Jump to content

Tüm aktivite

This stream auto-updates

  1. Last week
  2. Pi Network ($PI), herkesin erişebileceği merkezi olmayan bir ekosistem yaratmayı amaçlayan mobil madencilik için tasarlanmış bir dijital para birimidir. Yüksek işlem gücü gerektiren Bitcoin'in aksine, Pi madenciliği enerji açısından verimli ve kullanıcı dostudur ve dünya çapında milyonlarca kullanıcıyı kendine çekmektedir. $Pi'nin geleceği; benimsenmesine, teknolojik ilerlemelerine ve piyasa entegrasyonuna bağlıdır. Bir sonraki kripto devrimi mi olacak yoksa sadece başka bir spekülatif balon mu? Bunu ancak zaman gösterecek.
  3. Pi Network'ün resmi blockchain verilerine göre, PI'nin mevcut dolaşımı 6308350348.75509 olup fiyatı şu anda 1.72 dolar, piyasa değeri 10.8 milyar dolar ve kripto dünyasında SUI'yi geride bırakarak 15. sıraya yerleşmiştir. SUI'nin mevcut piyasa değeri 10.1 milyar dolar.
  4. Konserve ton balığı uygun fiyatlı bir protein kaynağı olarak önemli bir temel gıda maddesi olarak değerlendirilebilir. Pratik ve yüksek protein içerdiği söylenen konserve ton balığı birçok kişi için vazgeçilmez bir yiyecek. Beslenme Uzmanı Nicola Shubrook, konserve ton balığının sağlıklı seçim olup olmadığını araştırdı. Beslenme uzmanı Nicola Shubrook, sonuçları şöyle paylaştı: ''Balık, yüksek kaliteli bir protein kaynağıdır ve konserve ton da uygun fiyatlı bir protein kaynağı olarak önemli bir temel gıda maddesi olarak değerlendirilebilir. Protein kaynağı olmasının yanı sıra, ton balığı gibi balıklar ve deniz ürünleri, taurin amino asidinin yararlı bir kaynağıdır. Araştırmalar, bu amino asidin kalp hastalıklarına karşı korunmada yardımcı olabileceğini gösteriyor. Ton balığı en iyi D vitamini kaynaklarından biri. Sadece 85 gram konserve ton baliğı önerilen günlük seviyenin yüzde 50'sini sağlıyor." VİTAMİN VE MİNERAL KAYNAĞI Hem taze hem de konserve ton balığı, sinir sistemini ve cildi destekleyen niasin (B3) başta olmak üzere faydalı bir B vitamini kaynağı. Ton balığı ayrıca sağlıklı kemikleri ve kas kasılmalarını destekleyen kalsiyum; enerji için gerekli olan magnezyum ve bağışıklık sistemini, kemik gücünü ve beyin fonksiyonlarını destekleyen D vitamini içeriyor. "YAĞ ORANI DÜŞÜK" 100 gramlık yenilebilir bir porsiyonda sadece 1 gram yağ bulunur. Kilo yönetimine yardımcı olur. Konserve ton balığı da dahil olmak üzere ton balığı yağ ve kalori bakımından düşük, ancak protein bakımından yüksek, bu da kilo vermeye çalışanlar için onu faydalı bir besin haline getiriyor. Sağlık alanında çalışan 40 bin kadın üzerinde yapılan bir çalışmada haftada birden fazla porsiyon ton balığı yiyen kadınların göz kuruluğu riskinin yüzde 68'e varan oranda azaldığı görüldü. "SAĞLIKLI ALTERNATİF" Denizlerdeki ağır metal birikimi konusunda endişesi olanlara da konserve ton balığı daha sağlıklı bir alternatif sunuyor. Konserve ton balığı, konserve için kullanılan daha küçük boyutlu balıklar nedeniyle taze ton balığından daha az cıva riskine sahip. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA haftada yaklaşık iki veya üç porsiyon light ton balığı ve haftada sadece bir porsiyon beyaz ton balığı öneriyor.''
  5. Pi Network öncüleri, blok süresinin Bitcoin'den yaklaşık 120 kat daha hızlı olduğunu, Bitcoin'in 10 dakikasına kıyasla blok başına yaklaşık 5 saniye sürdüğünü iddia ediyor. Artan arama ilgisine rağmen eleştirmenler, Pi Network'ün Bitcoin'i geride bıraktığını ancak hız açısından Solana, Avalanche, Algorand ve EOS gibi ağların gerisinde kaldığını belirtiyor. Dr. Picoin'e göre X'te Pi Network, yaklaşık 5 saniyelik bir blok süresine ulaşıyor; bu Bitcoin'in tipik 10 dakikalık blok süresinden yaklaşık 120 kat daha hızlı. Bu hızlı temponun, ağın Açık Ağ'a geçişiyle birleştiğinde, blok başına işlem sayısını önemli ölçüde artırabileceğini açıkladı. Başka bir savunucu Jatin Gupta da bu iddiaları tekrarladı ve ağın artan popülaritesine işaret ederek günde 540.000'e kadar indirme kaydetti. Gupta ayrıca Pi Network'ün Google Play Store'da sosyal kategoride dördüncü sıraya yükselmesini vurgulayarak konumunu Facebook ve Instagram gibi büyük platformlarla karşılaştırdı. Tartışmalara ve zorluklara rağmen (OKX gibi platformlarda listeleme ve Binance'de bir topluluk oylaması gibi) projenin öncüleri iyimserliğini koruyor. Korku, belirsizlik ve şüpheyi (FUD) ortadan kaldırmak ve Pi Network'ü ana akım benimsenmeye uygun hale getirmek için aktif olarak çalışıyorlar, dolandırıcılık iddialarına karşı savunuyorlar ve gelişen kripto alanında önemli bir oyuncu olma potansiyelini vurguluyorlar.
  6. İstanbul´un göbeğinde görenleri kendine hayran bıraktıran, Ihlamur kasrını ziyaret etmediyseniz mutlaka gezi rotanıza eklemelisiniz. İlk olarak Hacı Hüseyin Bağları olarak anılan daha sonra devlet hazinesine katılan ve hasbahçeye dönüştürülen Ihlamur Kasrı Diğer adıyla Ihlamur Vadisi, 18. ve 20. yüzyıllar arasında tersâne eminlerinden Hacı Hüseyin Ağa’ya ait bir mesire alanıdır. Tarihî kaynaklardan anlaşıldığına göre “Hacı Hüseyin Bağları” adıyla tanınan mesire yeri, o dönemlerde içinden Fulya deresinin aktığı, ıhlamur ve çınar ağaçlarının gölgelediği, yeşillikler içinde bir yerdi. Günümüzde kasrın yer aldığı vadinin ilk bölümü Sultan III. Ahmed (1703-1730) döneminde, devlet hazinesine katılarak padişaha ait bir hasbahçeye dönüştürülmüştür. Bu hasbahçe Sultan I. Abdülhamid (1774-1789) ve Sultan III. Selim (1789-1807) dönemlerinde de kullanılmıştır. Ihlamur Mesiresi’nin bulunduğu alanda Ihlamur kasırlarının yapımına Sultan Abdülmecid’in döneminde başlanmıştır. Daha sonra alanda yer alan iki yapı; yapıldıkları 1849-1855 yıllarından bu yana kimi zaman “Nüzhetiye” kimi zaman da “Ihlamur Kasırları” adıyla anılmıştır. Ana yapı olan Merasim Köşkü ise ön cephesinde, dönemin beğenisini yansıtan barok çizgiler taşıyan merdiveni, ilginç ve hareketli kabartmalarıyla çarpıcı bir mimarlığa sahiptir. Bir diğer köşk, Maiyet Köşkü ise Padişahın maiyeti, kimi zaman da haremi tarafından kullanılırdı. Bu yapı daha sade bir yapı olmasının yanı sıra, bir orta sofaya açılan köşe odalarından oluşan mekân düzenlemesiyle de daha geleneksel bir görünüm sergiler. Ihlamur Kasırları, Cumhuriyet’in ilanından sonra TBMM tarafından 1951’de İstanbul Belediyesi’nin kullanımına verilmiş ve “Tanzimat Müzesi” olarak düzenlenmiştir. Daha sonra 1966’da Millî Saraylara devredilmişlerdir. Bu yapılar, özgün eşyaları ve tamamlanan bahçe düzenlemesiyle birlikte 1985’te müze-saray olarak ziyarete açılmıştır.
