Jump to content
NetObur

Feneroin

Yönetici
  • İçerik sayısı

    1042
  • Kayıt tarihi

  • Son ziyareti

  • Kazandığı günler

    12

Everything posted by Feneroin

  1. Kış aylarının gelmesiyle pırasa tezgahlardaki yerini aldı. Zeytinyağlısı, çorbası, böreği ve bir çok farkı türü yapılan pırasanın dolması da yapılan diğer pırasa yemekleri kadar lezzetlidir. Pırasa Dolması Tarifi Malzemeler: 5adet büyük boy kalın pırasa İç harcı için: 250 gram kıyma 1 adet soğan 2 yemek kaşığı pirinç 1avuç dereotu (ince kıyılmış) 1avuç ince doğranmış maydanoz 1yemek kaşığı domates salçası 1tatlı kaşığı oda sıcaklığında tereyağı 1çay kaşığı tuz 1çay kaşığı karabiber Üzeri için: 1yemek kaşığı domates salçası 1yemek kaşığı tereyağı 1su bardağı sıcak su Hazırlanışı Kalın pırasaları yıkadıktan sonra bir parmak boyutunda olacak şekilde kesin. Sıcak suda 20 dakika kadar haşlayın. Haşlanan pırasaları sudan çıkarıp soğuması için bir kenara bırakın. Ardından pırasa dolmasının iç harcı için bir tencereye yağı ve kıymayı alın. Biraz kavurup üzerine ince doğradığımız soğanı da ilave edip iyice kavuralım. Ardından pirinci, baharatlarını, salçasını ve son olarak da yeşilliklerini koyup iç harcını hazır edelim. Soğumuş olan pırasaların boyuna bir bıçakla çizgi çekerek bir tarafından açın. Pırasaları yaprak yaprak birbirinden ayıralım. Ardından hazırladığımız içi aralarına koyarak sarma gibi saralım. Bir tencereye dizdiğimiz pırasa dolmalarının üzeri için gereken malzemeleri sos tenceresinde güzelce kavurup ardından dolmaların üzerine dökelim. Tencerenin en üstüne bir tabak kapatıp kapağını kapatıp pişmeye bırakın. Yarım saat kadar pişirip, pişip pişmediğini kontrol edip servis yapabilirsiniz. Afiyet Olsun…
  2. Kıyafetlerini yıkarken, kimyasal kullanmak istemeyenler, hassas cilde sahip olanlar ve daha yaşanılır bir gelecek isteyenler için doğal çamaşır deterjanı tarifi. Evde kendinizin rahatlıkla hazırlayabileceğiniz çamaşır deterjanı tarifini sizler için derledik. Günümüzde her alanda kimyasal maddeler ile iç içe olmak durumundayız. Bakım malzemeleri, temizlik malzemeleri hatta bazen yediğimiz gıdalarda bile kimyasallar bulunmaktadır. Ancak bu kimyasalların insan sağlığına ne denli zarar verdiği ispatlanmışken halen kullanmaya devam ettiğimiz ürünlerde mevcuttur. Her ne kadar sağlıklı beslenmeye özen göstersek de, bakım malzemelerini dikkatlice seçsek de konu temizlik olunca pekte dikkatli davranmıyoruz. Her gün cildimize direkt temas eden ve kokularını içimize çektiğimiz kıyafetlerimiz, maalesef ki kimyasallar ile yıkanmaktadır. Ancak deterjan eski çağlarda yoktu ve insanlar bir şekilde kıyafet temizliği yapıyorlardı. Peki nasıl? Eski dönemlerde doğal yaşam gereği kullanılan ve bulunan her çözüm de doğaldı. İnsanlar o dönemlerde kıyafetlerini yıkamak için bir ağaç keşfetmişler ve günümüzde bu bilginin doğruluğu ispatlanmıştır. Hedera helix ya da bizim bildiğimiz duvar sarmaşığı temizliğin vazgeçilmez bir bitkisidir. Doğal bir çamaşır deterjanı olan bu bitki, aynı zamanda zehirlidir bu sebeple kesinlikle içilmemelidir. Ancak artık kıyafetlerinizi kimyasallar ile yıkamak istemiyor ve daha yaşanılır bir gelecek istiyorsanız bu yöntemi denemelisiniz. Hedera helix (duvar sarmaşığı) bitkisini nasıl çamaşır deterjanı olarak kullanılacağını sizler için araştırdık. Aşağıda belirttiğimiz gibi tarifi uygulayarak artık çamaşırlarınızı kimyasal kullanmadan gönül rahatlığıyla yıkayabilirsiniz. Duvar Sarmaşığı Malzemeler; 4-5 dal duvar sarmaşığı (hedera helix) (zehirlidir, içilmemelidir) 200 ml sıcak su Yapılışı; Bir kabın içerisine 4-5 dal duvar sarmaşığını (hedera helix) ince ine doğruyoruz. Ardından 200 ml sıcak suyu ilave ediyoruz. Bu şekilde tam 30 dakika bekletiyoruz. Sonrasında süzüyoruz ve artık kullanıma hazır. Çamaşır makinesinin deterjan bölümüne suyu döküp çamaşırlarınızı gönül rahatlığıyla doğal deterjanınız ile yıkayabilirsiniz.
