’a babasının mirasından 500.000 dinar verip İsfahan ve Fars dışındaki yerlerde saltanatını kabul etmek zorunda kaldı. Her koşulda sınırları zorlamayı başaran ve hırs için olan Terken H. Berkyaruk’un dayısı ve Azerbaycan Meliki İsmâil b. Alp Sungur Yâkūtî’ye evlenme teklif etti ve saltanatta ortaklık önerdi ve Berkyaruk’a karşı savaş ilan ettirtti. Ancak İsmâil, Berkyaruk’a karşı girdiği savaşı kaybetmiş ve İsfahan’a sığınmıştır. Böylece hedeflediği evlilikte gerçekleşemeyen Terken Hatun, vazgeçmemek için direnmiştir. Ertesi yıl yine tahtı ele geçirmek için Berkyaruk’a karşı savaş başlatacaktı ki bu kez komutanının vefatı sonucu bu savaşta başlamadan bitmiş oldu. Terken Hatun’un Ölümü Terken Hatun Berkyaruk’a karşı savaşa giderken yolda hastalanarak geri dönmüştür. Kısa bir süre sonra da İsfahan’da vefat etmiştir (Ramazan 487 / Eylül-Ekim 1094). Bağdat’ta Hanefîler için Terken Hatun Medresesi yapıldığı gibi İsfahan Cuma Camii avlusunda yer alan, teknik ve estetik özellikleri bakımından mükemmel olan kubbeli bölüm de Terken Hatun adına 1088’de inşa edilmiştir. Terken Hatun, siyasî olaylar içinde yer alan birçok erkek hânedan mensubunun ve onlar adına sayısız entrikalar çeviren devlet adamlarının mâruz kalmadığı ağır ithamlara muhatap olmuş önemli bir simadır
  11. Gerçek bir hikâyeden uyarlanan biyografik dram filmi Mavi Mucize (Blue Miracle); başrollerinde Dennis Quaid, Jimmy Gonzales ve Bruce McGill oynamaktadır. 27 Mayıs 2021’de Netflix tarafından yayınlanan Amerikan filmin senaryosu Quintana ve Chris Dowling’e aittir. Para sıkıntısı yüzünden kapanmak zorunda olan yetimhanelerini kurtarmak isteyen bir adam ve koruyucusu olduğu çocukların; tek umudu, yetimhaneyi kurtarmak için katıldıkları dünyanın en büyük balıkçılık turnuvasını kazanmaktır. Mavi Mucize Oyuncuları Jimmy Gonzales Jimmy Gonzales Dennis Quaid Dennis Quaid Bruce McGill Bruce McGill Fernanda Urrejola Fernanda Urrejola
  12. Adet düzensizlikleri, sıcak basmalar ve değişken ruh halleriyle kendini belli eden perimenopoz dönemi nedir? Menopoza geçiş dönemi olan perimenopoz; her kadının yaşadığı doğal bir geçiş sürecidir. Belirtileri kişiden kişiye değişkenli gösterse de genellikle adet düzensizlikleri sıcak basmalar ve değişken ruh halleri görülmektedir. Perimenopozun ne kadar süreceği ise her kadında farklılık gösterir. Peki perimenopoz nedir? Belirtileri nelerdir? Sizler için araştırdık, işte tüm ayrıntılarıyla perimenopoz… Menopoza geçiş süreci olan döneme verilen isim Perimenopoz; menopoza kadar süren iki ile sekiz yılı kapsayan bir dönemdir. Bu dönemlerde östrojen seviyeleri yükselebilir veya düşebilir. Ancak bu dönem genellikle kademeli olarak; östrojen seviyesi düşmesine, sıcak basmalara, ruh hali değişimlerine ve diğer semptomlara neden olur. Menopozdan önceki dönem olan perimenopoz; yumurtalıklarınızın küçülmesi ve daha az östrojen yapmasından kaynaklanmaktadır. Perimenopoz belirtileri, bir yıl boyunca adet görmediğinizde teşhis edilen tam menopozdan önce birkaç yıl sürebilmektedir. Perimenopoz Ne Kadar Sürer? Tüm kadınların yaşadığı doğal bir süreç olan perimenopoz; genellikle kırklı yaşlarda görülse de kişiden kişiye göre farklılık göstermektedir. Öyle ki bazı kadınlarda belirtiler 30’larının sonlarında başlar. Erken dönemlerde östrojen düzensiz bir şekilde yükselip alçaldıkça adetleriniz düzensiz, kısa veya uzun olabilmektedir. Perimenopoz dönemi de her kadında farklı uzunluklarda görülmektedir. Ancak ortalama uzunluğunun 3 ila 4 yıl olduğu bilinmektedir. Perimenopoz Belirtileri Nelerdir? Bu dönemde ortaya çıkan belirtilerde her kadında farklılık gösterir. Kimileri tam anlamıyla bu dönemi yaşarken, bazı kadınlar hiçbir belirti yaşamadan bu dönemi atlatırlar. Ancak en yaygın görülen perimenopoz belirtileri ise şunlardır; Sıcak basmaları ve gece terlemeleri Vajinal kuruluk ve ağrılı cinsel ilişki Uyku problemi Sinirlilik ve depresyon dahil olmak üzere ruh hali değişimleri Odaklanmada zorluk Perimenopoz Döneminde Hamile Kalınabilir Mi? Bir yıl boyunca adet döneminiz olmayan tam menopoza ulaşana kadar hala hamile kalınabilmektedir. Ancak doğum kontrol hapı almak, hamileliği önlerken rahatsız edici perimenopoz semptomlarının bir kısmını da hafifletebilmektedir