  7. Fransız hükümeti oturma izni veya vatandaşlık almak isteyen yabancılara yönelik yeni dil testlerini 'geçilemeyecek' derecede zorlaştırmakla suçlanıyor. Yıl sonuna kadar yürürlüğe girmesi beklenen yeni göç yasasına ilişkin bir etki raporu sıkılaştırılan dil gereklilikleri nedeniyle 60 bin kişinin Fransa’da kalma izni alamayabileceğini ortaya koydu. 100 euro'ya mal olan testler, bir yıl önce kabul edilen ve sınır kontrollerini sıkılaştıran, yabancı göçmenlerin sınır dışı edilmesini kolaylaştıran yasaların bir parçası. Hükümet yetkilileri, bu düzenlemelerin temel amacının yabancıların entegrasyonunu teşvik etmek olduğunu savunuyor. Yeni yasa ile birlikte Fransa’da oturma izni almak isteyenlerin en az 11-15 yaş arası ortaokul öğrencisi seviyesinde Fransızca bilmesi gerekecek. Daha uzun süre kalmak veya vatandaşlık başvurusu yapmak isteyenler için ise daha yüksek bir dil seviyesi şart koşulacak. FranceInfo’nun yaptığı bir araştırma Fransız vatandaşlarının bile bu testlerde başarısız olabileceğini ortaya koydu. Teste giren 10 Fransız gönüllüden beşi yazılı sınavda başarısız olurken, iki kişi vatandaşlık için gerekli seviyeye ulaşamadı. Mülteci ve sığınmacılara Fransızca öğreten Thot okulundan Félix Guyon, bu seviyenin çoğu yabancı için çok yüksek olduğunu söyledi. İlk yıl 60 bin kişinin kalma hakkı kaybolabilir Rapora göre yasa ilk yılında 330 bin kişiye uygulanacak. Tahminlere göre 60 bin kişi dil testlerini geçemediği için Fransa’da kalma hakkını kaybedecek. Fransa İçişleri Bakanı Bruno Retailleau, geçen ay yaptığı açıklamada “Eğer bir kişi Fransa’da yıllardır yasal olarak yaşıyor ve hâlâ Fransızca konuşamıyorsa, bu çaba göstermediği anlamına gelir,” dedi. Yeni yasaya göre, vatandaşlık başvurusunda bulunan kişilerin kendi alanlarında veya günlük hayatta karşılaşabilecekleri somut veya soyut konuların bağlamını anlayabildiklerini, kendilerini akıcı bir şekilde ifade edebildiklerini kanıtlamaları gerekecek. Fransa Göç ve Entegrasyon Ofisi Genel Direktörü Didier Leschi, Fransa’nın bu düzenlemeyle Almanya gibi komşu ülkelerin gerekliliklerine uyum sağladığını belirtti. “Bu sistemin amacı, insanlara sorumluluk duygusu kazandırmak ve entegrasyonlarını sağlamak. Üç yıl içinde asgari seviyeye ulaşmaları ve oturma izinlerini yenilemeleri gerekiyor.” Ancak birçok kişi, yoğun iş temposu nedeniyle Fransızca öğrenmek için zaman bulamadıklarını söylüyor. Fransa’da 10 yıldan fazla süredir temizlikçi olarak çalışan ve Komor Adaları doğumlu Marianne, FranceInfo’ya yaptığı açıklamada “Sorun şu ki zamanım yok. Fransa’da hiç eğitim almadım ve gerekli seviyeye sahip değilim” dedi. A Voix Haute derneğinde eğitimci ve koordinatör olarak çalışan Chloé Odent, “Bazı insanlar günlük hayatta ve iş yerinde Fransızca iletişim kurabiliyor ama yine de bu sınavı geçemeyecekler” dedi. Yasanın yürürlüğe gireceği kesin tarih henüz belirlenmedi. Ancak 65 yaş üstü emeklilerin ve yıllık ziyaretçi kartı için başvuranların muaf tutulması bekleniyor.
  8. Earlier
  9. Genellikle gizli tutulan bu hastalık, yasal problemler yaşandıktan sonra ortaya çıkmaktadır. Psikolojik bir tedavi gerektiren kleptomani hastalığı, öz kontrol ile ilgili problemler içeren karakterize bir bozukluktur. Toplumda hırsızlık hastalığı olarak bilinen kleptomani psikoloji bir dürtü bozukluğudur. öz kontrol sağlanamayan kleptomani hastalığı ciddi bir ruh sağlığı bozukluğudur. Genelde maddi değeri olmayan ve hatta gerçekte gerek duyulmayan nesneleri çalma dürtüsü olarak açıklanmaktadır. Ergenlik döneminde başlayan bu rahatsızlık, kişinin kendini kontrol edemediği, geç erişkinliğe kadar süren, hatta bazı hastalarda ömür boyu sürebilen psikolojik bir hastalıktır. Bu hastalığa sahip kişiler genelde gizli bir tedavi arayışında oldukları için halk arasındaki yaygınlığı saptanamamaktadır. Kleptomani Belirtileri Nelerdir? İhtiyaç duyulmayan nesnelere karşı çalma dürtüsü ve bu dürtüyü kontrol etmede yetersizlik. Dürtüler oluştuğunda hissedilen gerginlik ve endişe. Çalarken zevk alma, rahatlama duygusu. Çaldıktan sonra pişmanlık, kendini suçlama ve aşağılama, yakalanma korkusu ve utanma. Sürekli bu durumların ve duyguların tekrarlanması. Hırsızlık Hastalığının Nedenleri Nelerdir? Kontrol edilemeyen bir çama eylemi olan kleptomani hastalığının nedenleri tam olarak saptanamamaktadır. Ancak bu konuyla ilgili birçok teoride bulunmaktadır. Bu teorilerden bazıları ise şunlardır; Öğrenilmiş Alışkanlık: Çalma dürtüleri geldiğinde kişi rahatsızlık hissi duyar. Ardından kişi eylemi gerçekleştirir ve kısa süreli bir rahatla hissi yaşar. Bu da kişiyi bu dürtüden kurtarır. Bu döngüde sürekli tekrar etmektedir ve kırılması zor bir alışkanlık haline dönmektedir. Beynin Opioid Sistemi: Dürtülerin düzenlendiği sistem opioid sistemdeki bir dengesizlik, dürtülere direnç göstermeye engel olabilir.ruh halini ve duyguları düzenlemeye yardım ede Bağımlılık: Bir nörotransmitter olan ve zevk duygusuna sağlayan dopamin, çalma eyleminden sonra salgılanmaktadır. Bu da bazı kişiler için tekrar isteği yaratmatadır. Serotonin: Ruh halini ve duyguları düzenlemeye yardım eden serotonin, dürtüsel davranışlara meyilli kişilerde düşük seviyede görülmektedir. Nasıl Tedavi Edilmektedir? Psikolojik bir rahatsızlık olan kleptomani hastaları, psikiyatrist ve psikologlar tarafından tedavi edilmektedir. Kleptomani tedavisi tam olarak bir formülü bulunmasa da ilaçla tedavi veya dürtülerle başa çıkılması için beceri geliştirme terapisi uygulanmaktadır.