  3. Sıcak yaz günlerinde ferahlatıcı bir şeyler yemek istiyorsanız hem çok pratik hem de çok lezzetli bir tarif ile karşınızdayız. Yaparken asla yorulmayacağınız ama yerken bitsin istemeyeceğiniz Erişteli Soğuk Yoğurt Çorbası tarifi. Malzemeler; Bir çay bardağı erişte Yarım çay bardağı yeşil mercimek Yoğurt (Miktarını çorbayı ne kadar yoğun ya da sulu sevdiğinize göre ayarlayın) Tuz, kuru nane Zeytinyağı Hazırlanışı; Soğuk çorbamıza öncelikle erişte ve yeşil mercimeği haşlamak ile başlıyoruz. Ayrı kaplarda erişte ve yeşil mercimeği haşlıyoruz. Onlar haşlanırken diğer yandan derin bir tencerenin içerisinde yoğurdunuzu sulandırın. Erişte ve mercimek haşlandıktan sonra süzdürün ve biraz serinlemeye bırakın. Malzemeler serinledikten sonra açtığınız yoğurdun içerisine aktarın. Tüm malzemeleri karıştırdıktan sonra tuzunu da ilave edin ve naneli sosunuzu hazırlamaya başlayın. Sosu hazırlamak için kızdırdığınız zeytinyağının içerisine nane ilave edin ve ocağın altını hemen kapatın. Hazırladığınız naneli sosu çorbanıza karıştırın ve çorbanız hazır. Afiyet Olsun…
  4. Sade güzelliği, narin duruşu ve etkileyici gülüşüyle izleyenleri kendine hayran bıraktı. Hollywood’un göz kamaştıran yeni yıldızı oldu. Ana De Armas Kimdir? 30 Nisan 1988 yılında Küba’nın başkenti Havana da doğdu. İspanyol kökenlidir. Tam adı Ana Celia De Armas Caso’dur. Henüz genç yaşta oyunculuk macerası başladı. Küba yapımı yerli filmlerde oynadı. Romantik drama ” Una rosa de Francia ” ve ” El edén perdido ” filmlerinde roller aldı. Oynadığı ilk dizi bir İspanyol gençlik drama ve gerilim yapımı olan ” El İnternado ” oldu. Dizi, 2007 – 2010 yılları arasında İspanya’da ve 2015 yılında Netflix’te yayınlandı. 2011 yılında İspanyol aktör Marc Clotet ile evlendi. Birliktelikleri 2013 yılına dek sürdü. Hollywood’da ki ilk filmi ” Knock Knock”da Keanu Reeves ile başrolde oynadı. İlk büyük çıkışını ise 2017 yılında Ryan Gosling ve Harrison Ford gibi usta oyuncularla ” Blade Runner 2049 ” filminde yaptı. 2019 yılında ” Knives Out ” filminde, 2022 yılında ise Ben Affleck ile baş rolünde olduğu ” Deep Water ” filminde adından söz ettirdi. 2022 yılında Marilyn Monroe’nun hayatından uyarlanan ” Blonde ” filminde Monroe’yu canlandırdı. Son olarak 2023 yılında ise baş rolü Chris Evans ile paylaştığı ” Ghosted ” adlı aksiyon filminde yer aldı.
  5. El ayak hastalığı ya da genel olarak bilinen adıyla el, ayak, ağız hastalığı küçük çocuklarda yaygın olarak görülen bulaşıcı bir viral enfeksiyondur. Genellikle 10 yaş altı çocuklarda görülen bu hastalığın belirtileri nelerdir? Bulaşma yolları nelerdir? El ayak hastalığı bir virüsün neden olduğu enfeksiyon sonucu ortaya çıkan, bulaşıcı ve döküntülü bir hastalıktır. Bu hastalık koksaki virüs A16 ve enterovirüs 71 olarak adlandırılan iki virüsün bulaşmasıyla ortaya çıkmaktadır. Genellikle çocuklarda ve 10 yaş altında görülen bu hastalığın belirtileri ise; vücutta döküntü, kızarıklık, ağızda veya ağız çevresinde yaralar şeklindedir. Aynı zamanda bu hastalığın kesin bir tedavisi bulunmamakla birlikte bulaşıcı bir hastalık olduğu kesin olarak bilinmektedir. Bulaşma Yolları Nelerdir? Temas yoluyla çok rahat bir şekilde bulaşan el ayak hastalığı; hapşırma, öksürme, tükürük, solunum yoluyla bulaşmaktadır. Bu hastalığa yakalanma riskini azaltmak için; eller sık sık sabunla ve suyla yıkanmalı, öksürük ya da hapşırık durumunda ağız ve burun mendille kapatılmalıdır. Aynı zamanda kullanılan mendiller sürekli çöpe atılmalı, havlu-bardak-çatal-bıçak gibi ortak ev eşyaları paylaşılmamalıdır. El Ayak Hastalığı Belirtileri Nelerdir? Bir enfeksiyon hastalığı olan el ayak virüsünün ilk semptomlarının ortaya çıktığı zamana (kuluçka dönemi) kadar olan olağan süre 3 ila 6 gündür. Bu süreçte çocuklar huzursuz hisseder ve iştah kaybı yaşarlar. Hemen bu belirtilerin ardından boğaz ağrısı ve ateş meydana gelmektedir. Ateş başladıktan bir veya iki gün sonra ağız veya boğazın ön kısmında ağrılı yaralar gelişebilir. Bu ise hastalığı ağır bir şekilde geçirdiğinin belirtisidir. Tüm bunların yanı sıra diğer belirtileri ise şu şekildedir; Boğaz ağrısı Vücutta döküntü (kızarıklık şeklinde) Ateş Dil, diş etleri ve yanakların iç kısmında kabarma İştah kaybı Burun akıntısı
  6. Mantar, içerisinde bulundurduğu bir çok mineral ve vitamin sayesinde oldukça sağlıklı bir besindir. Bağışıklık sistemini güçlendirmesinden dolayı kış aylarında tüketilmesi tavsiye edilir. Mantarı evlerimizde en çok çorba haliyle tüketiriz. Sütlü ve kremalı yapılan çeşitleri oldukça lezzetlidir. Bu iki çeşidinin yanında mantar çorbasını bir de yoğurtla yapmanızı tavsiye ederiz. Oldukça lezzetli olan yoğurtlu mantar çorbası tarifini gelin birlikte öğrenelim.. Malzemeler: Yarım kg kültür mantarı 1 tatlı kaşığı tereyağ Tahmini 1,5 lt kadar Tavuk suyu Tuz İsteğe göre karabiber Terbiyesi için: 1 su bardağı yoğurt 2 kaşık un 1 yumurta Üst Sosu için: Sıvı yağ Pul biber Hazırlanışı: Mantarları soyup güzelce yıkadıktan sonra küçük küçük doğruyoruz. Çorba tenceresinin içerisine koyup ocağın üzerinde 5-10 dakika suyunu salana kadar pişiriyoruz. (Eğer siyah suyu çıkarsa süzebilirsiniz.) Mantarların içine tereyağını katıp biraz kavuruyoruz. Tavuk suyunu içerisine ilave edip kaynayıp mantaralar pişene kadar bekliyoruz. Ayrı bir kapta yoğurt, yumurta ve unu birleştirip mantarlı tavuk suyundan alıp sosa katıp sosu ılıtıyoruz. (Çorbanın koyuluğunu zevkinize göre ayarlayabilirsiniz.) Yavaş yavaş çorbanın içerisine döküyoruz. İçerisine tuz ve karabiber atıp bir kere daha kaynatıp altını kapatıyoruz. Üzerine yağlı biber kızdırıp güzelce süsleyebilirsiniz. Afiyet Olsun…
  7. Rol aldığı dizi ve sinema filmlerinde hayat verdiği karakterlerle tanıdığımız, oyunculuğunun yanısıra gönüllülük çalışmalarıyla da bilinen Melis Babadağ kimdir? 17 Ocak 1984 tarihinde Ankara’da doğdu. Adana’da büyüdü. Üsküdar Anadolu Lisesinden 2001 yılında mezun oldu. Lise eğitiminin ardından Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde İç mimarlık bölümünü bitirdi. Buradan 2007 yılında mezun oldu. Melis Babadağ, öğrenim hayatı boyunca tiyatro oynamaya devam etti. Sahneye ilk olarak henüz bir çocukken 5 yaşında çıktı. 2002 yılından itibaren reklamlarda rol almaya başladı. 2009 yılında atv’de oynayan ” Cam Kırıkları ” dizisinde profesyonel oyunculuğa adım attı. Aynı yıl gelen teklifle ” Aile Saadeti ” dizisinde Didar karakterini canlandırdı. 2009 – 2011 yılları arasında yayınlanan ” Geniş Aile ” dizisinde rol aldı. Popüler olmasında en büyük katkıyı ise ” Pis Yedili ” dizisi sağladı. 2011 – 2014 yılları arasında yayınlanan ve o dönemde çok izlenenler arasına giren dizide Elçin karakterini canlandırdı. 2014 – 2016 yılları arasında da yine bir reyting rekortmeni olan ” Yeşil Deniz ” adlı dizide rol aldı. Oyunculuk hayatı dizilerle sınırlı olmayan Melis Babadağ, filmlerde de oynadı. ” Aykut Enişte ” ve devam filmi olan ” Aykut Enişte 2 ” filmlerinde Gülşah karakteriyle başrolü paylaştı. Oğlan Bizim Kız Bizim, Ertuğrul 1890, Aşk Çağırınca Gelir adlı filmlerde rol aldı. Çok küçük yaşlarda sanata ilgi duymaya başlayan Babadağ, amatör olarak resimle ilgilenmeye devam ediyor. Ayrıca uzun yıllar mesleği olan iç mimarlık işlerinide devam ettiriyor. Melis Babadağ pek bilinmemesine rağmen gönüllülük faaliyetlerinde de aktif bir isim. Genelde 7 – 13 yaş arası çocuklara yönelik çalışmalar yürüten bir vakfın gönüllüsü ve yönetim kurulu üyesi.
