Search the Community
Showing results for tags 'caesium 137'.
-
Fransa'nın güney ve güney doğu bölgeleri şubat ayı başlarında Sahra Çölü’nden gelen toz bulutu ile kaplanmıştı. Bir bilim kurgu filmi havası verse de atmosferi kaplayan toz bulutunda radyoaktif maddeler tespit edildi. Daha ilginç olanı ise toz bulutlarında Sezyum 137 (Caesium 137) radyoaktif kalıntılarının Fransa'nın 1960 yıllarında Cezayir'de gerçekleştirdiği nükleer denemelerden gelmesi. Fransa'da radyoaktivite kontrolü yapan ACRO derneğine göre analiz edilen örneklerde kesin bir şekilde Sezyum 137 kalıntıları tespit edildi. Caen Üniversitesi’nde Radyoloji Uzmanı olarak çalışan Pierre Barbey, bulunan Sezyum 137 elementin aynısının 2011 yılında Japonya’nın Fukushima kentinde meydana gelen nükleer santral kazasında da atmosfere yayıldığını dile getirdi. Lyon kenti sarı bir atmosferle kaplı 'Yıllar önce yaptıklarımız bugün bir bumerang gibi bize geri döndü' Laboratuvar söz konusu maddede bulunan radyoaktif kalıntıların oranının insan sağlına zarar verecek seviyede olmadığına dikkat çekti. Fransa'nın 1960 yıllarında Cezayir'in güneyinde nükleer deneme yaptıklarını hatırlatan Barbey, "Yıllar önce yaptıklarımız bugün bir bumerang gibi geri döndü. Ama asıl endişe verici olan yıllardır yerel halkın çok daha büyün oranla bu radyoaktivite maruz kalması" diye konuştu. Fransa, Afrika'da 17 atom bombası denedi Fransa 1960 ila 1966 yıllarında, eski sömürgesi Cezayir çölünde toplam 17 nükleer bomba testi yaptı. Fransız ordusunun yaptığı denemelerin Hiroshima patlamasının 3 veya 4 katı olduğu biliniyor. 1966'da Nükleer Test Yasağı Anlaşmasının (CTBT) imzalayan Fransa artık nükleer testler yapmayacağını taahhüdünde bulundu. Bugüne kadar sonuçlanan 843 tazminat dosyasından Fransa sadece 11 kişiye tazminat ödendi. Bunların iki eski Fransız askeri ve 9'u Fransa için çalışan Polinezyalı işçiydi
-
- toz bulutu
- radyoaktif kalıntı
-
(3 etiket daha)
Konudaki etiketler:
Bilgi ve efsane
Bildiklerinizi paylaşın; Çünkü bu, efsane olmaya giden yoldur
Güncel önemli konular
Korona ve sağlığımız