  10. Pi NetWork'un resmi hesap ve uygulamalarındaki anonsa göre beklenen an geldi ve nihayet Pi Coin 20 Şubat sabahı listelenecek yani Açık Ağ'a geçecek yani resmen alım satımlar yapılmaya başlanacak. Bu duyurudan hemen sonra bi nerdeyse %200'lük artış göstererek 3 saatte 42$'dan tanesi 80$'ın üstüne çıktı. Gidişata göre 20 Şubat günü 1 Pi 100$'ın hatta 300$'ın bile üstünde olabilir. Heyecanla bekliyoruz!
  11. Google tarafından hizmete sunulan, çevrimiçi haritalama servisi olan Google Haritalar, bu sene 20. yılını kutluyor. Bu özel kutlamada dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların en çok incelediği yerleri bir araya getirerek “En çok incelenen 20 lokasyon” listeleri hazırladı. Listeler, tarihi yapılar, doğal güzellikler, turistik cazibe merkezleri ve müzeler gibi birçok farklı kategoriden oluşuyor. Bu özel listelerde Google Haritalar kullanıcılarının en fazla ilgi gösterdiği ve keşfetmek için incelediği yerler bir araya geldi. Türkiye’de ise en çok incelenen 20 mekan, ziyaret edilecek yerler, parklar ve müzeler olmak üzere üç kategoriye ayrıldı. İşte Türkiye’de en çok incelenen 20 lokasyon… En çok incelenen ziyaret edilecek yerler Galata Kulesi, İstanbul Anıtkabir, Ankara Yerebatan Sarnıcı, İstanbul Pamukkale Travertenleri, Denizli Taksim Meydanı, İstanbul Manavgat Şelalesi, Antalya Side Antik Kenti, Antalya Apollon Tapınağı, Antalya Koza Han, Bursa Düden Şelaleleri, Antalya Pierre Loti Tepesi, İstanbul Efes Antik Kenti, İzmir Çanakkale Şehitler Anıtı, Çanakkale Kemeraltı Çarşısı, İzmir İzmir Tarihi Asansör, İzmir İnkaya Tarihi Çınar Ağacı, Bursa Beyazıt Meydanı, İstanbul Eski Foça Sahili, İzmir Damlataş Mağarası, Antalya Tophane Saat Kulesi, Bursa En çok incelenen parklar Google tarafından hizmete sunulan, çevrimiçi haritalama servisi olan Google Haritalar, bu sene 20. yılını kutluyor. Bu özel kutlamada dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların en çok incelediği yerleri bir araya getirerek “En çok incelenen 20 lokasyon” listeleri hazırladı. Listeler, tarihi yapılar, doğal güzellikler, turistik cazibe merkezleri ve müzeler gibi birçok farklı kategoriden oluşuyor. Bu özel listelerde Google Haritalar kullanıcılarının en fazla ilgi gösterdiği ve keşfetmek için incelediği yerler bir araya geldi. Türkiye’de ise en çok incelenen 20 mekan, ziyaret edilecek yerler, parklar ve müzeler olmak üzere üç kategoriye ayrıldı. İşte Türkiye’de en çok incelenen 20 lokasyon… En çok incelenen ziyaret edilecek yerler Galata Kulesi, İstanbul Anıtkabir, Ankara Yerebatan Sarnıcı, İstanbul Pamukkale Travertenleri, Denizli Taksim Meydanı, İstanbul Manavgat Şelalesi, Antalya Side Antik Kenti, Antalya Apollon Tapınağı, Antalya Koza Han, Bursa Düden Şelaleleri, Antalya Pierre Loti Tepesi, İstanbul Efes Antik Kenti, İzmir Çanakkale Şehitler Anıtı, Çanakkale Kemeraltı Çarşısı, İzmir İzmir Tarihi Asansör, İzmir İnkaya Tarihi Çınar Ağacı, Bursa Beyazıt Meydanı, İstanbul Eski Foça Sahili, İzmir Damlataş Mağarası, Antalya Tophane Saat Kulesi, Bursa En çok incelenen parklar Gülhane Parkı, İstanbul İBB Emirgan Korusu, İstanbul Güvenpark, Ankara Saklıkent Milli Parkı, Antalya Yıldız Parkı, İstanbul Trabzon Meydan Parkı, Trabzon Aşağı Düden Şelalesi, Antalya Gençlik Parkı, Ankara İzmir Kordon Alsancak, İzmir Konya Tropikal Kelebek Bahçesi, Konya Uludağ Milli Parkı, Bursa Kuğulu Park, Ankara Bahçeşehir Göleti, İstanbul Caddebostan Sahili, İstanbul Kültürpark, İzmir Karaalioğlu Parkı, Antalya Kültür Parkı, Bursa Maltepe Sahil Parkları, İstanbul Kyoto Japon Parkı, Konya Beylikdüzü Yaşam Vadisi, İstanbul Müzeler Topkapı Sarayı Müzesi, İstanbul Mevlana Müzesi, Konya Miniatürk, İstanbul Rahmi M. Koç Müzesi, İstanbul Göbeklitepe, Şanlıurfa Zeugma Mozaik Müzesi, Gaziantep Göreme Açık Hava Müzesi, Nevşehir İstanbul Arkeoloji Müzeleri, İstanbul Efes Arkeoloji Müzesi, İzmir Beylerbeyi Sarayı, İstanbul Harbiye Şelalesi, Hatay Kaymaklı Yeraltı Şehri, Nevşehir Ulucanlar Cezaevi Müzesi, Ankara Atatürk Köşkü, Trabzon Panorama 1453 Tarih Müzesi, İstanbul Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Antalya Arkeoloji Müzesi, Antalya Altınköy Açık Hava Müzesi, Ankara Hierapolis (Pamukkale) Örenyeri, Denizli Bandırma Vapuru, Samsun
  12. Zeytinyağı, mutfaklarımızın vazgeçilmez lezzetlerinden biri olsa da son yıllarda piyasada birçok sahte ve düşük kaliteli ürün bulunuyor. Üreticiler, maliyeti düşürmek veya zeytinyağını daha cazip göstermek için rengini, kokusunu ve tadını değiştirerek tüketiciyi yanıltabiliyor. Peki, gerçek zeytinyağını anlamanın doğal yöntemleri nelerdir? Piyasada satılan bazı zeytinyağlarının rengi daha çekici görünmesi için çeşitli yöntemlerle değiştirilebiliyor. Genellikle klorofil veya yapay renklendiriciler kullanılarak yağın daha yeşil ya da altın sarısı görünmesi sağlanıyor. Ancak gerçek ve kaliteli zeytinyağının rengi tek başına bir gösterge değildir. Zeytin türüne ve üretim sürecine bağlı olarak sarıdan yeşile kadar farklı tonlar görülebilir. Bu yüzden sadece renge bakarak zeytinyağı hakkında kesin bir yargıya varmak yanıltıcı olabilir. ASİT ORANINA BAKIN Uluslararası gıda standartlarına göre, natürel sızma zeytinyağının asit oranı en fazla %0,8 olmalıdır. Güvenilir markaların etiket bilgilerini inceleyerek yağın asit oranını öğrenebilirsiniz. %0,3 - %0,8 