  8. Son dönemlerde adını sıkça duyduğumuz, faydaları çok merak edilen karınca yumurtası yağı nedir? Faydaları nelerdir? Gelin hep birlikte inceleyelim… Karınca Yumurtası Yağı Kişisel bakımlarında doğallığa önem verenler arasında hızlı bir şekilde yaygınlaşan karınca yumurtası yağı. Hakkında pek çok söylenti dolaşan bu yağ en çok tüy azaltma özelliği il bilinmekte ve bu özelliği için tercih edilmektedir. Peki bu yağın vücuda etkileri nelerdir? Karınca yumurtası yağı adından da anlaşılacağı üzere hayvansal bir yağdır. Kişisel bakımında doğallıktan yana olanlar arasında hızla yaygınlaşan bu yağ aslında çok eski zamanlara dayanmaktadır. Tarihi çok eski zamanlara dayanan bu yağ için, İran’da özellikle kadınlar tarafından yüzyıllardır kullanıldığı söylenmektedir. Çok eski yöntemlerden olan bu yağ en çok tüy azaltmak için kullanılmaktadır. Doğru bir şekilde kullanıldığı taktirde tüyleri azalttığı ve hatta bitirebildiği bilinmektedir. Aynı zamanda ciltte kullanıldığı taktirde cilde nem kazandırdığı ve ağda sonrası oluşan kararmaları giderdiği bilinmektedir. Hem kadın hem de erkekler tarafından kullanılan karınca yumurtası yağı, acısız ve konforlu bir şekilde pürüzsüz görünüm elde etmek isteyen kişiler için vazgeçilmez bir seçenek haline gelmiştir. Karınca Yumurtası Yağı Faydaları Karınca larvalarından üretilen bu yağ, tamamen doğal bir üründür. Tüy oluşumunun engellenmesi istenen bölgeye sürülen bu bakım ürününün, son derece faydalı olduğu gözlemlenmektedir. Tüyleri azaltır Cilde nem kazandırır Cilt kararmalarını yok eder Ciltte peeling etkisi yapar Karınca Yumurta Yağı Faydaları Nasıl Kullanılır? Eski dönemlerden beri kullanılan, geleneksel bir yöntem olan ve son dönemlerin en popüler tüy dökme yöntemi olan karınca yumurtası yağı nasıl kullanılır? Karınca Yumurtası Yağı, istenmeyen tüylere etki ederek tüyleri görünümünü azaltır, tüyleri inceltir ve daha geç çıkmalarını sağlar. Aynı zamanda cildin istenilen pürüzsüzlüğe kavuşmasına yardımcı olur. Doğal tüy dökücü bir yağ olarak, tüylerinizden acısız bir şekilde ve kolayca kurtulmanıza olanak sağlayan karınca yumurtası yağı, düzenli olarak kullanıldığı takdirde tüylerin sıklığında azalma elde etmenize katkıda bulunuyor. Öncelikle tüylü olan bölgenizi her zaman kullandığınız yöntemlerle tüylerden arındırın. (ağda, cımbız, epilasyon vb. gibi) Hemen ardından karınca yumurtasını yağını o bölgeye iyicene sürün. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta yağı uyguladığınız bölgeden başka bir bölgeye uygulamamasınız. Örneğin kaşlarınız için kullanacaksanız sadece azalmasını istediğiniz alana yağı uygulayın. Aksi taktirde diğer bölgelerde tüyleriniz azalacaktır. Yağı cildinize iyice uyguladıktan sonra durulama yapmamalısınız. Her tüy alma işleminden sonra bu işlemi tekrar edin. İlk ayda tüylerde incelme ve azalma fark etmeye başlayacaksınız. Daha sonra o bölgede ki tüylerin tamamen yok olduğunu göreceksiniz. Karınca yumurtası yağının nasıl uygulandığı hakkında daha ayrıntılı bir için linke tıklayınız… Karınca Yumurtası Yağı Nasıl Kullanılır?