  13. Skolyoz olgularının yüzde 80’i bilinmemekle birlikte travma ve doğumsal gelişim bozukluğu gibi nedenlere bağlı olarak gelişebilmektedir. Görülme sıklığı % 0.2 – 6 arasındadır. Erkek çocuklarına nisbeten kız çocuklarında daha sık görülür. Skolyoz bilinen en eski omurga deformitesidir. Skolyoz Nedir? Omurganın bel ve göğüs bölgelerinde görülen yana eğrilikler ve biçim bozukluğudur. Skolyoz, kifoz denen kamburluk ile birlikte de görülebilmektedir. Başlıca skolyoz tipleri şöyledir; Konjenital denen doğuştan gelen skolyoz, Polio denen çocuk felci ve İdiyopatik denen nedeni belli olmayan skolyoz tipidir. Skolyozun Belirtileri Nelerdir? Omurganın yan tarafa ve öne doğru eğriliği Bir omzun öne doğru ilerlemesi Sırt, bel, omuz ve baş ağrısı Nefes darlığı yorgunluk Omuz ve kalçaların simetrik durmaması Dik durmakta zorluk çekme Yürüyüş esnasında problemler yaşamak Skolyoz Tedavisi Nasıl Olur? Skolyozun tedavisi için eğriliğin miktarı, skolyozun tipi ve kemik büyümesinin hangi aşamada olduğuna göre tanı konulup ardından tedavi sürecine geçilir. Tanının boyutuna göre cerrahi olmayan tedavi, korse tedavisi ve cerrahi tedavi uygulanır
  14. Maceradan maceraya atılacağınız yeri geldiğinde gülüp yeri geldiğinde gerileceğiniz en beğenilen korsan filmleri. IMDB’ye göre puanları en yüksek olan 5 korsan filmini sizler için derledik. Hornblower: Retribution (Hornblower: İntikam) – IMDb 8.3 Dram, macera ve savaş türündeki bu filmin hikayesi CS Forester’ın yazdığı Lieutenant Hornblower adlı kitaptan uyarlanmıştır. 2001 yapımı olan filmi yönetmenliğini Andrew Grieve yaparken senaryosunu Ben Rostul kaleme almıştır. Filmde Loan Gruffudd, Robert Lindsay ve David Warner gibi ünlü isimler yer almıştır. Hornblower: İntikam filminin konusu ise kaptanlarının dengesiz davranışları yüzünden Teğmen Hornblower ve ekibinin görevden alınmasını ve sonrasındaki mahkeme sürecini filmde zaman zaman eski sahnelere giderek olayın nasıl geliştiği anlatılmaktadır. The Princess Bride (Prenses Gelin) – IMDb 8.0 William Goldman’ın 1973 yılında yayınladığı romanından ilham alınarak hazırlanan film 1987 yılında yayınlanmıştır. Senaryosunu William Goldman’ın kaleme aldığı Prenses Gelin filminin yönetmenliğini ise Rob Reiner üstlenmiştir. Cary Elwes ve Robin Wright’ın baş rolü paylaştığı filmin konusu ise bir dedenin hasta yatağında torununa okuduğu bir hikayeyi konu almaktadır. Castle in the Sky (Gökteki Kale) – IMDb 8.0 1986 yılında ünlü Japon anime sanatçısı Hayao Miyazaki’nin yazıp yönettiği animasyon filmdir. Gökteki Kale animasyon filminin seslendirmelerini Mayumi Tanaka, Keiko Yokozawa ve Kotoe Hatsui yapmıştır. Filmin konusu sihirli bir kristale sahip olan Pazu ve onun arkadaşı olan Sheeta’nın gökte kalan tek kaleyi ararken ayı zamanda peşlerine düşen bir grup korsandan kaçma hikayesini işlemektedir. Pirates of the Caribbean: The Curse of the Black Pearl (Karayip Korsanları: Siyah İncinin Laneti) – IMDb 8.0 2003 yılında Ted Elliott, Terry Rossio, Stuart Beattie ve Jay Wolpert tarafından kaleme alınan Gore Verbinski tarafından yönetilen aksiyon, macera ve fantastik türdeki filmdir. Filmin baş rolünü Johnny Depp, Geoffrey Rush, Orlando Bloom ve Keira Knightley paylaşmaktadır. Film vizyona girdiğinde gişe rekorları kırmıştır. Film, korsan olan Jack Sparrow ile Will Turner’ın bir araya gelerek genç bir kızı kurtarmalarını konu almaktadır. Captain Phillips (Kaptan Phillips)– IMDb 7.8 Senaristliğini Billy Ray’in yaptığı yönetmenliğini Paul Greengrass’ın üstlendiği 2013 yapımı biyografi ve macera türündeki Amerikan filmidir. Filmin baş rollerini Tom Hanks ve Barkhad Abdi paylaşmıştır. Film gerçek bir hikaye olan 2009 yılında ticari denizci Kaptan Richard Phillips’in Somalili korsanlar tarafından kaçırılmasını konu almıştır
  15. Google'ın 5nm sürecinde Samsung ile işbirliği içinde tasarlanan özel Whitechapel çipi, Snapdragon 870'in performans seviyesine ulaşacak. Google, performansını daha da artırmak için çipin makine öğrenimi ve yapay zeka yönüne odaklanacak. Whitechapel yonga setindeki grafikler, yüklenme altında iyi çalıştığı bildirilen bir Mali GPU tarafından işlenecek. Weinbach'ın yayınladığı rapora göre Google Pixel 6, maksimum yenileme hızı 120Hz olan bir FullHD+ ekrana sahip olurken, Pixel 6 Pro aynı 120Hz yenilemeye sahip bir QHD+ 'a sahip olacak.