asit oranına sahip zeytinyağları en kaliteli ve en sağlıklı seçenekler arasında yer alır Düşük asit oranı, yağın saf ve kaliteli olduğunu gösterir. Yüksek asit oranı, zeytinlerin toplama veya sıkım aşamasında zarar gördüğünü, oksidasyona uğradığını ve kalitesinin düştüğünü işaret eder. Asit oranı düşük olan zeytinyağları, meyvemsi ve hafif yakıcı bir tada sahiptir. Asit oranı arttıkça yağın tadı daha ağır ve boğazda rahatsız edici bir his bırakabilir. Düşük asitli zeytinyağları, antioksidanlar ve faydalı bileşenler açısından daha zengindir. Yüksek asitli yağlar ise oksitlenmeye daha yatkın olup, besin değerini kaybedebilir. KOKUSUNU TEST EDİN Gerçek zeytinyağı doğanın sunduğu aromaları barındırır. Bir bardağa döktüğünüz zeytinyağını hafifçe ısıtıp kokladığınızda taze çimen, yeşil elma, badem veya domates gibi doğal kokular almanız gerekir. Eğer kokusu yoksa ya da boya, metal veya kimyasal bir koku hissediliyorsa, büyük ihtimalle yağ sahte veya düşük kalitelidir. TADINA DİKKAT EDİN Gerçek zeytinyağının tadı hafif acımsı ve boğazı yakıcıdır. Bu, içeriğindeki antioksidanların ve polifenollerin göstergesidir. Eğer yağ ağızda kaygan ve nötr bir his bırakıyorsa veya tatlımsı bir aroma barındırıyorsa, sahte ya da karışım bir yağ olabilir. Zeytinyağı tadımında, hafif meyvemsi, acılık ve yakıcılık gibi üç temel unsurun dengede olması kalite göstergesidir. ETİKET OKUMA ALIŞKANLIĞI EDİNİN Zeytinyağı alırken mutlaka etiketi dikkatlice inceleyin. Üzerinde "soğuk sıkım", "erken hasat" ve "natürel sızma" gibi ifadelerin bulunması kalite açısından önemlidir. Ayrıca üretici firmanın adı, menşei ve üretim tarihi gibi detayların da şeffaf bir şekilde yazılmış olması gerekir. DOĞAL YÖNTEMLERLE EVDE TEST EDİN Zeytinyağının gerçek olup olmadığını anlamanın birkaç pratik yöntemi vardır: Gerçek zeytinyağı düşük sıcaklıklarda donarak yoğunlaşır. Bir miktar yağı bir bardakta buzdolabına koyup birkaç saat bekleyin. Eğer donuyorsa, doğal zeytinyağı olma ihtimali yüksektir. Ancak tamamen sıvı kalıyorsa içinde farklı yağlar karıştırılmış olabilir. Bir bardak suya birkaç damla zeytinyağı ekleyin. Gerçek zeytinyağı suyun yüzeyinde kalır ve dağılmaz. Eğer yağ suyla karışıyor veya dibe çöküyorsa sahtelik şüphesi oluşabilir. Bir damla zeytinyağını beyaz bir kağıda damlatın. Bir süre sonra tamamen kuruyorsa yağın içine katkı maddesi karıştırılmış olabilir. Gerçek zeytinyağı, kağıtta belirgin ve kalıcı bir yağ lekesi bırakır.
  13. Asus NUC 14 Pro AI, Tayvanlı markanın en son mini bilgisayarı. Bu özel model Aralık ayında duyuruldu ve Microsoft Copilot+ ile birlikte Intel'in yeni Core Ultra işlemcilerini (Seri 2) içeren ilk mini bilgisayar. Model, 32 GB LPDDR5X belleğe sahip Intel Core Ultra 9 288V'li amiral gemisi varyantıdır. Asus bu cihazı barebones PC olarak satıyor, yani kutudan çıktığı anda depolama alanı içermiyor diğer bir deyişle hard disksiz geliyor. Bu mini Pc'nin fiyatı ise 1100 dolar. Tabii ki ekransız, klavye ve mouse'suz olarak geldiğini unutmayın...
  14. Emevi Camii, Şam’da tarihle iç içe bir keşif yolculuğu sunuyor. İslam mimarisinin şaheserlerinden biri olan bu camiyi ziyaret ederek manevi ve tarihi bir deneyim yaşayın. Suriye’nin başkenti Şam’da, yüzyıllardır süregelen ihtişamıyla göz kamaştıran bir yapı: Emevi Camii. Dünyanın en eski ve en büyük camilerinden biri olan bu yapı, hem mimarisiyle hem de barındırdığı tarihi izlerle ziyaretçilerini büyülüyor. Bu eşsiz mekânı ziyaret etmek, yalnızca bir camiyi görmek değil, aynı zamanda tarihe bir yolculuğa çıkmak demektir. Bir Şehir, Bir Efsane Şam, tarih boyunca medeniyetlerin kavşağı olmuş bir şehir. Roma İmparatorluğu’ndan İslam dünyasına kadar pek çok farklı kültürün izlerini taşıyan bu şehirde, Emevi Camii adeta bu zenginliğin simgesi gibi yükseliyor. İslam mimarisinin ilk büyük örneklerinden biri olan camii, Hz. Yahya’nın kutsal emanetlerini barındırmasıyla da manevi bir değer taşıyor. Hikâyenin Başlangıcı Caminin bulunduğu yer, milattan önce 1. yüzyılda Romalılar tarafından yapılmış bir tapınak olarak kullanılmış. Daha sonra Bizans döneminde bir kiliseye dönüştürülmüş. 705 yılında Emevi Halifesi I. Velid, burayı İslam dünyası için bir mabede çevirmiş. Bu dönüşüm, Hristiyan ve Müslüman geleneklerinin birbirine dokunduğu bir noktada gerçekleşmiş ve Emevi Camii’nin çok kültürlü yapısını oluşturmuş. Mimari Şaheser Emevi Camii’nin geniş avlusu, görkemli minareleri ve detaylı süslemeleri, İslam mimarisinin en güzel örneklerini sergiliyor. Mozaiklerle bezenmiş duvarlar, altın işlemeler ve ahşap detaylar sizi bir sanat eserinin içine çekiyor. Her köşesi, başka bir hikâye anlatıyor; her bir sütun, zamana meydan okuyor. Ziyaretçileri Neler Bekliyor? Caminin huzurlu atmosferi, burada vakit geçiren herkesin kalbine dokunuyor. Caminin avlusunda bir tur atarken, tarihi dokunun size fısıldadığı hikâyeleri hissediyorsunuz. Ayrıca camide bulunan Hz. Yahya’nın türbesi, burayı yalnızca Müslümanlar için değil, Hristiyanlar için de kutsal bir ziyaret noktası haline getiriyor. Bir Keşif Yolculuğu Emevi Camii’ni ziyaret etmek, Şam’ın tarih kokan sokaklarında gezmekle başlıyor. Bu büyüleyici yolculuk, sizi tarihin farklı dönemlerine götürüyor. Caminin yanı başında bulunan tarihi çarşılar, yerel lezzetler ve sıcak insanlar, Şam deneyiminizi unutulmaz kılıyor.