  9. Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayi projeleri kapsamında birçok şirket gördük. Bunların çoğunluğunu hava ve kara savunmasına yönelik şirketler oluştursa da deniz savunmasına yönelik işler yapan çok başarılı şirketler de var. Nijerya Deniz Kuvvetleri’ne 2 adet karakol gemisi ihraç etmeyi başaran Aziz Yıldırım’ın Dearsan Shipyard şirketi de bunların arasında. İstanbul Tuzla’da tersaneleri olan ve orada müşterilerine hizmet veren Dearsan Shipyard şirketi Nijerya Deniz Kuvvetleri için bir adet karakol gemisi üretti. Basına yansıyan bu ihracat ile öğrenilen Aziz Yıldırım ortaklığı birçok kişinin dikkatini çekti. Nijerya Deniz Kuvvetleri için üretilen Dearsan Açık Deniz Karakol Botu OPV 76 kendi sınıfı içerisinde üst düzey özelliklere sahip. Nijerya Deniz Kuvvetleri, açık denizlerde karakol hizmeti almak için toplamda 2 adet OPV 76 satın aldı. 43 kişilik mürettebata hizmet verebilen gemi kıyı ve personel emniyeti için de birçok silah sistemine sahip. OPV 76 gözetleme, keşif, su harbi gibi birçok göreve hizmet verebilecek şekilde tasarlandı. Dearsan Açık Deniz Karakol Botu OPV 76 teknik özellikleri Tam Boy : 76.80 m Genişlik : 11.00 m Draft : 2.90 m Maksimum Hız : 28 kts Tam Yüklü Deplasman : 1200 t Seyir Siası : 3000 deniz mili Personel Sayısı : 43 kişi Tekne Malzemesi : Çelik Üst Yapı Malzemesi : Sealium Klas : Türk Loydu Silah sistemleri 1 x 76 mm Leonardo Baş Top Sistemi 1 x 40 mm Leonardo Top Sistemi 2 x 12.7 mm Uzaktan Komutalı Stabilize Makineli Tüfek Sistemi 2 x 12.7 mm Manuel Makineli Tüfek Sistemi 2 x 2 SAM SIMBAD-RC Hava Savunma Sistemi
  10. Sony, ilk çıktıktan üç yıl sonra PlayStation 5 konsolunun güncellenmiş sürümlerini açıkladı. Revize edilen modeller, öncelikle tasarım ve boyutlara odaklanarak PlayStation ürün klasiğine uygun. Yeni PlayStation 5 ve PlayStation 5 Digital Edition modelleri her boyutta daha küçük. Sony, yeni 2023 modellerinin önceki modellere göre hacim olarak %30, ağırlık olarak %18 ve %24 oranında azaltıldığını belirtti. Sony ayrıca çıkarılabilir panellerin tasarım şeklini de değiştirdi. Artık iki yerine dört parça var; üstteki iki yarı parlak yüzeyli ve alt yarılar mat. Daha önce olduğu gibi Sony, konsolu yalnızca beyaz renkte satacak ve diğer renkli panelleri ayrı olarak satın almanız gerekecek. Şirket, daha önce duyurulan Deep Earth Koleksiyonu renklerinin (Volkanik Kırmızı, Kobalt Mavisi ve Gümüş) yanı sıra tamamen mat Siyah'ı 2024'ün başlarında 55 $ karşılığında sunacak. Panellerden biri, artık yeni konsollarda çıkarılabilen yeni Ultra HD Blu-ray sürücüsüne erişim sağlıyor. Disk işlevselliğini elde etmek için ya da mevcut sürücünüz bazı nedenlerden dolayı arızalandığında sürücüyü artık ayrı olarak satın alabilir ve Digital Edition konsolunuza takabilirsiniz. Ultra HD Blu-ray disk sürücüsü 80 dolara ayrı olarak satılacak ve yalnızca yeni konsollarla uyumlu olacak. Yeni konsol aynı zamanda yeni bir standla birlikte geliyor. Ancak bu stand yalnızca konsolu yatay modda desteklemek için çalışır. PS5'inizi dikey olarak yerleştirmek istiyorsanız artık 30 dolara ayrı bir Dikey Stand aksesuarı satın almanız gerekecek. Bu yeni stand, yeni ve eski tüm PS5 modelleriyle çalışacak. Dahili olarak konsolda tek bir değişiklik var ve bu da depolama alanındaki artış. PS5 artık önceki modeldeki 825 GB'ın aksine tam 1 terabaytlık depolama alanıyla geliyor. Diğer tüm dahili özellikler, Sony'nin şu ana kadar yayınladığı rakamlara göre aynı görünüyor. Değişen son şey ise fiyatlar oldu. Standart model hala 500$ olsa da, Digital Edition 50$'lık bir fiyat artışı aldı ve şimdi 450$'a perakende satışta olacak. Yeni varyantlar Kasım ayında ABD'de, önümüzdeki aylarda ise dünya çapında satışa sunulacak. Mevcut modeller ise stoklar bitene kadar satılacak.
  11. 6- ARJANTİN Arjantin'de yılda kişi başına 72 kg ekmek tüketiliyor ve 6. sıradalar. 7- PORTEKİZ 7. sırada yer alan Portekiz yılda kişi başına 70 kg ekmek tüketiyor. 8- POLONYA Polonya'da yılda kişi başına 70 kg ekmek tüketiliyor ve 8. sırada yer alıyor. 9- DANİMARKA Danimarka listenin 9. sırasında yer alıyor ve ülkede yılda kişi başına 70 kg ekmek tüketiliyor. 10- YUNANİSTAN Yunanistan listenin 10. sırasında yer alıyor, ülkede yılda kişi başına 70 kg ekmek tüketiliyor. 11- HİNDİSTAN Listede yer alan 37 ülkeden en sonuncu sırada yer alan Hindistan yılda kişi başına 1.75 kg ekmek yiyerek dünyanın en az ekmek tüketen ülkelerinden birisi oldu. Kaynak: Guinnessworldrecords, Statista, World Bank
  12. 1- TÜRKİYE Dünyada en çok ekmek tüketen ülkeler arasında birinci sırada Türkiye yer alıyor. Statista ve World Bank gibi araştırma şirketleri tarafından elde edilen verilere göre Türkiye'de bir kişi yılda 199.6 kg ekmek tüketiyor. 2- SIRBİSTAN VE KARADAĞ Listeye göre ikinci sırada Sırbistan ve Karadağ yer alıyor. Sırbistan'da bir kişi yılda 135 kg ekmek tüketiyor. 3- BULGARİSTAN Listenin üçüncü sırasında yılda kişi başı 131.1 kg ekmek tüketimi ile Bulgaristan yer alıyor. 4- UKRAYNA Dördüncü sırada yılda kişi başı 88 kg ekmek tüketimi ile Ukrayna yer alıyor. 5- KIBRIS Kıbrıs yılda kişi başı 74 kg ekmek tüketerek 5. sırada yer alıyor.
  13. Fransa İçişleri Bakanı Gérald Darman'in, yaptığı açıklamada, Fransız sürücülerin “2024 yılında” artık ehliyetlerini ceplerinde bulundurma zorunda olmayacaklarını duyurdu. Hükümet, dijital kimliğe 2024’ten itibaren tüm vatandaşların erişebileceğini söyledi. Ancak dijital kimlikler şimdilik zorunlu olmayacak. İsteyen sürücüler ehliyetlerini göstermeye devam edebilecek. Ehliyeti kullanabilmek için sürücülerin France Identity uygulamasını kullanmaları gerekecek. Uygulama, kimlik kartınızın dijital bir sürümünü akıllı telefonunuza aktarmanıza da olanak tanıyor. Dijital kimliğe sahip olmanın tek şartı, Fransa’da iki yıldır dolaşımda olan bir biyometrik kimlik kartına sahip olmak. Ayrıca sürücüler uygulama sayesinde ceza puan durumlarına da bakabilecek.