  16. Atv’nin yeni dizisi “Bozkır Arslanı Celaleddin” 21 Mayıs Cuma günü seyircisi ile buluştu. Yine bir Mehmet Bozdağ dizisi olan Bozkır Arslanı Celaleddin; İlk bölümden büyük beğeni aldı. Seyirci tarafından oldukça olumlu geri dönüşler alan dizinin yüksek reytingi, Bozdağ’ın diğer dizi Kuruluş Osman’ı geride mi bırakacak? sorularını akıllara getirdi. Son dönemlerde reytinglerde gerilemeye başlayan Kuruluş Osman, yerini Bozkır Arslanı Celaleddin’e mi bırakacak? Mehmet Bozdağ, Özbekistan için hazırladığı Bozkır Arslanı Celaleddin; tarihin büyük kahramanlarından Sultan Celaleddin’in hayat hikayesini konu almaktadır. Mehmet Bozdağ daha önce Diriliş Ertuğrul, Mehmetçik Kut’ul Amare, Yunus Emre ve Kuruluş Osman gibi dizilerin yapımcılığını yapmıştır. Son olarak ise Özbekistan için kolları sıvayan Bozdağ; “Celaleddin Harezmşah” adlı projesini gerçekleştirdi. İlk olarak Özbekistan’da yayınlanan dizi çok büyük ilgi gördü. 21 Mayıs Cuma günü ise Türkiye’de yayınlanmaya başlayan dizi; ilk bölümü ile çok beğenildi ve seyirciden olumlu dönüşler aldı. “Bozkır Arslanı Celaleddin” dizisi toplam 13 bölümden ve her bölüm 60 dakikadan oluşmaktadır. Yeni Dizi Kuruluş Osman’ı Gölgede Mi Bırakacak? İlk dizisi Diriliş Ertuğrul ile 2 milyara yakın insana ulaşan Mehmet Bozdağ, dizi final yaptıktan sonra Ertuğrul Gazi‘nin oğlu ve Osmanlı Devletinin kurucu Osman Gazi‘nin hayatını çekerek seyircisi ile buluşturdu. İlk başlarda büyük ilgi gören dizi son dönemler reytinglerde gerilemeye başladı. Yapımcının geçtiğimiz Cuma günü yayına alınan dizisi Bozkır Arslanı Celaleddin’in ise büyük ilgi görmesi Kuruluş Osman’ı daha da geride bırakacağını düşündürttü. Toplam 13 bölümden ve her bölüm 60 dakikadan oluşan yeni dizi; Kuruluş Osman’dan daha fazla ilgi göreceği benzemektedir
  17. Yaz ayının en gözde tatlısı olan dondurmayı evde kendiniz yapmak istemez misiniz? Dondurma yaz aylarında sıcaktan bunalanlar için yardıma koşan iç ferahlatan en serin tatlıların başında geliyor. Evde kendi ellerinizle yapıp afiyetle yiyebileceğiniz dondurma tarifi. Malzemeler: 5 su bardağı süt 1 yemek kaşığı toz salep 1,5 su bardağı toz şeker 1/2 adet çubuk vanilya 400 gram sıvı krema 3 adet yumurta sarısı 2 adet damla sakızı (2 küçük parça) Hazırlanışı Bir tencereye süt, salep ve şekerin yarısını koyup içerisine vanilya çubuğunu ortadan ikiye ayırarak atın. Ocağa alıp kıvam alana kadar tahta bir kaşıkla karıştırın. Kıvam alan karışımın içerisinden vanilya çubuğunu çıkarıp soğumaya bırakın. Başka bir kapta kremayı yüksek devirde güzelce çırpın. Ardından başka bir kapta yumurta sarılarını ve şekerin kalanını iyice çırpın. Ardından bu yumurtalı karışımı bir cam kaseye alıp çırpma teli ile hızlı bir şekilde karıştırarak benmari usulü yumurta sarılarının pişmesini sağlayın. 5 dakika kadar bu işlemi sürdürün ve içerisinde ki şekerin eridiğinden de emin olun. Ardından kaseyi soğuk su dolu bir kabın içerisine alın ve soğutun. İlk yaptığınız sütlü karışımın içine yumurtalı karışımı karıştırarak ekleyin. İyice karışan bu karışımı kremanın içerisine yedirin. İstediğiniz bir kabın içerisine streç kaplayıp dondurma karışımını içerisine aktarın. Üzerini düzeltip streçle kapatın ve derin dondurucuda 8 ila 10 saat arasında bekletin. Ardından servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun
  18. Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Celaleddin Harezmşah, Alaaddin Muhammed’in ve Hintli bir cariye olan Ayçiçek Hatun’un oğludur. Asıl adı Mengübirti olan Celaleddin Harezmşah, Harezmşahlar Devleti’nin son hükümdarıdır. Babası Alaaddin Muhammed, 1215 yılında Gur ve Gazne bölgelerini hakimiyeti altına alınca Celaleddin’i Gûr, Herat, Garcistan ve Sicistan ülkelerinin meliki olarak tayin etti. Celaleddin’in babasına halef olması büyük annesi Terken Hatun tarafından azaltılıyordu. Çünkü Terken hatun Kanklı-Kıpçak asıllı kendi soyundan olan kişileri ordu kumandanlığına seçtiği gibi yine annesi bir Kanklı olan torunu Uzlagşah’ı veliaht olarak tayin ettirmişti. Uzlagşah’a en mühim eyaletleri vermişti. 