  15. Probiyotik ve prebiyotikler isim benzerliklerinden dolayı sıkça karıştırılan kavramlardır. Bu kavramlar birbiriyle benzemeyen fakat birbiri olmadan da düşünülemezler. Probiyotik ve Prebiyotik arasındaki fark nedir? Probiyotik, insanlar için iyi olan özellikle de sindirim sistemimiz için önemli olan canlı bakteriler ve mayalardır. Prebiyotikler ise bağırsaklardaki dost bakterileri besleyen yiyeceklerdir. Yani bağırsaklarımızda yaşayan yararlı mikroorganizmalara probiyotik denirken, bu yararlı mikroorganizmaları besleyen ve sindirilemeyen bileşiklere ise prebiyotik denir. Probiyotikler: Yararlı bakterilerin sayısını artırırken zararlı olanların sayısını azaltır. İshalleri önler. Sindirim sisteminin sağlıklı kalmasını sağlar. Bağışıklığı güçlendirir. Şişkinlik, gaz ve mide rahatsızlıklarını önlemeye yardımcıdır. Probiyotikler hangi gıdalarda bulunur? Yoğurt Kefir Turşu Peynir Ayran Prebiyotikler: Bağırsakta yaşayan yararlı bakterilerin çalışmasını sağlar. Bağırsağın hareketlerini düzenler. Böylelikle bağırsak düzgün çalışır. Magnezyum, kalsiyum minerallerinin emilimini sağlar ve vücutta kullanır. Beyin sağlığını, bağışıklığı destekler. Normal kan şekerini düzenler. Prebiyotikler hangi gıdalarda bulunur? Lahana Karnabahar Turplar Kereviz Soğan Sarımsak Pırasa Probiyotik ve prebiyotikler vücudumuz ve özellikle bağırsak sağlığımız açısından oldukça önemlidirler. Prebiyotiklerden düzenli bir şekilde tüketirsek probiyotikler görevlerini daha iyi yerine getirirler. Böylelikle daha sağlıklı bir vücut ve bağırsağa sahip olunur.
  16. Bağışıklık sistemi için oldukça faydalı olan çiriş otu, kısa süreli olarak tezgahlarda yeri aldı. C vitamini açısından oldukça zengin olan bu besin Türkiye´nin hemen hemen her yöresinde bulunsada genel olarak doğu yöresinde yetişmektedir Çiriş Otunun Faydaları Nelerdir? Kirkiş otu, dağ pırasası ya da gulik otu olarak da bilinen çiriş otu, bağışıklığı güçlendiren bir bitkidir. Sarı çiçekleri ile bilinen çiriş otu, taze olarak tüketildiği gibi kurutulmuş olarak da kullanılmaktadır. Dağlarda doğal olarak yetişen bu bitkinin salatası, çorbası, sulu yemeği ve böreği yapılmaktadır. Hatta çay olarak da tüketilen çiriş otu, c vitamini açısından oldukça zengin bir besindir. Genellikle dağlarda bulunan çiriş otu, açık alanlarda, yol kenarlarında ve tarlalarda da yetişmektedir. Ancak yabani otlar arasında yer alan bu bitki toplanırken dikkatli olunması gerekmektedir. Faydaları saymakla bitmeyecek olan çiriş otunun diğer faydaları ise şunlardır; İdrar söktürücü özelliği sahiptir bu sayede idrar yolu enfeksiyonuna iyi gelmektedir. Adet söktürücü olup, adet düzensizliğini azaltmaktadır. Saç dökülmesini azaltır ve kökleri güçlendirir. Çiriş otunun suyu, sivilce ve egzama gibi cilt sorunlarını iyi gelmektedir. Basur hastalarına iyi gelmektedir. Çiriş Otu Hangi Hastalıklara İyi Gelmektedir Regl düzensizlikleri Vajinal akıntı Romatizma Cilt hastalıkları Kulak iltihabı Öksürük Kas ağrıları Çiriş Otu Nasıl Kullanılır? Doğada kendi halinde yetişen çiriş otunun, yemeği, salatası, çayı ve çorbası yapılmaktadır
  17. TGE, İngilizce’deki Token Generation Event kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Jeton Oluşturma Etkinliği anlamına gelmektedir. TGE, bir jetonun, piyasaya sürüldüğü tarihi belirtir. Token Generation Event (TGE) Nedir? TGE, jeton oluşturma sürecini belirtmek için kullanılan bir terimdir. TGE’nin amacı, yeni oluşturulan bir projenin gelişmesi ve büyümesi için kaynak yaratmaktır. Token Generation Event (TGE), bir jetonun oluşma süreci olarak ICO’ya benzese de birbirlerinden farklılaştığı bazı noktalar bulunmaktadır.
  18. Birçok sağlık problemi karşı oldukça faydalı olan nioli yağı okaliptus ailesinden bir bitkidir. İltihap problemlerinden cilt ve saç problemlerine kadar birçok faydası olan nioli yağı nedir? faydaları nelerdir? Nioli yağı, okaliptüs ailesinin bir üyesi olan niaouli ağacının yapraklarından ve dallarından damıtma yoluyla elde edilen esansiyel bir yağdır. Güçlü kokusu nedeniyle aromaterapide sıkça kullanılan bu yağ, mikroorganizmalara karşı koyar, ağızdaki bakterilerle mücadele eder ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Faydaları saymakla bitmeyecek olan nioli yağının diğer faydalarını sizler için araştırdık. Nioli Yağının Faydaları İltihap giderici özelliğe sahiptir Solunum yollarını rahatlatır Cildi temziler Bağışıklık sistemini güçlendirir Saç sağlığına iyi gelir Bacaklardaki ağrıları giderir Elleri temizler Böcekleri uzak tutar Nioli Yağı nasıl Kullanılır? Kullanım amacına bağlı olarak farklı şekillerde kullanılan nioli yağı, Başka yağlarla inceltilerek kullanılabilir. Cilt ve saç için kullanılacak olan nioli yağı mutlaka başka yağlarla inceltilerek kullanılmalıdır.