  14. Sony, Mart ayında Project Q olarak bilinen el tipi cihazı duyurduktan sonra, PlayStation Portal adlı uzaktan oynatma el cihazını resmi olarak tanıttı. Cihaz, Wi-Fi bağlantınız olduğu sürece PS5 oyunlarınızı her yerde oynamanıza olanak tanıyan PS Uzaktan Oynatma özelliğini kullanır. PS Portal'ın çalışması için en az 5 Mb/sn İnternet hızına ihtiyaç duyulurken Sony, optimum oyun deneyimi için en az 15 Mb/sn hız öneriyor. Yalnızca PS5 konsolunuzda yüklü olan oyunları oynayabilirsiniz. PS Portal, 1080P çözünürlüğe ve 60Hz yenileme hızına sahip 8 inç LCD'nin yanı sıra PS5 DualSense ile aynı kontrol düzenine sahiptir. Elde taşınır cihazda bir USB-C bağlantı noktası, 3,5 mm kulaklık girişi ve üste monte hoparlörler bulunur. PlayStation Portal'ın fiyatı 200$/220€/200£ olarak belirlendi ve Sony'nin yakında daha fazla ayrıntı ve resmi lansman tarihi vaat etmesiyle birlikte bu yılın sonlarında piyasaya sürülmesi planlanıyor.
  15. Kahvaltı sofralarının olmazsa olmazlarından zeytinin faydaları saymakla bitmez. Tam bir antioksidan deposu olan zeytinin cilde, kalbe, beyne ve kansere birçok faydası bulunmaktadır. Çok eski çağlardan beri tedavi amaçlı kullanılan zeytin, özellikle sıtma tedavilerinin vazgeçilmezlerindendir. Aynı zamanda kendi kayda yaprağı da şifa deposudur ve insülin direnci olanların ilk başvurdukları bitkidir. Kahvaltı sofralarından eksik olmayan, gerek siyah gerekse yeşil olarak gördüğümüz zeytinin tam bir şifa deposu olduğunu biliyor muydunuz? Meyvesi, yağı ve yaprağı tamamen şifa kaynağı olan zeytinin bilinmeyen 7 mucizesini sizler için araştırdık. Faydaları saymakla bitmeyecek olan zeytinin yalnızca içerdiği omega 3 ve omega 6 yağ asitleri, onu ‘sağlık deposu’ olarak nitelendirebilmek için iyi bir nedendir. Yüksek miktarda antioksidan içerir. Hücreleri temizler. Göz sağlığını korur. Kemik sağlığını güçlendirir. Kansere karşı önleyicidir. Kalp sağlığını korur. Beyin gelişimini destekler. Saç ve cilt sağlığını korur.
  16. Halk arasında süt hormonu olarak da bilinen prolaktin, beyinde yer alan hipofiz bezi tarafından salgılanan bir hormondur. Kadınlarda hamilelik boyunca meme bezlerinin gelişimini ve süt üretimini sağlar. Prolaktine süt hormonu denilse de görevi sadece süt üretimiyle sınırlı değildir. Prolaktin (Süt Hormonu) Nedir? Burun kökünün hemen arkasında koruyucu kemik yapısının içerisinde yer alan hipofiz bezinden salgılanan bir tür hormondur. Prolaktin, hipofiz bezinin ön kısmında yer alan laktotrop adı verilen hücreler tarafından üretilir. Kadınlardaki süt üretiminin yanında üreme ve adet döngüsü gibi gibi fonksiyonlardan da sorumludur. Gebe olmayan kadınlarda görülen prolaktin yüksekliği adet düzensizliği, memeden süt gelmesi, yumurta üretiminin kesilmesi ve cinsel istekte azalma gibi etkileri beraberinde getirir. Nadir olarak görülen prolaktin düşüklüğü, yumurtalık fonksiyonlarının yavaşlaması ve yetersiz süt üretimine yol açar. Prolaktin Yüksekliği Ne Anlama Gelir? Kadınlarda prolaktin hormonunun seviyesi yaklaşık olarak 15 ile 25 µg/L seviyesinde olması gerekir. Bu seviyenin üzerinde olan prolaktin hormonunun yükselmesi demek FSH ve GnRH hormon üretiminin baskılandığı anlamına gelir. Prolaktin seviyesi yüksekliğine antidepresanlar, bazı doğum kontrol hapları, reflü ilaçları, epilepsi ilaçları, bunun gibi bazı ilaçlar; kronik böbrek yetmezliği, strese bağlı hastalıklar ve hipofiz bezi tümörü neden olabilmektedir. Bunun yanında dar iç çamaşırı, uykusuzluk, dengesiz beslenmek ve anoreksiya da sebep olmaktadır. Yüksek seviyedeki prolaktin hormonu yumurtlamayı engellediği için gebeliği zorlaştırmaktadır. Fakat doktor kontrolündeki tedaviyle gebeliğe engel olmamaktadır. Prolaktin seviyesinin yüksekliğinde uygulanacak tedavi ise MR çekilip hipofiz bezinde oluşabilen iyi huylu kitle var mı yok mu öğrenilip ardından kitle büyük ise cerrahi müdahaleyle değilse ilaçla tedavi edilir. Prolaktin Düşüklüğü Ne Anlama Gelir? Yapılan kan testinde 15 ile 25 µg/L seviyesinin altında görülen prolaktin seviyesi hipofiz bezinin normal çalışmadığı anlamına gelir. Yüksekliğine oranla daha az görülen prolaktin düşüklüğü, aşırı dopamin salgılanması, epifiz bezinin yeterli hormon salgılamıyor olması, bağışıklık sisteminde bozukluklar ve büyüme hormonunda ki yetersizlikten dolayı olabilir. Prolaktin düşüklüğünün sebebi araştırılıp bulunduktan sonra doktor kontrolündeki ilaçların kullanımı yanında bir diyetisyen yardımıyla beslenme şekli düzenlenerek tedavi edilebilir.