1220 tarihinde Harizm, Moğollar tarafından istila edildi ve Alaaddin Muhammed, Abeskun adalarına sığınmak zorunda kaldı. Terken Hatun ise Moğollar’a esir düştü. Sultan Alaaddin ölümüne az bir zaman kala oğullarını toplayarak veliaht olarak Celaleddin’i tayin ettiğini söyler. Celaleddin kardeşleriyle birlikte şehre dönünce iki şehzade, onlara bağlı olan 7000 asker ve emirler Celaleddin’i öldürmek için hain bir plan yaparlar. Sadık Emirlerden İnanç Han durumu haber alınca Celaleddin’e bildirdi ve şehirden uzaklaşmasını istedi. Bunun üzerine Celaleddin 300 süvari ile Önce Horasan’ın dağlık taraflarına daha sonra Nesa’ya gitti. Şehzadeler ise Harizm’de bir müddet kaldıktan sonra Horasan’a gittiler ve kendilerini takip eden Moğollar ile savaşmak zorunda kaldılar. Moğollar galip gelerek bu iki şehzadeyi orada öldürdüler. Moğollar, Harizmşahlar’ın başşehri olan Gürgenç'i kuşatıp ele geçidiler. Bu sırada Celaleddin Nişabur’a geldi ve sınır beylerine kendisine katılmalarını istedi. Moğollar’ın yakjlaştığını haber alan Celaleddin, Zevzen’de bulunan Kahire Kalesi’ne gitti. Kalenin hazinesindeki altınların bir kısmını maiyetindekilere dağıtıp Gazne’ye geldi. Daha sonra Veliyon Kalesi’ni kuşatan Moğollar’ı bozguna uğrattı. Cengiz Han bu haberi alınca Celaleddin’in üzerine yeni bir ordu gönderdi ve yine mağlup oldu. Celaleddin’in kumandanları arasında ganimeti bölüşürken anlaşmazlık çıktı ve Cengiz Han kalabalık bir ordu hazırlayıp onları takibe başladı. Hindistan’a sığınan Celaleddin’e yetişen Cengiz Han, Celaleddin ve askerlerini çembere aldı. Celaleddin azınlık olmasına rağmen Cengiz Han’ın ordusunu tam dağıttı derken Cengiz Han 10 bin kişilik ordusunu nizama sokarak durumu lehine çevirdi. Celaleddin ise Moğollar’ın eline geçmesin diye annesi ve haremindeki kadınları nehre attırdı. Celaleddin, Hindistan’da ani bir saldırıya uğradı. Kumandanları ölünce Hint askerleri geri çekildi. Bunların ardından Celaleddin, Debdaba Usakun hâkimi Kabaca’nın kızı ile siyasî bir evlilik yaptı. Delhi Hükümdarı Şemseddin İltutmış’dan kendisine uygun bir arazi istedi. Celaleddin’in şöhret ve nüfuzundan çekinen Şemseddin uygun bir yer temin edemeyeceğiniz söyledi. Ardından Kokar hakimi Rai Kokar Sangin’den kızını istedi ve Rai bu isteği kabul edip, oğlunu da büyük bir orduyla Celaleddin’e gönderdi. Bir zaman sonra Kabaca, Şemseddin ve bazı Hint hakimleri Harizmliler’e karşı harekete geçti. tehlikeli bir safhaya gelen durumu gören Celaleddin, yerine Cihan Pehlivan’ı Nâib’i tayin edip Hindistan’dan ayrılmak durumunda kaldı. Celaleddin Harezmşah Kirman’a gelen Celaleddin’den Kirman hakimi Barak Hacib itaat etmesini istedi. Bu sırada Celaleddin’in kardeşi Gıyaseddin Pirşah Azerbaycan’da hüküm sürerken, Salgurlular’dan Sa’d Bin Zengi ise Fars’ta hüküm sürüyordu. Siyasi münasebetlerden dolayı Celaleddin, Sa’d Bin Zengi’nin kızı ile evlendi. Ardından kardeşi Gıyaseddin Pirşah’ı mağlup etti. Ardından Gıyaseddin, Celaleddin’in huzuruna gelip ona itaat etmek istediğini söyledi. Bu olaydan sonra Celaleddin Harizmşahlar’ın sultanı olarak tahta geçti. İran’da hüküm süren Celaleddin, daha sonra Azerbaycan’ı ilhak etti. Ardından Gürcistan Krallığı’na doğru harekete geçti. İlk olarak diplomatik yollara başvuran Celaleddin, elçi gönderdi fakat teklifleri reddedildi. Ardından yapılan bir savaşla Gürcüler yenilgiye uğradı. 1226 yılında Celaleddin yönünü yine Gürcistan’a çevirdi, Tiflis’i kuşattı, Kirman’a gitti ve Ani’yi kuşattı. Ardından Kars’ı kuşattıysa da bir sonuç alamadı. Gürcüler’in Ermeni, Alan, Sabir, Laz ve Kıpçaklar’dan oluşan 40.000 kişilik ordusuyla karşı karşıya gelen Celaleddin, Gürcüler ve müttefiklerini hezimete uğrattı. 