  19. Pavel Durov okuduğu dönemlerde 22 yaşındayken sosyal iletişim ağı olan, kontak anlamına gelen VK’i kurmuştur. Facebook’un Rus versiyonu gibi görünen VK’den sonra Pavel Durov Telegram’ı kurmuştur. Tam o dönemde de Mark Zuckerberg Whatsapp’ı satın almıştır. Birkaç yıl içinde aniden popülaritesi yükselen VK’in fazla ilgi görmesi Pavel Durov’u devlet başkanı Putin ile sıkıntıya girmesine neden oldu. Nedeni ise 2011 yılında bu internet ağı üzerinden Putin’e karşı yoğun protestolar ortaya çıktı. Putin yeniden devlet başkanı olacağını ilan etmişti. Rus bakanlar bu hareketi engellemek amacıyla Durov’a çağrıda bulunarak muhalif grupları VK’den silmesini talep ettiler. Durov’un yanıtı ise herkesin görebileceği şekilde sosyal medya üzerinden Hayır cevabını verdi. Bunun sonucu olarak birkaç yıl sonra kendi firmasından uzaklaştırıldı. VK’i ise Putin’in müttefikleri satın almıştır. Pavel Durov ise geri kalan hisselerini satarak 2014 yılında Rusya’dan kaçmıştır. Drov’un Rus bakanlarıyla anlaşamadığı dönemlerde Swat özel timi kapısına dayanmıştı. İçeri dalacaklarından korkan Pavel, abisine ulaşmaya çalıştı. Abisi ile güvenli bir iletişim imkanı olmadığını anlayan Pavel için Telegram’ın hikayesi de başlamış oldu. Peki devamı nasıl gelişti? Videoda 👇🏽
  20. Avrupa’nın en başarılı sosyal ağlarından biri olan VK’nın ve şifreli mesajlaşma uygulaması Telegram’ın kurucusu Pavel Durov, Rus milyarder iş adamıdır. Son dönemlerde Whatsapp’ın sunduğu sözleşme nedeniyle birçok kişisinin geçiş yaptığı Telegram uygulamasının nasıl kurulduğunu biliyor musunuz? Pavel Durov’un Telegram’ı kurmasında Swat özel timinin nasıl katkısı oldu? Peki neden Rusya devlet başanı gibi gömleksiz poz vermektedir? Son olarak neden ülkesini terk edip kendi kurduğu sosyal ağ olan VK’de vaz geçti? 10 Ekim 1984 yılında Sovyetler birliğinde dünyaya gelen Pavel Durov, çocukluğunun büyük bölümünü İtalya’da geçirmiştir. Babası filoloji doktorası yaptığından dolayı İtalya’da uzun süre yaşamışlardır. Durov’un ailesi ülkelerine döndüklerinde artık Sovyetler Birliği yoktu. Pavel Durov çocuk yaştayken ileri düzeyde bilgisayar bilgisi vardı. İlk olarak okulunun bilgisayar ağını hacklediği bilinmektedir. Ancak Pavel Durov diplomasını hiçbir zaman almamıştır. Genel olarak milyarder iş adamlarının yaptığı gibi Pavel Durov’da hep siyah giyinmektedir. Aynı zamanda özel hayatına dair de hiçbir bilgi bulunmamaktadır.
  21. Telefon, bir akıllı telefondaki ilk ve en büyük katlanabilir ekran olan 10.2 inç ekrana sahip. 6.4 inç ve 7.9 inç ekranlı bir telefon olarak kullanabilirsiniz. LTPO uyarlanabilir yenileme hızına, 1440 Hz yüksek frekanslı PWM karartmaya ve Maksimum 240 Hz dokunmatik örnekleme hızına sahip bir OLED panele sahip. Cihazın ağırlığı yalnızca 238 gram, bu da oldukça hafif ve kullanışlı olduğu anlamına geliyor. Bu üç katlı cihazın her katlanabilir bölmesinin arka tarafına yerleştirilmiş ince pil paketleri vardır. Toplam 5.600mAh kapasiteyi bir araya getirir ve 66W kablolu şarj cihazıyla şarj edilebilir. Telefon ayrıca geriye doğru şarjı da destekler. Öte yandan, üç katlı cihaz 50W kablosuz şarj desteğine sahiptir. Huawei Mate XT Ultimate Design şu fiyatlarla piyasaya sürüldü 16GB+256GB = 2.548 Euro 16GB+512GB = 2.800 Euro 16GB+1TB = 3.050 Euro
  22. Hala aynı mimariye dayansa da, PS5 Pro GPU artık %67 daha fazla işlem birimi ve %28 daha hızlı belleğe sahip. Sony, bu değişikliklerin oyunların PS5'e kıyasla %45 daha hızlı işlenmesini sağladığını iddia ediyor. Diğer iyileştirme ise donanım hızlandırmalı ışın izleme. AMD grafiklerinin ışın izleme için hesaplama birimlerine güvendiği düşünüldüğünde, hesaplama birimi sayısındaki artış ışın izleme performansını da artırıyor. Sony, PS5 Pro GPU'sunun ışınları PS5 GPU'sunun iki katı hatta üç katı hızında yayabileceğini iddia ediyor. Son olarak Sony, şirket içinde geliştirdiği yeni bir AI destekli görüntü yükseltme çözümünü duyurdu. PlayStation Spectral Super Resolution olarak adlandırılan bu çözüm, görüntüleri daha yüksek bir çözünürlüğe yükseltmek için AI ve makine öğrenimini kullanıyor. Bunun muhtemelen donanım hızlandırmalı bir çözüm olduğu düşünüldüğünde, PS5 oyunlarının kullandığı vasat yazılım tabanlı AMD FSR teknolojisinden daha iyi sonuçlar sağlamalı ve Nvidia'nın DLSS'si veya Intel'in XeSS'siyle aynı seviyede olmalı. Ancak Sony herhangi bir kare oluşturma yönünden bahsetmedi, bu yüzden bunun tamamen bir görüntü yükseltme çözümü olduğu anlaşılıyor. Sony ayrıca, 8500'den fazla PS4 oyununa uygulanabilen ve yeni konsol için çözünürlüklerini ve kare hızlarını artırabilen yeni bir PS5 Pro Game Boost özelliğini duyurdu. Yeni konsol ayrıca, desteklendiği bölgelerde Wi-Fi 7'nin yanı sıra VRR ve 8K ekran desteğine de sahip. PS5 Pro, standart PS5'ten yalnızca ufak görsel değişiklikler içeriyor. Mevcut ince modelden daha uzun ancak Blu-ray diski olmayan PS5 modeliyle aynı kalınlığa sahip. PS5 Pro'nun isteğe bağlı bir optik disk modeli yok ve kullanıcılar bunu ayrı olarak satın almak zorunda kalacak (PS5 için mevcut olan sürücüyle aynı). Buradaki tek teselli, PS5 Pro'nun standart modeldeki 1 TB'a kıyasla 2 TB dahili depolama alanına sahip olması. PS5 Pro'nun fiyatı 800 euro, bu da dijital PS5'in 450 euroluk fiyatından %56 daha fazla. Konsol bu yılın ilerleyen zamanlarında 7 Kasım'da satışa sunulacak ve ön siparişler 26 Eylül'de başlayacak.