  17. Gaslighting, Türkçeye tam olarak çevrilmiş bir kelime olmasa da duygusal veya psikolojik manipülasyon anlamında kullanılmaktadır. Psikolojik bir terim olan Gaslighting ismi, Gas Light (Gaz Lambası) isimli 1938 yılında oynanan bir tiyatro oyunundan gelmektedir. Tiyatroya da konu olan Gaslighting (Psikolojik Manipülasyon) Nedir? Gas Light Tiyatro Oyunu Gas Light isimli tiyatro oyununda Jack ve Bella aynı evde yaşayan bir çifttir. Dönemin şartlarına göre gaz lambasıyla aydınlanmaktadırlar. Jack, her gece yatarken gaz lambasının ışığını az az kısar. Bella ise ona ışığın git gide sönmeye başladığını ve etrafın loş bir hal aldığını söyler. Bella, Jack’e ışığı kısıp kısmadığını sorar. Jack ise büyük bir rahatlıkla kısmadığını ve aksine Bella’nın yaşlandığını ve gözlerinin bozulduğunu söyler. Jack bu işleme bir süre daha devam ettikten sonra Bella artık Jack’e yargılanacağını düşündüğünden dolayı soru sormayı bırakır. Bella artık gerçekten gözlerinin bozulduğuna ve yaşlanmaya başladığına inanır hale gelmiştir. Jack ise büyük amacına ulaşıp Bella’yı istediği hale yani yorum yapmayan, kendini ifade edemeyen ve kendine güvenmeyen birisi haline getirmiştir. Fakat bir süre sonra Jack’in kurduğu plan bir dedektif sayesinde başına yıkılır. Gaslighting (Psikolojik Manipülasyon) Nedir? Gaslighting, duygusal veya psikolojik manipülasyon anlamlarına gelen duygusal bir istismar türüdür. Aile, yakın çevre, arkadaşlar ve eşte görülebilecek bir psikolojik manipülasyondur. Gaslighting, karşı tarafın üzerinde psikolojik baskı kurup kendi fikir ve düşüncelerini empoze etmeye çalışmaktır. Bilerek veya bilmeyerek yapılan bu iş, karşı taraftaki kişinin gerçeklik algısını bozmayı amaçlar. Manipüle edilen kişi ise artık yavaş yavaş bağımlı hale gelir kendi iradesinden sıyrılır ve değersiz, çaresiz hissetmeye başlar. Gaslighting (Psikolojik Manipülasyon) Yapanların Uyguladığı Yöntemler: Duygu sömürüsü yapmak ve karşı tarafı suçlu hissettirmek. Karşı tarafı aşağılamak Aynı olayı sürekli farklı bir şekilde anlatmak. Dinlemeyi reddetmek ve karşı tarafı kötü hissettirmek. Sürekli dalga geçmek. Karşı tarafın zaaflarını kullanmak.
  18. Suda çözünen bir vitamin türü olan folik asit, gıdaların içerisinde doğal olarak bulunmaktadır. Vücut sistemine birçok faydası olan bu vitamin türünün eksikliğinde birçok etkiler görülmektedir. Peki bu etkiler nelerdir? Folik Asit Nedir? Folik asit, vücutta birçok önemli işlevi olan bir vitamin çeşididir. Aynı zamanda folatın sentetik bir formu olan folik asit suda çözünebilen bir vitamindir. Birçok gıdanın içeriğinde doğal olarak bulunan folik asit; proteinlerin yapıtaşı olan aminoasitlerin birbirine dönüşmesini sağlamaktadır. Hücre bölünmesinde önemli fonksiyonlarda rol alması nedeniyle hamilelik, bebeklik ve ergenlik gibi hızlı büyüme dönemlerinde yeterli düzeyde tüketilmesi son derece önemli bir vitamindir. Ne İşe Yarar? Protein metabolizması ve kan hücre yapımında görev alır. Sinir sistemi düzeni ve fetusun gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Hücre bölünmesinde önemli rol oynar. Damar sertliğini azaltarak kalp krizi, bunama ve felç gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller. Folik Asit Eksikliği Belirtileri Nelerdir? Folik asit suda çözünen bir vitamin türüdür. Bu nedenle folik asit, vücuttaki yağ dokusu içerisinde depolanamaz. Yani vücutta rezervi olmadığından düzenli olarak alınması gerekmektedir. Folik asidin alınmasında ya da emilmesinde meydana gelebilecek sorunlar folik asit eksikliğine neden olur. Folit asit eksikliğinin belirtileri genellikle şunlardır; Konsantrasyon eksikliği İştahsızlık ve kilo kaybı Baş ağrısı ve baş dönmeleri Deride solgunluk Depresyon Ağız içi yaralar görülür. Öte yandan hamilelik döneminde anne adayının yetersiz folik asit alması anne karnındaki bebeğin özellikle beyin ve omurga gelişiminde bir takım sorunlara neden olabilir. Ayrıca folik asit eksikliğinde görülen semptomlar, farklı rahatsızlıklarda görülen semptomlarla benzerlik gösterebilmektedir. Bu sebeple bu semptomların folik asit eksikliğine bağlı gelişip gelişmediğini ayırt etmek için çeşitli tahlillere ihtiyaç duyulur. Folik Asit Bulunan Besinler Folik Asit Hangi Besinlerde Bulunur? Baklagiller Kuşkonmaz Kuru fasulye Ay çekirdeği Domates suyu Maydanoz, nane, kişniş Çilek Pancar Turunçgiller Brüksel lahanası Brokoli Ispanak Yumurta Soya Fasulyesi Kereviz Ceviz Tahin Fındık Ciğer Buğday Papaya Muz Avokado Not: Özellikle bebek sahibi olmayı planlıyorsanız, gebe kalmadan önceki aylarda folik asit tabletleri almanız önemlidir.
  19. Geçen yıl Apple, “Dynamic Island” (Dinamik ada) olarak adlandırılan hap şeklindeki kesmeli ekranı iPhone 14 Pro'yu tanıttı, ancak Huawei'nin böyle bir ekran tipini Amerikalı rakibinden önce tescil ettiğini biliyor muydunuz? Huawei, Mayıs 2018'de Çin Devlet Fikri Mülkiyet Ofisi'ne (CNIPA) "Ekran Tasarımı" patent başvurusunda bulundu. Başvuru, CN305222252S kayıt numarasıyla 18 Haziran 2019'da onaylandı.
  20. Twitter, mavi kuş logolu dünyanın en popüler platformlarından birisi. Elon Musk yine yaptı yapacağını ve Twitter ismini X, mavi kuş logosunu da X logosu ile çoktan değiştirdi bile. Artık web üzerinden girdiğinizde X logosunu görebiliyoruz, çok yakında da güncellemelerle beraber Android ve iOS üzerindeki uygulamalarında da değişmiş olacak. 23 Temmuz 2023'te Musk, Twitter'da "X.com" URL'sinin artık Twitter'a yönlendirileceğini zaten bildirmişti.