1224 yılında Huzistan’a giden Celaleddin kışı orda geçirdi. Celâleddin, halifelik arazisine karşı genel bir saldırıya geçmek için öncü birliği yolladı. Bu öncü birlik halifeye bağlı kuvvetleri bozguna uğrattı. Halifeye bir elçi gönderen Celaleddin, halifeden Harizmşahlar’a yardım etmesini istedi fakat halife bunu kabul etmedi. Daha sonra harekete geçti ve önce Tüster şehrini, Basra’yı kuşattı. Dakuka ve Bevazic’i kuşatıp teslim aldı. Halife bu sırada Celaleddin’i Irak’tan atmak için 20 bin kişilik ordu hazırladı fakat Celaleddin karşısında mağlup oldular. I. Alaeddin Keykubad, Anadolu Selçuklu Devleti için Celaleddin Harizmşah’ın bir tehlike olduğunu görmüş ve Eyyübiler’le dostça ilişkiler kurmuştur. Sonrasında I. Alaeddin Keykubad ve Celaleddin, Moğol tehlikesine karşı dostane münasebetler geliştirmek için birbirlerine mektup gönderdiler. Gürcistan seferindeyken ganimetleri elinden alınan Celaleddin, Ahlat’ı kuşattı. Fakat bu kuşatmada başarılı olamadı. Bu sırada I. Alaeddin Keykubat ile münasebetlerinde gerginlik yaşadılar. Celaleddin, Anadolu Selçuklu Devleti’ni ortadan kaldırmak için önce Ahlat’ı zaptetti. Celaleddin’e mektup gönderen Alaeddin, Tiflis’in fethinden vazgeçip Moğollar’la anlaşmasını söyledi. Aksi taktirde ona karşı cephe alacağını dile getirdi. Celaleddin ise tavsiyeleri dinlemeyip elçiyi alıkoydu. Alaeddin Keykubat ise Celaleddin’i Doğu Anadolu’dan çıkarmak için Eyyübiler’le anlaştı. Alaeddin’in savaş için hazırlık yaptığını öğrenen Celaleddin, Sivas’a doğru yola çıktı. İki ordu karşılaştı ve sayıca üstün olan Alaeddin karşısında Celaleddin savaş alanının terk etti. Moğollar Celaleddin’i takibe çıktılar bunu duyan Celaleddin önce Gene’ye ardından el Cezire’ye indi. Daha sonrasında Amid önüne geldi ve Moğollar Dicle köprüsü kenarında Celaleddin’e baskın yapıp bütün maiyetini öldürdü. Kendisi ise Meyyafarikin tarafına doğru kaçtı. Zamanın büyük tarihçilerinden Nesevi’ye göre Celaleddin’in tırmandığı dağda eşkıya ile karşılaşıp öldürüldüğü yönünde bilgi verirken , Ata Melik Cüveyni’ye göre ise Amid dağlarına vardı ve geceyi orada geçirirken bir grup eşkıya tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Gürcü kaynakları ise Cüveyni’nin beyanını uygun bulurlar. Celaleddin’in öldüğüne inanmayan halk arasında bir çok efsane yayıldı ve ölümünden yıllarca sonra bile Moğollar endişe duydular. Celaleddin’in maiyetindeki emirlerden bazıları Anadolu Selçuklu Devleti’nin hizmetine girmiş bazıları ise Suriye ve Cezire’ye dağılmışlardır. Büyük bir kumandan ve askeri bir deha olan Celaleddin Harizmşah, kendisini Büyük Selçuklular’ın mirasçısı kabul ediyordu. Türk-İslam tarihinin en cesur hükümdarlarından biri olan Celaleddin, Moğol’a karşı verdiği mücadele ve İslamiyet’i savunan bir kahraman olarak tanınmıştır
  19. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış ve her dönemde kendinden söz ettiren tarihi şehir Gürgenç… Türkmenistan’ın kuzeydoğusunda Ceyhun Nehrinin güney kıyısında yer almaktadır. Ticaret yolları güzergâhında bulunan tarihi Gürgenç şehri; her dönemde kendinden söz ettiren güzel yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Sâmânîler döneminde şehre İslamiyet’in gelmesiyle ilk olarak devlete bağlı valiler tarafından idare edilmiştir. Daha sonra Afrigoğulları hanedanlığına son veren Me’mûnîler şehri kendilerine merkez yaparak, şehrin her açıdan gelişmesini sağlamışlardır. Ardından sırasıyla Gazneli Mahmûd, Şahmelik’in idaresinde kalan şehir; son olarak Selçuklu hükümetinin eline geçmiştir. Selçuklular’ın o dönemde ki Sultanı Sencer Bey’in; şehre atadıkları valilerle Gürgenç’in gelişmesine katkı sağlamışlar, imar faaliyetlerinde bulunmuşlardır. Şehir gerçekleşen gelişmeler sayesinde büyük şehir haline gelen Gürgenç; hanedanın başkenti ve ilim merkezi olma yönünde Selçuklu payitahtı olan Merv ile boy ölçüşecek derecede gelişme göstermiştir. Çok güzel ve müreffeh bir yerleşim yeri olan Gürgenç, bir süre sonra Moğolların istilasına uğramıştır. Birçok şeyh ve âlimi de içerisinde barındıran şehir kısa sürede istila edilmiş ve binlerce insana mezar olmuştur. Moğollar şehri yakıp yıkmış, güzel binaları ve köşkleri viraneye, gül bahçelerini çöplüğe çevirmişler, Amuderya’nın suyunu tutan bendi yıkarak şehri sulara boğmuşlardır. Köhne Ürgenç (Gürgenç) Sultan Tekiş’in türbesi… Ancak zamanla bu Türk-İslâm şehri tabiri caizse küllerinden yeniden doğmuştur. Harezmşahlar Devleti sayesinde çok kısa zamanda aynı bölgede tekrar kurulan şehir Altın Orda hâkimiyetinde ticaret merkezi olmuştur. Yeniden camileri, medreseleri, hankâhlarıyla İslam medeniyetinin önemli merkezi olan Gürgenç, bu önemini 1400’lü yıllara kadar devam ettirmiştir. 