  23. Besin maddelerinin vücutta yarattığı tepkiler iki türlüdür. Bunlardan biri Besin Alerjisi diğeri ise Gıda intoleransıdır. Besin alerjisi sindirimden hemen sonra oluşan tepkilerle kendini gösterir ve hayati tehlikesi bulunur. Gıda İntoleransı ise hayati tehlikesi bulunmayan sindirimden saatler hatta günler sonra ortaya çıkan bulgularla kendini gösterir. Gıda İntoleransı Nedir? Sindirim sisteminin yenilen besinin içindeki bir maddeye karşı verdiği tepki olarak tanımlanabilir. Yenilen besinin içindeki maddenin sindirilememesi ve parçalanamaması durumudur. Bundan dolayı da sindirim sisteminde hasarlar meydana gelir. Kronik yorgunluk, sürekli devam eden uyku hali, migren ağrıları olan kişilerde gıda intoleransın olduğundan şüphelenilmektedir. Hatta sürekli diyet yapıp kilo veremeyen kişilerde de gıda intoleransından şüphelenilmektedir. Gıda İntoleransının Belirtileri Mide de ağrı, kasılmalar ve yanma hissi olması. Mide bulanması ve kusma Mide ve bağırsaklarda gaz oluşması. Midede kramp ve şişkinlik hissetmek. Baş ağrısı. Sinirlilik hali. Yorgunluk İshal Gıda intoleransında hangi besin maddesine vücudun tepki verdiğini öğrenmek için ilk olarak test yapılır. Sonrasında vücudun tepki verdiği besin ya vücudun tepki vermeyeceği miktarda yenir ya da günlük yiyecekler listesinden çıkarılır. Vücudun alması gereken önemli bir besin maddesini alamamak daha başka sorunlara neden olabileceği için o değerde ve özelliklerde başka bir besin mutlaka onun yerine alınması gerekmektedir.
  24. Maymun Çiçeği Virüsü Aşısı Yan Etkileri Görülen en yaygın yan etkiler aşının yapıldığı yerde ağrı, kızarıklık ve kaşıntıdır. Ayrıca ateş, baş ağrısı, yorgunluk, mide bulantısı, titreme ve kas ağrıları da yaşanabilir. Bazı kişilerde aşılama yapılan bölgede cilt rengi değişimi söz konusu olabilir. Maymun Çiçeği Virüsü Kaptım Ne Yapmalıyım? Maymun Çiçeği Virüsü kapmış bir kişi, başkalarına bulaşmayı önlemek için bazı önlemler almalıdır. Mümkünse kendi evinizde ve odanızda kalın Yaralara dokunmadan önce ellerinizi sabun, su ve el dezenfektanı ile sık sık yıkayın. Döküntüler iyileşene kadar başka insanların yanında maske takın ve lezyonları örtün. Başka biriyle aynı odada değilseniz cildinizi açık ve kuru tutun. Ortak alanlardaki eşyalara dokunmaktan kaçının. Ağızdaki yaralar için tuzlu su gargaraları kullanın. Vücuttaki yaralar için oturma banyosu yapın, ılık su tercih edin. Maymun Çiçeği Virüsü Türkiye’de Var Mı? Türkiye’de 2022 yılında bir kişide maymun çiçeği virüsü hastalığı tespit edildiği duyurulmuştu. Türkiye’de geçmişte tespit edilse de bu hastalar izole edilmiş ve iyileşmeleri sağlanmıştı. 2024 yılı itibarıyla herhangi bir mpox vakası tespit edilmedi. Maymun Çiçeği Görüntüsü Nasıldır? Maymun Çiçeği virüsü görüntüsü ve oluşan lezyonların nasıl olduğuna dair örnekler aşağıda yer almaktadır. Maymun Çiçeği ile Suçiçeği Aynı Mı? Çiçek ve suçiçeğinde görülen döküntülere benzer döküntüler Mpox’da da görülebilir. Ancak hastalığın seyri diğerlerinden farklıdır. Çiçek hastalığına çözüm aşı yöntemleriyle bulunmuştur. Maymun Çiçeği virüsünde ise lenf düğümlerinde şişme olabilir. Maymun Çiçeği Virüsü Hangi Ülkelerde Görüldü? Maymun çiçeği hastalığı Afrika’nın birçok ülkesinde görüldü. Kongo, Burundu, Kenya, Ruanda ve Uganda’da yayılan virüs, geçmiş yıllarda Avrupa ve Asya’da da görülmüştür. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 14.000’den fazla maymun çiçeği vakası kaydedilmiştir. 2024 yılındaki virüs Afrika'nın dışına sıçrarken İsveç'te ilk mpox vakası doğrulandı. İsveç'te görülen türün Klad I olduğu açıklandı. Maymun Çiçeği Pandemisi Olur Mu? Mpox hastalığının bulguları belirgindir. Ayrıca yakın ve uzun süreli temasla bulaşması daha olasıdır. Bir DNA virüsü olduğundan daha az mutasyon geçirmesi söz konusu olabilir. Böylelikle COVID-19 hastalığında olduğu gibi yeni varyantların çıkması kolay olmaz. 14 Ağustos 2024'te Dünya Sağlık Teşkilatı tarafından gerçekleştirilen Acil Durum Komitesi Toplantısı'nın ardından M çiçeği (mpox) hastalığının, "uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu oluşturduğu" vurgulanmıştı.