  21. Görünümüyle şahane, tadıyla efsane bir tatlı ile karşınızdayız. Şerbetli tatlı severlerin bayılacağı enfes bir tatlı Portakallı Şerit Tatlısı. Keki İçin Malzemeler; 3 adet yumurta 1 su bardağı toz şeker 1 su bardağı süt 1/2 su bardağı sıvı yağ 1 adet portakal kabuğu rendesi 1,5 su bardağı un 1 paket kabartma tozu 1 paket vanilin Labneli Karışım İçin Malzemeler; 500 gram labne 1 adet yumurta 1,5 yemek kaşığı nişasta 1,5 yemek kaşığı kakao 4 yemek kaşığı pudra şekeri Portakallı Şerbet İçin Malzemeler; 2 su bardağı su 1,5 su bardağı toz şeker 1/2 su bardağı portakal suyu Yapılışı; Öncelikle tatlıya şerbeti hazırlayarak başlayalım. Şerbeti için derin bir sos tenceresinde su, şeker ve portakal suyunu alın. Şerbet kaynama noktasına geldikten sonra 10 dakika daha kaynatın. Daha sonra altını kısıp 4 dakika daha pişirdikten sonra ocaktan alıp soğumaya bırakın. Keki hazırlamak için; Derin bir kasenin içerisine yumurta ve şekeri, alın ve mikser yardımıyla çırpın. Şeker tamamen eridikten sonra üzerine süt ve sıvı yağı ekleyip tekrar karıştırın. Daha sonra içerisine rendelenmiş portakal kabuklarını da ekleyin. Son olarak un, kabartma tozu ve vanilin ekledikten sonra mikserle tekrar çırpın. Labneli karışım için; Ayrı bir kaseye labne, yumurta, nişasta, kakao ve pudra şekerini alın ve mikser yardımıyla çırpın. Sonrasında karışımı bir sıkma poşetine aktarın. Birleştirme Vakti; Hazırladığınız kek harcını yağlanmış veya yapışmaz borcama aktarın. Sıkma poşetinin ucunu 1 parmak kalınlığında kesin ve labneli karışımı kek harcının üzerine enlemesine ve boylamasına, 2 kat olacak şekilde, şeritler çekin. Ardından önceden ısıtılmış 185 derece fırında, 45 dakika pişirin. Ancak 45 dakika sonunda mutlaka kürdan ile kontrol ederek çıkartın. Eğer kürdana sıvı hamur bulaşıyorsa pişirme işlemine devam edin. Son olarak fırından çıkardığınız kekin üzerine portakal şerbetini dökün ve birkaç saat çekmesini bekleyin. Şerbetini iyice çeken portakallı şerit tatlısı yemeye hazır. Afiyet Olsun…
  22. İshak Paşa Sarayı, Osmanlı döneminden günümüze ulaşabilen Anadolu’daki tek saray yapısıdır. Topkapı Sarayı’ndan sonra son devirde yapılmış olan en ünlü saraydır. İshak Paşa Sarayı veya İshak Paşa Külliyesi 1785 yılında Çıldır Hanedanından Hasan Paşa’nın oğlu olan İshak Paşa tarafından yaptırılmıştır. İshak Paşa Sarayı’nın inşası 99 yıl sürmüştür. Saray, Ağrı ilinin Doğubayazıt ilçesinde şehre hakim bir tepe üzerine inşa edilmiştir. 7600 metre karelik bir alana inşa edilen saray üç bölümden oluşmuştur. İshak Paşa Sarayı’na doğu yönünde bulunan gösterişli bir kapıdan girilir ve içerisinde; harem odaları, aşevi, hamam, toplantı salonları, eğlence yerleri, mahkeme salonu, cami, çeşitli hizmet odaları, oturma odaları, uşak ve seyis odaları, muhafız koğuşları, cezaevi, erzak depoları, cephanelik, tavlalar, vb. bulunmaktadır. Saray merkezi ısıtma yöntemiyle yani; ocaklarda ısıtılan suların duvarlarda bulunan boşluklarda dolaştırılmasıyla sağlanmaktadır. İshak Paşa Sarayı Osmanlı döneminde Ağrı’da yapılan en önemli mimari eserlerdendir. Selçuklu mimarisinin işlendiği sarayda yer yer Avrupa sanatının Barok üslubu da görülmektedir. İshak Paşa Sarayı / Ağrı İshak Paşa Sarayı’na Nasıl Gidilir? Doğubayazıt ilçe merkezinden Doğubayazıt Kalesi yönünde özel araç ile 15 dakikalık bir yolculukla ulaşabilirsiniz. Adres: İshak Paşa Sarayı, 04400 Yukarıtavla/Doğubayazıt/Ağrı Giriş Ücreti: Giriş ücretleri 20 Tl olup pazartesi günleri hariç 09:00 ile 17:00 arasında açıktır.
  23. İngiliz bir sokak sanatçısı olan ve gerçek kimliği bilinmeyen, Banksy kimdir? Eserlerinde imza olarak kullandığı Banksy adıyla tanınan gizemli sokak sanatçısı, hem politik duruşu, hem estetik bakışı hem de sakladığı kimliği ile ünlü bir sanatçıdır. Peki bu gizemli sokak sanatçısı “Banksy“ kimdir? Gerçek kimliği hiçbir zaman bilinmeyen Banksy, sanat dünyasının en ünlü isimlerinden biri olarak anılmaktadır. Düşündürücü eserleri dünyanın hemen her köşesinde yer alan sokak sanatçısının 1990’larda İngiltere’de doğduğu ve orada yaşadığı bilinmektedir. Kimliğini açıklamaktan her zaman kaçan gizemli sanatçı bir röportajında; muazzam yeteneği nedeniyle kazandığı şöhreti istemediğini açıkça belirtmiş ve işinin kendi adına konuşmasını seçmiştir. Aynı zamanda kimliğinin dikkat dağıtabileceğini ve odaklanılması gereken şeyden uzaklaştırabileceğini ifade etmiştir. Banksy, sanat dünyasına zor kabul edilmiş, müzelerle ve sanat galerileriyle dalga geçen, Time dergisinin dünyanın en etkili 100 ismi arasında gösterdiği bir sanatçıdır. Eserlerinde ise savaş karşıtı, çevreci, hayvan haklarını savunan ve tüketim çılgınlığını eleştiren mesajlar vermektedir. Çalışmalarında genellikle güncel toplumsal meselelere odaklanan ve güçlü siyasi mesajlar veren Banksy, toplumun büyük bir kısmını etkisi altına almayı başarmıştır. Usta bir grafiti sanatçısı olan Banksy’nin ilk büyük ölçekli duvar resmi, 1999’da Bristol’s Stokes Croft’ta yaptığı The Mild Mild West‘tir. Üç çevik kuvvet polisine Molotof kokteyli atan bir oyuncak ayıyı betimleyen eser, sanatçı tarafından üç gün boyunca güpegündüz boyanmıştır. Diğer eserlerinin yanı sıra bugün hala şehirde görülebilmektedir. Banksy, 2006 yılında Swindle dergisine verdiği bir röportajda şunları söylemiştir; “Güney İngiltere’deki görece küçük bir şehirden geldim. On yaşımdayken, 3D adlı bir çocuk sokakları zorlu bir şekilde boyuyordu. New York’a gittim ve Bristol’e ilk kez sprey boya getirdim. Sprey boyayı bir dergide veya bilgisayarda görmeden çok önce sokaklarda görerek büyüdüm." 2000’lerin ortalarında Banksy’nin kendisi de ünlü olmaya başlamıştır. Yalnızca İngiltere’de değil birçok ülkede tanınır hale gelmiştir. Bu sayede çalışmaları daha iddialı hale gelmiş ve dünyanın her yerindeki şehirlerde ortaya çıkmaya başlamıştır. Çalışmları Paris, New York ve Beytüllahim’e görülmeye başlanmıştır. Daha sonrasında eserleri Paul Smith, Brad Pitt, Angelina Jolie ve Christina Aguilera gibi müşterilere büyük miktarlarda satılmaya başlanmıştır. Los Angeles ve Londra da dahil olmak üzere şehirlerde ve daha sonra memleketi Bristol’de kapalı gişe etkinlikleri düzenleyerek çalışmalarının sergilerini sahnelemeye başlamıştır. Gizemini sürdürmeye devam eden sanatçının 2009’da Banksy-Bristol Müzesi sergisi büyük kalabalıklar çekmiştir.