1646 yılında şehrin insanları yeniden İslam şehri olan bu bölgeye (Taze Ürgenç’e) taşınınca, önceki şehir “Köhne Ürgenç” (Eski Ürgenç) olarak anılmaya başlanmıştır. 11. yüzyıl ve 16. yüzyıldan kalma bir dizi kalıntı bulunan şehrin en önemli yapıları; bir cami, bir kervansaray kapısı, kaleler, türbeler ve bir minaredir. Kalıntılar, mimari ve sanat alanında etkisi; İran, Afganistan ve daha sonra 16. yüzyıl Hindistan’ındaki Moğol İmparatorluğu’na kadar uzanan başarıların bir belgesidir. Şehirde aynı zamanda; Harezmşah İl Aslan’ın ve Sultan Tekiş’in türbesi (Gökgömmez – Mavi Kubbe olarak bilinir) ile camisi bulunmaktadır. Ayrıca Harzemşahların sarayı olarak kullanılan Türebeg Hanım Türbesi yer alır
  20. İtalyanca kökenli olan Barbarossa’dan kelimesinden Barbaros olarak çevrilen kelimenin anlamı nedir? Ne manaya gelmektedir? Barbaros İtalyanca kökenli olan Barbaros (barba rossa) kelimesi Türkçede kızıl sakal anlamına karşılık gelmektedir. Kırmızı sakal Türk denizci kaptan-ı derya. Oruç Gazi’nin İtalyanlarca meşhur olan ismi Kanuni döneminde yaşayan ünlü denizci (Barbaros Hayrettin Paşa) Barbaros ismi aynı zamanda Büyük Türk denizcisi Barbaros Hayrettin Paşa’ya Avrupalılar tarafından verilen bir isimdir. Bu isim günümüzde de hala erkek ismi olarak kullanılmaktadır
  21. Sağında Kızılkum, solunda Karakum gibi iki ıssız bozkır uzandığı halde Amuderya nehrinin kollarına sararak hayat verdiği bu topraklar gerçekten de bu tanımı hak ediyor. Harezm, günümüzde OrtaAsya coğrafyasında bulunan ve kendileri de bizler gibi Türk soyundan gelen Özbekistan Cumhuriyeti’nin bir bölgesi. Gürgenç ve Hive gibi iki önemli şehri bulunuyor. Ülke topraklarının güneyinde yer alıyor ve sahip olduğu büyük kültür ve tarih birikimini keşfetmemiz için bize kucak açıyor. Harezm İsmi Nereden Geliyor Rivayet o ki; Harizm kavmi şark padişahının hizmetinde olduğu halde padişahın gazabına uğrayarak yerlerinden sürülmüşler. Sonraları haklarında bilgi edinmek isteyen padişah, maiyetinden birilerini görevlendirerek Harizm kabilesine göndermiş. Görevliler tekrar ülkelerine döndüklerinde padişaha Harezmlileri anlatırken balık tuttuklarından ve ateşte pişirerek yediklerinden söz etmişler. Hârizm dilinde ete hâr, oduna da rizm/rezm denildiğinden buraya Hâr-rizm adı verilmiş. Şehrin Tarihçesi Harezm, tarih boyunca küçüklü büyüklü pek çok devlet ve hanlığa ev sahipliği yapmış bir yer. Büyük İskender’in kurduğu Helen İmparatorluğu’na tabi olmuş, Emeviler döneminde girişilen fetih hareketleri sonucunda İslam dünyasıyla tanışmıştır ki tarihteki o şanlı yerini bundan sonra almaya başlayacaktır. Ardından bölgeye Gazneliler, Selçuklular ve isimleri de bölgeyle anılan Harzemşahlar hükmetmiştir. Bu dönem boyunca Harezm, medreseleri ve yetiştirdiği ilim adamlarıyla öne çıkarken ticari açıdan da bir çekim merkezi haline geldi. Öyle ki İran, Çin, Hindistan, Sibirya ve taa İskandinav ülkelerinden gelen büyük kervanlar burada mallarını satışa çıkarırmış. Gelin görün ki bu hareketli ve zengin topraklar Moğollarında ilgisini çeker. Akın akın gelen Moğol istilasına karşı kahramanca direnen Harzemşahların son hükümdarı Celaleddin Harzemşah mücadelesinden ölünceye dek vazgeçmemiştir. Ölümünün ardından Moğollar Harezm’i işgal etmiş ve şehrin yönetim merkezi Gürgenç yerle bir edilmiştir. Moğollardan sonra Timurlar, Timurların ardından da mahalli idarelerin hakimiyetinde bölge eskisi kadar olmasa da bir canlılık kazandı. Harezm’de Keşfedilecek Yerler Kalta Minare, Muhammed Emin Han medresesinin bir parçası olarak bölgenin en büyük ve uzun minaresi olarak planlanmışken Muhammed Emin Han vefat edince 26 metrede yarım kalmış. Bu nedenle küçük minare anlamına gelen Kalta Minar ismiyle anılmış. Turkuaz renkli çinileriyle göz alıcı bir güzelliğe sahip. Kalta Minare Cuma Mescidi 52 metrelik minaresiyle dikkat çekiyor. Düz damlı olan cami; ahşap ustalarının elinden çıkmış, her biri sanat eseri değerinde 212 ahşap sütunla desteklenmiş. Ayrıca sıcaktan bunalanları serinletmek için içeride kar havuzu düşünülmüş. Cuma Mescidi’nin ahşap sütunları İslam Hoca Minaresi de yine İslam Hoca Medresesinin bir parçası olarak inşa edilmiş. 