  25. Maymun Çiçeği Virüsü Nasıl Anlaşılır? Kuluçka süresi 3-17 gün olan bu hastalıkta, kuluçka süresi boyunca herhangi bir belirti görülmez ve kişi kendini iyi hissedebilir. Meydana gelen döküntüler sivilce ve kabarcık gibi görülebilir. Bu döküntüler ağrılı veya kaşıntılı olabilir. Vücudun birçok yerinde görülebilir. Döküntüler iyileşmeden önce kabuklaşma da dahil olmak üzere pek çok aşamalardan geçecektir. Tipik olarak ilk önce ateş, kas ağrıları ve boğaz ağrısı görülür. Mpox döküntüsü yüzde başlar ve vücuda yayılır, avuç içlerine ve ayak tabanlarına kadar uzanır ve 2-4 hafta boyunca aşamalar halinde gelişir. Kabuklanmadan önce merkeze doğru çöker. Daha sonra kabuklar düşer. Mpox'lu kişi, semptomlar başladığı andan itibaren döküntü tamamen iyileşene ve yeni bir deri tabakası oluşana kadar hastalığı başkalarına bulaştırabilir. Bu virüsün yayıldığı bölgelerde, yeni veya açıklamayan döküntüleri olan kişilerin bir sağlık kuruluşuna başvurması tavsiye edilmektedir. Maymun Çiçeği Virüsü Eşyalardan Bulaşır Mı? Maymun Çiçeği Virüsü, mpox'lu birinin kullanımından sonra dezenfekte edilmemiş nesneler, kumaşlar ve yüzeylerle temas yoluyla herkese yayılabilir. Giysiler, yatak takımları, havlular ve tüm diğer kişisel eşyalar buna dahildir. Maymun Çiçeği Virüsü Testi Var Mı? Maymun Çiçeği Virüsü ile uyumlu döküntüleriniz varsa test yaptırılması önerilir. Mpox hastası birisiyle temasa geçtiyseniz, test yaptırmadan önce bir sağlık kuruluşuna danışmanız gerekebilir. Maymun Çiçeği Virüsü Testi Nerede Yaptırılır? Sadece bir sağlık hizmeti sağlayıcısı Maymun Çiçeği Virüsü testi isteyebilir. Hastadan alınan bir örnek test için laboratuvara gönderilir. Test edilecek örnek döküntülerden alınır. Birden fazla lezyondan çubuk örneği ile alınabilir. Bu sürüntü alma işlemi rahatsız edici olabilir ancak hastalığın tespiti için gereklidir. Sonuçlar genellikle birkaç gün içerisinde belli olur. Maymun Çiçeği Virüsü Tedavisi Var Mı? Maymun Çiçeği Virüsü tedavisi, semptomları azaltmaya yöneliktir ve bu virüse özel bir tedavi yoktur. Döküntüyü azaltmak, ağrıları hafifletmek ve komplikasyonları önlemek hedeflenir Maymun Çiçeği Virüsü Aşısı Var Mı? Mpox'a neden olan virüs, çiçek hastalığına neden olan virüsle ilişkilidir. Geliştirilen JYNNEOS aşısı, maymun çiçeği ve çiçek hastalığına karşı koruma sağlamak için geliştirilen 2 dozluk bir aşıdır. İkinci doz, ilk dozdan 4 hafta sonra uygulanır. Maymun Çiçeği Virüsü olan biriyle temaslıysanız bu aşıyı yaptırmanız önerilir.
  26. Maymun Çiçeği Virüsü Nasıl Bulaşır? Maymun Çiçeği Virüsü insandan insana bulaşabilir. Mpox enfekte kişilerle temas yoluyla yayılabilir. Ayrıca enfekte hayvanlarla doğrudan temas ve kirlenmiş malzemelerle doğrudan temasla yayılması söz konusu olabilir. Dokunma, öpüşme ve cinsel yollarla da bulaşabilen Maymun Çiçeği Virüsü doğmamış çocukları da etkileyebilir. Hamileler virüsü doğmamış bebeklerine geçirebilirler. Maymun Çiçeği Virüsü Nasıl Yayılır? Maymun Çiçeği ya da Mpox hastalığında bulaşıcılık, ağız veya genital bölge gibi cilt bölgeleri veya diğer lezyonlarla doğrudan temas yoluyla gerçekleşebilir. Enfekte bir kişi; konuşurken, nefes alırken bu virüsü bulaştırabilir. Ten tene temasla da bulaşıcılık ortaya çıkabilir. Virüs daha sonra vücuda kırık deri, mukozal yüzeyler (örneğin oral, faringeal, oküler, genital, anorektal) veya solunum yoluyla girer. Birden fazla cinsel partneri olan kişiler daha fazla risk altındadır. Maymun Çiçeği Virüsü Belirtileri Afrika Maymun Çiçeği Virüsü belirtileri görülmeden önce cevaplanması gereken ilk soru, Maymun Çiçeği belirtileri kaç günde çıkar sorusudur. Genellikle bir hafta içinde başlayan semptomlara neden olur. Maruziyet derecesine göre belirti gösterme süresi 21 güne kadar uzayabilir. Semptomlar genellikle 2-4 hafta arasında sürer. Bağışıklık sistemi zayıf kişilerde ise bu süre uzayabilir. Maymun Çiçeği belirtileri ise şunlardır: Ateş Titreme Şişmiş lenf düğümleri Yorgunluk Kas ağrıları ve sırt ağrısı Baş ağrısı Boğaz ağrısı Burun tıkanıklığı Öksürük Mpox semptomları kendisini grip benzeri gösteriyorsa muhtemelen 1-4 gün arasında döküntüler ortaya çıkar. Maymun Çiçeği Virüsü’ne sahip olan kişilerde genellikle ellerde, ayaklarda, göğüste, yüzde, ağızda veya penis, testisler, labia ve vajina ve anüs gibi genital bölgelerin yakınında bulunabilen bir döküntü meydana gelir.
  27. Maymun Çiçeği Virüsü (Monkeypox veya Mpox) Afrika’da hızla yayılmasının ardından dünya gündemine oturan bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Maymun Çiçeği salgını nedeniyle küresel acil durum ilan etti. Maymun Çiçeği Virüsü belirtileri, bulaşma yolları, tedavisi ve Türkiye’de görülüp görülmediği merak konusu oldu. Maymun Çiçeği Virüsü (Mpox) Genel Bakış Maymun Çiçeği Virüsü (Monkeypox veya Mpox) bir virüse bağlı enfeksiyondan kaynaklanan bir hastalıktır. Bu virüs, çiçek hastalığı ile aynı aileden gelir. Maymun Çiçeği salgını dünyada dikkatle takip edilmektedir. Peki, Maymun Çiçeği Virüsü nasıl bulaşır? Bu soruya cevap vermeden önce hastalığa genel bir bakış atalım. Maymun Çiçeği Virüsü Nedir? Mpox (Maymun Çiçeği), Orthopoxvirus cinsinin bir türü olan maymun çiçeği virüsünün neden olduğu bir viral hastalıktır. Vücutta ağrılı bir döküntüye sebep olur, lenf düğümleri ve ateşle kendisini gösterebilir. Mpox, hayvanlar ve insanlar arasında yayılabileceği anlamına gelen zoonotik bir hastalıktır. Orta ve Batı Afrika'nın bazı bölgelerinde endemiktir. Maymun Çiçeği Virüsü, bu bölgelerde yaşayan küçük kemirgenlerde, maymunlarda ve diğer memelilerde bulunmuştur. Bu nedenle Maymun Çiçeği ismi verilmiştir. Maymun Çiçeği Virüsü Tarihçesi Maymun Çiçeği Virüsü ilk olarak Afrika’da değil bir kuzey ikliminde keşfedildi. Danimarka’da araştırma amaçlı tutulan maymunlarda tespit edilen bu virüs insanlarda ilk olarak 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde görüldü. Maymun Çiçeği Virüsü Türleri Maymun Çiçeği Virüsü Klad I ve Klad II olmak üzere iki türü vardır. Peki bunlar ne anlama geliyor? Klad I daha ciddi hastalıklara ve ölüme neden olur. Afrika’da yaşanan bazı salgınlarda hastaların yüzde 10’unda ölüm meydana gelmiştir. Klad I türü Maymun Çiçeği Virüsü genellikle Orta Afrika’da görülür. Batı Afrika’ya özgü olan Klad II türü ise Afrika’da başlayan küresel salgına neden olmuştur. Klad II türündeki enfeksiyonlar daha az şiddetlidir.
  1. Load more activity
×
×
  • Create New...

Önemli bilgi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için Gizlilik poliçesini inceleyebilirsiniz.