  24. Afşin Kum, ilk romanı olan Sıcak Kafa’yı 2016 yılında yayınladı. Uzun yıllar zihninde tasarladığı hikayeyi iyice şekillendirdikten sonra yazıya aktarmıştır. Bir salgının konu edildiği roman etkileyici ve akıcı dili sayesinde okuyucu kendisine çekiyor. Afşin Kum, Sıcak Kafa romanıyla ‘En İyi Roman Ödülü’ne sahip oldu. Sıcak Kafa romanı 2022 yılında diziye uyarlandı. 8 bölümden oluşan dizinin baş rolünde ise Osman Sonant ve Hazal Subaşı yer alıyor. “Sıcak Kafa” Afşin Kum Dünyayı pençesine almış bir delilik salgını… Konuşma yoluyla, zihinden zihne bulaşarak yayılan bir hastalık… Yıkılmanın eşiğine gelmiş uygarlık… Vaktiyle bu amansız hastalık üzerine çalışmış eski dilbilimci Murat Siyavuş, umutsuzluk içinde annesinin evine sığınmıştır. Acımasız bir devlet kurumunun peşine düştüğünü öğrenince, evden çıkıp hayata karışmak ve salgının dönüştürdüğü dünyayla yüzleşmek zorunda kalır. Afşin Kum’un ilk romanı; akıl, dil, uygarlık, hayatın doğası ve boşlukta anlam arayışımız üzerine çarpıcı bir düşünce deneyi. “Meraklandıran, sürükleyen, çokça güldüren ve nihayet elinizden tutup uçuran bir hikâye. Türkiye’nin dünya bilimkurgu literatürüne armağanı.” Alper Canıgüz Afşin Kum Afşin Kum Kimdir? 1972 yılında İzmir’de dünyaya gelmiştir. Boğaziçi Üniversitesinde bilgisayar mühendisliği, Bilgi Üniversitesinde sinema-televizyon bölümlerinde okumuştur. Yazılımcı ve yönetici olarak çeşitli kurumlarda çalışmıştır. 2010 yılında öykülerini çeşitli dergi ve sitelerde yayınlamaya başlamıştır. 2016 yılında Sıcak Kafa romanını yayınlamış ve roman 2017 yılında en iyi roman ödülünü almıştır. 2020 yılında ise ikinci kitabı olan Kübra’yı yayınlamıştır.
  25. Boğaz manzarası seyredenlerin ya da köprüden geçenlerin dikkatini çeken yalının hikayesi nedir? Tarihi yapısı ve boğazı süsleyen rengiyle Perili Köşk (Yusuf Ziya Paşa Yalısı)… Rumelihisarı’nın en önemli ve tarihi binalarından biri olan Yusuf Ziya Paşa Yalısı, yaklaşık 5000 m²’lik zemin alanına sahip 9 katlı bir binadır. Yalı, Mısır Hıdivi Abbas Hilmi Paşa’nın Başyaveri olarak görev yapan Yusuf Ziya Paşa’ya aittir. Yalının yapımına 1910 yılında başlanmıştır ancak 1914 yılında Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla inşaatı yapan ustalar askere alınınca çalışmalar tamamlanamamıştır. Bu sebeple yalının yapımı yarım kalmıştır. Yalıda boş kalan ikinci ve üçüncü katlar yüzünden bina çevrede “Perili Köşk” diye anılmaya başlanmıştır. Yusuf Ziya Paşa Yalısı Daha sonra Perili Köşk diye anılmaya başlanan yalı, 1993 yılında müteahhit Basri Erdoğan’a satılmıştır. Bu sayede köşk 1995-2000 yılları arasında asıl projeye sadık bir proje çalışmasıyla mimar Hakan Kıran tarafından restore edilmiştir. Öyle ki cephenin taş ve tuğla kaplaması İngiltere’den ithal edilerek aslına en uygun şekilde 4 ayda kaplanmıştır. Perili Köşk, 19 Şubat 2007 tarihinden itibaren 2030 yılına kadar Borusan Holding tarafından kiralanmıştır. Şu anda köşk, Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonuna ve çeşitli yerli/yabancı küratörlerin kişisel veya karma çağdaş sanat sergilerine ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca hafta içleri ofis olarak kullanılan köşk, hafta sonlarıysa sanatseverlerin ziyaretine açılmaktadır. Perili Köşk (Yusuf Ziya Paşa Yalısı) Nasıl Gidilir? Ziyaret Saatleri ve Ücreti Nedir? Adres: Rumeli Hisarı, Balta Limanı Hisar Cd. Perili Köşk No: 5, 34470 Sarıyer/İstanbul Giriş Ücreti: Tam 50 TL – İndirimli 25 TL – Grup 30 TL Ziyaret Saatleri: Yalnızca Cumartesi/Pazar günleri 10.00-19.00 (Son ziyaretçi kabul saati 18.00)
×
×
  • Create New...

Önemli bilgi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için Gizlilik poliçesini inceleyebilirsiniz.