57 metre uzunluğuyla Orta Asyanın en yüksek minaresi ayrıca en tepe noktasına 117 basamakla çıkılıyor. İslam Hoca Minaresi Taş Avlu Sarayı, 1841’de inşa ediliyor. Allah Kulu Han için yaptırılan bir saray. Misafir ve elçilerin kabulü için bir bölüm, adalet divanı ve haremden meydana geliyor. Han ve maiyeti burada kalıyorlar. Saray genel olarak geniş avlulardan ve bu avluların etrafına sıralanan odalardan oluşuyor. Turkuaz rengin hakimiyetini burada da görmek mümkün. Taş Avlu Sarayı İçan Kale, eski Hive’yi çevreleyen kaleye verilen isim. İç kale anlamına geliyor. Tarihi milattan önce beşinci yüzyıla kadar gidiyor. 2 kilometre uzunluğunda ve 7 metre yüksekliğe sahip kerpiç bir duvardan oluşuyor. 4 kapısı mevcut. İçerisinde 50 medrese, pek çok cami ve tarihi yapı bulunmaktadır ve Dünya Unesco Mirası listesinde yer almaktadır. İçan Kalesi Harezm’in Üç Önemli İsmi Biruni; matematik ve doğa bilimleri alanında yaptığı çalışmalarla tanınan bir bilim insanı. Harezmi; cebir ve algoritmanın kurucusu ve sıfır rakamının mucididir. Pehlivan Mahmut ise 13. yüzyılda yaşamış, pehlivanlığının yanında şairliğiyle de tanınmış bir halk kahramanı. Sırtının hiç yere gelmediği ve kazandıklarını hep yetimlere dağıttığı söylenir. Türbesi halkın uğrak yerlerinden biri
  22. Eşsiz doğası ile yeşile ve maviye doyacağınız, asıl adı “Lesvos” olan Midilli Adası’nı keşfetmeye hazır mısınız? Tarihi açıdan çok zengin olan ve birçok medeniyeti görmüş olan ada, tarih boyunca özgünlüğünü korumuştur. Midilli Ege Denizi’nin kuzeydoğusunda bulunan, dağlık bir Yunan adası Midilli; Yunanistan’ın ana karasından çok Türkiye’nin Ayvalık ile Burhaniye ilçelerine yakın olan adadır. Yunanistan’ın Girit ve Eğriboz’dan sonra en büyük üçüncü adası olan bu ada; 1462’de Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ancak Balkan Savaşı sırasında ada (30 Mayıs 1913) Yunanistan’a bırakılmıştır. Ayvalık’a komşu olan Midilli Adasının asıl adı “Lesvos”dur. Ada Osmanlı topraklarına katıldıktan sonra Midilli adını almıştır ve Türkler tarafından halen aynı isimle anılmaktadır. Adada tarih boyunca, sırasıyla; Antik Yunan, Pers, Roma, Bizans, Ceneviz, Osmanlı ve Yunanistan egemenliği hüküm sürmüştür. Yemekleri ve Kültürü Yeşile doyabileceğiniz bir ada olan Midilli; tarıma elverişlidir. Adada özellikle zeytinyağı üretimi yapılmaktadır. Ayrıca hayvancılık ve balıkçılık alanında faaliyetler göstermektedir. Zeytinyağı, Yunanistan’ın en kaliteli ve en çok üretilen ürünlerinden olduğundan, adada zeytinyağı müzesi ve sabun atölyeleri bulunmaktadır. Ayrıca zeytinyağlı yemekleri de en ünlü yemeklerindendir. Midilli Adası Zeytinlikleri Deniz mahsulleri ile de ünlü olan bu adaya gittiğiniz zaman mutlaka; taze balık, ıstakoz, tuzlama balık istiridye, ahtapot gibi deniz ürünlerinin tadına bakmalısınız. Ayrıca Ouzo ve mezeleri de en meşhur lezzetlerdendir. Adanın doğallığı ve özgün yaşayışı bozulmadan kalmayı başarmış durumdadır. Aynı zamanda Ayrıca ıssız ve sakin plaj seçeneği, huzurlu bir gün geçirmek isteyenler için kaçınılmaz bir fırsat. Adada denize doyduktan sonra keşfe etrafı keşfe çıkmak isteyenler ise; tarihi tepe köylerindeki ulu çınarların altındaki köy kahvelerinde Türk kahvesi veya Yunan frapesi içip, Yunanlı amcalar ile çat pat Türkçe-Yunanca sohbetler edip, tavla oynayabilmektedir. Adada Gezilecek Yerler Midilli adasına gittiğiniz zaman gezmeniz gereken kasaba/köyler şu şekildedir; Midilli (Mytilene) Molivos (Mithymna) Sigri Petra Plomari Eressos Mantamados Agiasos Skala Sykamineas Kalloni Midilli Adası Kasabası Adada gezilecek tarihi yerler ise; Midilli Kalesi (Kastro) Molivos Kalesi Sigri Kalesi Midilli Antik Tiyatrosu Midilli Arkeoloji Müzesi Agios Therapon Kilisesi Yeni Camii Panagia Glykofilousa Kilisesi Moni Limonos Manastırı Taksiarhis Manastırı Midilli Taşlaşmış Ormanı Doğal tarihi Müzesi Panaghia Kilisesi Zeytinyağı Müzesi Uzo Müzesi Midilli’ye Nasıl Gidilir? Adaya deniz yolu ve havayolu olarak iki şekilde gidilmektedir. Deniz yolunu tercih etmek isteyenler adaya en yakın yer alan Ayvalık’tan ulaşım sağlamaktadır. Deniz yolu ile 1,5 saat süren yolculuğunu gidiş-dönüş ortalama 30-40 euro ile sağlayabilirsiniz. Havayolu ile adaya gitmek isteyenler; adaya Türkiye’den direk olarak uçuş yoktur. Bu nedenle Atina’dan aktarmalı olarak seyahatinizi gerçekleştirmelisiniz. Not: Midilli Adasına gidebilmek için Schengen vizesini almanız gerekmektedir
  23. Instagram ve Facebook, bireysel kullanıcılara beğenileri görüntüleme konusunda seçenek sundu. Bundan sonra isteyenler gönderilerinin beğenilerini gizleyebilecekler. Instagram kullanıcıları, artık akışlarındaki tüm gönderiler için beğeni sayılarını gizleyebilir ve de sadece kendi gönderilerinin beğeneme sayılarını gizleyebilirler. Bunun için instagram’da, Ayarlar menüsündeki yeni Gönderiler bölümünü ziyaret ederek başkalarının gönderilerindeki beğeni sayılarını gizleyebilirsiniz. Kendi gönderileriniz için ise; bir gönderiyi paylaşmadan önce beğeni sayılarını gizlemeyi seçebilir ve yayınlandıktan sonra bile bu ayarı açabilir veya kapatabilirsiniz. Kendi gönderilerinizdeki beğeni sayılarını gizlemek için; Beğeni sayısını gizlemek istediğiniz gönderinin üzerindeki üç noktaya basın. Açılan menüden “Beğenme Sayısını Gizle” seçeneğine tıklayın. Artık diğer kişiler o gönderiye kaç beğeni geldiğini göremeyecek. Diğer kullanıcıların beğeni sayılarını gizlemek için; Instagram hesabınızda profilinizde sağ üste bulunan 3 çizgiye tıklayın. Çıkan seçeneklerden “Ayarlar” seçeneğine tıklayın. Oradan “Gizlilik” seçeneğini seçin. Açılan sayfada “Gönderiler” seçeneğine tıklayın. Yeni açılan sayfada “Beğenme ve Görüntüleme Sayılarını Gizle” butonuna tıklayın. Bu butona tıkladıktan sonra hiç kimsenin gönderisindeki beğenme sayılarını göremeyeceksiniz
  24. Bu görüntüler, tamamen Pixel 6 Pro'ya ait olup 6,67" kavisli AMOLED dokunmatik ekrana sahip olduğu söylenen bir telefon, görebileceğiniz gibi selfie kamerası için ortalanmış bir delik ve üç tarafında çok dar çerçeveler ve ekran içi parmak izi sensörü de var. Arka tarafta, biri geniş, diğeri ultra geniş olmak üzere üçlü kamera var ve ayrıca Google'ın telefon yapım tarihinde ilk kez bir periskop zoom kamera da olacak. Telefon 163,9 x 75,8 x 8,9 mm ölçülerinde ve kamera çıkıntısındaki kalınlıkla 11,5 mm'ye kadar çıkıyor. Pixel 6 Pro, çift stereo hoparlöre ve kablosuz şarj desteğine sahiptir. Aygıta hangi yonga setinin güç vereceğine dair kesin bir kelime yok, ancak Google'ın tıpkı Apple gibi kendi silikonunu yaptığına dair bazı mırıltılar duyduk. Bekleyelim ve görelim bakalım 2021, Google için ilk çıkış yılı olacak mı?
  25. Son zamanlarda diyet ve beslenme listelerinden çıkarılan gluten ile ilgili bir çok bilimsel makale bulunuyor. Bazı makaleler kesinlikle tüketilmemesi gerektiğini, gluten yapısının değiştiğini ve daha zor sindirilen bir yapıda olduğunu yazarken, bazı makaleler ise çölyak hastalığı veya glutene karşı hassasiyeti olmayan insanların beslenme düzeninden glutenli besinleri çıkarmamasının doğru olacağı görüşünü paylaşıyor. Bir ürünün daha yararlı bir ikamesi var ise onu kullanmak her zaman için öncelikli tercihim olmuştur. Siyez, Karakılçık, Dinkel, Kavılca buğdaylarının gluten yapısının daha yumuşak yapıda olmasından dolayı tariflerde buğday unu kullanılacaksa tavsiyemdir. Malzemeler: 1 Su Bardağı Un 1 Yemek Kaşığı Fitgusto Fajita Baharatı 20 Gram Tereyağı 60 Gram Rendelenmiş Kaşar Peyniri 1/2 Çay Bardağı Su 1 Tatlı Kaşığı Tuz Yapılışı: Bütün ürünleri birleştirip hamur haline getirelim Hamurun üzerini bir bez ile kapatarak 20 dakika buzdolabında dinlendirelim Oklava yardımı ile açıp kare veya daire şeklinde keselim 180 derece ısıtılmış fırında 10-15 dakika fırınlayalım Soğuduktan sonra afiyet ile tüketebilirsiniz
×
×
  • Create New...

Önemli bilgi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için Gizlilik poliçesini inceleyebilirsiniz.